Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/518 E. 2021/253 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/518 Esas
KARAR NO:2021/253

DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/07/2019
KARAR TARİHİ: 31/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili; davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olup, davalı şirketin davacı şirketten bir kısım (koli, palet vs) ürünler aldığını, davalı tarafın aldığı bu ürünlerin bedelini aralıklarla ödemekte iken son olarak icra takibine konu edilen cari hesap ekstresindeki bakiye kalan 18.768,91-TL’nı ödemediğini, cari hesaptan bakiye olan alacak ödenmeyince davalı hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ve vaki itiraz üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, davacı şirket tarafından davalı şirkete ilgili malların verilmesine rağmen davalı şirketçe gerekli ödeme yapılmadığını, arabuluculuğa başvurulduğunu, sonuç alınamadığını, beyanla, davalının icra dosyasına vaki itirazının iptalini, takibin devamını, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili; davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu iddiaların asılsız olduğunu, davacının davalı şirketten alacak olarak talep ettiği borcu kabul etmediklerini, davalı şirketin muhasebe defter ve kayıtlarının incelenmesinden alacaklıya borcu bulunmadığının görüldüğünü, davalı şirketin asıl alacak borcu bulunmadığı için işleyecek faiz borcu da bulunmadığını, davacının takip talebinde belirtmiş olduğu faiz oranının fahiş olduğunu, bu nedenle davalı şirkete gönderilen ödeme emrindeki asıl alacağa ve bu asıl alacaktan kaynaklanan takibin ferilerine haklı bir şekilde itiraz edildiğini, bu hususun ilerleyen aşamalarda bilirkişi tarafından davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiği zaman da ortaya çıkacağını, haksız ve kötü niyetli dava açıldığı için davalı lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, beyanla, davanın reddini, davacı tarafın % 20 oranında kötüniyet tazminatına ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretine mahkum edilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, İİK 67. maddesi kapsamında itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu kapsamında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelenmiş; davacı- alacaklı tarafından davalı- borçlu aleyhine 14/11/2018 tarihinde cari hesaptan kaynaklı 18.768,91-TL asıl alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, davalı- borçlunun ödeme emrinin 18/12/2018 tebliğ tarihine nazaran süresinde 24/12/2018 tarihli dilekçesiyle borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, itiraz dilekçesinin davacı- alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi- belge bulunmaması karşısında davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca cari hesap ekstresi, fatura ve sevk irsaliyeleri ibraz edilmiştir. Davalı şirketin ilişki dönemine ait 2018 yılı BA bildirim formları ile iş yeri dönem bordroları dosyamıza celbedilmiştir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler incelenmiş, davacı yanın takip/ dava konusu alacak isteminin taraf şirketlerin ticari defterlerine yansıyış şeklini tespit bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce görevlendirilen muhasip bilirkişi tarafından tanzim olunan 07/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın davalı tarafa, 2018 yılı içerisinde 5 adet toplamı 24.768,91-TL bedelli e-fatura düzenlediği, fatura içeri malları sevk irsaliyeleri ile isim imza karşılığı teslim ettiği ve ticari defterlerine alacak olarak işlediği, davacı tarafın 2018 yılında davalı taraftan toplam 6.000,00 TL. tahsilat yaptığı, davacı tarafın davalı taraftan 24,768,91 TL fatura alacağından 6.000,00 TL tahsilatın mahsubu ile 18.768,91-TL alacaklı hale geldiği, davacı tarafın davalı tarafa 2018/04 dönemine ait 2 adet KDV hariç 9.968,25 TL bedelli, 2018/05 dönemine ait 2 adet KDV hariç 6.822,30 TL bedelli, 2018/06 dönemine ait 1 adet KDV hariç 4,200,05 TL bedelli olmak üzere toplam 5 adet KDV hariç toplamı 20.990,60 TL bedelli fatura düzenlediği, dava dosyası içerisinde bulunan … Dairesi Müdürlüğü tarafından 02.04.2020 tarihinde gönderilen, davalı …Madd. Tic. Ve San. A.Ş’ ne ait 2018 yılı BA formunun incelenmesinde 2018 yılında davalı tarafın davacı taraftan 4 adet fatura ile KDV Hariç 16.790,00 TL’ lik mal veya hizmet aldığını bildirildiği, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin bir kişi veya kurumdan (KDV hariç) 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/ veya hizmet alımlarını Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba), mal ve/ veya hizmet satışlarını ise Mal ve Hizmet Satışlarına ilişkin Bildirim Formu (Form Bs) ile (KDV hariç tutarlar dikkate alınarak) bildirme yükümlülüğünün bulunduğu, davalı tarafın davacı taraftan almış olduğu 2018/04-05 dönemine ait faturaların KDV hariç toplamı 5.000,00 TL üzerinde olduğu için davalı tarafından BA formu ile bildirimde bulunulduğu, 2018/06 dönemine ait faturanın KDV hariç 5.000,00 TL altında kaldığı için bildirim zorunluluğu bulunmadığı, davacı tarafın davalı taraftan 14.12.2018 takip tarihi İtibariyle 18.768,91 TL alacaklı olduğunu belirtmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davacı yanca davalıya satışı yapılan ürünlere istinaden düzenlenen faturaların tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, usulünce bildirilen tüm delillerin toplandığı, davacı yanın takip/ dava konusu alacak istemlerine yönelik olarak taraf şirketlerin ticari defterlerini de kapsar şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, davacı yanca defter ibrazında bulunulmuşsa da davalı yanca defter ibrazında bulunulmadığı, bilirkişi tarafından davacı şirket ticari defterleri de incelenmek suretiyle rapor tanzim edilerek dosyaya ibraz edildiği, alınan raporun denetlenmesinden hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan tespitler ve hesaplamalar bakımından teknik, ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılmış, rapor hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir. Davalı yanca borca itiraz dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunulmuşsa da takip konusu alacağın on yıllık genel zamanaşımına tabi olması, fatura ve takip tarihlerine nazaran bu sürenin dolmaması nedeniyle zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir. Davacının takip/ dava konusu alacak istemlerinin faturaya dayalı olması, bildirim yükümlülüğüne tabi olan faturaların taraf şirketlerle karşılıklı ve birbiriyle uyumlu şekilde Vergi dairelerine bildirilmiş olması, davalı yanca bildirimi yapılmayan fatura konusu malların ise isim ve imzalı sevk irsaliyesi ile teslim alınmış olması, öte yandan davalının borca itiraz dilekçesindeki borçlu olmadıkları yönündeki savunmalarını ispat noktasında defter ibrazında bulunmadığı gibi başkaca elverişli delil ibrazında da bulunmaması, yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacı kayıtlarına yansıtılanlar dışında başkaca bir ödemeye rastlanılmaması karşısında davacının takip ve dava konusu edilen 18.768,91 TL asıl alacak talebinin yerinde olduğu, tarafların tacir, işin de ticari iş olması nedeniyle asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi suretiyle takibin devamı gerektiği, alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, takibin 18.768,91 TL asıl alacağa takip talepnamesindeki gibi takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde (3.753,78 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.282,10-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 226,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.055,41-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin harç olarak yatırdığı 226,69-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 50,80-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL, posta gideri 80,70-TL olmak üzere toplam 931,50-TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.31/03/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .