Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/64 E. 2019/843 K. 18.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/64 Esas
KARAR NO : 2019/843

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 18/12/2013
KARAR TARİHİ : 18/11/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan; “Maddi Tazminat” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 30.09.2008 tarhinde meydana gelen trafik kazasında plakası tespit edilemeyen bir motoskletin çarpmasına maruz kalarak yaralandığını, … Devlet Hastanesinden verilen rapora göre % 30 oranında sürekli iş gücü kaybına uğradığını, davalının olayda hukuki sorumluluğunun bulunduğunu, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.-TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usül yönünden zamanaşımı itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; davacının müvekkili şirkete kaza sonrasında yapılan bir başvurusunun bulunmadığını, kazaya neden olduğu öne sürülen motosikletin teknik özelliklerinin tespiti gerektiğini, müvekkilinin kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, davadan önce temerrüde düşürülmemiş olması sebiyle davacı yanın kaza tarihi itibariyle faiz talep edemeyeceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Tarafların tüm delilleri ilgili kayıtlar toplanmıştır.Kaza tutanakları ,hasar dosyası, doktor raporları, ticaret sicil kayıtları ilgili kayıtlar celb edilmiştir. Samandağ C. Savcılığı … soruşturma dosyası incelenmiştir . ATK ‘dan maluliyet raporu alınmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır. Tüm taraf vekilleri, taraflara ilgili kayıtlar ve raporlar tebliğ edilmiş, davanın aşamalarından haberdar edilmiş, beyanları alınmıştır.
Suç tespit tutanağı ve jandarma kayıtları ile davacıya tescilsiz ve plakasız motorsikletin kurallara riayet etmediği anlaşılmakla, plakasız ve tescilsiz motsiklet sürücüsü davacıya çarparak dava konusu kaza sebebi yaralandığı tespit edilmiştir.
Dava konusu kazaya sebebiyet veren motosikletin plakasız ve tescilsiz olduğu konusunda çelişki yoktur. Kazanın tesçilsiz plakasız ve sigortasız motosikletle trafiğe çıkmasından dolayı olduğu anlaşılmaktadır. Tescilsiz ve plakasız araç için zorunlu trafik sigortası yaptırma imkanı bulunmamaktadır. Sigorta kanunu 14. Maddesine göre kaza tarihinde geçerli sigortası yapılmayan araçtan söz etmek imkanı bulunmamaktadır. Kaza tarihinde sigortası yapılma niteliğinde bulunmayan sigorta yapılma imkanı bulunmayan araç bulunduğundan davalı güvence sigdortasının sorumlu tutulması imkanı bulunmamaktadır.
Tescilsiz ve plakasız aracın trafiğe çıkmış olduğu anlaşılmaktadır. Kanun ihlali gerçekleştirerek trafiğe çıkılmış olduğu, yasal olmayan biçimde araç kullanılmış olduğu açıktır. Danıştay uygulamaları ile idarenin hizmet kusuru sayılması için aranan unsurlar tespit edilmiştir.Buna göre ” idarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için ortada bir zararın bulunması ve bunun idareye yüklenebilen bir işlem veya eylemden doğması, başka bir deyişle zararla idari faaliyet arasında illiyet bağı bulunması gerekir.” ( danıştay E.1996/9113, K.1998/2308sayılı kararı , Danışltay Dergisi, sy.96,s.562 ) Dava konusu olayda tescilsiz ve plakasız araç ile trafiğe çıkarak kendi eylemi ile kazaya sebebiyet verilmiştir. Eylemin gelişimi ve neticesinde idarenin yaptığı her hangi bir eylem veya işlem olmadığı gibi tescilsiz araçla trafiğe çıkması ile doğrudan yasaya muhalif hareketi söz konusudur. Ortaya çıkan yasaya aykırı eylem sebebi ile idarenin katkısı yada illiyet bağı kurulabilecek bir işlemi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle hizmet kusuru iddiasının değerlendirilmesi imkanı da bulunmamaktadır.
Dosyadaki delillerle tescilsiz araç kullanılması suretiyle zorunlu sigorta yapmak imkanı bulunmayan olay da meydana gelen kazanın , … sigorta güvencesi altına alınması mümkün değildir. Somut olayda zaten tesçilsiz ve plakasız bir araç için Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Trafik Sigortası yaptırmak mümkün değildir. Bu nedenle de Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi anlamında “kaza tarihinde geçerli sigortası yapılmamış araçtan” sözetmek mümkün değildir. Bu durumda kaza tarihinde sigortası yapılmayan araç niteliği olmadığına göre …’ nın bu kazadan sorumlu tutmak imkanı yoktur.. Şu halde: İşbu davacının davacısı için, hem 2918 sayılı KTK hükümlerine ve hem 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 14.maddesine göre tazminat hakkına kazanmadığı , bu nedenle davacıların tazminat hak etmedikleri anlaşılmaktadır.
Davacıların 2918 sayılı KTK hükümlerine ve hem 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 14.maddesine göre, tazminat şartları oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, mahkememizce verilen 19/04/2017 tarihli … Esas …Karar sayılı karar davacı vekilince istinaf edilmiş, istinaf incelemesini yapan İstanbul BAM… HD’ nin 17/01/2019 tarihli… Esas … Karar sayılı kararıyla; “…… Yönetmeliğinin 9. maddesine göre trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararları teminat altına alınmaktadır.
2918 sayılı KTK.nın 91. maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliğinin 9.maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvurulabileceği, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK’nin 3.maddesinde silindir hacmi 50 cm küpü geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50km az olan bisiklet olduğu, azami tasarım hızı 45 km/saatten ve/veya silindir kapasitesi 50 santimetreküpten fazla olan sepetli veya sepetsiz iki veya üç tekerlekli motorlu taşıtlar ve net motor gücü 15 kilovatı, net ağırlığı 400 kilogramı, yük taşımacılığında kullanılanlar için ise net ağırlığı 550 kilogramı aşmayan dört tekerlekli motorlu taşıtların motosiklet olduğu belirtilmiştir. 2918 Sayılı Yasanın 103. maddesinde de motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
Somut olayda; kaza tespit tutanağında kazaya karışan aracın cinsi (4) no ile motosiklet olarak belirtilmiştir. Yine soruşturma dosyası kapsamında beyanları alınan motosiklet sürücüsü … ile motosiklette yolcu olarak bulunan … ve …, aracın motosiklet olduğunu belirtmişlerdir. Davalı …, aracın motosiklet olmadığını ispat edecek yeterli bir delili dosyaya sunabilmiş değildir. Kazayı ve kazaya neden olan aracı görmeyen, duyuma dayalı olarak beyanda bulunan davacının(müteveffanın) oğlu …’ın kaza tarihinden yaklaşık 1 ay sonra vermiş olduğu beyanında, kazaya karışan aracın mobilet olduğunu belirtmiş olması, resmi belge niteliğindeki kaza tespit tutanağı ile aracı kullanan ve araçta yolculuk eden kişilerin beyanı karşısında, kazaya neden olan aracın mobilet olduğunu kabule yetmemektedir. Kazaya neden olan aracın motosiklet olması nedeniyle sigorta yaptırma zorunluluğu bulunmakta olup, sigortası bulunmaması nedeniyle meydana gelen zarardan davalı … sorumlu bulunmaktadır.
Bu itibarla Mahkemece, kazaya neden olan aracın sigorta yaptırması zorunlu olmayan araçlardan olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir…” gerekçesiyle mahkememiz hükmü kaldırılmıştır.
İstanbul BAM … HD’ nin kaldırma kararı çerçevesinde kusur ve müteveffanın işgöremezlik zararının tespiti noktasında bilirkişi raporu aldırılmıştır. Tanzim edilen bilirkişi raporunda, dava dışı sürücü … sürücü belgesi olmadan sevk ve idaresindeki plakasız motosikleti ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, mahal şartların üzerinde bir hızla seyrini sürdürdüğü, istiap fazlası yolcu alarak seyrine devam ettiği, seyir istikametine göre yolun solundan yola giren ve geçişini bitirmek üzere olan müteveffa yayaya çarptığı, geçişini bitirmesini beklemediği, dikkate ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği 2918 Sayılı KTK’ nın 52/1-b maddesinin kurallarını ihlal ettiğinden olayda %75 oranında asli kusurlu olduğu, müteveffa …’ ın ise; hatalı ve tehlikeli biçimde taşıt trafiğine ait kaplamaya kontrolsüz şekilde giriş yaptığı, araç taşıt yolunu kısa sürede bitirip terk etmeye özen göstermediği, bu hareketi ile kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, 2918 Sayılı KTK’ nın kusurlarının belirtildiği 68/b-3 maddesini ihlal ettiğinden %25 oranında tali derecede kusurlu olduğu, kazanın meydana geldiği tarihte 62 yaşında olan müteveffanın PMF 1931 mortalite tablosuna göre bakiye 14 yıl ömrünün kaldığı, davacının 18/06/2015 tarihinde vefat etmesi karşısında 18/06/2015 tarihine kadar hesaplamanın yapılmak suretiyle; geçici iş göremez olunan dönem hesabının 4.365,25 TL olduğu, sürekli iş göremezlik olunan dönem hesabının 3.570,14 TL olduğu belirtilmiştir.
İstanbul BAM … HD’ nin 17/01/2019 tarihli … Esas … Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; Somut olayda; kaza tespit tutanağında kazaya karışan aracın cinsi (4) no ile motosiklet olarak belirtilmiştir. Yine soruşturma dosyası kapsamında beyanları alınan motosiklet sürücüsü … ile motosiklette yolcu olarak bulunan … ve …, aracın motosiklet olduğunu belirtmişlerdir. Davalı …, aracın motosiklet olmadığını ispat edecek yeterli bir delili dosyaya sunabilmiş değildir. Kazayı ve kazaya neden olan aracı görmeyen, duyuma dayalı olarak beyanda bulunan davacının(müteveffanın) oğlu …’ın kaza tarihinden yaklaşık 1 ay sonra vermiş olduğu beyanında, kazaya karışan aracın mobilet olduğunu belirtmiş olması, resmi belge niteliğindeki kaza tespit tutanağı ile aracı kullanan ve araçta yolculuk eden kişilerin beyanı karşısında, kazaya neden olan aracın mobilet olduğunu kabule yetmemektedir. Kazaya neden olan aracın motosiklet olması nedeniyle sigorta yaptırma zorunluluğu bulunmakta olup, sigortası bulunmaması nedeniyle meydana gelen zarardan davalı … sorumlu bulunmaktadır.
Dava dilekçesinde sürekli iş göremezliğe ilişkin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL talep edilmiş olup, yine davacı tarafça 16/08/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebin toplam 28.000,00′ nin tahsili talep edilmiş, tanzim edilen bilirkişi raporunda müteveffanın sürekli işgöremezlik zararının 3.570,14 TL olduğu belirtilmiştir. Tanzim ve ibraz edilen bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın denetime ve hüküm kurmaya yeter nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının dava konusu yaptığı sürekli iş görmezlik zararının 3.570,14 TL olduğu, dava tarihinden önce davalının temerrüte düşürülmediği anlaşılmakla davalının dava tarihi olan 11/01/2013 tarihinde temerrüte düştüğü, tarafların tacir olmadığı, bu nedenle temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği kanaatine ulaşılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-Mütevvaffa … ‘a ilişkin 3.570,14 TL sürekli iş görmezlik tazminatının dava tarihi olan 11/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara ( … mirasçılarına) VERİLMESİNE,
2-Fazlaya dair istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 243,88 TL karar ve ilam harcından, davacı yan tarafından peşin ve ıslah suretiyle yatırılan toplam 99,20 TL’ nin mahsubu ile bakiye 144,68 TL’ nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin ve ıslah suretiyle yatırılan toplam 99,20 TL’ nin davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
4-Davacı yanca yapılan 24,30 TL başvurma harcı parası, 456,55 TL davetiye ve müzekkere posta masrafı, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 2.080,85 TL’ nin davanın kabul edilen miktarına göre hesaplanan 265,32 TL’ nin davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE, arta kalan masrafın davacı yan üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 2.931,58 TL TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
6-HMK 120 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim