Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/497 E. 2020/678 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/497 Esas
KARAR NO: 2020/678

DAVA:ALACAK (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :24/07/2019
KARAR TARİHİ:09/12/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının …’da basım ve yayın işi yapan bir anonim şirket olduğunu, davalının ise asli işi depolama olan bir diğer anonim şirket olduğunu, müvekkili şirket adına …’da bulunan ana şirket … ile davalı şirket arasında 31/12/2013 tarihinde bir sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği davalı şirketin müvekkiline ait kitapları depolayacağını, muhafaza edeceğini, sözleşme kapsamında davalıya ödenecek ücretin 0,48-TL/kübik metre olarak belirlendiğini, 05/01/2017 tarihinde revize edilerek bu ücretin 0,55-TL/kübik metre olarak taraflarca yeniden belirlendiğini, sözleşme ile belirlenen bu fiyata rağmen fatura tutarlarının %100 oranında arttırıldığını, özellikle Nisan 2017 tarihinden itibaren davalının sözleşmeye aykırı fazla ücret tahakkuk ettirdiğini, davalının kitapların ebatlarına dair doğru kübik metreyi vermediğini, müvekkili firma yetkililerine depoda stokların fiziki ortamda sayımına da izin verilmediğini, müvekkilinin zarara uğradığını beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı olarak 168.278,97 TL’nın fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkezinin …’de olduğunu, Mahkemenin davaya bakmakla yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketle 5 yılı aşkın süredir teslim alma, depolama, sipariş alma, stok tutma, paketleme, sevk ve iade hizmeti verdiğini, bu işlemlere ilişkin verilen hizmet bedelinin faturalandırılarak davacı şirkete gönderildiğini, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği zararın müvekkili şirket tarafından depolama hizmetine ilişkin olduğunu, müvekkil şirketin söz konusu işler ile ilgili davacı şirkete fiyatlandırma konusunda teklifte bulunduğunu, söz konusu teklif rakamı üzerinden verilen hizmetlerin faturalamasını yaptığını, davacı şirketin müvekkili şirket deposuna gönderilen kitapları palet ile gönderdiğini, paletlerin çıkartılarak muhafaza edilmesinin gerektiğini, davacı şirket tarafından gönderilen iş emri uyarınca talep edilen kitabın sevki, talep edilen süre içerisinde sağlanması amacıyla davacı firmaya özgülenmiş bir alan tahsis edilmesinin gerekli olduğunu, müvekkili şirket tarafından verilen depolama hizmetinin davacı şirketin ürünlerinin bulunduğu alan üzerinden hesaplandığını, kitap başına fiyatlandırmanın mümkün olmadığını, uyuşmazlık konusu faturaların Türk Ticaret Kanununda getirilen düzenlemeye uygun şekilde düzenlenerek davacı yana tebliğ edildiğini, davacı tarafından davaya konu edilen faturalara itiraz edilmediğini, ödemesi yapılırken ihtirazi kayıt ileri sürülmediğini, fatura içeriğine sekiz gün içinde itiraz edilmemesi durumunda fatura içeriğinin kabul edilmiş sayıldığını beyan ederek davanın reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Davacı yanca dava konusunun tazminat olduğu bildirilmişse de iddia ve savunma kapsamında davanın, hizmet sözleşmesi kapsamında fazladan ödendiği bildirilen bedelin iadesi istemine ilişkin alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanca dava dilekçesinin ekinde delil olarak, arabuluculuk tutanakları, davalı şirket ile akdolunan dağıtım hizmetleri sözleşmesi tercümesi, depolama hizmetine ilişkin kitapların cins miktar ve hacimlerini gösterir çizelgeler, davalı firmanın günlük envanter raporları, zarar iddiasına ilişkin hesaplama çizelgesi, davalı firma tarafından kesilen faturalar ve taraflar arasındaki mail yazışmaları ibraz edilmiştir.
Davalı yanca delil olarak, hizmet sözleşmesi, dağıtım hizmetlerine ilişkin ücret tabloları ve davacı şirkete kesilen faturalar ibraz edilmiştir.
Davalı yanca yetki itirazında bulunulmuşsa da uyuşmazlık, sözleşmeden kaynaklı para alacağının tahsili ve haksız fiil hükümleri kapsamında oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Sözleşmeden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen HMK’nun 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabilecektir. Haksız fiilden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen HMK’nun 16. maddesine göre de haksız fiilden doğan davalarda zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Yine, akdi ilişkiden kaynaklı para borcu TBK 89. maddesi uyarınca götürülecek borçlardan olup para borcu kapsamında açılacak davalarda alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Tüm bu yasal düzenlemeler uyarınca ve davacının yerleşim yeri … olmakla mahkememizin de yetkili olduğu sonucuna varılmış, davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Tarafların usulünce bildirdikleri delillerin ibrazı ve celbi akabinde davacı yanın alacak isteminin tarafların ticari defter ve dayanak kayıtlarının da incelenmesi suretiyle irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; davacı ile davalının ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda davalının düzenlemiş olduğu faturaların tamamının davalı ticari defter kayıtlarına kaydedilmiş olduğu, davacının cari hesabına mahsuben yapmış olduğu ödemelerin davalı ticari defter kayıtlarına eksiksiz olarak kaydedildiği, cari hesap olarak mutabık oldukları ve karşılıklı olarak cari hesaplarının sıfır (0) bakiye verdiği, alacak miktarının bulunmadığı, kayıt ve defterlerin usulüne uygun düzenlendiği, davalı tarafın düzenlediği faturaların davacıya tebliğ edildiği, davacının TTK m. 21/2 hükmüne uygun bir itirazının olmadığı ve hatta ihtirazi kayıt olmaksızın fatura bedellerinin ödendiği, faturaya TTK m. 21/2 bağlamında itiraz edilmemiş olmasının, faturanın asgari içeriği hakkında faturayı düzenleyen lehine bir karine oluşturduğu, ancak bu karinenin faturayı alan (davacı) tarafından çürütülebileceği, buna karşılık dava konusu faturalara konu bedelin sözleşmeye uygun olarak hesaplandığı, zira sözleşmede belirtilen hizmet tanımları ve birim fiyat listesi (ölçü birimi/ ücret) tetkik edildiğinde fatura içeriğinde sadece depo kullanım hacmi üzerinden bir faturalandırma olmayacağı, elleçleme/ çıkarma işlemleri için sözleşmede tanımı yapılan hizmet kalemlerine uygun olarak fatura edilmesinin sözleşmeye aykırı olmadığı, davacı tarafça iddia edilen zararın tazmini talebinin yerinde olmadığı tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacı vekilince rapora karşı itirazda bulunulmuşsa da itiraza konu hususların raporda ayrıntılı olarak irdelenip değerlendirilmiş olması, raporun dosya kapsamına ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine nazaran denetime elverişli tespitlere havi şekilde tanzim olunması karşısında davacı itirazları yerinde görülmemiş, rapor hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirket ile davacı şirket adına ana şirket … arasında akdolunan dağıtım hizmetlerine ilişkin sözleşme kapsamında taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, sözleşmenin 2017 yılında revize edildiği ve verilecek hizmetlere ilişkin yeniden ücret belirlemesi yapıldığı, sunulan hizmetlere ilişkin davalı yanca muhtelif tarih ve miktarlarda davacı adına faturalar düzenlendiği ve bu fatura bedellerinin de eksiksiz olarak davacı yanca ödendiği anlaşılmıştır. Davacı yanca, davalı tarafından faturalandırılan bedellerin kitap/ palet ölçüleri dikkate alınmadan, sözleşme ilkelerine aykırı olarak fazladan belirlendiği ve bu nedenle de fazladan ödeme yapıldığı iddia edilmiştir. Buna karşın davalı yanca, gönderilen paletlerin elleçleme/ ayırma işleminden sonra kitapların dağıtıma hazır hale getirildiği, fiyatlamanın salt kitap/ palet ölçülerine göre değil, elleçleme/ ayırma sonrasında oluşan dağıtıma hazır durum dikkate alınarak yapıldığı savunulmuştur. Uyuşmazlık konusunu oluşturan faturaların davacı yana tebliğ edilmiş olmasına rağmen TTK 21/2. madde hükmüne nazaran 8 günlük sürede itiraz edildiğine ilişkin belge ibrazında bulunulmadığı gibi ticari defterler üzerinde yapılan incelemede de bu yönde bir tespit yapılamamış olması karşısında davacı yanın karine olarak fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağı, fatura içeriğinin aksini ispat yükü davacı yanda olmakla birlikte mahkememizce de benimsenen ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilen bilirkişi raporunda sözleşmeye göre depolama hizmeti açısından CBM(hacim) hesaplaması palet/ kitap olarak yapılacak iken diğer hizmetlerin birim fiyatlarının ilgili hizmet tanımına göre farklı olacağı, verilen tüm hizmetler için sadece depo alanı hesaplanarak faturalandırılma yapılmasının sözleşmeye uygun olmayacağı, faturalandırmanın sadece depolama hizmetine değil, sözleşmede birim fiyatı açıkça ve ayrıntılı olarak kararlaştırılan diğer hizmetlere ve dolayısıyla elleçleme/ ayırma işlemi neticesinde çıkan duruma göre yapıldığı anlaşıldığından davalı tarafın faturalandırmayı sözleşmeye uygun olarak yaptığının tespit edilmiş olması, kaldı ki, davacının ödeme yaparken herhangi bir ihtirazi kayıt da öne sürmemesi karşısında faturaların sözleşmeye aykırı düzenlendiği ve fazladan ödeme yapıldığı iddiası yerinde görülmemiş, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın peşin alınan 2.873,79-TL’den mahsubu ile fazladan yatırılan ‭2.819,39‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, davalı yanca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu yönde hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 19.936,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA, Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/12/2020

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .