Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/612 E. 2022/133 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/302 Esas
KARAR NO : 2022/223

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 16/05/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin, davalı borçluya lastik tamiri ve bakım işi yaptığını, ancak davalının müvekkili tarafından kendisine verilen hizmet bedellerinin tamamını ödemediğini, bu sebeple davalıya karşı, Kadıköy … Noterliği’nin 16/05/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini ve davalının bu şekilde temerrüte düşürüldüğünü, davalının müvekkiline karşı Beyoğlu … Noterliği’nin 21/05/2018 tarihli ve… yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesini keşide ettiğini, davalının bu ihtarnamede müvekkilinden aldığı hizmetleri kabul ve ikrar ettiğini, davacıdan aldığı hizmetlerin karşılığı olan tüm bedelleri ödediğini iddia ettiğini, müvekkilinin, davalı borçludan bakiye 478.298,30-TL’lik cari hesap (açık hesap) alacağı bulunduğunu, müvekkili şirketin alacağının tahsil için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra takibine haksız olarak itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, alacaklarının faturaya dayalı ve likit bir alacak olmasına rağmen yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edilerek takibin durmasına sebebiyet verildiğini belirterek, davalının icra takibine yaptığı haksız itirazının iptaline, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; itirazın iptali davalarında yetkili mahkemelerin davalının yerleşim yeri mahkemeleri olduğunu, davalı müvekkilinin yerleşim yerinin Büyükçekmece İstanbul olduğunu, yetkili mahkemelerin Büyükçekmece Mahkemeleri olduğunu, icra takibinin yetkisiz dairede açıldığını, açılan davanın konusuz olduğu gözeleterek dava şartı yokluğundan esasa girilmeden davanın usulden reddi gerektiğini, davacı ile müvekkilinin 2017-2018 yılları arasında, davacı tarafından müvekkiline ait araçların lastik bakımlarının ve tamirlerinin yapılması ve müvekkiili tarafından da hizmet bedellerinin belli periyotlarla verilen çekler ve bazen de banka kanalı ile nakit olarak ödenmesi suretiyle cari hesap tutmak şeklinde çalıştıklarını, müvekkili tarafından davacı tarafa hizmet bedellerinin fazlasıyla ödendiğini, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, davacının müvekkilinden alacağı bulunmadığını, bilakis 10/09/2018 tarihi itibari davacının müvekkiline 148.429,12-TL borcu bulunduğunu, müvekkili şirket alacağının tahsili amacı ile taraflarınca davacıya karşı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla yasal takip başlattıklarını, söz konusu icra takibinin derdest olduğunu ve davacı tarafından iş bu takibe itiraz edilmediğini, borcun kabul edildiğini ve takibin kesinleştiğini, müvekkili şirketin borca ve yetkiye itirazının haklı olduğunu, ayrıca takip konusu alacağın da likit olmadığını, zira, alacağın likit olduğunun kabulünün ancak belirli veya basit bir hesapla belirlenebilir olmasına bağlı olduğunu, oysa dava konusu icra takibinin davacı tarafından cari hesap ekstresine dayandırıldığını ve ekstrenin de ibraz edilmediğini, bu nedenle, alacağın belirlenebilir olmadığının açık olduğunu, likit olduğunun kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davacı tarafından açılan davanın reddine, davacı aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, cari hesap ekstreleri, faturalar, yapılan ödemelere ilişkin bilgi ve belgeler, davalı tarafından ödeme amacıyla davacıya verildiği belirtilen çek asılları, bu çeklerin ilgili bankalara ibrazına ilişkin bilgi ve belgeler, davacının imza örneklerinin bulunduğu belge asılları dosyamız arasına alınmış, taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle mali müşvair bilirkişi …’ndan rapor temin edilmiş, davacının isticvap suretiyle beyanı alınmış, davalı tarafından ödeme amacıyla davacıya verildiği belirtilen çeklerdeki ciranta imzalarının davacıya ait olup olmadığına ilişkin olarak bilirkişi…’dan rapor temin edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı/alacaklı tarafından 06/09/2018 tarihinde, 21/05/2018 tarihli ve 478.298,30 TL bedelli fatura ve 31/12/2017 tarihli cari hesap fatura alacağına istinaden davalı/borçlu şirket aleyhine 492.288,53-TL fatura ve cari hesap alacağının, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa, yıllık %9,75 oranında faiz, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı/borçlu şirkete 10/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlu şirket tarafından yetkiye, borca, faize ve tüm ferilere itiraz edilmesi üzerine 11/09/2018 tarihinde borçlu hakkında takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından sunulan 30/06/2020 tarihli raporda; tarafların dava konusu dönemlere ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, faturalarla kayıtları uyumlu olan ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, takibe konu olan davacı alacağına dayanak faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı kayıtlarına göre davacı alacağının takip ve dava tarihi itibari ile 478.298,25-TL bakiye ile kayıtlı olduğu, davacı kayıtlarında olmayan fakat davalı tarafından ödenen çeklerin fotokopilerinde, çeklerin davacı …Oto Lastik-Cihan … emrine kesildiği, davacının kayıtlarında olmayan 620.000,00-TL çek ödemesinin eklenmesi ile bakiyenin 141.701,75-TL borca döndüğü, (yani davalının alacaklı olduğu) mahkemenin gerekli görmesi halinde davacı kayıtlarında olmayan çeklerin her iki taraf fotokopilerinin ve çeki tahsil edenlere ait bilgilerin davacı veya ilişkili kişiler (çalışanı, yakını veya ciranta yolu ile devrettiği ) olup olmadığının tetkiki için celbedilerek inceleme yapılabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce davacı kayıtlarında olmayan, ancak davalı tarafından ödeme amacıyla davacıya verildiği belirtilen 14 adet çek üzerindeki ciranta davacı … adına atılan imzaların, bu şahsa ait olup olmadığı hususunda grafoloji uzmanı bilirkişi …’dan rapor temin edilmiş, bilirkişi 07/02/2022 tarihli raporunda; arka yüzlerinde basılı “…SERVİSİ – …” ibareleri ile başlayan kaşe basım izleri üzerinde atılı bulunan 1. ciranta imzalarının, … isimli şahsın belirtilen dava dosyası içerisinde mevcut mukayeseye esas imzalarına kıyasla aralarında farklılıkların bulunduğunun tespit edilmiş olması sebebiyle … işimli şahsın eli mahsulü olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı tarafça, davalıya lastik tamiri ve bakım işi yaptığını, ancak davalının, kendisine verilen hizmet bedellerinin tamamını ödemediği gerekçesiyle önce borcun ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, yine de ödeme yapılmaması üzerine davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali talebiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça, icra dairesi ile Mahkememizin yetkisine itiraz edilmişse de; taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması, borcur para borcuna ilişkin bulunması, 6100 Sayılı HMK 10. maddesi ve 6098 Sayılı TBK’nun 89. maddesi gözönüne alındığında, para borçlarının, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecek olması, davacının adresinin … Merkez Mahallesi, …Bulvarı Sokak, … No: … Eyüp/İstanbul adresi olması itibariyle bu adresin İstanbul (Çağlayan) Adliyesi yargı sınırları içinde kalıyor olması, bu anlamda icra takibinin ve itirazın iptali davasının yetkili icra dairesi ve mahkemede açılmış olması dikkate alınarak, davalı tarafın icra dairesinin yetkisi ile Mahkememizin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça, davalı tarafın, kendisinden almış olduğu lastik tamiri ve bakım hizmeti bedelinin tamamının ödenmediği ileri sürülmektedir. Davalı tarafsa, gerek icra takibi başlatılmadan önce davacı tarafından kendisine gönderilen ihtarnameye karşı göndermiş olduğu Beyoğlu … Noterliği’nin 21/05/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesinde, gerek icra takibine karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde gerekse mahkememizde dava açılması üzerine dosyaya sunduğu cevap dilekçesi ve beyanlarında, davacıdan lastik tamir ve bakım hizmeti aldığını, ancak aldığı bu hizmetin bedelini ödediğini ileri sürmektedir. Davalı tarafça, davacıdan lastik tamir ve bakım hizmeti alındığı kabul edilmekte, ancak alınan bu hizmetin bedelinin ödendiği ileri sürülmekte olduğundan, alınan hizmet bedelinin ödendiğini ispat yükü davalı tarafa ait bulunmaktadır. Davalı taraf, alınan hizmetin bedelinin banka kanalıyla yapılan ödemeler ve verilen çeklerle ödendiğini belirtmektedir. Dosya kapsamında taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 30/06/2020 tarihli raporda, davacı kayıtlarına göre davacı alacağının takip ve dava tarihi itibari ile 478.298,25-TL bakiye ile kayıtlı olduğu, davacı kayıtlarında olmayan fakat davalı tarafından ödenen çeklerin fotokopilerinde, çeklerin davacı… Oto Lastik-…emrine kesildiği, davacının kayıtlarında olmayan 620.000,00-TL çek ödemesinin eklenmesi ile bakiyenin 141.701,75-TL borca döndüğü(yani davalının alacaklı olduğu), yönünde tespitte bulunulmuş ve davacı kayıtlarında bulunmayan 14 adet çek verilmek suretiyle ödeme yapılmış olması hususunda Mahkemece araştırma yapılabileceği belirtilmiştir. Söz konusu rapordaki tespitler ve taraf beyanları dikkate alınarak, belirtilen 14 adet çekin asılları ilgili banka şubelerinden celbedilmiş, bu çeklerin bankalara ibrazına ve çekler nedeniyle yapılan ödemelere ilişkin bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır. Çekle yapılan ödemeler hususunda davacının isticvap suretiyle beyanı da alınmıştır. Davalı tarafça, icra takibine konu borcun davacıya çek verilmek suretiyle ödenmiş olduğu yönündeki savunması, davacı tarafın kendisine bu şekilde çek verilmediğine ilişkin beyanları üzerine, söz konusu 14 adet çek üzerindeki 1. ciranta imzalarının davacıya ait olup olmadığı hususunda bilirkişi…’dan rapor temin edilmiş, bilirkişi 07/02/2022 tarihli raporunda; arka yüzlerinde basılı “… SERVİSİ – …” ibareleri ile başlayan kaşe basım izleri üzerinde atılı bulunan 1. ciranta imzalarının, … isimli şahsın belirtilen dava dosyası içerisinde mevcut mukayeseye esas imzalarına kıyasla aralarında farklılıkların bulunduğunun tespit edilmiş olması sebebiyle… isimli şahsın eli mahsulü olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını belirtmiştir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, davalı tarafça, davacıdan alınan hizmet bedelinin ödendiği ileri sürülmüşse de, davacı ticari defter kayıtlarında icra takibine konu borcun ödendiğine ilişkin bir kayıt bulunmayışı, davalı tarafça hizmet bedelinin çekle ödendiği belirtilmekte ise de, borcun ödenmesi amacıyla davacıya çek verildiğine ilişkin herhangi bir çek tevdi bordrosu veya başka bir delilin dosyaya sunulamaması, davacının isticvap yoluyla alınan beyanında, kendisine icra takibine konu borcun ödenmesine istinaden çek verilmediği yönünde bayanda bulunulması, davacıya verildiği belirtilen çekleri bankaya ibraz eden kişilerin davacı dışında farklı kişiler olması, grafolog bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile, davalı tarafça davacıya ödeme amacıyla verilen 14 adet çekteki 1. Ciranta imzasının davacıya ait olmadığının tespit edilmesi hususları birlikte dikkate alınarak, davalının, davacıdan alınan hizmet bedelini ödediğini ispat edemediği sonucuna varılmakla, davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı tarafından taraflar arasındaki fatura ve cari hesap alacağına istinaden alacak isteminde bulunulmuş, icra takibi başlatılmadan önce de borcun ödenmesi için noter aracılığıyla davalıya ihtarname gönderilmiştir. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen nakdi alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜNE, davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın, dava dilekçesindeki talep miktarıyla bağlı kalınarak, İPTALİNE, takibin 478.298,30-TL asıl alacak miktarı üzerinden, takip talebindeki şartlarla DEVAMINA,
2-2004 Sayılı İİK’nun 67/2. maddesi gereğince, kabul edilen edilen miktar üzerinden %20 oranında belirlenen 95.659,66-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gerekli 32.672,56-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.706,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 26.965,86-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.706,70-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan ve 44,40-TL başvurma harcı, 202,00-TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 2.750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.996,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 40.964,92-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …(614)’e 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılandığı anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 18/A-13’e göre davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.31/03/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır