Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/569 E. 2022/136 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/569 Esas
KARAR NO :2022/136 Karar

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:27/08/2019
KARAR TARİHİ:14/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu trafik kazasında müvekilinin ağır yaralandığını, ATK 3. İhtisas dairesinin 24/11/2017 tarihli raporuna göre % 76 sürekli malul kaldığını, çalışamadığını ve tek başına ihtiyaçlarını gideremez durumda olduğunu, 14/006/2018 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesince alınan kusur raporuna göre sigortalı araç sürücüsü …’ın %70 kusurlu olduğunu tespit edildiğini, …. ATM’nin …esas sayılı dosyasının davalı siorta şirketi ile sulh olunduğunu bu nedenle davanın sonuçlandığını, müvekkilinin ömür boyu bakıcıya ihtiyaç duyacak olması nedeniyle iş bu kere de müvekkilinin bakıcı tazminatının ödenmesi için mahkemeye başvuru yapmak zorunda olduklarını, davaya konu sigorta poliçesinin Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden önce tanzim edildiğini , sigorta kapsamında müvekilinin bakıcı gideri tazminatının ödenmesi gerektiğini, konu ile ilgili olarak mevzuat gereği 08/03/2019 tarihinde başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketi tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, müvekkilinin 2014 yılında geçirmiş olduğu trafik kazasından kaynaklı %76 maluliyet oranına istinaden hayat boyu bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ve vekili dava dilekçesinde özetle; Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, zorunlu mali mesuliyet sigortası, meblağ sigortası olmadığından, poliçede üst limiti olarak belirlenen tutarın her olayda otomatik olarak ödenmesinin mümkün olmadığını, bunun için öncelikle araçların kusur durumunun tespitinin gerektiğini, diğer yandan kusur durumu ve maluliyet belirlendiğinde kusur durumu ve maluliyet belirlendiğinde dosyanın hesap amacıyla aktüeryal rapor hazırlanabilmesi için aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişiye verilerek bilirkişi raporu talep ettikleri, talep edilen bakıcı gideri taleplerinin teminat dışı olması sebebiyle reddine, müterafik kusur ve varsa hatır taşıması nedeniyle hesaplanacak tazminattan uygun indirim yapılmasına, haksız ve mesnetsiz davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat (bakıcı gideri) istemine ilişkindir.
Bu bağlamda dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca ATK’dan davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı, var ise süresinin ne olduğu ile tazminat miktarının tespiti açısından raporlar alınmıştır.
Davacı yanın toplanan tüm tıbbi belgeleri ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan raporunda özetle; “… oğlu 1964 doğumlu…’nin 22/05/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, 22/05/2014 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı iyileşme süreci içerisinde 3 (üç) ay süreyla başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunur” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacının ATK raporunda ki tespitler kapsamında talep edebileceği tazminat olup olmadığı ve miktarının saptanması açısından, aktüer bilirkişisine dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmış olup;
Aktüer bilirkişisi Vedat Aykırı tarafından mahkememize sunulan 06/05/2021 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; “İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme sonucunda, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından bir olan T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi “nin 2019/3292 Esas-2021/1848 Karar sayılı ilamında belirtildiği şekilde TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Teknik Faiz uygulamaksızın Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, Kazazedenin Sadece ATK raporunda belirtilen 3 (Üç) Aylık Dönem için Bakıcı İhtiyacı Olduğunun Kabulü Durumunda; Davacı…’nin hesaplanan Bakıcı Gideri zararının 2.352,00 TL olduğu, teminat limitleri kapsamında hesaplanan bakıcı gideri zararının TAMAMINDAN kısmından davalı … Şirketi’nin sorumlu olduğu, kazazedenin Ömür Boyu Bakıcı İhtiyacı Olduğunun Kabulü Durumunda; Davacı…’nin hesaplanan Bakıcı Gideri zararının 344.476,66 TL olduğu, teminat limitleri kapsamında hesaplanan bakıcı gideri zararının 268.000,00 TL kısmından davalı … Şirketi’nin sorumlu olduğu” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kök raporuna yönelik davacı ve davalı beyan ve itirazları sonucu, iş bu itirazların irdelenmesi ve ek rapor düzenlenmesi amacıyla dosya, daha önce rapor alınan aktüer bilirkişisine tevdii edilmiş olup, bilirkişi tarafından tanzim edilerek mahkememize sunulan 06/09/2021 tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde özetle de; “İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme sonucunda, hesaplamaya hiçbir etkisi olmamakla birlikte; Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından bir olan T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ‘nin 2019/3292E. 2021/1848K. sayılı ilamında belirtildiği şekilde TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Teknik Faiz uygulamaksızın Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, sayın Mahkemenin 25.08.2021 tarihli ara kararına istinaden; Davacı… ‘nın hesaplanan Bakıcı Gideri zararının 2.352,00 TL olduğu, teminat limitleri kapsamında hesaplanan bakıcı gideri zararının tamamından davalı … Şirketi’nin sorumlu olduğu” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce, gerek ATK’dan alınan ve gerek se Aktüer bilirkişisinden alınan ve az yukarıda özetleri verilen raporların denetlenmesinde, raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu ve ayrıca ulaşılan sonucun Yargıtay içtihatlarına da uygun olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmalarına karar verilmiştir.
Davalı yanca her ne kadar, müterafik kusur indirimi yapılması talep edilmiş ise de; somut olayda davacı yanın kask takıp takmadığının mevcut deliller ile anlaşılamadığı, bu bakımdan ispat yükü kendisinde olan davalı yanın da bu iddiasını usule uygun delillerle ispat edilemediği anlaşıldığından, davalı yanın müterafik kusura ilişkin savunmasına itibar edilmemiştir.
Yine davalı yanca hen ne kadar bakıcı gideri hesaplanırken hesaplanan tazminattan %50 indirim yapılması gerektiği savunmasında bulunulmuş ise de; dava konusu olay nedeniyle davacının cismani bütünlüğünün zarara uğradığı, vücut fonksiyon kaybı gerçekleştiği, davacıya bakıcı zararı külfeti yüklendiği ve bedensel zarara uğrayan davacıya bakım yükümlülüğünün aile bireylerine yüklenmesi zorunluluğunun bulunmadığı ve davalının da iş bu zararı gidermekle yükümlü olduğu anlaşıldığından, davalı yanın bu yöndeki savunmasına da itibar edilmemiştir.
Davacı yanın bilirkişi raporu doğrultusunda dava talebini artırarak, 2.352,00 TL’ye çıkartmış olduğu, buna ilişkin harcını da tamamladığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizde açılan davanın, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat (bakıcı gideri) istemine ilişkin olduğu, dava konusu somut olaya ilişkin olarak tüm delillerin toplandığı, somut olaydaki hukuki ihtilafın, davacının kaza nedeni ile bakıcı gideri tazminatı talep edip edemeyeceği ile talep edebilecek ise miktarının ne olduğu noktalarında toplandığı, bu bağlamda mahkememizce ATK’dan ve Aktüer bilirkişisinden rapor alındığı, alınan raporların ayrıntılı ve gerekçeli olduğu ve hükme esas alınmasına karar verildiği, müterafik kusur ve tazminattan indirim yapılmasına ilişkin davalı savunmaları yönünden, az yukarıda izah edilen gerekçelerle değerlendirme yapıldığı, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, davacının 2.352,00 TL yönünden dava açmakta haklı olduğu anlaşıldığından, 2.352,00 TL bakıcı giderine ilişkin tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-2.352,00 TL’nin, 12/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 160,66 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 104,00 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 56,66 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 104,00 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 44,40 TL, posta gideri 145,80TL posta gideri, bilirkişi ücreti gideri 800 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam: 1.090,2 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddesine göre hesaplanan 2.352,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-HMK 120. maddesi gereğince; varsa davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 341/2 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır