Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/520 E. 2021/132 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/520 Esas
KARAR NO:2021/132

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :30/07/2019
KARAR TARİHİ:24/02/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankanın … (…) Şubesinin müşterisi olduğunu, 2015 yılı Haziran ayı dönemi KDV ve Muhtasar beyanname ödemelerinin 30.07.2015 tarihinde yapılması için davalı yana talimat verildiğini, davalı yanın müvekkilinin talimatı gereğince 30.07.2015 tarihinde ödemeyi yapmak zorunda olduğunu, ancak davalı yanın ödemeyi geciktirdiğini, ödemenin 31.07.2015 tarihinde yapıldığını, davalı yanın bilahare e-mail yollayarak ödemedeki gecikmenin sebebinin Gelir İdaresi Başkanlığı sistemindeki teknik sorun olduğunu, sorunun kurum ve banka tarafından görüşülerek çözüldüğünü, işbu sebeple müşterilerinin zararı olmayacağını, olası zararın banka tarafından telafi edileceğini taahhüt eden özür açıklaması yapıldığını, 2018 yılında GİB tarafından 2017 yılı kurumlar vergisinden %5’lik indirim imkanı sağlandığını ve müvekkilinin kendisi için 27.507,62 TL tutarındaki bu imkandan faydalanmak için idareye başvurduğunu, ancak müvekkilinin talebinin, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesi 1. bendinde yer alan ilgili indirimden faydalanabilmek için “beyannamenin ait olduğu yıldan önceki son 2 yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş ve kanuni süresinde ödenmiş” olma şartını taşımadığı gerekçesi ile davalı yanın sebep olduğu bir günlük gecikme sebebi ile reddedildiğini, idarenin verdiği cevabi yazıda açıkça davalı yanın 30.07.2015 tarihinde yapması gereken gecikmeli ödemelerini gerekçe yaparak talebi reddettiğini, söz konusu gecikmenin GİB sisteminden kaynaklandığı yönündeki davalı banka açıklaması bildirilerek gecikmenin sebebinin GİB’dan yazılı olarak sorulduğunu, GİB cevabi yazısında, 31.07.2015 tarihli bir günlük gecikmeli ödemenin davalı banka ile ilgili olduğunu, söz konusu tarihte yalnız … Bankası sorgulamalarının normal günlerden çok düşük olduğunu, GİB sisteminde teknik bir sorun yaşanmadığının bildirildiğini ve sonuç olarak davalının sebep olduğu zarar sonucu müvekkilinin yasanın sağladığı %5’lik vergi indiriminden faydalanamadığını, davalının kanuna karşı hile yaparak sorumluluk GİB sistemindedir şeklinde gerçek dışı beyan ile müşterisi olan davacı müvekkilini yanıltmaya tevessül ettiğini, davalı bankaya …. Noterliğinin 10 Mart 2019 tarihli … Yevmiye numaralı ihtarının keşide edildiğini, akabinde yapılan icra takibine haksız olarak itiraz eden bankanın dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinde de aynı tutumu sergilediğini ve müvekkilinin zararını gidermeyi haksız olarak reddettiğini beyanla davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptalini, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili; müvekkili bankanın haksız eyleminin bulunduğu iddiasının 31/07/2015 tarihine ilişkin olduğunu, davacının talebinin 2017 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı sebebiyle reddi gerektiğini, vergi dairesine yapılan gecikmeli ödemenin müvekkil banka ile Gelir İdaresi Başkanlığı arasındaki sistemin arızalanmasından kaynaklandığını, bu arızadan ise müvekkili bankanın sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, kurumun hizmet aldığı … şirketinden kaynaklı olduğunu, davacının kusurlu davranışlarının bulunduğunu, süresi içerisinde vergi mahkemesinde dava açmadığını, zararın meydana gelmesine kendisinin de sebebiyet verdiğini, zararın ve varsa miktarının mevcudiyeti konusunda davacı beyanları dışında başkaca bir dayanak bulunmadığını, huzurdaki davada davacının talebinin dayanağı olan haksız fiilin şartlarının vuku bulmadığını, davacı tarafın emsal olarak dilekçesine eklediği Yargıtay kararının dava konusu uyuşmazlıktan farklı olduğunu, somut durum için emsal kabul edilemeyeceğini beyanla, davanın zamanaşımı sebebiyle reddini, kabul edilmediği takdirde davanın ve davacının icra inkar tazminatı taleplerinin esastan reddini, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, dava masraf ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; İİK’ nun 67. maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Davaya konu takip dosyası getirtilerek incelenmiş, davacı- alacaklı tarafından başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itiraz nedeniyle takibin davalı- borçlu yönünden durdurulduğu, eldeki davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca dava dilekçesinin ekinde, davalı banka ile yapılan mail yazışmaları, Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvuru dilekçesi ve İdarenin cevabi yazıları, davalı bankaya yapılan yazılı müracaatlar ile …. Noterliği’nin 18/03/2019 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ibraz edilmiştir.
Tarafların usulünce sunduğu deliller incelenmiş, tüm delilleri toplanmış, uyuşmazlık konusunu oluşturan davacı şirket vergi kayıtları celbedilmiş, tarafların ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce görevlendirilen bankacı ve muhasip bilirkişiler tarafından oluşturulan raporda; davacının 2015 yılı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede; 2015 yılı Haziran ayı dönemi KDV Muhtasar beyanname ödemelerini 30/07/2015 tarihinde yapılması için davalı bankaya talimat verdiği, davalı bankanın davacının talimatı gereğince 30/07/2015 tarihinde ödemeyi yapmak zorunda olmasına rağmen ödemeyi geciktirdiği, ödemenin 31/07/2015 tarihinde yapıldığı, GİB’in 12/09/2018 tarih ve …- 250.02.01 (…)- E. … numaralı cevabı yazısında; “2017 yılı Kurumlar Vergisi beyannamenizin tetkikinde %5’lik vergi indiriminin mahsup edilmesi sonucu 27461,16 TL iade talebinizin bulunduğu, 2017 ve geriye dönük 2 yıl internet ortamında verilen beyannamenizin tetkikinde 2015/06 dönemi stopaj ve 2015/06 dönemi KDV beyannamenizi süresinde beyan etmenize rağmen 30/07/2015 vade tarihi olan KDV ve muhtasar beyannamenizi 31/07/2015 tarihinde ödemiş olduğunuz anlaşıldığından 2017 kurumlar vergisi beyannamenizde %5’lik vergi indirimindeki iadeden faydalanmanız mümkün bulunmamaktadır” denildiği, dava konusu olan 27461,16 TL’lik vergi iadesi hususunun davacı firmanın havale talimatına karşın davalı banka tarafından gecikmeli olarak yerine getirildiği ki bu konuda taraflar arasında bir niza bulunmadığı, davalı banka görevlisi …. tarafından davacı firma görevlisi … isimli kişiye gönderilen 31/07/2015 saat 16.37 de e-mail yazışması olduğu, yazışmada özetle; “… yaşanan teknik sorun nedeniyle dün yapılamayan Vergi ödemeleri ancak bugün yapılabilmektedir. Bununla ilgili olarak gerek ortaya çıkabilecek gecikme cezaları gerekse de bunun telafisi ile ilgili Gelir İdaresi Başkanlığı ile görüşmelerimiz yoğun olarak sürdürülmektedir. bu durumdan kaynaklanabilecek herhangi bir gecikme cezası olduğu takdirde hiçbir surette Siz müşterilerimize rucu edilmeyerek tamamı bankamız tarafından karşılanacaktır. … oluşan aksaklık dolayısıyla özür dileriz.” denildiği, davacı şirketin …. Noterliğinin 18/03/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek; “ihtarın tebliğinden itibaren 3 gün içinde 27.507,62 TL tutarlı zararım 12 09 2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile ödenmesi” ihtarında bulunduğu, ihtarnamenin davalı bankaya 20/03/2019 tarihinde ulaştığı, tebliğden 3 gün sonrası olan 24/03/2019 tarihi itibariyle temerrüt oluştuğu, davalı bankanın cevap ihtarı keşide ederek davacı şirket ihtarnamesindeki taleplerinin kabul edilmediğini bildirdiği, davacının 27.507,62 TL tutarındaki zararının davalı bankanın vergi ödemesini bir gün gecikmeli yapmasından kaynaklandığı, Gelir İdaresi Başkanlığı cevabı yazısında 31/07/2015 tarihli bir günlük gecikmeli ödemenin davalı banka ile ilgili olduğunun, söz konusu tarihte yalnız Yapı Kredi Bankası sorgulamalarının normal günlerden çok düşük olduğunun, diğer banka sorgulamalarının normal olduğunun ve Gelir İdaresi sisteminde teknik bir sorun yaşanmadığının bildirilmesi sebebiyle davacı zararının davalı banka tarafından tazmin edilmesi gerektiği, davacının icra takip tarihi itibarıyla davalıdan faiz hariç 27.507,62 TL tutarında alacaklı olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili rapora karşı itiraz, davacı vekili de rapora karşı beyan ve kısmi itiraz dilekçesi sunmuştur.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin davalı bankaya 2015 yılı Haziran dönemi KDV ve muhtasar beyanname ödemelerinin 30/07/2015 tarihinde yapılması için talimat verdiği, ancak iddia ve savunma kapsamında ihtilafsız olmakla davalı banka tarafından ödemenin bir gün gecikmeli olarak 31/07/2015 tarihinde yapıldığı, yapılan gecikmeli ödeme nedeniyle Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından davacı şirketin 2017 yılı kurumlar vergisindeki %5′ lik indirim imkanından yararlandırılmadığı, davacı şirketin indirim imkanından yararlanamaması nedeniyle oluşan zararını davalı bankadan talep ettiği, davalı banka tarafından ödeme yapılmaması üzerine aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, eldeki davada uyuşmazlığın da gecikmeli ödeme nedeniyle davacının zararı oluşup oluşmadığı ve oluşmuşsa bu zarardan davalı bankanın sorumlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Davalı yanca zamanaşımı def’inde bulunulmuşsa da dava konusunun taraflar arasındaki akdi ilişkiden kaynaklanması ve 6098 sayılı TBK’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi olması, zararın oluştuğu tarihe, takip ve dava tarihine nazaran 10 yıllık sürenin dolmaması nedeniyle davalı yanın zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir. Davalı banka tarafından gecikmeli ödemenin Gelir İdaresi sistemindeki teknik aksaklıktan kaynaklandığı ve bu nedenle oluşan zarardan sorumlu olmayacakları savunulmuşsa da, Gelir İdaresi sisteminde arıza veyahut aksaklık bulunup bulunmaması akdi ilişkideki edim yükümlülüklerine aykırı davranan ve basiretli bir tacir gibi davranması gereken davalı bankanın davacı şirkete karşı olan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Bu yöndeki savunma, davalı banka, Gelir İdaresi Başkanlığı ve teknik hizmet veren ilgili şirket arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirmekle eldeki davanın konusuna ve taraflarına nazaran bu yönde irdeleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Davalı vekilince 18/08/2020 tarihli dilekçe ile ihbar talebinde bulunulmuşsa da talep tarihine nazaran dosya karar aşamasında olduğundan HMK’nun 62/2. maddesi uyarınca bu talep karşılanamamıştır. Ticari defter ve dayanak kayıtları da kapsar şekilde yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacı şirketin, davalı bankanın 1 günlük gecikmeli ödemesi sonucu oluşan zararının 27.507,62 TL olduğu ve davalı bankanın bu zarardan sorumlu olduğu tespitlerinde bulunulmuştur. Yapılan tespit ve hesaplamalar dosya kapsamına uygun olmakla bilirkişi raporu asıl alacak talebi bakımından hükme elverişli kabul edilmiştir. Davacı şirket tarafından davalı bankaya …. Noterliğinin 18/03/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilmiş ve 3 günlük sürede zararın ödenmesi talep edilmiştir. İhtarname, davalı bankaya 20/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, tanınan süreye nazaran TBK’nun 117. maddesi uyarınca davalı banka 26/03/2019 tarihinde temerrüde düşmüştür. 26/03/2019 temerrüt tarihinden 22/05/2019 takip tarihine kadar geçen 56 gün üzerinden ve işin ticari iş olması sebebiyle 3095 sayılı Yasa’nın 2/2. maddesi uyarınca %19,50 avans oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacı şirketin takip tarihine kadar 834,40 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu, bu yöndeki fazlaya dair istemin yerinde olmadığı, öte yandan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna ve vicdani kanaatine varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 27.507,62 TL asıl alacak ve 834,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.342,02 TL yönüyle KISMEN İPTALİNE, takibin belirtilen alacaklar üzerinden ve 27.507,62 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen ve artan oranlarda avans faizi yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, bu yöndeki fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde (5.668,40 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.936,04-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 498,72-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.437,32-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin harç olarak yatırdığı 498,72-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 38,93 TL’nın davacıdan 1.281,07 TL’nın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 50,80-TL, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 112,60-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.663,40-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.614,34-TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.251,30-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddolunan dava değeri üzerinden hesaplanan 861,28-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .