Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/666 E. 2022/368 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/666 Esas
KARAR NO:2022/368

DAVA:Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ:27/11/2019
KARAR TARİHİ :02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili …’ın davalı şirketin hissedarı olduğunu, davalı şirketin 28/08/2019 tarihli Olağan Genel Kurulunda alınan kararların iptali gerektiğini, toplantı çağrı metninde yer alan gündemin 5.maddesi uyarınca; şirket ana sözleşmesinin 10.maddesinde yapılacağı belirtilen değişiklik metninin gerek gündem gerekse toplantı ilanında belirtilmediği gibi, TTK 414. maddesi uyarınca ilanın çıktığı ve/veya çıkacağı gazetenin de çağrı yazısında belirlenmediğini, 28/08/2019 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağında gündemin 8. maddesi ile; şirket kârının geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesine karar verilmekle birlikte genel kurul kararının bu yönden iptali gerektiğini, 28/08/2019 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağının gündem 9. maddesi ile; şirket sermayesine rüçhan hakkı kullandırılmadan nakdi sermaye eklenmesine karar verilmiş olduğunu, bu hususun TTK hükümlerine aykırı olması nedeniyle iptali gerektiğini, 28/08/2019 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantı tutanağının gündem 10. maddesi ile; şirket ana sözleşmesinin “sermaye ve pay senetlerinin nev’i” başlıklı 6. maddesinin tadil edilmesine karar verilmiş olduğunu, bu kararın yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, şirket içi hisse devirlerinin hukuka aykırı olup, Tevkif Bülent Ünal tarafından bu suretle kullanılan oyların da geçersiz olduğunu belirterek, davalı şirketin 28/08/2019 tarihli Olağan Genel Kurul karanının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu, şirket ortaklarının hisselerini yine şirket ortağı olan …’a devrettiklerini, söz konusu devir işlemlerinin yasaya aykırı olduğu iddiasının dayanağının olmadığını, şirket ana sözleşmesinin “sermaye ve pay senetlerinin nevi” başlıklı maddesinde sermaye arttırılmasının karara bağlanması hususunun, davacının rüçhan hakkını kaldırmak maksadıyla yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın, şirketin geçmiş yıllar kâr etmediğini ortak sıfatıyla hareket ettiği için yakından bildiğini, davacının zarara uğraması kastıyla hareket edildiği iddiasının ispata muhtaç olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı şirketin 28/08/2019 tarihli Olağan Genel Kurul’da alınan kararların iptali talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, davalı şirketin 28/08/2019 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli, ticaret sicil kayıtları, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları dosyamız arasına alınmış, bilirkişi heyetinden 11/04/2022 tarihli rapor temin edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, dava, 28/08/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talebiyle açılmışsa da, dava dilekçesindeki talepler ve davacı tarafın diğer beyanları dikkate alındığında, davacı tarafça, davalı şirketin 28/08/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısının 5, 8, 9 ve 10. maddelerinin dava konusu yapıldığı, bu maddelerin iptaline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle Mahkememizce bu maddeler dikkate alınmak suretiyle değerlendirme yapılmıştır.
Davalı şirketin 28/08/2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağının incelenmesinden, 5, 8, 9 ve 10. Maddelerle ilgili olarak görüşmeler yapılması sırasında davacı … vekili tarafından müzakereler sırasında söz alınarak görüş bildirildiği, müzakere sonrasında yapılan oylama sonucunda söz konusu maddeler yönünden, davacı vekilinin muhalefet oyuna karşılık diğer şirket ortaklarının olumlu oyları ile dava konusu yapılan maddelerin oy çokluğu ile kabulüne karar verildiği, yapılan oylamalar sonrasında davacı tarafça ayrıca muhalefet şerhi yazdırılmadığı, yine toplantı sonrasında da davacı tarafça herhangi bir muhalefet şerhi yazdırılmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 446. maddesinde, genel kurul kararlarının iptalinin şartları ve usulü düzenlenmiştir. Anılan maddede toplantıda hazır bulunup karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten pay sahibinin iptal davası açabileceği düzenlenmiştir. Muhalefetin, her gündem maddesiyle ilgili olarak o konunun görüşülmesinden ve karar alınmasından sonra belirtilmesi ve tutanağa yazdırılması gerekmektedir. Oylama öncesi yapılan görüşme sırasında, bir öneriye karşı olunduğunun belirtilmesi veya ret oyu kullanılması, alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımamaktadır(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 08/12/2015 tarihli, 2014/18887 esas ve 2015/13122 karar sayılı ilamı). Dava konusu olayda davacı pay sahibi, 28/08/2019 tarihli genel kurul toplantısına vekili aracılığıyla katılmıştır. Davacı vekili toplantıda, gündemin 5, 8, 9 ve 10. maddesinde yer alan konularla ilgili olarak, bu maddelerin müzakere edilmesi sırasında beyan ettiği muhalefeti sonrasında oylama yapılarak, oy çokluğu ile karar alındığı, oylamadan sonra davacı pay sahibi vekili tarafından, alınan kararlara karşı muhalif kalınarak muhalefet şerhinin tutanağa geçirtilmediği görülmektedir. Dolayısıyla iptali talep edilen kararlara karşı usulüne uygun bir muhalefet şerhi bulunmadığından, alınan kararlar yönünden dava şartının mevcut olmadığı, dava şartının bulunup bulunmadığının yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği hususu göz önünde bulundurularak, ilgili genel kurulda alınan 5, 8, 9 ve 10 numaralı kararların iptali davasının, dava şartının gerçekleşmediği kanaatiyle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 09/03/2022 tarih ve 2020/221 E., 2022/371 K. Sayılı kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin2020/1528 E., 2021/880 K. Sayılı kararı).
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114/2, 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.02/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır