Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/637 E. 2022/883 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/637 Esas
KARAR NO : 2022/883

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2019
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’nin müvekkili şirkette ticari temsilci konumunda olduğunu, şirket bünyesinde yönetim ve temsil yetkilerine sahip olarak çalıştığını, davalılar … ve … ise müvekkili şirketin yine aynı biriminde davalı …’ye doğrudan bağlı olarak ve belirli hususlarda işletmeyi yönetme ve temsil etmeye yetkili olacak şekilde çalıştıklarını, davalı …’ın ise müşterek imzayla maaş bordrosu, irsaliye ve fatura imzalamaya yetkili kılındığını, yetkilendirme şekilleri ve taşıdıkları yetkiler bakımından davalıların ticari vekil olduklarının tartışmasız olduğunu, davalılar müvekkili davacı şirket nezdinde bağımlı tacir yardımcısı konumunda çalıştıklarını, davalıların müvekkili şirketin otomobil tedarikinde bulunduğu bir kısım şirketler ve yine taşımacılık hizmeti aldığı nakliye şirketleri ile sadakat borcuna aykırı olacak şekilde gayri hukuki ilişki içerisine girmek sureti ile bu şirketlerden ürün tedarik edilmesi veya taşımacılık hizmeti alınması karşılığında haksız menfaat temin ettiklerini, davalıların belirli şirketlerden araç satın alınması karşılığında araç başında keza yurt dışına yapılan sevkiyatlar da nakliye şirketlerinden de sevkiyat başına komisyon aldıkları tespit edildiğini, bu husus davalıların banka hesaplarına tedarikçi veya nakliyeci şirketler veya bunların yetkilileri, yakın akrabaları veya çalışanları tarafından fatura veya ödeme tarihlerinde yapılan banka havale belgeleri ile sabit olduğunu, davalıların bu haksız eylemi nedeni ile müvekkili şirket, araç tedarik maliyetleri ile taşımacılık maliyetlerini daha ucuza yapabilme ve dolayısı ile karlılığını arttırma imkanından mahrum bırakıldığını, dahası tedarikçiler ve diğer iş ortakları nezdinde ticari itibarı zedelendiğini, davalıların, hukuka aykırı şekilde müvekkili şirkette tam zamanlı olarak çalışmakta iken dava dışı 3. Kişilerinde bir kısım işlerini müvekkili şirket üzerinden ve müvekkilinin kendilerine tahsis ettiği envanterler vasıtasıyla gördüklerini, bu hususta davalıların müvekkili şirkete ait mail yazışmaları dosyada mübrez olduğunu, davalı … Ltd. Şti., diğer davalıların müvekkili davacı şirketin ticari sırlarından ve her türlü envanterinden istifade etmek sureti ile gerek müvekkilinin ticari ilişki içerisinde olduğu tedarikçi nakliyeci ve müşterileri ile doğrudan gerekse başkaca şirketlerle ticari ilişki içerisinde girmek sureti ile haksız rekabete ve müvekkili şirketin faaliyetlerini ve iş hacmini olumsuz etkileyerek zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davalılar müvekkili şirketle aralarında ki hizmet ilişkisinin devamı sırasında sadakat borcuna aykırı davranarak müvekkili şirketin müvekkili şirket zararına haksız kazanç sağladıklarını, müvekkili şirket bünyesinde hizmet ilişkileri devam ederken, müvekkilinin bilgisi ve izni olmadan aynı konuda faaliyet gösteren davalı şirketi kurarak müvekkili davacı ile haksız rekabete giriştiğini, tedarikçi ve müşteri çevresinden yaralanmak sureti ile müvekkili şirketi zarara uğrattığını, davalıları kurdukları bu şirket üzerinden başkaca ticari işletmelerin yanı sıra ayrıca müvekkili şirketin tedarikçisi ve müşterileri ile de ticari ilişki içerisine girerek müvekkili şirketi zarara uğrattıklarını, bu hususun tarafların ticari defter ve kayıtlarından açıklıkla anlaşılmakta olduğunu belirterek; Davalı gerçek kişilerin sadakat ve işverenle rekabet etmeme borçlarına aykırı davranarak davalı şirketi kurarak davacı şirketin müşterileri ile ticari ilişkiye girmeleri eylemlerinin tüm davalılar yönüyle haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ve men’ine, davalı gerçek kişilerin davacı şirket nezdinde çalıştıkları sırada elde ettikleri, davacı şirkete, davacı şirketin müşteri ve tedarikçilerine ait bilgilerin tüm davalılarca kullanılmamasına, paylaşılmamasına, müvekkili şirketin tedarikçi, nakliyeci ve müşterilerinden veya bunların temsilcisi, çalışanı veya yakınlarından müvekkili şirket zararına olacak şekilde elde ettiklerini maddi menfaatlerin tespiti ile kendilerine yapılan ödeme tarihinden itibaren işlemeye başlayacak avans faiziyle birlikte müvekkili şirkete verilmesine, tüm davalılar aleyhine 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, davalıların bu tazminatlardan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … emeklilik nedeni ile iş akdini feshetmek amacı ile işverene başvurduğunu ve kıdem tazminatını talep ettiğini, kıdem tazminatının ödenmemesi üzerine davalı …, arabuluculuk başvurusu yaptığını, arabuluculuk başvurusu yapılmasından sonra davacı taraf iş bu iddiaları ileri sürerek sırf kıdem tazminatı ödemesinin yapılmasından kaçınmak üzere gerçeğe aykırı, asılsız ve mesnetsiz iddialar ileri sürerek iş bu davayı açtığını, iş bu davanın açılma nedeni davalı …’nın kıdem tazminatını talep etmesinden kaynaklanmakta olduğunu, davalı … tarafından davacı aleyhine … 33. İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile işçilik alacakları hususunda dava açıldığını, kaldı ki davacı, dava dilekçesi ile 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi zarar uğradığını iddia etmekte olduğunu, uğradığı zararla ilgili hiçbir iddia ve savunmada bulunmadığını, bu hususun davacı tarafından detaylı olarak açıklanması gerekmekte olduğunu, davacının uğradığı herhangi bir zararı bulunmamakta olduğunu, davacı taraf, ayrıca davalı …’in bir takım ödemeler almak sureti ile işvereni zarar uğrattığını iddia etmekte olduğunu, ancak davacı tarafça davalı …’e 63.000,00 TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, iş bu davanın açılma nedeni davalı …’nın kıdem tazminatını talep etmesinden kaynaklanmakta olup; davalı … ve … ise bu davaya dahil edilerek mahkeme önünde haklı çıkma gayretinden kaynaklanmakta olduğunu, davacı taraf kabul etmemekle beraber iddia ettiği maddi ve manevi zarara ilişkin yazılı evrak, fatura ve sair delil sunmakla yükümlü olup; dava değerinin neye göre tespit edildiği açık olmadığını, davacı taraf işbu davanın ticari dava olduğu iddiasında ise soyut iddialara dayanarak tazminat talebinde bulunamayacağı açık olduğunu, kaldı ki davacı taraf ne şekilde bir zarara uğradı konusunda dahi açıklama yapmadığını, davacı şirketin uğramış olduğu fiili bir zararı bulunmamakta olduğunu, davacı şayet rekabet yasağına aykırı davranıldığı iddiası ile kar kaybına uğradığını iddia ediyor ise bu zararı ispatla yükümlü olduğunu, davacının uğradığını iddia ettiği zarar farazi bir zarar olup; dava dilekçesinde talep edilen zararın türü ve meydana geliş şekli ile ilgili hiçbir açıklama ve iddia bulunmamakta olduğunu, davacı müvekillerinin, davacı şirketin tedarikçi, nakliyeci ve müşterilerinden veya bunların temsilcisi, çalışanı veya yakınlarından herhangi bir isim altında almış oldukları ödeme bulunmamakta olduğunu, müvekkillerinin bu şekilde ödeme almamasına rağmen sırf mahkemeyi yanıltmaya yönelik olarak iddialarda bulunulmakta olduğunu, davacı taraf bu şekilde asılsız isnatlarda bulunarak haklı olduğu izlenimi yaratmaya çalışmakta olduğunu, şayet bu şekilde ödeme alınmış ise bu hususu davacı tarafın ispat etmesi gerekmekte olduğunu, müvekkillerinin hesabına gelen her türlü ödemenin davacı şirketin zararına olduğunun kabulü mümkün olmadığını, anılan hesaplar şahsi hesap olduğunu, davacı tarafın asılsız iddialarını ispat etmesi gerekmekte olduğunu, davacı taraf müvekkillerinin şahsi hesaplarına gelen her paranın kendi zararları hilafına geldiğini iddia etmekte; ancak dava dilekçesinde bu alacak kalemi ile ilgili talep edilen tutarı belirtmemekte olduğunu, davacı tarafça öncelikli olarak bu alacak kalemi ile ilgili talep edilen tutarın açıklanması gerektiğini, davacı, dava dilekçesi ile 15.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğunu, ancak manevi tazminat ile ilgili hiçbir açıklama yapılmadığını, davacının iddia ettiği uyuşmazlıkla ilgili uğramış olduğu hiçbir manevi zararı bulunmamakta olduğunu, dolayısı ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, Mahkemeniz huzurunda görülen davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığından dolayı mahkemenin görevsizliğine karar verilmesini ve dosyanın İstanbul İş Mahkemelerine gönderilmesini, Davalı … şirketi yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, davalılar aleyhine açılan davanın usulden reddine karar verilmesini, davalılar hakkında açılan hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava konusu uyuşmazlık, davalıların haksız rekabete sebebiyet verdikleri iddiasıyla haksız rekabetin tespti, men’i ve haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi- manevi zararların tazminine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, davacı ve davalı şirketin ticaret sicil kayıtları celp edilmiş, tarafların sgk kayıtları celp edilmiş, davalı …Şirketi’nin 03/08/2018 – 15/11/2019 tarihleri arasındaki tüm banka hesap hareketleri celp edilmiş, … 1. Noterliği’nden … tarih … yevmiye numaralı ihtarname asıllarının onaylı bir sureti celp edilmiş, .. 33. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası … 34. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, … 32. İş Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacı şirketin 2016-2017-2018-2019-2020 yıllarına ait gelir beyannameleri celp edilmiş, davalı şahısların sed raporları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 10/05/2021 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; 1. Davacı Ticari Defterleri Davacı tarafından sunulan ticari defter tasdik bilgileri aşağıdaki şekilde olduğunu, 1-2017 yılı, yevmiye, açılış, e-defter, 2-kebir, açılış, e-defter, 3-envanter, açılış, … 25. Noterliği, …tarihli, … yevmiye nolu, 4-2018 yılı, yevmiye, açılış, e-defter, 5-kebir, açılış, e-defter, 6-envanter, açılış, … 25. Noterliği,… yılı, … yevmiye nolu, 7- 2019 yılı, yevmiye, açılış, e-defter, 8-kebir, açılış, e-defter, 9-envanter, açılış, … 25. Noterliği, …yılı, … yevmiye nolu olduğunu, davacı şirketin, 2017,2018,2019 yıllarında E.DEFTER uygulamasında olduğu, T.C. Maliye Bakanlığının (1) Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre; Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçecektir.” hükmü bulunmakta olduğunu, aynı tebliğe göre, Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin son ayının beratının alınması kapanış onayı yerine geçecektir.” Hükmü bulunmakta olduğunu, buna göre şirketin 2017,2018,2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olduğunu ve usulüne uygun tutulduğu görüldüğünü, HMK 222./2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı belirlendiğini, takdirin Mahkememize ait olduğunu, 2. Davalı Ticari Defterleri; Davalı tarafından yerinde inceleme talep edildiğini ve istenilen kayıtların taraflarına ulaştırılacağı bildirilmiş ise de en son yapılan 13.04.2021 tarihli davalı vekili ile yapılan telefon görüşmesinde defterleri sunmayacaklarını bildirdiğini, takdirin Mahkememize ait olduğunu, 3. Davalılara ilişkin kayıtlar; dosyaya gelen SGK dökümleri uyarına davalılardan … ve …’in davacı şirketten çıkış tarihinin 17.09.2019 ve …’in 30.06.2019 tarihi olduğu tespit edildiğini, (Her ne kadar davacı şirkete giriş kaydından sonra ara dönemlerde başka işyeri kodu mevcut ise de en son çıkışın davacıdan olduğu mevcut olduğunu,
Davalı …’nin davacı şirketin 20.09.2017 tarihinde 2017/02 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile şirketin İstanbul Endüstri ve ticaret Serbest Bölge Şubesine Müdür olarak atandığını, Davalı …’ın günlük işlerin tebvir bakımından maaş bordrosu, irsaliye ve faturaların imzalamaya yetkili olmak üzere … ile birlikte atacakları müşterek imzalanmasına ilişkin 2015 tarihli vekaletname mevcut olduğunu, Davalı …’in ve …’ın trafik şube ve bürolarındaki işlere ilişkin vekaletname verildiği mevcut olduğunu, 4. Davalı Şirketin Kuruluş ve Ortaklık Yapısına İlişkin Tespitler
Davalı şirketin…sicil no ile kuruluşunun 03.08.2018 tarihinde tescil edildiğini, Davalı şirketin amaç/konusunun her türlü motorlu araç ticareti yapmak, alım satım, ithalat ve ihracatı olduğu mevcut olduğunu, … Limited Şirketi’nin Kuruluş tescil: 03/08/2018 yılı, unvan değişimi: 21/09/2018 olduğunu, şirketin ortaklık yapısı aşağıdaki şekilde olup ortaklarının …,… ve … olduğu, şirketin müdür olarak …’nin atandığının mevcut olduğunu, Sermaye (6 md) …: 25.000,00 TL, … : 25.000,00 TL, …: 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL , Şirket Müdürü: …, davalı şirkete ilişkin ticaret sicil kayıtları ve davacı şirkete ait gelen SGK dökümleri uyarınca, davalı şahısların davacı şirket uhdesinde çalışmaya devam ederken her türlü motorlu taşıt ticaretin konusunda davalı şirketin kuruluşunun yapıldığı hususları tespit edildiğini, davalı şirketin, davacı şirket ile ticari ilişkisi olan firmalar ile çalışıp çalışması hususunda incelemeler davacı tarafından 2017,2018,2019 yıllarına ait mizan dökümleri ile dosyada mevcut davalı şirkete ait 2018 yılı mizan,01.01.2019-31.03.2019 tarihleri arası mizan, davalının tanzim ettiği proforma faturalar ve davalının araç satın aldığı tedarikçi firmaların tanzim ettikleri faturalar karşılaştırılmaları yapıldığında, davalının şirketin açılışından itibaren ticari ilişkide bulunduğu tüm tedarikçilerin, davacı firma ile de ticari ilişkilerinin olduğu tespit edildiğini, Davacının tedarikçileri: 1- … Tic. Ltd. Şti., 2- … A.Ş., 3- ….Ltd. Şti., 4- …Tic. A.ş., 5- …Tic. Ltd. Şti., 6- … Tic. Ltd. Şti., 7-… Ltd. Şti., yine davacının 2 müşterisine davalı tarafından satış yapıldığına ilişkin mizan dökümleri ve davalının proforma faturaları kapsamında tespit edildiğini, davacının sunulan kayıtları ve davalının dosya içerisinde mevcut mizanları ve fatura suretleri uyarınca,davalının davacının tedarikçilerinden mal tedarikinde bulunduğunu, davalının şirket olarak çalıştığı iki adet müşterisini de davacının çalıştığı müşteriler olduğu tespit edildiğini, davacının belirlenen durum sebebi ile zarara uğrayıp uğramadığı hususunda , mali tablolarında raporlanan gelir hacmi ve kar arasında yıl bazında ki değişkenliğin tam olarak zararının belirlenmesi imkan sağlamadığı bunula birlikte davalıların davacı şirketteki konumları sebebi ile(Müdür,operasyonel görevler, ) kurdukları aynı iş kolundaki şirketten yapılan satışlardan kaynaklı davacının zarara uğradığının değerlendirilmesi mümkün görüldüğünü, davacının kar mahrumiyeti talebine ilişkin hesaplamalar, davalı tarafından incelemeye ticari defter kayıt belge sunulmadığını, dosyada bulunan davalı şirkete ilişkin gelen Kurumlar Vergisi Beyannamelerinde mevcut gelir tablosu verileri üzerinde yapılan incelemede, davalı şirketin Net Dönem karı 2018 yılında 315.589,70 TL ve 2019 yılında 89.008,41 TL olarak mevcut olduğunu, Net Satışlar 2018 yılında: 1.586.265,21 TL, 2019 yılında: 1.440.586,03 TL, Vergi sonrası net dönem karı: 2018 yılında; 312.589,70 TL, 2019 yılında ise 89.008,41 TL olduğunu, davalı şirketin gelir tabloları verileri uyarınca 2018 yılı 315.589,70 TL ve 2019 yılı Eylül ayına kadar 9 aylık sürece tekabül eden net dönem karı 66.576,31 TL olmak üzere toplam 382.346,01 TL olarak hesaplandığını, 2018-Eylül 2019 tarihine kadar net dönem karı; 2018 yılında; 315.589,70 TL, 2019/Eylül ayına kadar: 66.756,31 TL, Toplam Kar: 382.346,01 TL davalının haksız rekabeti nedeniyle yukarıda belirlenen şekilde davacının talep ettiği davalının elde ettiği kısım 382.346,01 TL belirlendiğini, davalı şirketin elde ettiği menfaat kaynaklı sorumluluğu ile birlikte diğer davalı şahısların şirketteki hisse oranları kapsamında sorumluluğunda taktirin Sayın Mahkemeye ait olacağı görüldüğünü, 7. Davalıların davacı ile ticari ilişkisi olan firmalardan ödeme aldıkları hususunda davacı tarafından 04.03.2020 tarihli dilekçe ekinde …’e 2009 – 2019 yılları arasında … ve Yapı Kredi firmalarına elden yatan ve bazı eski müşterileri açıklaması ile olduğunu bildirdiği yatan tutarlara ilişkin banka dökümleri ve özet tablo sunulmuş ise de davalının iş bu hesabındaki tutarların davacının bildirdiği şekilde işlemlere ilişkin olduğu hususunda ve dolayısıyla zarar uğradığına ilişkin malen korelasyon kurulması mümkün görülmediğini, dosya, davacının sunulan kayıtları ve dosyada mevcut taraflara ait KVB /mali tablolar sigorta kayıtları ,ticaret sicil kayıtları incelendiğini, davacının personeli davalıların aynı konuda kurmuş oldukları diğer davalı şirkette davacının ticari işletmesi ile ilgili bilgilerin kullanımının kayıtlar kapsamında rapor içerisinde belirlendiği şekilde tespiti yapıldığını, davalı şirketin işten ayrılma tarihine kadar hesaplanan elde ettiği kısım 382.346,01 TL belirlendiğini, diğer davalı şahısların belirlenen tutar ile ilgili sorumluluğunda taktirin Sayın mahkemeye ait olacağını, Davacı tarafından 04.03.2020 tarihli dilekçe ekinde …’e 2009 – 2019 yılları arasında … ve …firmalarına elden yatan ve bazı eski müşterileri açıklaması ile olduğunu bildirdiği yatan tutarlara ilişkin banka dökümleri ve özet tablo sunulmuş ise de davalının iş bu hesabındaki tutarların davacının bildirdiği şekilde işlemlere ilişkin olduğu hususunda ve dolayısıyla zarar uğradığına ilişkin malen korelasyon kurulması mümkün görülmediğini, nihai taktirin Sayın Mahkemeye ait olacağına ilişkin incelemeleri bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 26/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Kök raporda da belirtildiği üzere, davalı gerçek kişiler davacı şirkette çalıştıkları dönemde aynı konuda faaliyet gösteren davalı şirketi kurduklarını, yine aynı konuda davalı şirketin davacının tedarikçilerinden mal alıp davacının müşterilerine satmasının TTK m. 54 uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği açık olduğunu, yine, davalı gerçek kişilerin fiillerinin TTK m. 54 uyarınca haksız rekabet fiili olduğu izahtan vareste olduğunu, sonra, bilirkişi heyetimize talep edilmesine karşın davalı vekillerince, en son yapılan 13.04.2021 tarihli telefon görüşmesinde ticari defterleri sunmayacakları bildirildiğini, dosyada mevcut davalı şirkete ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamelerinde mevcut gelir tablosu üzerinden yapılan incelemede davalı şirketin 2018-2019 (Eylül) dönem net karı 382.346,01 TL olarak belirlendiğini, davalı şirketin elde ettiği menfaat karşılığı sorumluluğu yanında, TBK m. 61 uyarınca, davalı gerçek kişiler birlikte davacının zararına sebebiyet verdikleri, aynı zarardan sorumlu oldukları dikkate alındığında, davalı gerçek kişilerin zarardan dolayı müteselsil sorumluluğuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı Sayın Mahkemenin taktirinde olduğunu, kök raporda varmış oldukları kanaati değiştirecek husus bulunmadığı ancak TBK m. 61 uyarınca gerçek kişi davalıların müteselsil sorumluluğunun varlığının kabulünün Sayın Mahkemenin taktirinde bulunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Davacı vekilince, davalı gerçek kişilerin, sadakat ve işverenle rekabet etmeme borçlarına aykırı davranarak davacı şirkette çalıştıkları dönemde davalı şirketi kurarak davacı şirketin müşterileri ile ticari ilişkiye girmeleri eylemlerinin tüm davalılar yönüyle haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ve men’ine, davalı gerçek kişilerin davacı şirket nezdinde çalıştıkları sırada elde ettikleri, davacı şirkete, davacı şirketin müşteri ve tedarikçilerine ait bilgilerin tüm davalılarca kullanılmamasına, paylaşılmamasına, haksız rekabet nedeniyle davacı şirketin maddi zararlarının tespiti ile, tüm davalılar aleyhine 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Davacı vekilince 17.10.2022 tarihinde sunulan ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talepleri 382.346,01 TL’ye artırlmıştır.
Davalılar vekilince, davacı taraf iddialarının yerinde olmadığı, görevli mahkemelerin iş mahkemeleri olduğu, davalı şirket yönünden husumet itirazlarının bulunduğu, müvekkillerinin haksız rekabet eden fiillerinin olmadığı savunularak davanın usulden ve esastan reddi reddi talep edilmiştir.
Davalılar vekilince görev itirazında bulunularak görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğu ileri sürülmüş ise de, davanın haksız rekabete ilişkin olduğu, davalı gerçek kişilerin bağımlı tacir yardımcıları olduğu, dava konusu olaya uygulanacak haksız rekabete ilişkin hükümlerin TTK’da düzenlendiği, davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemelerinde olduğu, bu kapsamda mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla, bu savunmaya itibar edilmemiş, davalılar vekilinin görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalılar vekilince, davalı şirket yönünden husumet itirazında bulunulmuş ise de, davalı gerçek kişilerin davacı şirkette çalıştıkları dönemde davalı şirketi kurdukları, davalı şirkette pay sahibi oldukları, davalı şirket yararına kazanımlar oluştuğu yönünde davacı taraf iddiaları da olduğu değerlendirildiğinde, davalı şirket yönünden yapılan husumet itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Haksız rekabete ilişkin hükümler TTK’ nun 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Buna göre; “Madde 54- (1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
Madde 55- (1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;
1. Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,
2. Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek,
3. Paye, diploma veya ödül almadığı hâlde bunlara sahipmişçesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak,
4. Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,
5. Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek,
6. Seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak; şu kadar ki, satış fiyatının, aynı çeşit malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerinin benzer hacimde alımında uygulanan tedarik fiyatının altında olması hâlinde yanıltmanın varlığı karine olarak kabul olunur; davalı, gerçek tedarik fiyatını ispatladığı takdirde bu fiyat değerlendirmeye esas olur,
7. Müşteriyi ek edimlerle sunumun gerçek değeri hakkında yanıltmak,
8. Müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak,
9. Malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak,
10. Taksitle satım sözleşmelerine veya buna benzer hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek, peşin veya toplam satış fiyatını veya taksitle satımdan kaynaklanan ek maliyeti Türk Lirası ve yıllık oranlar üzerinden belirtmemek,
11. Tüketici kredilerine ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek veya kredilerin net tutarlarına, toplam giderlerine, efektif yıllık faizlerine ilişkin açık beyanlarda bulunmamak,
12. İşletmesine ilişkin faaliyetleri çerçevesinde, taksitle satım veya tüketici kredisi sözleşmeleri sunan veya akdeden ve bu bağlamda sözleşmenin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme süresi, müşterinin cayma veya fesih hakkına veya kalan borcu vadeden önce ödeme hakkına ilişkin eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak.
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek; özellikle;
1. Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek,
2. Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, haketmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak,
3. İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek,
4. Onunla kendisinin bu tür bir sözleşme yapabilmesi için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış olan alıcının veya kredi alan kişinin, bu sözleşmeden caymasına veya peşin satış sözleşmesi yapmış olan alıcının bu sözleşmeyi feshetmesine yöneltmek.
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma; özellikle;
1. Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
2. Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği hâlde, yararlanmak,
3. Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak.
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
e) İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak. Özellikle yanıltıcı bir şekilde diğer taraf aleyhine;
1. Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan, veya
2. Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullananlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
Madde 56- (1) Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. Davacı lehine ve (d) bendi hükmünce tazminat olarak hâkim, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir.
(2) Ekonomik çıkarları zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek müşteriler de birinci fıkradaki davaları açabilirler, ancak araçların ve malların imhasını isteyemezler.
(3) Ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer meslekî ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlar da birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı davaları açabilirler.
(4) Bir kimse aleyhine birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri gereğince verilmiş olan hüküm, haksız rekabete konu malları, doğrudan veya dolaylı bir şekilde ondan ticari amaçla elde etmiş olan kişiler hakkında da icra olunur.
Madde 59-(1) Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemiyle, gideri haksız çıkan taraftan alınmak üzere, hükmün kesinleşmesinden sonra ilan edilmesine de karar verebilir. İlanın şeklini ve kapsamını mahkeme belirler.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında, somut olaya ilişkin dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun değerlendirilmesinde;
Davalılardan … ve …’in davacı şirketten çıkış tarihinin 17.09.2019 ve …’in 30.06.2019 tarihi olduğu; Davalı …’nin davacı şirketin 20.09.2017 tarihinde 2017/02 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile şirketin … Şubesine Müdür olarak atandığı, davalı …’ın günlük işlerin tebvir bakımından maaş bordrosu, irsaliye ve faturaların imzalamaya yetkili olmak üzere … ile birlikte atacakları müşterek imzalanmasına ilişkin 2015 tarihli vekaletnamenin mevcut olduğu, davalı …’in ve …’ın trafik şube ve bürolarındaki işlere ilişkin vekaletname verildiği; Davalı şirketin … sicil no ile kuruluşunun 03.08.2018 tarihinde tescil edildiği, davalı şirketin amaç/konusunun her türlü motorlu araç ticareti yapmak, alım satım, ithalat ve ihracatı olduğu, şirketin ortaklarının …,… ve … olduğu, şirkete müdür olarak …’nin atandığı, şirketin sermayesinin …: 25.000,00 TL, …: 25.000,00 TL, …: 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL olduğu; Davalı şahısların davacı şirket uhdesinde çalışmaya devam ederken her türlü motorlu taşıt ticareti konusunda davalı şirketin kuruluşunun yapıldığı; Davalının şirketin açılışından itibaren ticari ilişkide bulunduğu tüm tedarikçilerin, davacı firma ile de ticari ilişkilerinin olduğu; Davacının müşterilerine davalı tarafından satış yapıldığının, davalı mizan dökümleri ve davalının proforma faturaları kapsamında tespit edildiği, davacının sunulan kayıtları ve davalının dosya içerisinde mevcut mizanları ve fatura suretleri uyarınca,davalının davacının tedarikçilerinden mal tedarikinde bulunduğu; Davalı tarafından bilirkişi incelemesine ticari defter kayıt belge sunulmadığı, davacının personeli olan davalıların aynı konuda kurmuş oldukları diğer davalı şirkette davacının ticari işletmesi ile ilgili bilgilerin kullanımına ilişkin kayıtlar kapsamında, dosyada bulunan davalı şirkete ilişkin gelen Kurumlar Vergisi Beyannamelerinde mevcut gelir tablosu verileri üzerinde yapılan bilirkişi incelemelerine göre, davalının haksız rekabeti nedeniyle davacının talep ettiği davalının elde ettiği kar miktarının 382.346,01 TL olarak belirlendiği; Davalıların bu eylemlerinin TTK 54,55,56. maddeleri uyarınca haksız rekabet oluşturduğu; Davalı gerçek kişilerin, sadakat ve işverenle rekabet etmeme borçlarına aykırı davranarak davacı şirkette çalıştıkları dönemde davalı şirketi kurarak davacı şirketin müşterileri ile ticari ilişkiye girdikleri, bu kapsamda davalı şirket nezdinde kazanımlar elde ettikleri, davalı şirket nezdinde oluşan bu kazanım miktarının bilirkişilerce 382.346,01 TL olarak belirlendiği, bu miktarın davacının maddi zararını teşkil ettiği, davacının 382.346,01 TL maddi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmakla ve değerlendirilmekle;
Davacı şirketin, davalı gerçek kişilerin sadakat ve işverenle rekabet etmeme borçlarına aykırı davranarak davalı şirketi kurarak davacı şirketin müşterileri ile ticari ilişkiye girmeleri eylemlerinin tüm davalılar yönüyle TTK’nın 54, 55 ve 56 maddeleri uyarınca haksız rekabet oluşturduğunun tespitini ve men’ini, davalı gerçek kişilerin davacı şirket nezdinde çalıştıkları sırada elde ettikleri, davacı şirkete, davacı şirketin müşteri ve tedarikçilerine ait bilgilerin tüm davalılarca kullanılmamasını, paylaşılmamasını, 382.346,01 TL Maddi Tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınartak davacıya ödenmesini istemekte haklı olduğu, davalıların bu kapsamdaki savunmalarının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından 15.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, dosya kapsamında toplanan delillere göre, davacı şirketin ticari itibarının ve kişilik haklarının zedelendiğine yönelik mahkememizde bir kanaat oluşmadığından, manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenler ile, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
1-Davalı gerçek kişilerin sadakat ve işverenle rekabet etmeme borçlarına aykırı davranarak davalı şirketi kurarak davacı şirketin müşterileri ile ticari ilişkiye girmeleri eylemlerinin tüm davalılar yönüyle TTK’nın 54, 55 ve 56 maddeleri uyarınca HAKSIZ REKABET OLUŞTURDUĞUNUN TESPİTİNE VE MEN’İNE,
2-Davalı gerçek kişilerin davacı şirket nezdinde çalıştıkları sırada elde ettikleri, davacı şirkete, davacı şirketin müşteri ve tedarikçilerine ait bilgilerin tüm davalılarca KULLANILMAMASINA, PAYLAŞILMAMASINA,
3-382.346,01 TL Maddi Tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4- 15.000,00 TL Manevi Tazminat talebinin REDDİNE,
5-Haksız rekabetin tespiti, men’i, davacı şirketin müşteri ve tedarikçilerine ait bilgilerin tüm davalılarca kullanılmamasına, paylaşılmamasına yönelik talepler bakımından alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcı, maddi tazminat yönünden alınması gereken 26.118,06-TL nispi karar ve ilam harcı ve manevi tazminat yönünden alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcı toplamları olan 26.279,46 TL’den davacı tarafından peşin+ıslah olarak yatırılan 6.785,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 19.19,493,76-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin ve ıslah yoluyla karşılanan 6.785,70-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı parası, 282,20 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.926,60 yargılama masrafının davanın kabul ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 3.778,37-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE, fazlasının kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 56.528,44-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, 1.270,17 TL’sinin davalılardan, 49,83 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip
 e-imzalıdır

Hakim
 e-imzalıdır