Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/564 E. 2021/667 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/564 Esas
KARAR NO:2021/667

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/08/2019
KARAR TARİHİ:05/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin …işletmesinde davalı şirket bünyesindeki müşterilerini 24.04.2019 – 20.05.2019 tarihleri arasında ağırladığını ve görülen hizmet sonucu 20.05.2019 tarihli fatura ve cari hesap dökümünü oluşturduğunu, ancak davalı şirketin müvekkiline ödeme yapmadığını, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının icra dosyasına sunduğu dilekçesinde yetkili icra dairesinin Ankara İcra Daireleri olduğuna ilişkin yetki itirazında bulunarak borca, ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, bu sebeplerle, söz konusu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ve takibin devamı için mahkememize başvurma zarureti hasıl olduğunu, davalı şirketin ilgili icra takibine itiraz ettikten sonra müvekkiline toplamda 10.000 TL haricen ödeme yaptığını, itiraz dilekçesinde icra takibinin tümüne itiraz eden davalının itirazından sonra bir miktar ödeme yaparak itirazının kötü niyetli olarak yapıldığını açıkça gösterdiğini, bu sebeple de alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ile sonuç olarak; yukarıda açıklanan nedenlerle ve fazlaya dair her türlü yasal talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davalı şirketin kısmen veya tamamen haklı çıkması durumunda dahi mazeretsiz arabuluculuk toplantılarına katılmaması sebebi ile yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmasına ve vekalet ücreti taleplerinin reddine karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava; Cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafndan davalı borçluya karşı cari hesap alacağına istinaden 19.041,10 TL asıl alacak ve 427,25 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 19.468,35 TL alacak üzerinden 01.07.2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu şirket vekilince 04.07.2019 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacı alacaklı tarafça eldeki itirazın iptali davasının İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca 1 yıllık yasal sürede anlaşılmış olduğu anlaşılmıştır.
Muhasip bilirkişi … tarafından tanzim edilen 23/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Alacaklı vekili vasıtası ile 01.07.2019 tarihinde ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından 19.041,10 TL asıl alacak ve 427,25 TL işlemiş faizi ile birlikte toplam borç miktarı 19.468,35 TL alacağı takip tarihinden itibaren işleyecek %19,5 ticari faizi, icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte TBK 100 kapsamında ödenmesini talep ettiğini, borcun sebebinin cari hesap alacağı olarak bildirildiğini, ödeme emrinin borçlu şirkete ödeme tebligatın icra dosyasına dönmediğinin görüldüğünü, ödeme emrine borçlu vekilinin 04.07.2019 tarihinde itiraz ettiğini, itiraz içeriğinde, yetki itirazında bulunduğunu, yetki itirazı dışında yasal süresi içinde esas borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, takibin durdurulmasını talep ettiklerini, istenilen faizin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin alacaklıya yönelik herhangi bir borcu olmadığını bildirerek, tüm bu nedenlerle yasal süresi içerisinde öncelikle yetkiye, söz konusu borca, ödeme emrine, faize itiraz ile takibin tüm yönüyle durdurulmasını talep ettiğini; Davacı tarafından incelemede flash bellek içerisinde 2019 yılına ait e-defter beratlarını sunduğunu, davalı tarafından incelemeye ticari defter sunulmamış olup, takdirin mahkememize ait olduğunu; Davacının sunulan ticari defter ve kayıtlarının HMK’nın 222/2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığının belirlendiğini, davacı kayıtlarını üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 01.07.2019 takip tarihinde davalının davacı şirkete 19.041,10 TL borçlu olduğunu, takip tarihinden sonra davalı tarafından toplam 10.000,00 TL ödeme yapılmış olduğunu, yapılan ödemenin davalı alacağına kayıtlanması sonucu hesapta 9.041,10 TL davalı borcu kaldığını, davacının usulüne uygun tutulan kayıtlarında davalının kısmi ödeme yaptığı da mevcut olup takip tarihinde davacının 19.041,10 TL davalıdan alacaklı olduğu sonucuna varılmış olduğunu; Davalı tarafından dosya mevcudu ve davacının usulüne uygun kayıtlarının aksini gösterir bilgi belge sunulmamış olduğunu; Davacının takip öncesi 427,25 TL işlemiş faiz talebine ilişkin davacının dayanaklarını bildirmediğini, kesin bir ödeme vadesi kararlaştırıldığı hususunda sözleşme ve davalının temerrütüne ilişkin ihtar ve benzeri dayanak sunulmadığını, başkaca faiz hesaplaması dayanağının bildirilmediğini, bu nedenle takip öncesi faizin dayanaklarının bulunmadığını, takdirin mahkemeye ait olduğunu; Takipten sonra yapılan ödemeler nedeniyle TBK’nın 100. Maddesi kapsamında hesaplamaların yapıldığını, buna göre, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.786,31 TL asıl alacak ve son ödeme tarihinden dava tarihine kadar faiz 125,94 TL olmak üzere toplam 11.912,25 TL tutarında alacaklı olduğunu, bu alacağın iş bu davaya konu edilebileceğinin hesaplandığını; Sonuç olarak, Takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 19.041,20 TL alacağının mevcut olduğunu, Takipten sonra davalı tarafından yapıldığı belirlenen ödemeler TBK 100 kapsamında hesaplanarak, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.786,31 TL asıl alacak ve son ödeme tarihinden dava tarihine kadar faiz 125,94 TL olmak üzere toplam 11.912,25 TL tutarında alacaklı kaldığını bildirmiştir.
İddia, savunma, dava konusu icra takip dosyası, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporunun değerlendirilmesinde;
Taraflar arasında dosyamıza sunulmuş yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı; Davacı tarafça, şirketlerine ait …işletmesinde davalı şirket bünyesindeki müşterilerin 24.04.2019 – 20.05.2019 tarihleri arasında ağırladığı ve görülen hizmet sonucu 20.05.2019 tarihli fatura ve cari hesap dökümünü oluşturduğu, ancak davalı şirketin ödeme yapmadığı gerekçesiyle, ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile davalı borçluya karşı cari hesap alacağına istinaden 19.041,10 TL asıl alacak ve 427,25 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 19.468,35 TL alacak üzerinden 01.07.2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu şirket vekilince 04.07.2019 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dava, cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı tarafça icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesinde; Dava konusu icra takibi para alacağına ilişkin olup, TBK’nın 89. Maddesi ve HMK’nın 10. maddesine göre, para alacakları alacaklının ikametgahı mahkemesinde ifa edileceğinden, alacaklının merkezide Beyoğlu/İstanbul olduğundan, davacının merkez adresi itibarıyla İstanbul merkez İcra Daireleri yetkili olduğundan icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna göre, davacı tarafın sunulan ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların incelemeye ibraz edilmediği, davacı kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 19.041,20 TL alacağının mevcut olduğu, takipten sonra davadan önce davalı tarafça davacıya 10.000,00 TL toplam ödeme yapıldığı, takipten sonra davalı tarafından yapıldığı belirlenen ödemelerin TBK 100 kapsamında mahsubunun yapılması sonucu, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.786,31 TL asıl alacak ve son ödeme tarihinden dava tarihine kadar faiz 125,94 TL olmak üzere toplam 11.912,25 TL tutarında alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 222/2. maddesi nazarı dikkate alındığında, davacı tarafın sunulan ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, kayıtların birbiri ile uyumlu olduğu anlaşıldığından sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu değerlendirilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 222/3. Maddesine göre, ticari defter ve kayıtların mahkemece sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için karşı tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtlarının bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmış olması gerekir.
Bu kapsamda davalı tarafça ticari defter ve kayıtları mahkememiz dosyasına ve bilirkişi incelemesine sunulmadığından, dolayısı ile ibrazdan kaçınıldığından, mahkememizce davacı tarafın ticari defter ve kayıtları sahibi lehine delil olarak kabul edilebileceği değerlendirilmiştir.
Davacı tarafın delil niteliğine haiz ticari defter ve kayıtlarına göre ve davalı tarafça takipten sonra yapılan 10.000,00 TL ödeme yapıldığı göz önüne alındığında, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davalı tarafça davaya cevap verilmediği, icra dosyasına yapılan itiraz dilekçesinde de aradaki ticari ilişkinin varlığının inkar edilmediği, borcun olmadığının ileri sürüldüğü, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların ibrazından kaçınıldığı, davacı tarafın delil niteliğine haiz kabul edilen ticari defter ve kayıtlarına göre, dava ve icra takibine konu cari hesaptan dolayı takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 19.041,20 TL alacaklı olduğu, tarafların tacir olması karşısında ticari avans faizi talep edilebileceği, davacı alacaklı tarafın takip öncesi 427,25 TL işlemiş faiz talebine ilişkin olarak dayanaklarını bildirmediği, kesin bir ödeme vadesi kararlaştırıldığı hususunda sözleşme ve davalının temerrütüne ilişkin ihtar ve benzeri dayanak sunmadığı, bu kapsamda takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacı kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 19.041,20 TL alacağının mevcut olduğu, takipten sonra davadan önce davalı tarafça davacıya 10.000,00 TL toplam ödeme yapıldığı, takipten sonra davalı tarafından yapıldığı belirlenen ödemelerin TBK 100 kapsamında mahsubunun yapılması sonucu, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.786,31 TL asıl alacak ve son ödeme tarihinden dava tarihine kadar faiz 125,94 TL olmak üzere toplam 11.912,25 TL tutarında alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış, bu kapsamda davalı tarafça borcun ödendiğine ve istenebilir olmadığına dair bir ispatta bulunmadığından davalı yanın itiraz ve savunmalarına itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenler ile davanın kısmen kabulü ile, Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazının 11.736,31 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin, dava tarihi itibarı ile TBK’nın 100. Maddesine göre yapılan hesaplamaya göre, 11.736,31 TL asıl alacak, 125,94 TL dava tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.912,25 TL alacak üzerinden ve 11.736,31 TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya dair istemin reddine, ayrıca alacak likit olduğundan ve davalı taraf itirazında kısmen haksız bulunduğundan İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca hükmolunan 11.912,25 TL alacağın %20’sine tekabül eden 2.382,45 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazının 11.736,31 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin, dava tarihi itibarı ile TBK’nın 100. Maddesine göre yapılan hesaplamaya göre, 11.736,31 TL asıl alacak, 125,94 TL dava tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.912,25 TL alacak üzerinden ve 11.736,31 TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2-Fazlaya dair istemin reddine,
3-Hükmolunan 11.912,25 TL alacağın %20’sine tekabül eden 2.382,45 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 813,73 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 124,62 TL’ nin mahsubu ile bakiye 689,11 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşinen karşılanan 124,62 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı parası, 85,20 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti toplam; 1.329,60 TL’ yargılama masrafının 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11. maddesi de göz önünde bulundurularak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen davacı yana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda reddedilen miktar yönüyle kesin, kabul edilen kısım yönünden ise gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza