Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/646 E. 2022/566 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/646 Esas
KARAR NO : 2022/566
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2019
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında Davalının “Yüklenici”si olduğu “… Cadde No: … , ” adresinde yapılacak olan ” … Parsel Projesi” için “Yangın, seksiyonel ve Sarmal kapılar ile Yükleme Platformları Ve Körük İşleri”nin yapımı hususunda 21.06.2019 tarihli “Alt Yüklenici Sözleşmesi” ve bu sözleşmeye ek 11.07.2019 tarihli “Ek Protokol” imzalandığını, 21.06.2019 tarihli “Alt Yüklenici Sözleşmesi” ve 11.07.2019 tarihli “Ek Protakol” müvekkili şirket söz konusu Sözleşmeler kapsamımnda ilgili projenin clf yüklenicisi olarak üzerine düşen bütün yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirmiş ve yapmış olduğu bir kısım işlerin ödemesini almış fakat işbu davaya konu takipte yer alan faturada yazılı bir kısım ürünlerin/hizmetlerin karşılığını halihazırda alamamış bulunduğunu, müvekkili şirketçe Davalı tarafa teklif edilen ürün eksiksiz bir şekilde teslim edilmesine ve tüm edimler kararlaştırıldığı şekilde yerine getirilmesine rağmen Davalı şirket ödemenin tamamını yapmaktan imtina ettiğini, nihayetinde müvekkilinin alacağının tahsili için tarafımızca Davalı/borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası ile icra takibine başlanmış, davalı ise haksız ve yersiz olarak borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, faturalar. ticari defterler ve kayıtların incelenmesi neticesinde davalı şirketin müvekkili şirkete olan borcunu ödemediği, müvekkili şirkete takipte belirlilen tutarda borcu olduğu açık ve net olurak ortaya çıkacağını, davalı şirket kötüniyetli olarak borca itiraz ettiğini, süre kazanmak ve alacağı sürüncemede bırakmak için uğraşmakta olduğunu, açıklanan nedenlerle borçlunun icra takibine vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptali için dava açma zarureli hasıl olduğunu, davalının haksız olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına. Davalının %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan haksız ve mesnetsiz ilamsız icra takibine itiraz edilmiş olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında Yangın, “seksiyonel ve sarmal kapılar ile yükleme platformları ve körük işleri yapım” ile ilgili alt yüklenici sözleşmesi imzalandığını, proje incelendiğinde, sözleşme bedelinin 155.301,16-Euro olduğu görülmekte olduğunu, davacı yanın tüm iddialarını açık bir şekilde reddettiklerini, davacı yan tarafından proje tam ve eksiksiz olarak tamamlanmadığını, sözleşme şartlarının yerine getirilmediğini, müvekkili ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşmenin 23. Maddesinde “geçici ve kesin kabul heyetlerinin oluşturulması” düzenlendiğini, bu maddeye göre Alt yüklenicinin yazılı isteği ve taahhüt konusuna giren tüm işlerin noksansız tamamlandığı ve kabule hazır bir hale geldiğinin tespitinden sonra geçici ve kesin kabul heyeti oluşturulması sözleşmenin gereği olduğunu, geçici ve kesin kabul heyeti oluşturulmadığını ve geçici ve kesin kabuller yapılmadan iş bu haksız ve mesnetsiz dava yoluna başvurulduğunu, davacı yanın , geçici ve kesin kabulün yapıldığına dair herhangi bir delil sunmadan alacak talep etmesi kötü niyetinin göstergesi olduğunu, davacı işin ne kadarının yapılıp yapılmadığını hiçbir suretle açıklamadığı gibi delillendirmediğini, bu nedenle de başlatılan takip haksız olup itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davanın usulden reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine, davacı aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı taraflar arasındaki sözleşme uyarınca düzenlenen faturadan doğan bakiye 176.558,93 TL alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, BA-BS formları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı taraflar arasındaki sözleşme uyarınca düzenlenen faturadan doğan bakiye 176.558,93 TL alacağının tahsili amacıyla 176.558,93 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 23/09/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 27/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 26/09/2019 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Talimat yoluyla Bilirkişi heyetinden alınan 22/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: belirtilen açıklamalar, incelemeler ve dosyadan elde edilen bilgiler sonucunda bahse konu sözleşmede belirtilen Yangın Kapıları, Seksiyonel ve Sarmal Kapılar ile Yükleme Platformları ve Körük İşlerinin tamamlandığı ve montajları tamamlanan sözleşme konusu ürünlerin faal durumda çalıştığı tespit edilerek davacı … A.Ş.’nin sorumluluğunu yerine getirdiği kanaatine varılmış olduğu, Davacı şirketin sorumluluğunu yerine getirdiği için Davalı … Ltd. Şirketininde ödeme sorumluluğunun doğduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi … ‘dan alınan 04.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın ilgili dönem ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceği,
Davalı tarafın 2019 yılına ait ticari defterlerinin yasal tasdik yönünden kendi lehine delil
olarak kabul edilebileceği, davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde, davalı taraftan 308.726,93 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın 31.05.2019 tarihinde 132.168,00 TL ödeme yaptığı, geriye kalan 176.558,93 TL’nin ödendiğine dair bir kayıt bulunmadığı, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde, davacı taraf muavin kayıtları ile davalı tarafın muavin kayıtlarının karşılıklı mutabık olduğu, davalı tarafından, davacı tarafa 132.168,00 TL avans ödemesi yapıldığının tespit edildiği, ancak bu ödemeye dair dayanakların kendisine sunulmadığı, sonuç olarak, Davalının 132.168,00 TL tutarında ödeme yaptığı, davacı lehine toplam 308.726,93 TL cari
hesap alacağından mahsup edilen bu tutardan sonra kalan 176.558,93 TL’nin ödendiğine
dair davalı yanca bir belge sunulmadığı, dolayısı ile davacının davalı taraftan 176.558,93
TL alacaklı olduğu,
Davalı yanca iddia olunan; işin gereği gibi yapılmadığı, sözleşme koşullarına uyulmadığı,
geçici ve kesin kabul işlemi tesis edilmediği gibi sektörel ve hukuki iddialar mali bilirkişinin
uzmanlık alanında olmadığından, bu iddialarla ilgili görüş ve kanaat bildirilemeyeceği hususu bildirilmiştir.
Mahkememizce incelenen davacının BS, davalının BA formlarının incelenmesinde dava ve takip konusu faturanın her iki tarafça 2019 yılı beyannamelerinde KDV hariç olmak üzere 274.180,00 TL olarak beyan edildiği anlaşılmıştır.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi raporuna göre yapılan değerlendirmede;
Dava konusu … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı taraflar arasındaki sözleşme uyarınca düzenlenen faturadan doğan bakiye 176.558,93 TL alacağının tahsili amacıyla 176.558,93 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 23/09/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 27/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 26/09/2019 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Bunun üzerine davacı tarafça iş bu itirazın iptali davasının İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesi ile, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca müvekkili tarafından sözleşme kapsamında yükümlülüklerinin yerine getirildiği, ancak davalı tarafça dava ve takip konusu faturadan kalan bakiye alacağın ödenmediği, itirazın haksız olduğu ileri sürülerek, dava konusu icra takibine vaki itirazın iptaline ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı tarafça icra dosyasına yapılan itirazda sebep belirtilmemiş, taraflar arasındaki akdi ilişki inkar edilmemiş, herhangi bir ödeme iddiasında bulunulmamış, davacı şirkete borcunun olmadığından bahisle takibe, borca ve ferilerine itiraz edilmiştir.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesi ile de, davacı tarafın sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğinden haksız açılan davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
İtirazın iptali davalarında kural olarak öncelikli olarak davacı tarafça, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi ve alacağın varlığının ispatlanması gerekir. Bu ispatlandığı takdirde ise davalı tarafça, bu bedelin ödendiği yada istenebilir olmadığının ispatlanması gerekecektir.
Somut olayda; Taraflar arasında davalının “Yüklenici”si olduğu ” … Cadde No: … ” adresinde yapılacak olan “… Projesi” için “Yangın, seksiyonel ve Sarmal kapılar ile Yükleme Platformları Ve Körük İşleri”nin yapımı hususunda 21.06.2019 tarihli “Alt Yüklenici Sözleşmesi” ve bu sözleşmeye ek 11.07.2019 tarihli “Ek Protokol” imzalandığı, bu hususun her iki tarafın kabulünde olduğu; Talimat yoluyla mahallinde keşif yaptırılmak suretiyle alınan bilirkişi heyeti raporuna göre, sözleşmede belirtilen Yangın Kapıları, Seksiyonel ve Sarmal Kapılar ile Yükleme Platformları ve Körük İşlerinin tamamlandığı ve montajları tamamlanan sözleşme konusu ürünlerin faal durumda çalıştığı tespit edilerek davacı … A.Ş.’nin sorumluluğunu yerine getirdiği; Dosyamızda taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle alınan bilirkişi raporuna göre, Tarafların 2019 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, 6100 sayılı HMK’nın 222/2 maddesi uyarınca delil vasfına haiz olduğu, her iki tarafın muavin kayıtlarının uyumlu olduğu, davacı tarafın davalı taraftan 308.726,93 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın 31.05.2019 tarihinde 132.168,00 TL ödeme yaptığı, ödemenin tenzili sonrasında geriye kalan 176.558,93 TL’nin davalı tarafça ödendiğine dair bir kayıt bulunmadığı; Mahkememizce incelenen davacının BS, davalının BA formlarının incelenmesinde dava ve takip konusu faturanın her iki tarafça 2019 yılı beyannamelerinde KDV hariç olmak üzere 274.180,00 TL olarak beyan edildiği anlaşılmakla; Davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan takip miktarınca olmak üzere toplam 176.558,93 TL alacaklı olduğu, davalının itirazında ve savunmalarında haksız olduğu, tarafların tacir olması karşısında bu bedele takip tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceği, icra takibindeki avans faizi talebinin yerinde olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Bu nedenler ile; Davanın kabulü ile, Davalı borçlunun dava konusu … İcra Müdürlüğünün 2019/ … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının İptaline, Takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, ayrıca alacak likit olduğundan ve davalı itirazında haksız bulunduğundan hükmolunan 176.558,93 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 35.311,78 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı yana ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu … İcra Müdürlüğünün 2019/ … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının İPTALİNE, Takibin takip talebindeki şartlarla aynen DEVAMINA,
2-Hükmolunan 176.558,93 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 35.311,78 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı yana ÖDENMESİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 12.060,74-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.132,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 9.928,34 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 2.132,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı parası, 275,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 419,90 TL keşif harcı, 150,00 TL keşif araç ücreti ve 2.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 3.489,30 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 27.483,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerine bırakılmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-HMK 333. maddesi gereğinde davacı yanca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır