Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/521 E. 2022/302 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/521 Esas
KARAR NO :2022/302

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/07/2019
KARAR TARİHİ:10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalılar tarafından müvekkili şirket tesislerine 29.08.2018 tarihinde, … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan, … İlçesi, … … Mahallesi, 145. Sokak No:45 …/… adresinde davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında hasar verildiğini, müvekkil şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 3.225,31-TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalı/borçlular tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine 3.225,31-TL hasar bedeli, 85,10-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 3.310,41-TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, sonrasında arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ancak tarafların anlaşamadığını, davalılar hazırladığı ve birlikte uygulamaya geçirdiği plan ve projeye aykırı ya da plan ve proje ile ilgisi olmayan, proje kapsamı dışında yer alan müvekkiline ait şebeke hatlarına, kusurlu davranışları sonucu haksız ve hukuka aykırı şekilde müdahalede bulunmak suretiyle zarar verdiklerini, bu nedenlerle icra takibine de kötü niyetle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlular aleyhine meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın konusu olan hasarlarla ilgili olarak yapılan yazışmalarda müvekkili idare tarafından bir çalışma yapılmadığını, dava konusu hasara müvekkili idarenin sebebiyet verdiğinin kabul edilemeyeceğini ancak müvekkili idare adına “2018 Yılı Avrupa 1. Bölge Abone İşleri Daire Başkanlığı İçme Suyu Ve Atıksu Yapım Bakım Ve Onarım İşi (İKN …/…) işinin yüklenicisi müteahhit firma … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., … İnşaat Asfalt Taahhüt ve Ticaret A.Ş. tarafından o tarihlerde çalışma yapıldığı bilgisinin verildiğini, müvekkili idare ile müteahhit firma arasında bağımlılık ilişkisi bulunmadığından müvekkil idarenin hasardan sorumlu tutulamayacağını, ayrıca talep edilen bedelin, piyasa rayicine uygun olmayıp fahiş olarak belirlendiğini, davaya konu tesislerde meydana geldiği iddia edilen hasarın oluş şekli ile hasar bedeli arasında bariz bir fark görüldüğünü, bu nedenle talep edilen bedeli kabul etmediklerini, haksız davanın, usul ve esastan reddine karar verilmesini savunarak yargılama masrafının ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … İnşaat Asfalt Taah. ve Tic. A.Ş. ve … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan dava ve yapılan tüm talepler haksız ve kötüniyetli bir dava olduğunu, hem usulen hem de esasen reddi gerektiğini, müvekkili şirketlere karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, talep edilen miktarın fahiş tutarda bir bedel olduğunu, davacının bir zarar gördüğünü ve ardından ise zararın giderimi için yapılan masrafı ispat etmesi gerektiğini, oysa davacının delilleri hasar keşif formu, işletme zarar tablosu, günlük şantiye defteri gibi delillerin tamamı tek taraflı ve her zaman düzenlenebilen belgeler olması hasebiyle delil olma vasfında olmadığını, davaya konu hasarın yeri; Esenler ilçesine ait bahse konu adresteki iş, “2018 yılı Avrupa 1. Bölge Abone İşleri Daire Başkanlığı İçmesuyu ve Atıksu Yapım, Bakım ve Onarım İşi(4)” olup, … nezdinde halen icra edilmekte ve hasar tarihinin 29.08.2019 olduğunu, bu dönemde Pusula İnşaat tarafından çalışmalar sürdüğünü, sunulan hasar tutanağının tebliğ edilmediğini, öncelikle husumet yokluğundan müvekkili şirketler yönünden davanın reddini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddini, davanın … San. Ve Tic. Ltd. Şti., … Sigorta A.Ş. İle … Sigorta A.Ş’ye ihbarını yargılama ve vekalet ücretlinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacı tarafından, davalılar aleyhine, 29.08.2018 tarihinde …Mah…. Sok. No:45 Esenler / İstanbul adresinde bulunan davacı tesislerinde meydana gelen hasara ilişkin olarak hasar bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından, davalılar aleyhine “29.08.2018 … Mah. 145. Sok. No:45 … / … adresinde meydana gelen 3.225,31 TL hasar bedeli ” açıklaması ile 3.225,31 TL Asıl alacak, 85,10 TL Faiz olmak üzere toplam 3.310,41 TL üzerinden 20.12.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edildiği, borçlu … Genel Müdürlüğü vekilince 28.12.2018 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine, yetkiye, borca, borç miktarına, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz edilip zaman aşımı itirazında bulunulmuş, davalılar … İnş. San. Ve Tic. A.Ş. ile … İnş Asf. Taah. Ve Tic. A.Ş. Vekilince 26.12.2018 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile müvekkillerine gönderilen ödeme emrine konu haciz miktarının tümüne, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacı alacaklı tarafça eldeki itirazın iptali davasının İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca bir yıllık yasal sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi … Elektrik elektronik Fak. Elektrik Müh. Bölüm Başkanı Prof. Dr. … 07/04/2022 tarihli raporunda özetle ; Dava konusu hasarın 29/08/2018 tarihinde, davacı şirketin Bayrampaşa İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan, … Mah. 145. Sok. No:45 …/… adresinde, Davalı … Genel Müdürlüğü adına “2018 Yılı Avrupa 1. Bölge Abone İşleri Daire Başkanlığı İçme Suyu ve Atıksu Yapım, Bakım ve Onarım İşi” ve “2017 Yılı Avrupa 1. Bölge Abone İşleri Daire Başkanlığı İçme Suyu ve Atıksu Yapım, Bakım ve Onarım İşi ”nin yüklenicileri Müteahhit Firmalar Davalı “… İnşaat San. Tic. A.Ş., Davalı … İnşaat Asfalt Tah. Tic. A.Ş.’nin saha çalışmaları esnasında meydana geldiği ve bu bağlamda rapor içeriğinde dökümü verilen toplam 3.225,31 TL bedelin, davacı şirket tarafından hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiği, davalılar … İnş. … A.ş. Ve …. A. Ş. vekili’nin Mahkeme’ye sunduğu dilekçesinde; müvekillerinin, … ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında kazı işlemi yapacağı mahal ile ilgili kurum ve kuruluşlardan ruhsat talep etmektedir. Ruhsat talebinde bulunduğu kurumlardan biri de Davacğı …’tır. ….” denildiği halde, dosya içeriğinde kazı ile ilgili bir ruhsata ulaşılamadığı, rapor içeriğinde açıklandığı üzere davacı tarafın, söz konusu hasara ilişkin somut anlaşılır fotoğraf veya video görüntülerini dosyaya sunamadığı, karanlık, siyah ne olduğu anlaşılamayan küçük bir fotoğraftan başka olay yerine ait bir delilin olmadığı, dosyaya delil olarak sadece hasara ait bakım onarım bedel bilgilerini içeren davacı elemanlarınca hesaplanan tutanağın sunulduğu, dolayısıyla, kabloların döşenme derinliğinin ve diğer ilgili hususların … Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “.’Elektrik Dağıtım Şebekeleri Enerji Kabloları Montaj (Uygulama) Usul ve Esasları” kapsamında belirtilen şartlara göre tesis edilip edilmediğinin anlaşılamadığı, Sonuç olarak ; davalılar (1ve 2) … İnş. San. Ve Tic. A.Ş. ile … İnş Asf. Tah. Ve Tic. A.Ş. firmalarının %70, davacı şirketin ya da dava dışı kablo kanallarını yapan yüklenicisinin %30 oranında müterafik kusurlu olduğunu mahkeme masrafları, vekalet ücreti, icra inkar tazminatı vs., diğer hususlar ilgili kararların, mahkemenin takdirinde olduğu mütalaa edildiği görülmüştür.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve raporunun bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Dava, haksız fiilden kaynaklanan hasar bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra-inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile davacı tarafından, davalılar aleyhine “29.08.2018 … … Mah. 145. Sok. No:45 … / … adresinde meydana gelen 3.225,31 TL hasar bedeli ” açıklaması ile 3.225,31 TL Asıl alacak, 85,10 TL Faiz olmak üzere toplam 3.310,41 TL üzerinden 20.12.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edildiği, borçlu … Genel Müdürlüğü vekilince 28.12.2018 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine, yetkiye, borca, borç miktarına, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz edilip zaman aşımı itirazında bulunulmuş, davalılar … İnş. San. Ve Tic. A.Ş. ile … İnş Asf. Taah. Ve Tic. A.Ş. Vekilince 26.12.2018 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile müvekkillerine gönderilen ödeme emrine konu haciz miktarının tümüne, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacı alacaklı tarafça eldeki itirazın iptali davasının İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca bir yıllık yasal sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilince, dava dilekçesinde itirazların haksız olduğunu savunularak davalılar tarafından icra takibine yapılan itirazların iptali talep edilmiştir.
Davalılar vekillerince davanın reddi talep edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nda haksız fiil sorumluluğu 49. (BK 41. mad.) ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TBK 49. maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmüne yer verilmiştir. Haksız fiil, doktrinde ve uygulamada “hukuk düzeninin izin vermediği ve hoş görmediği zarar verici eylem ve davranış” olarak tanımlanmıştır.
Haksız fiil sorumluluğuna kusur sorumluluğu (akit dışı sorumluluk da) denilmektedir. Kusur sorumluluğu hukuka aykırı kusurlu bir davranışla bir kimseye verilen zararın giderilmesini (tazminini) düzenler. Burada sorumluluğun kurucu unsuru kusur olduğu için bu tür sorumluluğa kusur sorumluluğu denilmektedir.
Bir haksız fiilden bahsedilebilmesi için, zarara sebep olan fiilin öncelikle hukuka aykırı olması gerekir. Hukuka aykırı fiil maddi ya da manevi bir zarara neden olmalı, zarara sebep olan kişi fiilinden dolayı kusurlu olmalı ve zararla zarara uğratan fiil arasında neden sonuç ilişkisi olarak da ifade edilebilecek bir illiyet bağının bulunması gerekmektedir.
Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 08.12.2010 tarih, 2010/7-530 Esas-2010/636 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere, hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerli olup, zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir.
Türk Borçlar Kanunu’nda haksız fiil sorumluluğunda zamanaşımı 72. maddede ” Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır…” şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı borçlu … Genel Müdürlüğü vekilince icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ise de, halksız fiil kaynaklı açılan davalarda 6100 sayılı HMK 16. Maddesine göre zarar görenin yerleşim yerinde de davanın açılabileceği, İİK 50. Maddesi gereği bu hükmüm icra takiplerinde de uygulanacağı, davacı şirketin yerleşim yerinin, merkezinin Kağıthane/İstanbul olduğu, bu kapsamda mahkememiz yetki çevresinde bulunan icra dairesinde takip yapıldığı anlaşıldığından icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekilince icra tabine itiraz dilekçesi ile zaman aşımı def’inde bulunulmuş ise de, olay tarihinin 29/08/2018 tarihi olduğu, davacı alacaklı tarafça 20.12.2018 tarihinde icra takibi başlatılmış olduğu, Türk Borçlar Kanunu’nun 72. Maddesinde düzenlenen zamanaşımı sürelerinin dolmadığı anlaşılmakla bu savunmanın yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekilince, haksız fiile konu işi müvekkili idarenin bizzat yapmadığı, yüklenici müteahhit firma tarafından yapıldığı, işin görülmesi sırasında 3. Kişilere verilecek zararlardan yüklenici müteahhit firmaların sorumlu olduğu, bu kapsamda müvekkili idarelerine husumet yöneltilemeyeceği yönünde savunmada bulunulmuş ise de, davalı … Genel Müdürlüğü’nün işin gerçek sahibi olması, yüklenici müteahhit firma ile arasındaki sözleşme hükümlerinin iç ilişkide sözleşmenin taraflarını bağlayacağı ancak 3. kişilere ileri sürülemeyeceği değerlendirilerek bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Davacı yanca, dava ve takip dosyasına konu hasar bedeline ilişkin olarak sadece hasar tespit tutanağı, hasar hesabı ve bir adet siyah beyaz fotoğraf sunulmuştur. Davacı taraftan hasara ilişkin renkli fotoğrafların ibrazı istenilmesine rağmen sunulmamış, renkli fotoğraf bulunmadığı bildirilmiştir.
Yukarıda izah edildiği üzere, Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararını ve bu zarar ile zarara sebep olan fiil arasındaki illiyet bağını ispatlaması gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Somut dava konusu olayda, ispat külfeti davacı taraftadır. Davacı taraf gerçek zararını, ve bu zararın davalıların kusurlu eylemleri sonucu meydana geldiğini ispatlamak zorundadır.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Davacı tarafça dosya kapsamına, dava ve takip dosyasına konu hasar bedeline ilişkin olarak sadece hasar tespit tutanağı, hasar hesabı ve bir adet siyah beyaz fotoğraf sunulmuştur. Bu belgelere göre gerçek zarar miktarı tespit edilebilecekse de ve bilirkişi tarafından da bu kapsamda zarara ilişkin bir tespit yapılmış ise de kusura ilişkin bir tespit yapma olanağı bulunmamaktadır. Bilirkişi tarafından kabloların döşenme derinliğinin ve diğer ilgili hususların … Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “.’Elektrik Dağıtım Şebekeleri Enerji Kabloları Montaj (Uygulama) Usul ve Esasları” kapsamında belirtilen şartlara göre tesis edilip edilmediğinin anlaşılamadığı tespitinde bulunularak davalılar (1ve 2) … İnş. San. Ve Tic. A.Ş. ile … İnş Asf. Tah. Ve Tic. A.Ş. firmalarının %70, davacı şirketin ya da dava dışı kablo kanallarını yapan yüklenicisinin %30 oranında müterafik kusurlu olduğu görüşü bildirilmiş ise de mahkememizce bu kusur tespitine katılınmamıştır. Zira davacıya ait zarar gören kabloların ilgili yasal mevzuata uygun olarak döşenmiş olması gerekir. Bu husus tespit edilmeden davalılara kusur izafesi mümkün değildir. Davalı tarafların da zarar gören kabloların yasal mevzuata uygun döşenmiş olduğu yönünde bir kabulleri de bulunmamaktadır. Davacı tarafın zarar gören kabloların yasal mevzuata uygun döşenmesinden sorumlu olması, ancak bu kabloların
yasal mevzuata uygun olarak döşendiği hususunu ispatlamaması nedeniyle somut olayda davalılara kusur izafe edilemeyeceği, davacı tarafça, meydana gelen zararın, davalıların kusurlu eylemi neticesinde oluştuğu hususunun ispatlamadığı değerlendirilmiştir.
Tüm bu nedenle ile davacı tarafın davasını ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 3.310,41-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar yönünden KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır