Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/552 E. 2021/228 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/552 Esas
KARAR NO:2021/228

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :20/08/2019
KARAR TARİHİ: 24/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili; taraflar arasında 01.08.2016 tarihinde akdedilen elektrik enerji tedarik sözleşmesi uyarınca davacının satın aldığı Temmuz 2018 dönemine ilişkin 27.08.2018 son ödeme tarihli 233,24 TL tutarlı ve Ağustos 2018 dönemine ilişkin 26.09.2018 son ödeme tarihli 226,48 TL bedelli elektrik faturalarından kaynaklanan toplam 459,72 TL asıl alacağının bulunduğunu, davalının faturaları ödememesi üzerine 233,24 TL fatura bedeli, 27,98 TL icra cezai şart, 19,44 TL gecikme zammı, 226,49 fatura bedeli 27,17 TL icra cezai şart, 7,93 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 542,25 TL alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … E ile takip yapıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu beyan ederek, itirazın iptalini, takibin devamını, davalının %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava, İİK’nun 67. maddesi kapsamında itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusunu oluşturan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş, davacı- alacaklının davalı- borçludan 542,25-TL’nin tahsili talebinde bulunduğu, ödeme emrinin davalı- borçluya 08/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı- borçlunun süresinde 13/11/2018 tarihinde sunduğu yetkiye ve borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı- alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihine nazaran davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yanca icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulmuşsa da, taraflar arasındaki sözleşme 8. maddesinde ihtilafların hallinde … (…) Adliyesi mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğu yönünde yetki şartına yer verilmesi, tarafların tacir olması, kesin yetki halinin söz konusu olmaması ve uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir konuya ilişkin olması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 17. ve devamı maddeleri uyarınca yetki itirazı yerinde görülmemiş, reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesi ekinde Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi ve müşteri bilgilendirme formu, davalıya ait vergi levhası ve takibe konu tüketim faturalarını ibraz etmiştir.
Uyuşmazlık teknik çözümü gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mahkememizce görevlendirilen Elektrik Mühendisi bilirkişi tarafından sunulan raporda;
davacı ile serbest tüketici davalı arasında 01.08.2016 sözleşme tarihli Ticarethane (AG) Grubu %15 sabit indirimli 24 aylık elektrik enerjisi satış sözleşmesi (İkili anlaşma) imzalandığı, tedarik başlangıç tarihi 01.09.2016, sözleşme bitiş tarihi de tedarik başlangıç tarihinden 24 ay sonrası olan 01.09.2018 tarihi olduğu, bu sözleşmeye göre, davacı şirketin 01.09.2016- 01.09.2016 tarihleri arasındaki 24 aylık (İki yıl) dönemde davalıya %15 sabit indirimli elektrik enerjisi satması gerektiği, davacı şirketin davalının sözleşme dönemine ilişkin Temmuz 2018 için 313,93 TL, Ağustos 2018 için 226,48 TL bedelli elektrik faturaları tanzim ettiği, ancak fatura bedellerinde indirim yapmadığından, faturalara YEK bedeli adı altında yeni bir kalem ilave etmiş olduğu ve Ağustos 2018 faturasında gecikme zammına da yer verdiğinden aşağıda açıklanacağı üzere faturaların tahakkuku sözleşme ve tarifeye uygun yapılmadığı, dava konusu faturalarda indirim uygulamadığından sözleşmeye aykırı hareket ettiği, tüketici faturalarının elektrik enerji bedeli, dağıtım bedeli, EF, TRT Payı, BTV ve KDV’den oluştuğu, davacı şirketin, indirimini YEK bedeli dahil muhtemel maliyet unsurlarına göre belirlemiş olması veya belirlemesi gerektiği, öngörülemeyen durumlarda da sözleşme bitim tarihinde indirimini değiştirme, sözleşmeyi yenilememe imkanları bulunduğu, sözleşmenin 3.1. maddesinde; “Tedarikçinin, YEK bedelini, aboneye faturalama hakkına sahiptir” hükmü yer alsa da, sözleşme metninde söz konusu bedele ilişkin açık bir hüküm olmadığı, bu bedele gerekçe teşkil edebilecek muğlak sözleşme hükümlerinin ise indirim oranının sağlanmaması gibi tüketici aleyhine sonuçlar doğuracağı, nitekim davacının davaya konu faturalara YEK bedeli ilave ederek ve indirim de uygulamayarak davalıya EPDK Ulusal Tarife Fiyatlarına göre indirimli değil, zamlı tarifeden elektrik enerjisi sattığı, halbuki, ikili anlaşma yapılmasının amacının serbest tüketicinin daha ucuza elektrik enerjisi satın alabilmesi olduğu, aksi takdirde, serbest tüketici olan davalının görevli tedarik şirketinden perakende satış sözleşmesi ile elektrik enerjisi satın alması gerektiği, bu nedenle, YEK bedelleri fatura bedellerinin hesabında hariç tutulacağı, davacı şirketin Ağustos 2018 dönem faturasında gecikme zammına da yer verdiği, ancak, gecikme zammının önceki hangi faturalara ait olduğu belli olmadığından, mükerrer gecikme bedeli tahsiline sebebiyet vermemek için faturalardaki gecikme bedelinin hariç tutulacağı, elektrik enerji bedellerine %15 indirim uygulanarak, YEK bedelleri ile gecikme zammı hariç tutularak dava konusu elektrik fatura bedelleri sözleşme ve tarifeye uygun şekilde hesaplandığında Temmuz 2018 Ayı elektrik faturasının 222,32 TL olacağı, Temmuz 2018 dönemine ilişkin 27.08.2018 son ödeme tarihli faturada güvence bedeli hariç fatura tutarı 313,93 TL olmasına rağmen kısmi ödemeden dolayı davacının bu faturayı 233,24 TL olarak talep ettiğinden 313,93 TL- 233,24 TL= 80,69 TL kısmi ödemeyi tenzil ederek; Temmuz 2018 faturasından kaynaklı davacı alacağının 222,32 TL-80,69 TL= 141,63 TL olacağı, Ağustos 2018 Ayı elektrik faturasının 155,06 TL olacağı, buna göre, davacı şirketin asıl alacağının Temmuz 2018 fatura bedeli 141,63 TL ve Ağustos 2018 fatura bedeli 155,06 TL olmak üzere toplam asıl alacağın 296,69 TL olacağı, sözleşmenin 4.2. maddesindeki; “fatura tutarını beş iş günü içinde ödenmediği takdirde, tedarikçi ödenmeyen fatura tutarına aylık %5 gecikme zammı bedelini hesaplayarak aboneden tahsil edecektir. Abonenin sözleşme hükümleri ve/veya borçtan dolayı icra takibine sebebiyet vermesi halinde ödenmeyen her faturanın %12 hukuki icra ceza bedeli olarak talep edilecektir” hükmü gereğince aylık %5 üzerinden fatura son ödeme tarihlerinden icra takip tarihine kadar birikmiş gecikme zammı ve icra cezai şart bedellerine göre yapılan hesaplamada davacı şirketin Temmuz 2018 ve Ağustos 2018 dönemine ait asıl alacağının 296,69 TL, gecikme zammı 17,47 TL, icra cezai şart bedeli, 35,60 TL olmak üzere davacı şirketin toplam alacağının 349,76-TL olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı itirazlarını bildirir dilekçe sunulmuş, davacı itirazlarının irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi ek raporunda itiraz sebeplerini tek tek irdelemiş, rapor sonucunda kök rapordaki tespit ve kanaatlerini değiştirecek bir husus olmadığını bildirmiştir.
Bilirkişi ek raporu da taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili ek rapora karşı itirazlarını içerir dilekçe sunmuştur. Ek rapora vaki davacı itirazlarının kök rapora vaki itirazlarla aynı yönde olması, ek raporda bu yöndeki itiraz sebeplerinin ayrıntılı olarak irdelenip değerlendirilmiş olması nedeniyle ek veyahut yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davacı tarafından davalı adına düzenlenen Temmuz 2018 ve Ağustos 2018 dönemine ait fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67. maddesi kapsamında iptali istemine ilişkin olduğu, davanın yasal hak düşümü süresi içerisinde açılmış olduğu, tüm delillerin toplandığı, takip/ dava konusu faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye uygun düzenlenip düzenlenmediği ve bu kapsamda davacının alacak isteminin yerinde olup olmadığı ve miktarı noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi tarafından kök ve ek rapor tanzim edilerek dosyaya ibraz edildiği, alınan raporlarda davacı şirketin takip tarihi itibariyle Temmuz 2018 ve Ağustos 2018 dönemine ait faturalara istinaden asıl alacağının 296,69 TL, gecikme zammının 17,47 TL ve icra cezai şart bedelinin 35,60 TL olmak üzere toplam alacağının 349,76-TL olduğunun tespit edildiği, alınan raporların denetlenmesinde hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan tespitler ve hesaplamalar bakımından dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılmış, bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiş ve bu bağlamda davacı taleplerinin bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere toplam 349,76 TL yönüyle kısmen yerinde olduğu, fazlaya ilişkin isteminin yerinde olmadığı, öte yandan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 296,69- TL asıl alacak, 17,47- TL gecikme zammı ve 35,60- TL icra cezai şart bedeli olmak üzere toplam 349,76- TL yönüyle KISMEN İPTALİNE, takibin 296,69- TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %5 oranında gecikme faizi ile 35,60- TL icra cezai şart bedeline takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, bu yöndeki fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında (69,95- TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 59,30- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 44,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 468,58 TL’nın davacıdan, 851,42 TL’nın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 50,80-TL, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 153,20-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 804,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 518,59-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 349,76-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı yan yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 341/2 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .