Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/638 E. 2020/264 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/638 Esas
KARAR NO : 2020/264

DAVA: TESCİL
DAVA TARİHİ: 18/11/2019
KARAR TARİHİ: 25/06/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine mahkememize Tescil davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: 2019 yılında yapılan pay devri sözleşmesi kapsamında; … şirketi aracılığıyla ortaklık yapısında değişikliğe giden … şirketinde %70′ ine … ‘ nın, %30 una ise … ailesinin sahip olduğu … şirketi … %50.10 una sahip hale geldiler … …’nın %30′ un B grubu hissedarlar olan … ailesine, %70′ inin ise A grubu hissedar olan … ait olduğunu yani sermaye arttırımı öncesi ortaklık durumunda A grubu hissedarların davacı şirketin doğrudan %49,9 dolaylı olarak %65’ine sahip olduğunu, A grubu hissedarların yönetim kurulu üye olarak atamış olduğu …’ nun katıldığı 25.06.2019 tarihli Y.K toplantısında B grubu hissedarların atadığı Y.K üyelerinin olumlu oyları ile sermaye arttırımı yapılması için 24.07.2019 tarihinde olağanüstü genel kurula gidilmesi yönünde karar alındığını 25.06.2019 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan karar doğrultusunda ve TTK’ nın 414 maddesi çerçevesinde ilan ve davetler yapılarak tüm hissedarların 24.07.2019 tarihli olağanüstü genel kurula davet edildiğini, ne var ki 24.07.2019 tarihli olağanüstü G.K ya B grubu hissedarları %30 sahibi olduğu A grubu hissedar olan … yetkili temsilcisi ile söz konusu toplantıya katılmadığını, sermaye arttırımı kararı esas sözleşme sermayeye ilişkin değişiklikler ile karar alabilmek için TTK’ nın 421 maddesi uyarınca ilk toplantıda hissedarların 1/2 in katılımının zorunlu olduğu bu kapsamda şartları sağlanmayan bu husus neticesinde toplantının 22 Ağustos 2019 tarihine ertelendiğini, ertelenen toplantıda şirket sermayesinin 35.100.000,00 TL den 55.000.000,00 TL ye çıkartılmasına ilişkin toplantıya katılan üyelerin oy birliği ile karar alındığını 22 Ağustos 2019 tarihli bu olağanüstü G.K toplantısında ayrıca, toplantıya katılım sağlamayan …’ nin rüçhan haklarının kullanması konusunda kendisine bu hususun bildirilerek rüçhan haklarını kullanması bakımından davet edilmesi konusunda da ayrıca karar alındığını aynı zamanda gazetede ilan yapıldığını bu çağrı sonrasında hissedarlardan bir kısmını ortaklar cari hesabından olan alacaklarının sermayeye eklenmesi yönünde sermayeye iştirak beyanı sunduklarını alınan kararlar sonrasında sermaye arttırımı için gerekli yönetim kurulu işlemlerinin tamamlanmış olmasına binaen gerekli evrakların tamamının Ticaret Sicil Müdürlüğüne teslim edildiğini sicil müdürülüğünce şirket esas sözleşmesinde toplantı nisabı ile ilgili iki farklı düzenleme olduğundan bahisle kesin tescilin yapılmasında duraksandığının belirtildiği sicil müdürlüğünce duraksama yaşamasına gerekçe gösterilen ana sözleşme maddelerinin 21.2 ve 28. Maddeler olduğunu müvekkil şirket tarafından bu sefer TTK32/4 maddesi uyarınca geçici tescil talep edilmiş ve sicil müdürlüğünce bu kapsamda sermaye arttırımın sicile geçici olarak tescil edildiğini, sermaye arttırımın kesin tesciline karar verilmesi bakımından iş bu davanın açılması zarureti olduğu belirtilerek bahsi geçen geçici tescilin (Ticaret Sicil Müdürlüğünün 04.10.2019 tarihinde verdiği ve 10.10.2019 tarihli 9927 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 526. Sayfasında ilan olma “sermaye arttırımın sicile geçici tescilinin yapılmasına ” ilişkin kararın kaldırılarak TTK 32/4 maddesi uyarınca 22.08.2019 tarihli Ertelenen Olağanüstü Genel Kurulu gerçekleşmesine karar verilen sermaye arttırımı kesin tesciline, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili kurumun ticaret siciline tescil konusundaki taleplerin yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içerisinde değerlendirerek sonuca bağlandığını yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, TTK 32 maddesi kapsamında müvekkili kurumun yasal şartlar oluşması halinde yapılan işlemle ilgili tescil kararı verebileceğini aksi halde tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceğini diğer yandan TTK 32/f.4 maddesinde geçici tescilin açıklandığını bu düzenlemeler çerçevesinde dava konusu olayla ilgili etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; TTK’ nın 32/4 maddesi uyarınca açılmış tescil davası niteliğindedir.
10 Ekim 2019 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi incelendiğinde davacı şirketin sermaye arttırımın geçici olarak tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacı şirketin 22 Ağustos 2019 tarihli ertelenen ikinci olağanüstü genel kurul toplantısına ait toplantı tutanağı incelendiğinde 351.000 adet hisseden 38.540 adetinin asaleten 136.609 adetinin vekaleten olmak üzere toplam 175.149 adeti hissesinin tamamının toplantıda temsil edildiği, şirket sermayesinin 35.100.000,00 TL den 55.000.000,00 TL ye arttırılması yönünde karar alındığı toplantıya bakanlık temsilcisinin iştirak ettiği anlaşılmıştır.
Şirket ana sözleşmesinin ” A Grubu Hissedarların ve B Grubu Hissedarların Tabi Olacakları Nisaplar” başlıklı 21.2 maddesinin; ” Kanunun aksini gerektirdiği haller ile 25.03.2010 tarihinden sonraki üç yıllık süre içerisinde A Grubu Hisselerinin Kote edilmesine ilişkin kararlar hariç olmak üzere ve söz konusu salt oyçokluğunun Şirket’in A Grubu Hisselerinin çoğunluğunun ve B Grubu Hisselerinin çoğunluğunun olumlu oylarını içermesi şartıyla, Hissedarların tüm kararları, usulüne uygun olarak toplanmış Hissedarlar toplantısında hazır bulunan Hissedarların salt oyçokluğu ile alınır. A Grubu ve B Grubu imtiyazlı hisse gruplarından her biri, aynı gün ayrı genel kurullar düzenleyecek ve Türk Ticaret Kanunu uyarınca onaylarını gerektiren kararları alacaklardır.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Davalı …’nce; esas sözleşmenin Toplantı Yer Ve Nisap başlıklı 21/2.maddesi uyarınca (A) ve (B) Grubu hissedarlara oyda imtiyaz yaratıldığı ve bu itibarla hem (A) ve hem de (B) Grubu hissedarlar tarafından onaylanması gerektiği, ayrıca esas sözleşmenin 28.maddesi uyarınca esas sözleşmede yapılacak değişikliklerde Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerinin uygulanacağı yönündeki hüküm bulunduğu ve yukarda bahsi geçen 21/2.madde uyarınca kararların salt çoğunlukla alınabileceği hükmü karşısında bu hükmün TTK hükümleri ile birlikte uygulanma imkanının bulunmadığı, ve son olarakta ayrıca kendisine husumet yöneltilmesinin mümkün olmayıp, ana sözleşmeye ilişkin açılacak bir tesbit davası sonucu alınacak ilamın sicile sunulması gerektiği hususları ifade olunmuştur.
Şirketin 22.08.2019 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan sermaye arttırımına ilişkin kararın tescili için davalı … sicile başvurulmuş ve sicil müdürlüğünce sermaye arttırım kararının kesin tescilinde yaşanan duraksama nedeniyle iş bu genel kurul kararı TTK 32/4.madde uyarınca geçici olarak tescil olunmuştur
Öncelikle husumet yönünden durum değerlendirildiğinde; TTK’nun 32/4.maddesinde, çözümü bir mahkeme kararına bağlı bulunan veya sicil müdürü tarafından kesin olarak tescilinde duraksanan hususların ilgililerin istemi üzerine geçici olarak tescil olunacağı, ilgililerin üç aylık süre içerisinde açacağı bir dava ile geçici tescil işleminin kesin tescile dönüştürülmesini talep edebileceği düzenlenmiştir. Bu itibarla geçici tescilin kesin tescile dönüştürülmesi istemli davada, husumetin geçici tescili yapan ticaret sicile yöneltilmesi anılan madde düzenlemesi ve bu kapsamdaki içtihatlara da uygundur.
Şirket ana sözleşmeleri kanun hükümleri yanında şirket organları ve pay sahiplerinin uymak zorunda oldukları hususları düzenler. Yine şirkette güç dengeleri, devir koşulları, halka açılma, yeniden yapılanma gibi hususlarda, kanunun emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla veya kanunun aksinin kararlaştırılmasına izin verdiği hususlarda pay sahiplerinin kendi aralarında ve fakat şirket organlarını bağlamayacak nitelikte düzenleme yapabilecekleri kabul edilmekte, bu sözleşmeler Hissedarlar Sözleşmesi olarak adlandırılmaktadır. Bu bağlamda Hissedarlar Sözleşmesi’ne TTK 336.madde hükmü yanında yine gerekçelerinde yer verilen 195. ve 480. maddelerde işaret edilmiştir. Bu sözleşmeler Borçlar Hukukunun 26. ve 27.maddelerinde yer alan sınırlamalar gözetilerek düzenlenebilecek ve bir Borçlar Hukuku sözleşmesi olarak değerlendirilecek ve Borçlar Hukuku hükümlerine tabi olacaktır. Bu kapsamda hissedarlar sözleşmesinde yer alan bir taahhüdün şirket ana sözleşmesine yansıtılmaması şirketi doğrudan etkileyen bir sonuç doğurmaz, ancak koşulları var ise sözleşmeyi imzalayanların sorumluluğu sonucunu doğurabilir. Keza hissedarlar sözleşmesinde yer alan taahhüdün esas sözleşme değişikliği ile kabulünde artık bu sözleşme hükümleri değil ana sözleşme hükmü uygulama alanı bulacaktır.
Hissedarlar Sözleşmesinin EK 3 D kısmı 3.maddesinde Genel Kurul Toplantıları başlığı ile (A) ve (B) grubu imtiyazlı paylara dair yer verilen düzenleme, bu sözleşmeye uygun şekilde şirket esas sözleşmesinin 21/2.maddesinde; A Grubu Hissedarların ve B Grubu Hissedarların Tabi Olacakları Nisaplar başlığı altında yer almıştır.
Esas sözleşmenin 28.maddesinde ise; Ana sözleşmenin Değiştirilmesi başlığı altında; “Ana sözleşmede yapılacak bilimum değişikliklerin tekemmülü ve uygulaması TTK’un ilgili hükümlerine tabidir…” Düzenlemesine yer verilmiştir.
Şirketin ana sözleşmesine bakıldığında şirket paylarının (A) ve (B) Grubu olarak ikiyi ayrıldığı ve her iki gruba yönetim kuruluna üye seçiminde aday gösterme imtiyazı tanındığı görülmektedir. Buna karşın imtiyazlı payları düzenleyen hüküm esas sözleşmenin 21/2. Maddesi değil 11/2. Maddesidir TTK’un 478. Maddesi uyarınca imtiyaz; kar payı, tasfiye payı, rüçhan ve oy hakkı gibi haklarda, paya tanınan üstün bir hak veya kanunda ön görülmemiş yeni bir pay sahipliği hakkı olup TTK 360. Madde kapsamında ana sözleşmede yönetim kurulunda temsil edilme, yönetim kurulu üyelerinin belirli bir grup oluşturan pay sahipleri arasından seçilmesi veya yönetim kurulu için aday önerme hakkı tanınması gibi imtiyazların yaratılması da mümkündür. Ana sözleşmenin buna ilişkin 11/2. Maddesinde şirket paylarının yukarıda belirtilen şekilde 2 gruba ayrılması benimsenmiş ve yine TTK 360. Maddede düzenlenmiş bulunan belirli grupların yönetim kurulunda temsil edilmesine yönelik imtiyaz hakkı öngörülerek; yönetim kurulu üyelerinden ikisinin A grubu hissedarların aday gösterdiği kişiler arasında, üçünün B grubu hissedarların aday gösterdiği kişiler arasından genel kurul tarafından atanacağı hükme bağlanmıştır. Bu itibarla anılan ana sözleşme hükmüyle her iki grup hisseye imtiyaz tanınmıştır.
Buna karşın ana sözleşmenin 21/2. Maddesinde TTK 478. Madde anlamında herhangi biri imtiyaz yaratılması söz konusu değildir bu maddede A grubu ve B grubu pay sahiplerinin TTK 454. Maddesi kapsamında kendi aralarında yapacakları toplantılara ve toplantı nisaplarına ilişkin düzenleme yapılmış bulunmaktadır. Kaldı ki maddenin, “A Grubu Hissedarların ve B Grubu Hissedarların Tabi olacakları Nisaplar ” Başlıklı madde başlığı da içeriği bu yönde doğrulamaktadır. Buna göre A veya B Grubu pay sahiplerinin haklarını ihlal edecek mahiyette ana sözleşme değişikliği durumunda bu pay sahiplerinin TTK 454. Maddesi uyarınca kendi aralarında toplanması gerekmekte olup anılan madde de bu pay sahiplerinin kendi aralarında yapacakları toplantıda uyulması gereken Nisapları düzenlemiş bulunmaktadır. Yine ana sözleşmenin 21/1. Maddesi Toplantı Yeri Ve Nisap Başlığı altında genel kurul toplantılarının şirketin merkezinde veya yönetim kurulunun ana sözleşme hükümlerine göre karar vereceği başka bir yerde yapılacağını hüküm altına almış ancak Nisaplara dair bir düzenlemeye yer vermemiştir. Bu itibarla ana sözleşmenin 21. Maddesinin genel kurul toplantılarının toplantı ve karar nisabına dair bir düzenleme yapma amacının bulunmadığını da göstermektedir. Ana sözleşmenin 24. Maddesi,nde genel kurulda oy kullanma şekli düzenlenmiş ve ana sözleşmenin değiştirilmesinde uygulanacak olan kurallar ve nisaplara dair de 28. Madde de düzenleme yapılmıştır. Ana Sözleşmenin Değiştirilmesi başlıklı 28. Madde de; “Ana Sözleşmede Yapılacak Bilimum Değişikliklerin Tekemmülü ve Uygulaması TTK’un İlgili Hükümlerine Tabidir…” hükmüne yer verilerek genel kurul toplantılarında esas sermayenin arttırılmasına ilişkin karar alınması söz konusu olduğunda şirket bakımından TTK’un 421. Maddesinde öngörülmüş olan toplantı ve karar nisaplarının uygulanacağı kabul edilmiştir. TTK’un 421. Maddesine göre esas sözleşmeyi değiştiren kararların şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınacağı, ilk toplantıda toplantı nisabına ulaşılamadığı takdirde, en geç 1 ay içerisinde yapılacak ikinci toplantıda toplantı nisabının şirket sermayesinin en az 3 te 1’inin toplantıda temsil edilmesi ile mümkün olacağı düzenlenmiştir.
Davacı şirketin 24/07/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı, toplantı nisabının oluşmaması nedeniyle ertelenmiş ve anılan madde doğrultusunda 22/08/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında; Şirketin 35.100.000,00 TL sermayesine tekabül eden 351.000 adet hisseden toplam 175.149 adet hissenin tamamının toplantıda temsil edildiği ve esas sermayenin arttırılmasına ilişkin kararın toplantıya katılanların oybirliği ile alındığı anlaşılmaktadır. Buna göre olağanüstü genel kurul toplantısında TTK’un yukarıda açıklanan 421/1 inci maddesinde öngörülen toplantıo ve karar nisabına uygun olarak esas sermayenin arttırılmasına karar verilmiştir.
Açıklanan bu durum karşısında sicilin kesin olarak tescil bakımından duraksadığı hususların ilgililerin istemi üzerine geçici olarak tescil olunacağı ve bunja karşın da 3 aylık süre içersiinde ilgilinin geçici tescil işleminin kesin tescile dönüştürülmesi talebinde bulunabileceğine dair TTK’un 32/4üncü maddesi hükmü, şirket ortakları arasında 25/03/2010 tarihli hissedarlar sözleşmesinin varlığı, ve bu sözleşmenin niteliğine ilişkin yukarıda yapılan açıklamalar, bu sözleşmenin esas sözleşmeye 21/2’nci madde hükmü olarak alınmış olması, bu itibarla 21/2’nci maddenin gerek başlık gerekse içerik itibariyle imtiyazlı pay sahiplerinin TTK 454. Maddesi uyarınca oluşturacakları imtiyazlı pay sahipleri kurullarına ilişkin bulunması, sözleşmenin 11/2’nci maddesi uyarınca şirkette imtiyazlı payların da mevcut olduğu buna karşın 21/2’nci maddesinde bir imtiyaz durumunun söz konusu olmadığı, 21/2’nci maddenin yukarıda belirtilen şekilde imtiyazlı pay sahiplerinin kendi aralarında yapacakları toplantı ve karar nisaplarını düzenlediği şirket genel kurulu ile ilgisinin bulunmadığı, ana sözleşmenin değiştirilmesinde uygulanacak olan kuralların yine ana sözleşmenin 28. Maddesinde açıkça hüküm altına alınıp TTK Hükümlerinin uygulanacağının benimsendiği ve bu kapsamda da olağanüstü genel kurul toplantısında TTK’un 421. Maddesinde öngörülen nisapların kararda mevcut olduğu anlaşılmakla talebin kabulü ile geçici tescilin kesin tescile dönüştürülmesine ve ticaret sicilde tescil ve ilanına ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, … Ticaret Sicilinin … Sicil Numarasında kayıtlı … A.Ş.’nin 22/08/2019 tarihli ertelenen olağanüstü genel kurulda sermaye arttırımına dair alınan ve … tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 526. Sayfasında ilan olunan “Sermaye Arttırımının Sicile Geçici Tescilinin Yapılmasına” ilişkin kararının KALDIRILARAK sermaye arttırımına ilişkin karara dair Geçici Tescilin Kesin Tescile DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE ve Ticaret Sicil’de bu şekilde TESCİL VE İLANINA,
2-a-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 10,00 TL’in davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
b-Davacı tarafca yapılan 44,40 TL peşin harç giderinin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı parası, 96,40 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı olmak üzere toplam; 140,80 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK 120 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekillerinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25/06/2020

Başkan … e-imzalıdır .

Üye … e-imzalıdır .

Üye … e-imzalıdır .

Katip … e-imzalıdır .