Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/680 E. 2021/595 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/680 Esas
KARAR NO :2021/595

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:10/05/2017
KARAR TARİHİ:14/09/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı ilamı ile borçlu hakkında ilamsız takip yapıldığını, borçlu davalının 27/03/2017 tarihinde borca, faize ve ferilerine itiraz ederek icra takibinin durmasına sebep verdiğini, borçlu şirketin ödemediği dönem faturaları için davacı müvekkili şirket tarafından … 1. Noterliğinin 27/12/2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarı ile mevcut ve vadesi gelen borçların ödenmesi için ihtar gönderildiğini, borçlu şirketin ihtardan sonra bir miktar ödeme yaptığını, kalan borcunu ödememesi üzerine kalan miktar için icra takibi başlatıldığını borçlu şirketin ödemeyi geciktirmek ve takibi semersiz bırakmak için iyi niyet kurlarına aykırı olarak itiraz ettiğini bildirerek davalı borçlunun borca ve ferilerine yaptığı itirazın iptali ile davalı borçlu hakkında % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dosyasına kazandırılan sözleşme incelendiğinde, tarafların TTK … Mahiyetinde anonim şirket ve sermaye şirketi olması sebebiyle tüzel kişi tacir olduklarını, tüzel kişi tacirlerinin her ikisinin ticari işletmesini ilgilendiren ticari nitelikteki hizmet alım sözleşmesinin mutlak ticari davaya sebebiyet verdiklerinin uyuşmazlık dışı olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, HMK’nın 17. Maddesi ve taraflar arasındaki sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu bildirerek, öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak, taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığının uyuşmazlık dışı olduğunu, sözleşmenin 3. Maddesinde, ana hizmet ve hizmetin sunuluş şeklinin tanımlanmış olduğunu, anlaşılan hüküm uyarınca hizmetin sunulmadığını, sunulan kısmi hizmetin ise sözleşmenin 4/a hükmündeki fiyatlandırmaya aykırı yapıldığını, yine sözleşmenin ilgili hükmü uyarınca, sözleşme yönetimi ve hizmetine esas olmak üzere tarafların koordinasyona yönelik proje sorumlusu ataması yönünde anlaşmaya varılmasına karşın bu hükmün gereği yerine getirilmediğini, bu durumun doğal sonucu olarak davacı tarafça sunulan hizmetin miktar ve adedi ile sözleşmeye uygunluğu tespit edilmeden fatura keşide edilmesinin isabetli olmadığı gibi sözleşmeye de aykırı olduğunu belirterek izah edilen nedenler karşısında davanın ilkin usulden reddine, bu mümkün olmadığı taktirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
G E R E K Ç E :
Dava; Fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dosyası … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2019 gün ve 2017/… Esas 2019/… Karar sayılı dosya yetkisizlik kararı sonucu mahkememize tevzi edilmiş olmakla, mahkememiz esasının 2019/680 sırasına kaydedilerek yargılaması yapılmıştır.
Dava konusu icra dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, tarafların ticari defter ve kayıtları inceletilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu icra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 16.02.2017 tarihinde … … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile; 9 adet faturaya istinaden 63.435,86.-TL Fatura alacağı, 526.21 TL (%9,75) İşlemiş Faiz (Değişen Oranlarda Ticari Temerrüt Faizi), -9,628,77-TL Asıl Alacaktan Takip Öncesi Tahsilat, -152.50.-TL işlemiş Faizinden Takip Öncesi Tahsilat açıklamalarıyla 54.180,80.-TL tutarında toplam alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 20.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, 27.02.2017 tarihinde takibe itiraz ile icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, dava şartlarının bulunduğu, mahkememizin yetkili ve görevli olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 15.07.2015 tarihinde 01.04.2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek … SÖZLEŞMESİ adı altında bir sözleşmenin imzalanmış olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşme ve dosya kapsamında toplanan deliller incelenmiştir.
Talimat yoluyla davalı şirket kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan 16.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalı şirket tarafından sunulan ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirketin davacı şirkete 31.12.2016 tarihi itibarıyla 63.435,66 TL borçlu olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı taraf ticari kayıtları da inceletilmek suretiyle dosyamızda mahkememizce alınan 08/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın davalı aleyhine 16.02.2017 tarihinde … … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile;
” 63.435,86.-TL Fatura,
526.21- TL (%9,75) İşlemiş Faiz (Değişen Oranlarda Ticari Temerrüt Faizi)
9,628,77-TL Asıl Alacaktan Tahsilat
152.50.-TL tşlemıs Faizinden Tahsilat
54.180,80.-TL tutarında toplam alacağın tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren Asıl alacağa (Fatura)-Yıllık (%9.75) oranında ve değişen oranlarda İşleyecek Ticari temerrüt faizi, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline ilişkin ödeme emridir. (Fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkımız sakhdır)TBK. 100.madde kısmi Ödemeler öncelikle varsa işlemiş faiz, masraf ve ferilere mahsup edilecektir. (9.781,27.-TL Takip öncesi tahsilat talebimiz dışıdır.)” açıklamaları ile icra takibi başlatıldığı, davacı tarafın icra takibine dayanak olarak
09.01.2017 faiz başlangıç tarihli;
03,11.2016 tarihli, … nolu 36.083,27.-TL
03.11,2016 tarihli, … nolu 3.116,33,-TL
03.11,2016 tarihli, … nolu 2.891,00,-TL
03.11.2016 tarihli, … nolu 2.891,00.-TL
03.11.2016 tarihli, … nolu 2.891,OÛ.-TL
03.11.2016 tarihli, … nolu 2.891,00.-TL
03,11.2016 tarihli, … nolu 2.891,00.-TL
03.11.2016 tarihli, … nolu 2.891,00.-TL
03.11,2016 tarihli, … nolu 6.890,26.-TL tutarlı dokuz adet faturayı gösterdiği,
Davalı vekili tarafından icra dosyasına sunulan 27.02.2017 tarihli dilekçede “…İcra takibine ilişkin ödeme emri 20.02.2017 tarihinde tarafıma tebliğ edilmiş olup, süresi içerisinde icra takibinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz ediyorum, alacaklıya sözleşme kapsamında verilen hizmete ilişkin onayladığımız herhangi bîr borcumuz bulunmamaktadır Takip tarihindeki borcun tamamına faize, talep edilen faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ediyorum… “’denilmek suretiyle takibin durdurulmasını talep etmiş olduğu, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015-2016 yıllarına ait yasal defterin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, 2017 yılı yasal defterinin elektronik defter olduğu yasal süresi içinde beyan edildiği, davacının yasal defterlerinde yapılan incelemelerde davacının davalıyı 120.10.Î001 cari hesap kodunda izlediği, dava konusu 9 adet faturanın 03.11.2016 tarih ve … nolu yevmiyede kayıtlı olduğu, kendi kayıtlarında davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 2016 yılında 63.435,86-TL Alacaklı olarak görüldüğü, bu rakamım davalı yanın defterlerini inceleyen Bilirkişi Raporunda da davalı yanın 2016 Yıl Sonu Bakiyesinin 63.435.66.-TL Borçlu olarak görüldüğü, T.C. … … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı İcra Takip Ödeme Emrinin 16.02.2017 tarihinde başladığı, söz konusu tarihte Dosya üzerinde yapılan hesaplama ve davacı yanın cari hesap ekstresi karşılaştırıldığında 18.01.2017 tarihinde davalı yan tarafından yapılan 9.781,27-TL ödemenin mahsubu ile Alacak Bakiyesinin 53.654,59.-TL olduğu icra dosyasındaki hesaplamanın da bu bakiye üzerinden yapıldığı, icra takip tarihi olan 16.02.2017’de alacak bakiyesinin 10.02.2017 tarihinde davacı tarafından keşide edilen 3 adet faturanın eklenmesi ile 62.327,59.-TL olduğu, faturalandırma işleminin sonraki aylarda da devam etmesi ve icra dosyasına bu fatura tutarlarının yansıtılmamış olması sebebi ile Taleple Bağlılık İlkesi gereği Davacının 53.654,59.-TL Alacak Bakiyesi olduğunun tespit edilmiş olduğu, sonuç olarak, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015-2016-2017 yılı yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, davacının yasal defterlerinde davacı tarafın dava konusu alacak dayanağı faturalar yönünden davalıdan 53.654,59-TL tutarında alacaklı olarak göründüğü sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Taraflar arasında 15.07.2015 tarihinde sözleşme imzalandığı, bu sözleşme kapsamında ticari ilişkinin bulunduğu, bu ticari ilişki nedeniyle davacı tarafça faturalar düzenlendiği, davalı tarafça bir kısım ödemeler yapıldığı, davacı tarafından dava ve takip konusu 9 adet faturanın ödenmediğinden bahisle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, icra takibine itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davaları icra takibiyle sıkı sıkıya bağlıdır. Taraflar arasında sözleşmenin imzalandığı ve bu kapsamda ticari bir ilişkinin varlığı sabittir. Davalı taraf icra takibinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmiş, davaya cevap dilekçesinde de sözleşme kapsamında hizmetin verilmediğini, kısmi ifa nedeniyle de davacı tarafça sunulan hizmetin miktar ve adedi ile sözleşmeye uygunluğu tespit edilmeden fatura keşide edilmesinin isabetli olmadığı gibi sözleşmeye de aykırı olduğu savunmasında bulunulmuştur.
Sözleşme kapsamında hizmetin verildiği hususunda ispat külfeti davacı taraftadır. Fatura düzenlenmiş olması başlı başına hizmetin verilmiş olduğunu göstermez. Ancak dava ve takip konusu faturalar davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarına kaydedilmiş olduğundan ve faturalara itiraz edildiği, faturaların iade edildiği hususlarında dosyamızda bir delil ve tespit bulunmadığından yerleşik yargıtay uygulamaları da göz önünde bulundurularak davacı tarafça dava ve takip konusu faturalara ilişkin sözleşme kapsamındaki hizmetin verilmiş olduğu, davacı tarafın bu kapsamda ispat külfetini yerine getirmiş olduğu değerlendirilmiştir.
Her iki tarafın bilirkişilerce incelenen ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun düzenlendiği ve delil niteliğine haiz olduğu, dava ve takip konusu dokuz adet faturanın her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında da kayıtlı olduğu, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre 2016 yılı sonu itibarıyla davacı tarafın davalıdan 63.435.66.-TL alacaklı olduğu, icra takibi öncesi 18.01.2017 tarihinde davalı yan tarafından yapılan 9.781,27-TL ödemenin yapıldığı, davacı tarafça icra dosyasında, 63.435.66 fatura alacağı, 526,21 TL işlemiş faiz alacağı olduğu hesaplanarak, davalı tarafça yapılan 9.781,27-TL ödemenin 9.628,77 TL’lik kısmının asıl fatura alacağından, 152,50 TL’lik kısmının ise takip öncesi işlemiş faizden mahsup edilerek toplam 54.180,80 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, dava ve takip konusu faturalara ilişkin olarak davacı tarafça bildirilen ve ticari defter ve kayıtlarına alınan 9.781,27-TL’lik ödeme dışında bir ödeme iddiası ve ispatı olmadığı gibi yukarıda açıklandığı şekilde fatura alacağının istenebilir olmadığına dair ispatı da bulunmamaktadır.
Davalı taraf ödemede gecikmiş olduğundan, davacı taraf yapılan kısmi ödemeyi TBK 100 kapsamında ister asıl borçtan ister işlemiş faizden düşme hakkına sahiptir.
Davacı tarafın icra takip tarihi ile talep edebileceği asıl alacak, 63.435.66.-TL fatura asıl alacağından 9.781,27-TL ödemenin 9.628,77 TL’lik kısmının düşülmesi ile 53.807,09 TL olacaktır.
Bilirkişi tarafından takip öncesi işlemiş faize ilişkin bir hesaplama yapılmamış olduğundan mahkememizce yapılan hesaplamaya göre 643,92 TL işlemiş faiz talep edilebileceği, davacı tarafça takip talebinde 526,21 TL işlemiş faiz alacağı hesaplanarak bu bedelden davalı tarafça yapılan 9.781,27-TL ödemenin 152,50 TL’lik kısmının düşülerek 373.71 TL takip öncesi işlemiş faiz talep edildiği, taleple bağlılık ilkesi gereği davacı tarafın icra takip tarihi itibarı ile talep edebileceği işlemiş faiz miktarı 373.71 TL olacaktır.
Sonuç olarak, davacı tarafından icra takip tarihi itibarı ile davacı tarafından davalıdan 53.807,09 TL asıl alacak, 373,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.180,80 TL alacak ve 53.807,09 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi talep edilebileceği, davalı yanın bu kapsamda icra takibine vaki itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Bu nedenler ile, davanın kabulü ile, davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazının 53.807,09 TL asıl alacak, 373,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.180,80 TL alacak yönünden iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden ve 53.807,09 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faiz işletilmek suretiyle devamına, ayrıca alacak likit olduğundan ve davalı taraf icra takibine vaki itirazlarında haksız bulunduğundan hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan 10.836,16 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile, davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazının 53.807,09 TL asıl alacak, 373,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.180,80 TL alacak yönünden iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden ve 53.807,09 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faiz işletilmek suretiyle devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan 10.836,16 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 3.701,09 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 925,28 TL’ nin mahsubu ile bakiye 2.775,81 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 925,28 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı parası, 351,50 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.982,90 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.843,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran yana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır