Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/690 E. 2022/307 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/690 Esas
KARAR NO :2022/307

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/12/2019
KARAR TARİHİ:17/05/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket yurt dışında mukim ihracatçı olduğunu, davalı şirketin siparişi üzerine 22/05/2018 tarihli 15.090,75EUR bedelli fatura muhteviyatı emtea gönderdiğini, emtea bedellerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla … 6.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatılarak borçlu şirkete 7 örnek ödeme emri gönderildiğini, bu ödeme emrine karşı süresinde itiraz edilerek takip durmuşsa da ileri sürülen itiraz sebepleri yerinde olmadığını, alacağımızı halen tahsil edemediği için davalı şirketin itirazlarının iptali ile duran takibin devamına, haksız ve kötüniyetli davalı yanın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davacı arasında geçmişe dayalı ticari ilişki bulunmakta olduğunu, ancak dava konusu bedeli talep edilen ürünler müvekkiline teslim edilmediğinden borca itiraz edildiğini, davanın haksız olduğunu, davacının teslimini ispat etmesi gerekmekte olduğunu, ürünle ilgili ithalatı tevsik eden herhangi bir evrak teslim edilmediğini, davacı delillerinin müvekkile tebliğ edilmediğinden bu konuda daha fazla beyanda bulunamadığını belirterek davanın reddini, kötü niyetli davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini, vekalet ücreti ve sair masrafların davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacı tarafından davalı aleyhine fatura alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu icra dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu İstanbul … 6.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya karşı 22.05.2018 tarih ve 15.090,75 EUR bedelli fatura alacağına istinaden 13.590,75.-EUR alacak (harca esas toplam değer 86.393,68 TL) üzerinden 22/08/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 28/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 28/08/2019 tarihinde takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 27/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında sözlü bir satım sözleşmesinin kurulduğu, buna dayalı olarak davalı tarafından davacı hesabına 1500 EURO ön ödeme yapıldığı, bu ödemenin davalı defterlerinde 10.04.2018 tarihli 1.500,00.-BUR (1.500,00EUR*4,98KUR=7.469,70.-TL) şeklinde kaydının bulunduğu, Davalının yasal defterlerinde davacı yanın cari hesap bakiyesinin 0.-TL olduğu, davacının yurt dışında mukim firma olması sebebi ile yasal defterlerini incelemeye sunmadığı, davalı yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yaptırıldığı görülmekle beraber HMK m. 222 gereği kendi lehine delil olarak kabul edilebilmesinin koşullarının oluşmadığı, davacının 22.05.2018 tarih, 2247688 sayılı, 15.09,75 EURO tutarlı faturayı düzenlediği, ancak söz konusu faturanın davalı tarafından alınıp alınmadığının belirli olmadığı, alındı ise faturaya sekiz gün içinde bir itirazın olduğuna ilişkin davalının herhangi bir beyanı da bulunmadığı, ayrıca söz konusu faturanın davalı defterlerinde kaydına rastlanılmadığı, faturaya konu 15.09,75 EURO tutarındaki malların, MSCUOH817352 sayılı konişmento tahtında TO ORDER yani alıcısı … olan, ihbar edileni davalı …, teslim şekli
CFR (navlun bedeli gönderen tarafından ödenmiş) şekilde Türkiye’ye geldiği, eşyalar hakkında, Ambarlı Gümrük Müdürlüğünce … sayı ve 04.06.2018 tarihli özet beyan tescili yapıldığı, 18.05.2021 tarihli müzekkereye cevap niteliğinde dosyaya sunulan yazıda yük ilgilisinin yükün bedelinin kur artışı nedeni ile ödenemediğini bildirdiği ve yükü teslim almadığı, yüke ilişkin ordinonun yine davalı tarafından teslim alınmadığı, davalının gerek malları fiilen teslim almama gerekse de bu amaca hizmet eden davranışlarda bulunmaması nedeniyle temerrüde düştüğü ve satılanın risklerinin de alıcıya geçtiği, yükün Gümrük İdaresince mevzuat gereği geçici depolama süresi olan 45 gün içerisinde grükçe onaylanmış herhangi bir işleme tabi tutulmaması nedeniyle Kanununun 177. madde hükmü ile tasfiye edilmesinden ötürü davalının sorumlu olduğu, davacı tarafından düzenlenen 15.090,75.-EURO tutarlı faturadan 1.500,00.-EUR ödeme
mahsup edildikten sonra fatura tutarının 13.590,75.-EURO olduğu, icra takibinin 13.590,75.-EURO üzerinden başlatıldığı bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi kök raporunun değerlendirilmesinde;
Dava konusu İstanbul … 6.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile, davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya karşı 22.05.2018 tarih ve 15.090,75 EUR bedelli fatura alacağına istinaden 13.590,75.-EUR alacak (harca esas toplam değer 86.393,68 TL) üzerinden 22/08/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Davalı borçlu vekilince, 28/08/2019 tarihli dilekçesiyle borca, faize ve ferilerine ilişkin itirazda bulunulmuş, müvekkiline teslim edilmiş herhangi bir mal bulunmadığını bildirmiştir.
İtiraz üzerine, davacı alacaklı vekilince, İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca bir yıllık yasal sürede işbu itirazın iptali davası açılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirketin siparişi üzerine 22/05/2018 tarihli 15.090,75EUR bedelli fatura muhteviyatı malın davalıya gönderildiğini, bedelin ödenmediğini, bunun üzerine emtea bedellerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla … 6.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalın icra takibine itiraz ettiğini, itirazların yerinde olmadığını ileri sürerek davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirket ile davacı arasında geçmişe dayalı ticari ilişki bulunmakta olduğunu, ancak dava konusu bedeli talep edilen ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğinden borca itiraz edildiğini, davanın haksız olduğunu, davacının teslimini ispat etmesi gerekmekte olduğunu, ürünle ilgili ithalatı tevsik eden herhangi bir evrak teslim edilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Eldeki dava fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Öncelikle, taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu, icra takiplerine dayanak faturalardaki hizmetin verildiği, malın teslim edildiği hususlarının davacı alacaklı tarafça ispat edilmesi gerekmektedir.
Davacı taraf, bilirkişi incelemesine ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiştir. Davalı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulduğu, bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Buna göre, 6100 sayılı HMK’nın 222/2 maddesine göre davalı ticari defter ve kayıtları delil olarak kabul edilebilecektir.
Davalı tarafça defter ibrazından kaçınıldığından, aynı yasanın 222/3 maddesine göre davacı taraf ticari defter ve kayıtları sahibi lehine delil olarak kabul edilebilecektir.
Alınan bilirkişi raporuna göre, dava ve icra takibine konu faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı, vergi dairesine bildiriminin yapılmadığı, davalı kayıtlarına göre davacının alacak bakiyesinin 0 (sıfır) olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetince, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmasa da, davalı tarafından fatura tarihinden önce yapılan 1.500,00 EUR ödemenin ön ödeme olarak değerlendirilebileceği, bununda fatura konusu malların davalı tarafça sipariş edildiğini gösterdiği, 18.05.2021 tarihli müzekkereye cevap niteliğindeki (… AŞ vekilinin 04.06.2021 tarihli uyaptan gönderdiği yazı) yazıya göre yük ilgilisinin yük bedelinin kur artışı nedeniyle ödenmediğini bildirdiği ve yükü teslim almadığından malı teslim almada temerrüte düştüğü, malın gümrükten teslim alınmaması nedeniyle tasfiyesinden davalının sorumlu olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de mahkememizce bu görüş kabul edilmemiştir. Zira 1.500,00 EUR ödemenin dava konusu fatura konusu malların siparişine ilişkin olduğu, dava ve icra takip konusu fatura konusu malların davalı tarafından sipariş edildiği, gümrükçe veya davacı alacaklı tarafça malların teslim alınmasına ilişkin davalıya bildirim yapıldığı, malların davalı tarafça teslim alınmadığı ve bu kapsamda davalının teslimde temerrüte düştüğü hususları dosya kapsamında toplanan delillerden anlaşılamamaktadır. 18.05.2021 tarihli müzekkereye cevap niteliğindeki (… AŞ vekilinin 04.06.2021 tarihli uyaptan gönderdiği yazı) yazıya göre yük ilgilisinin yük bedelinin kur artışı nedeniyle ödenmediğini bildirdiği şeklindeki beyanı teslim almada davalının temerrüte düştüğünü tek başına ispatlar mahiyette değildir. Davalının bu şekilde beyanda bulunduğuna dair bir belge ve kayıt yoktur ve davalının bu yönde kabulü de yoktur.
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı tarafça, fatura konusu malların davalı tarafça sipariş verildiği, malların davalıya teslim edildiği yada davalının teslim almada temerrüte düştüğü, faturanın davacıya teslim edildiği ve fatura içerine itiraz edilmediği, fatura kapsamında takip talebinde belirtilen miktarda alacaklı olduğu hususları ispatlanamamıştır.
Bu nedenler ile, davalının icra takibine vaki itirazında haklı olduğu, davacının icra takibine konu fatura nedeniyle alacak talebinde haksız olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça, kötü niyet tazminat talebinde bulunulmuş ise de, İİK’nın 67/2 maddesine göre borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için, alacaklının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olması gerektiğinden, alacaklı davacı taraf mahkememizce icra tabinde haksız bulunsa da takibin kötü niyetli olduğuna dair dosya kapsamında bir delil elde edilemediğinden, davalı borçlu yanın kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu kapsamda, aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Davalı yanın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.043,42-TL harçtan mahsubu ile bakiye 962,72-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 35,00 TL masrafın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 12.031,18-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
air, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA