Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/649 E. 2021/719 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/649 Esas
KARAR NO:2021/719 Karar

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/11/2019
KARAR TARİHİ:18/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin fazlaya dair her türlü talep ve hakkı saklı kalmak kaydı ile müvekkili şirket rafından taraflar arasında münakid … Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesinden doğan alaca ilişkin …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosya üzerinden takip başlatıldığını icra takibine karşı davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptalini davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iik. 257 ve devam eden maddelarine istinaden rehinle temin edilemmiş para alacağına dayanan müvekkilinin alacağını tahsil imkanının yargılama sonunda ortadan kalkmasının önlenmesi için öncelikle müvekkilinin alacağını karşılar miktarda davalının taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyaten haczini yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Cari hesap sözleşmesi devam ederken sözleşme ile tarafların alacak borç durumunun belli olmadığını belirsiz süreli cari hesap sözleşmesinin mevcut olduğunu, taraflardan birinin fesih beyanı olmadığı sürüce sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğurduğunu, fesih beyanı durumunda alacak borç durumunun belirli hale geleceğini, davacının alacağının likit olmadığını, müvekkili şirketin ticaret sicilde kayıtlı olan faaliyet adresinin Karşıyaka olduğunu bu nedenle İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olmadığını, yetki itirazının kabulünü dosyanın müvekkilinin ikametgahı olan Karşıyaka gönderilmesini ihtiyati haciz talebinin reddini, davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı aleyhine yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, taraflara ait BS ve BA kayıtları, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası mündericatı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 10.164,73TL asıl alacak, 270,15 TL işlemiş faiz, olmak üzere toplam: 10.434,77 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde borca, faize ve İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz ederek takibi durduğu ve mahkememize sunulan cevap dilekçesi ile de mahkememizin yetkisine itiraz ettiği görülmüştür.
Davalı/borçlu tarafından, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası’na yapılan itirazda, … İcra Müdürlüğü’nün yetkisine itiraz edildiği ve yetkili icra müdürlüğü’nün, Karşıyaka icra daireleri olduğunun beyan edildiği, böyle bir durumda Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre (YHGK, 28.03.2001 tarih ve 2001/19-267 Esas-2001/311 Karar; 20.03.2002 tarih ve 2002/13-241 Esas-2002/208 Karar, Yargıtay 3. H.D. 26/03/2018 tarih ve 2016/14324 Esas-2018/2929 Karar, Yargıtay 19. H.D. 05/04/2018 tarih ve 2016/17418 Esas-2018/1859 Karar sayılı kararları), öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, mahkememizin 21/09/2020 tarihli celsesinde davalı vekilinin icra müdürlüğünün yetkisine olan itirazının, taraflar arasında akdedilen müşteri hizmetleri satış sözleşmesinin yetkili mahkemeler başlıklı 9. maddesinde … İcra Daireleri ve Mahkemeleri de yetkili kılındığından reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, taraflar arasında imzalanan Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesine dayanarak tanzim edilen Faturaya dayalı cari hesap alacağına dayanarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve mahkememizin 12/01/2021 tarihli ara kararı ile; “Mahkememizin 07/12/2020 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı gereği her ne kadar davacı ve davalı vekillerine (davacı ve davalı vekillerinin müvekkillerine ait 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarını bildirme ve mahallinde inceleme talep edecekler ise beyanda bulunmak üzere 2 hafta süre verilmesine,) karar verilmiş ise de; anılan duruşmada taraf vekillerinin hazır olmadığı; davacı vekili tarafından 2018 – 2019 yılı E Ticari defter ve kayıtlar flash bellek içinde mahkememize sunulduğu ancak davalı yana duruşma zaptının tebliğe çıkartılmadığı anlaşıldığından; davalı vekiline müvekkillerine ait 2018- 2019 yılına ilişkin ticari defter ve kayıtlarını sunmak veya mahallinde inceleme talep edecek ise bulundukları yeri bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede davalı yanca ticari defter ve kayıtlar sunulmaz veya mahallinde inceleme talep edilemez ise bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına ihtarın işbu ara kararın tebliğinden itibaren yapılmış sayılmasına” şeklinde ara karar kurulmuş ara karar taraflara tebliğ edilmiş; ancak davalı yanca verilen kesin sürede ticari defter ve kayıtlar sunulmadığı gibi beyanda da bulunmadığı anlaşılmış, bunun üzerine mahkememizin 22/03/2021 tarihli celsesinde; “Dosyanın resen seçilen SMM bilirkişi …’e tevdi ile Taraf iddia ve savunmaları ile davacı yanca sunulan 2018-2019 yılına ilişkin e defter ve kayıtlar dosyaya celp olunan BS ve BA formları (her iki tarafa ait) icra dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirmek suretiyle ayrıntılı gerekçeli ve dosya kapsamına uygun rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verilmiş, bilirkişi tarafından da 21/05/2021 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle de; “Davacı tarafın, davalı şirket aleyhine 22.05.2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı İcra Dosyası ile 10.164,73 TL Asıl Alacak, 270,04 TL İşlemiş Faiz üzerinden toplam 10.434,77 TL tutarındaki alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davacı tarafın incelenen yasal defter kayıtlarında takip tarihi (22.05.2019) itibari İle davacının davalıdan 10.164,73 TL alacaklı olduğu yönünde bakiyesinin bulunduğunun tespit edildiği, davacının bağlı olduğu, Hazine ve Maliye Bakanlığı, … Vergi Dairesi Başkanlığı,…Vergi Dairesi Başkanlığı Vergilendirme Müdürlüğü’nün dosyaya mübrez 24,09.2020 tarihli yazısında belirtilen davacının BA/BS dökümlerinin dosyaya celp geldiği, celp ekinde gelen BA-BS formlarının tetkikinde; BA-BS bildirim limitinin KDV hariç 5.000,00 TL olduğu, davacının davalıya 2018 takvim yılına ilişkin olarak 15 adet belge karşılığı 83.935,00 TL tutarında bildirimde bulunduğu, 2019 takvim yılına ilişkin olarak bildirimde bulunmadığının tespit edildiği, davalının bağlı olduğu, Hazine ve Maliye Bakanlığı, … Vergi Dairesi Başkanlığı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün dosyaya mübrez 02.10.2020 tarihli yazısında belirtilen davalının BA/BS dökümlerinin dosyaya celp geldiği, celp ekinde gelen BA-BS formlarının tetkikinde; BA-BS bildirim limitinin KDV hariç 5.000,00 TL olduğu, davalının davacıdan 2018 takvim yılına ilişkin olarak 11 adet belge karşılığı 77.498,00 TL tutarında bildirimde bulunduğu, 2019 takvim yılına ilişkin olarak bildirimde bulunmadığının tespit edildiği, davacı ile davalı arasında 2018 yılı BA/BS karşılaştırmasında adet olarak 15-11=4 adet fatura ve tutar olarak 83.935,00-77.498,00= 6.437,00 TL KDV hariç farkın bulunduğunun, ancak; davacı tarafın yasal defter kayıtları incelendiğinden BA/BS karşılaştırılmalarındaki farkın hangi faturalardan kaynaklandığı tespit edilemediği, dosya münderecatında; taraflar arasında; 10 maddeden oluşan 1 sayfadan ibaret tarafların imzalarının mevcut olduğu “Restonet Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesi” ile 1 sayfadan ibaret tarafların imzalarının mevcut olduğu “Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesi-2” imzalandığının görüldüğü, Müşteri Hizmet Satış Sözlesmesi-2 Sözleşmesinin “Finansal Koşullar” ile ilgili maddelerinin;
Finansal Koşullar:
Hizmet Türü: Restonet
Tahsilat Şekli: Vadeli
Ödeme Şekli: DBS Ödeme
Vadesi: 28 Gün
Yükleme İndirimi: %5 şeklinde olduğu, Restonet Müşteri Hizmet Satış Sözleşmenin “Süre ve Yükleme Taahhüdü Avantajları/Erken Fesih/Ödemeler” ile ilgili maddelerinin:
4.4. Ödemeler:
4.4.1. Müşteri her siparişinin/yüklemesinin ödemesini, İş bu sözleşmenin ön formunda belirtilen şartlar ve vade dahilinde …’in ilgili bankalardaki hesabına gecikmeden ödemekle yükümlüdür/… geciken ödemeler için aylık % 2,5 oranında vade farkı uygulayacaktır şeklinde olduğu, bu hususta dosya kapsamında taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığının görüldüğü, taraflar arasında faturanın ödeme gün ve vadesinin açıkça belirtildiği ve taraflar arasındaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olduğu kanaatine varıldığı, açıklamalar neticesinde; taraflar arasında münakid … Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesi uyarınca düzenlenen fatura ve carı hesap alacağının muhteviyatıyla birlikte Takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği 10.164,73 TL Asıl Alacağının olduğunun hesaplandığı, davacı tarafça icra takibinde 270,04 TL İşlemiş Faiz talep edildiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede ödeme gün ve vadesi açıkça belirtildiği, bu kapsamda vadesi geçen fatura karşılığı davacının davalıya vade farkı faturası düzenlediği, bununla birlikte; dosya münderecatında davacının davalıya ihtarname göndermediği, borcun muaccel hale getirilmediği tespit edilmiş olup, temerrüde düşmediğinden İşlemiş faiz talep edemeyeceği, ancak sayın Mahkemece davacının işlemiş faiz alacağının kabulü halinde işlemiş faizin 266,09 TL olarak hesaplandığı ve sonuç olarak da; Dava konusunun; davacının, davalı ile olan uyuşmazlığının, taraflar arasında münakid … Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesi uyarınca düzenlenen fatura ve cari hesap alacağının tahsili amacı ile yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali ve takibin devamı ile birlikte alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra İnkar tazminatı talebinden İbaret olduğu, Davacı defterlerinin 6102 sayılı TTK. M. 64/3, VUK. M.182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2018-2019 yıllarında E-Defter sistemine tabi olduğu, E-Defter sisteminde sadece Envanter Defterinin noter tasdikine tabi olduğu, davacının 2018-2019 yıllarında envanter defteri açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 madde gereğinde mevcut haliyle davacının 2018-2019 yıllan ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının davalıdan 10.164,73 TL Asıl Alacak talep edebileceği, davacı tarafça icra takibinde 270,04 TL İşlemiş Faiz talep edildiği tespit edilmiş olmakjar’oeraber, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede ödeme gün ve vadesi açıkça belirtildiği, bu karafmıda vadesi geçen fatura karşılığı davacının davalıya vade farkı faturası düzenlediği, bununla birlikte dosya münderecatında davacının davalıya İhtarname göndermediği, borcun muaccel hale getirilmediğinin tespit edildiği, bu nedenle davalının temerrüde düşmediğinden işlemiş faiz talep edemeyeceği, ancak; sayın Mahkemece davacınm işlemiş faiz alacağının kabulü halinde de 266,09 TL İşlemiş Faiz hesaplandığı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi raporunun denetlenmesinde, raporun yapılan mali tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan mali tespitler bakımından hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasında imzalanan Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesine dayanarak tanzim edilen Faturaya dayalı cari hesap alacağına dayanarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden davalı-borçlu aleyhine 10.164,73TL asıl alacak, 270,15 TL işlemiş faiz, olmak üzere toplam: 10.434,77 TL alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalın süresinde yetkiye, asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalının icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine ilişkin itirazlarının, taraflarca inkar edilmeyen sözleşmede yer alan yetki şartı nedeniyle, … Mahkemeleri ve İcra Daireleri de yetkili olduğundan reddine karar verildiği ve yargılamaya devam olunduğu, taraflara ilişik dönemlerine ilişkin defter ve kayıtları sunmak amacıyla usulüne uygun olarak kesin süre verildiği, verilen kesin sürede davacı yanca defter ve kayıtlar sunulmasına rağmen, davalı yanca verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığı gibi beyanda da bulunulmadığı, davacı yanca sunulan ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve rapor alındığı, alınan rapor sonucu; “Davacı defterlerinin 6102 sayılı TTK. M. 64/3, VUK. M.182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2018-2019 yıllarında E-Defter sistemine tabi olduğu, E-Defter sisteminde sadece Envanter Defterinin noter tasdikine tabi olduğu, davacının 2018-2019 yıllarında envanter defteri açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla HMK 222 md.’si ve 6102 sayılı TTK 64/3. maddesi gereğinde mevcut haliyle davacının 2018-2019 yıllan ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının davalıdan 10.164,73 TL Asıl Alacak talep edebileceği, ayrıca davacı tarafça icra takibinde 270,04 TL İşlemiş Faiz talep edildiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede ödeme gün ve vadesi açıkça belirtildiği, bu kapsamda vadesi geçen fatura karşılığı davacının davalıya vade farkı faturası düzenlediği, bununla birlikte dosya münderecatında davacının davalıya İhtarname göndermediği, borcun muaccel hale getirilmediğinin tespit edildiği, bu nedenle davalının temerrüde düşmediğinden işlemiş faiz talep edemeyeceği, ancak sayın mahkemece davacınm işlemiş faiz alacağının kabulü halinde de 266,09 TL İşlemiş Faiz hesaplandığı”, bilirkişi raporunun denetlenmesinde de, raporun yapılan mali tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğunun anlaşıldığı ve hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan mali tespitler bakımından hükme esas alınmasına karar verildiği, bu haliyle yapılan değerlendirme de; davacı yana ait mevcut defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı yanın, dava dilekçesinde beyan ettiği ve davalı yanın müvekkilinden aldığı hizmetlere ilişkin hizmetin verildiği hususunu usulüne uygun delillerle ispat ettiği ve davalı yanca da herhangi bir ödeme iddiasında bulunulmadığı ve açıkça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, ayrıca her ne kadar bilirkişi raporunda, “davacının davalıya İhtarname göndermediği, borcun muaccel hale getirilmediğinin tespit edildiği ve bu nedenle de davalının temerrüde düşmediğinden işlemiş faiz talep edemeyeceği” şeklinde kanaat bildirilmiş ise de; yine bilirkişi raporunda tespit edilen, “taraflar arasında düzenlenen sözleşmede ödeme gün ve vadesinin açıkça belirtildiği” şeklindeki tespit kapsamında TBK 117. Maddesinde düzenlenen; “Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle borçlu temerrüde düşmüş olur” hükmü esas alınmak suretiyle, davalının sözleşmede belirlenen ödeme gününde ödeme yapmadığı ve böylece temerrüte düştüğü anlaşıldığından, bilirkişinin davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği şeklindeki kanaatine iştirak edilmemiş ve takip öncesi işlemiş faiz yönünde de bilirkişi tarafından hesaplanan 266,09 TL üzerinden faiz isteminin kısmen kabulüne ve ayrıca takip konusu alacağın likit olduğu ve davalı/borçlunun takibe itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından, hükmolunan itirazlı alacağın %20’si üzerinden takdir olunan 2.086,16 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İle;
1-Davalı-Borçlunun, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının KISMEN İPTALİ ile; takibin 10.164,73 TL Asıl alacak ve 266,09 TL Takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam, 10.430,82 TL üzerinden takip talebindeki şartlarla aynen DEVAMINA,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
-Hükmolunan alacağın (10.430,82 TL) % 20’si oranında hesaplanan, 2.086,16 TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 712,53 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 126,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 586,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacının ilk dava açarken yatırdığı 126,03 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 44,40 TL, 170,50 TL posta ve 800,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam: 1.705,40 TL ‘nin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 3,95 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL ARABULUCULUK giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avasının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/10/2021

Katip …

Hakim …