Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/527 E. 2020/184 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/527
KARAR NO : 2020/184

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 02/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menif Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.

DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, iş bu icra takibine yapılan itiraz nedeni ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasından yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile takibin devamına karar verildiğini, davalının mahkeme kararına istinaden takibe devam ettiğini, alacaklı ile şifahen yapılan görüşme neticesinde anlaşıldığını ve akabinde alacaklı vekili … hesabına muhtelif tarihlerde toplamda 21.000.-TL ve icra müdürlüğüne ise toplamda 81.290.-TL ödeme yapıldığını, buna rağmen alacaklı tarafından yapılan ödemelerden 70.790,00 TL’lik ödemenin icra dosyasına bildirilmediğini, davalı tarafça kötü niyetli olarak icra takibine devam edildiğini, müvekkiline ait taşınmazlara haciz konulduğunu, müvekkilinin işyerinde fiili olarak haciz yapıldığını, açıklanan nedenlerle; 70.790,00 TL yönünden davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davalı aleyhine %40 tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacı aleyhine yapılan icra takibi kapsamında davacının ödediği iddia edilen 70.790.-TL’nin düşüldüğünü ve bakiye kalan miktar üzerinden işlem yapıldığını, davacının ödemiş olduğu kısma müvekkilinin herhangi bir itirazının olmadığını, kalan bakiye konusunda borçluya muhtıra çıkarıldığını ancak borcun ödenmediğini, bunun üzerine haciz işlemi yapıldığını, haczin de bakiye borcu karşılayacak miktar oranında yapıldığını, davacı yanca icra ve tahsil harçları ödenmediği için ödenen miktarların icraya bildirilmediğini, icra ve tahsil harçlarının ödenmesi halinde icra hesabından düşüleceğini, bu durumun davacı yana ve vekiline iletildiğini ancak buna rağmen kötü niyetli olarak iş bu davanın açıldığını, davacının borçlu olmadığına dair iddiasının hukuka aykırı ve gerçek dışı olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, Gazi Osmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası sureti, İcra Müdürlüğünden alınan ve icra dosyası kapak hesaplarını gösterir hesap cetvelleri, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davaya konu somut olayda, taraflar arasında yapılan ödeme ve miktarı konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, uyuşmazlık konusu olan hususların, ödemelerin icra dosyasına bildirilip bildirilmediği ve davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı yan dava dilekçesi ve sonraki beyanlarında, 70.790,00 TL’lik ödemenin borçtan mahsup edilmeden icra takibine devam edildiğini belirterek, menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı yan ise cevap dilekçesi ve sonraki beyanlarında, davacı yandan bakiye alacakları olduğu ve bunun ödenmediği, bunun üzerine haciz işlemi yapıldığı ve yapılan haczin de bakiye borcu karşılayacak miktar oranında yapıldığı beyan edilerek davanın reddi talep edilmiştir.
Menfi tespit istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
Mahkememizce, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda, dava tarihi itibariyle taraflar arasındaki alacak-borç durumunun değerlendirilmesi amacıyla Gazi Osmanpaşa … İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış ve takip tarihi, ödeme tarihi ve müzekkere tarihi itibariyle icra dosyasının kapak hesaplarının yapılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş, icra müdürlüğü tarafından verilen müzekkere cevabının incelenmesinde de alacaklı/davalı veya alacaklı/davalı vekili tarafından icra dosyasına yönelik olarak, tahsil edildiği kabul edilen 70.790,00 TL lik ödemeye ilişkin herhangi bir haricen tahsil bildirimi yapılmadığı anlaşılmış olup, bu haliyle yapılan değerlendirmede de davacının, gerek Yargıtay ve gerek se BAM yerleşik kararları gereği menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu (İstanbul BAM … H.D. 01/11/2019 Tarih ve … Esas-… Karar, Sakarya 7. H.D. 24/10/2019 Tarih ve 2019/798 Esas-2019/1061 Karar, Yargıtay 19. H.D. 04/12/2017 Tarih ve 2016/14728 Esas-2017/7718 Karar sayılı ilamları) ve aynı zamanda da haklı olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kötü niyet tazminatına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede ise;
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmünü içermektedir.
Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır.
Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötüniyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nun üzerindedir.
Ayrıca aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 17.03.2010 tarihli ve 2010/19-123 esas, 2010/154 karar, 07.12.2011 tarihli ve 2011/13-576 esas 2011/747 karar ve 20.03.2013 tarihli ve 2012/19-778 esas, 2013/250 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de, davalı-alacaklının somut olayda kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı ve davalı/alacaklının alacağın tahsili amacı dışında kötüniyetle icra takibi yaptığı da kanıtlanamadığından, davacının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve tüm dosya kapsamına ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İle;
1-Gazi Osmanpaşa … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasındaki
takip nedeniyle, davacının davalıya 70.790,00 TL borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 5.450,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.208,92-TL kısmından mahsubu ile bakiye 4.241,48 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden peşin harç ve başvuru harcı toplamı:1.244,82 TL, 6 davetiye ve dosya gideri 179,50 TL olmak üzere toplam: 1.424,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.002,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi..

Katip …

Hakim …
¸