Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/492 Esas
KARAR NO : 2022/409 Karar
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:29/09/2014
KARAR TARİHİ:20/06/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi;
Dava ve cevap dilekçeleri özetlenmeden önce, dosyanın geçirdiği tüm safahatları değerlendirirsek;
Davacı vekili tarafından ilk olarak; davacı müvekkilinin 01/07/2014 tarihinde, yol kenarında yaya olarak yürüdüğü sırada bir aracın kendisine çarptığı ve yaralanmasına neden olduğu ve trafik kazası tespit tutanağında aracın plakası ve sürücüsünün tespit edilemediği ancak sonrasında davacıya çarpan aracın … plakalı araç olduğu iddia edilerek, 29/09/2014 tarihinde aracın ZMSS sigortacısı dava dışı sigorta şirketi olan … … Şirketi aleyhine … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile maluliyet tazminatının tahsili talebi ile dava açıldığı, yargılama devam ederken davacı tarafça aynı kaza nedeniyle 28/01/2016 tarihinde iş bu kerre davalı … Hesabı aleyhine aynı taleplerle … 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya ile başka bir dava açıldığı, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından, 01/03/2016 tarih, … Esas-… Karar sayılı kararla, davanın … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 13/06/2016 tarihli duruşmada asıl davanın (… Esas) bu dosyadan tefriki ile başka esasa kaydedilmesine, davalı … Hesabının yetki itirazının kabulü ile Mahkemenin yetkisizliğine, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verildiği, bu kararın kesinleşmesi üzerine, asıl dosyanın mahkememize gönderildiği ve mahkememizin … Esas sırasına kaydedildiği, yargılama yapıldığı ve mahkememizin … Karar sayılı kararının verildiği, verilen kararın davalı … Hesabı tarafından İstinaf edilmesi üzerine, İstinaf incelemesini yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. H.D. Tarafından, 18/04/2019 Tarih ve 2017/1402 Esas-2019/569 Karar sayılı kaldırma kararı verildiği ve dosyanın mahkememizin iş bu esasına kaydedildiği anlaşılmış olup, bu minvalde dava ve cevap dilekçelerini özetlersek;
DAVA :
Davacı vekili tarafından, … 12. ATM’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinde özetle; 07/07/2014 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen bir aracın yol kenarında yaya olarak bulunan davacıya çarpması sonucunda davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, aynı kaza nedeniyle daha önce … 10.Asliye Ticaret mahkemesinin … Esas Sayılı dosyasında … … Şirketi aleyhine, kazaya karışan aracın bu şirketçe sigortalı … plakalı araç olduğu gerekçesi ile dava açılmışsa da yargılamanın devamı esnasında ceza dosyasında sanığın fiili işlediği sabit olmadığından beraat kararı verilmesi nedeniyle plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bu kaza nedeniyle … Hesabı Aleyhine dava açılması gerektiği bu nedenle dosyanın … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … hesabı vekili tarafından birleşen … 10. asliye ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyasına sunulan cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin olarak, davanın yetkisiz mahkemede açıldığı ve yetkili mahkemenin, müvekkili kurumun adresinin “şişli/ istanbul” olması nedeniyle yetkili istanbul asliye ticaret mahkemelerinde açılması gerektiği ve öncelikle yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesinin talep edildiği, ayrıca müvekkili kuruma dava öncesinde yazılı başvuruda bulunmadığından ve davacı tarafından bu ön şart yerine getirilmeden doğrudan dava açıldığından, davacıya önel verilerek başvuru ve evraklarının ikmalinin sağlanması, aksi halde davanın bu sebeple reddine karar verilmesinin talep edildiği, esasa ilişkin olarak da; davacılar tarafından alınmış ödemeler ve açılmış tüm dava bilgilerinin bildirilmesi gerektiği, bu hususta davacı tarafa kesin süre verilmesinin talep edildiği, dava dilekçesinde belirtilen kazadaki kusur durumu ve kusurlu hareket ile meydana geldiği iddia edilen zarar arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiği, dava konusu iddia edilen maddi vakıanın şaibeli olup, gerçeğe aykırı olarak, haksız çıkar sağlamak amaçlı olduğu, davacının gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerektiği, maluliyet oranının ispatlanması gerektiği ve zararın sorumlu aktüer bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiği, geçici işgöremezlik zararlarının teminat kapsamında olmadığı, davacıya bu kaza sonucu sosyal güvenlik kurumu tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiği, dava konusu kaza ile ilgili ceza dosyasının celbi gerektiği, faiz istemi, başlangıç tarihi ve yargılama gideri isteminin haksız ve hukuka aykırı olduğu ve mahkeme nezdindeki birleştirme kararının usulsüz olduğu ve tefrik edilmesi ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği beyan edilerek haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI ÖNCESİ YAPILAN YARGILAMA:
Mahkememizin, … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucu; “…Davacı yanın anılan dosyada 11/11/2015 harç tarihli dilekçesi ile dava değerini arttırarak, bilirkişi raporu doğrultusunda 4.455,15 TL geçici iş göremezlik ve 141.378,81 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 145.833,96 TL alacağın ilk dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır. Olay tarihi olan 07/07/2014 günü saat 22:10 sıralarında 50 km/sa hız limitli 2 şeritli ve 2 yönlü Stabilize Devlet yolunda plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen açık kasa beyaz renkli kamyonetin Isparta Dinar istikametine seyir halinde iken kaza mahalline geldiğinde, diğer araçları sollamaya geçtiği, bu sırada karşı yönde bulunan 8 m genişlikteki stabilize yol bölümünün sağında Dinar- Isparta istikametine doğru, sağ tarafta park halinde bulunan … plakalı traktör ve takılı su tankının son ön tekerlek yanında bulunan yaya … ile yanında bulunan yaya …’ya çarparak, olay yerinden kaçtığı kazanın bu oluşum şekline göre de sollama hız tahdit levhası ile geçme yasağı levhası da dikkate alındığında sürücüsü tespit edilemeyen kamyonet kullanıcısının olayda tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Yine … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca tanzim olunan 20/05/2015 gün ve 1149 sayılı raporda 01/03/1976 doğumlu davacının %19 oranında vücut genel çalışma gücünü kaybettiği ve 2 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı belirlenmiştir. Gelir durumuna ilişkin sunulan belge ve kayıtlar ile yapılan araştırma sonuçlarına göre çiftçilik ve hayvancılık işi ile uğraşan davacının (… Kaymakamlığı İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Tarım Müdürlüğü 21/11/2014 tarihli cevabi yazısı ve yazı içeriğinde yer verildiği üzere) 23 büyükbaş sağılır dişi, 8 büyükbaş dişi düve, 14 büyükbaş dananın bulunduğu, buna göre aylık gelirinin 2.225,00 TL olacağı hesaplanıp bildirilmiş olmakla, bu miktar aylık geliri hesaplamaya esas alınarak, aynı dönemdeki net asgari ücretin (891,03 TL) 2,5 katı olmasına göre, davacının olay tarihinde 38 yaşında olduğu ve PMF-1931 yaşam tablosuna göre bakiye ömrünün 30 yıl 10 ay 24 gün olup, 60 yaşı sonuna kadar aktif hayatını sürdüreceği ve aktif yaşam sonrasında muhtemel ömür sonuna kadar da aile bütçesine katsının mahsup edilmiş asgari ücretin neti düzeyinde olacağı dikkate alınmak suretiyle 2 ay geçici iş göremezlik zararının 4.455,15 TL ve maluliyet zararının da 141.878,81 TL olması gerektiği hesaplanmış yapılan bu hesaplama mahkememizce de toplanan deliller ve dosya kapsamına uygun bulunmuş olmakla, davacı yanın dava değerinin arttırılmasına ilişkin talebi de dikkate alınarak, davanın kabulü yönünde aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
145.833,96 TL’nin 29/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE…” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İLAMI:
Mahkememizce verilen, 30/05/2017 tarih ve … Esas-… Karar sayılı kararın davalı yanca İstinaf edilmesi üzerine kararı inceleyen BAM 9. H.D. 2017/1402 Esas-2019/569 Karar ve 21/01/2021 tarihli ilamı ile;
“…İlk Derece Mahkemesince, “Davanın kabulü ile 145.833,96 TL’nin 29/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı … Hesabı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
Davalı … Hesabı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tarafı olmadıkları bir başka dosyadan alınan raporların esas alınması suretiyle verilen kararın usule ve hakkaniyete aykırı olduğunu, dosyadaki mevcut kusur, maluliyet ve hesap raporlarının dahi taraflarına tebliğ edilmeyerek savunma haklarının kısıtlandığını, maddi vakıanın kesinleşmeden bağlantılı ve davanın sonucu beklenmeden verilen kararın usulsüz olduğunu, … 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası derdest olduğundan bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, maluliyet oranına ilişkin raporun ATK 3.İhtisas Dairesinden alınması gerektiğini, davacının gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerekirken gerçeğe uygun olmayan varsayımlara dayalı gelir üzerinden tazminat hesaplanmasının hatalı olduğunu, avans faizine hükmolunmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, faiz başlangıcının da hukuka aykırı olduğunu, verilen yetkisizlik kararı kapsamında lehlerine vekalet ücretine hükmolunması gerekirken bu hususta bir karar oluşturulmamasının hatalı olduğunu iddia ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK’nın 355.maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf sebepleriyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından 01/07/2014 tarihinde, yol kenarında yaya olarak yürüyen davacıya bir aracın çarptığı ve yaralanmasına neden olduğu, trafik kazası tespit tutanağında aracın plakası ve sürücüsünün tespit edilemediği ancak sonrasında davacıya çarpan aracın … plakalı araç olduğu iddia edilerek, 29/09/2014 tarihinde aracın ZMSS sigortacısı davalı … … Şirketi aleyhine … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile maluliyet tazminatının tahsili talebi ile dava açıldığı, yargılame devam ederken davacı tarafça aynı kaza nedeniyle 28/01/2016 tarihinde bu kez davalı … Hesabı aleyhine aynı taleplerle (… 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya ile) iş bu davanın açıldığı, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/03/2016 tarih, … Esas- … Karar sayılı kararıyla davanın … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 13/06/2016 tarihli duruşmada asıl davanın bu dosyadan tefriki ile başka esasa kaydedilmesine, davalı … Hesabının yetki itirazının kabulü ile Mahkemenin yetkisizliğine, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verildiği, bu kararın kesinleşmesi üzerine, dosyanın İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek … Esas sırasına kaydedildiği ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda istinafa konu kararın verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda da açıklandığı üzere trafik kazası tespit tutanağında aracın plakasının ve sürücüsünün tespit edilemediği belirtilmiştir. … 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacı tarafından, davalı … … şirketi aleyhine açılan dava derdest olup devam etmektedir. Başka bir deyişle, davacının yaralanmasına neden olan aracın ZMSS poliçesi olduğu iddia edilerek ZMSS sigortacısı aleyhine açılan dava henüz sonuçlanmamıştır. Davacıya çarpan aracın … plakalı olduğunun kesinleşmesi halinde davalı … Hesabının sorumluluğu bulunmayacaktır. Başka bir deyişle, bu dosyanın sonucu, istinafa konu edilen kararı doğrudan etkileyebilecektir.
Yine, davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğu iddia edilen … plakalı araç sürücüsü hakkında … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından ki yargılamada henüz tamamlanmamıştır. Ceza dosyasında kazanın oluşumu ile ilgili kabul edilecek maddi olgular iş bu davanın sonucunu doğrudan etkileyecektir.
HMK’nın”bekletici sorun” başlıklı 165.maddesinde; “bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya idari makamın tespitine yahut dava konusu ile ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta … 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının sonucu verilecek karar ile … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında kabul edilecek maddi olgular, iş bu davanın sonucunu doğrudan etkileyeceğinden bekletici sorun yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir.
İlk Derece Mahkemesince, karara dayanak yapılan … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 20/05/2015 tarihli maluliyet raporunda “Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık İşlemleri Tüzüğü” esas alınmıştır.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ila 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta kaza 01/07/2014 tarihinde gerçekleştiği dikkate alındığında, kaza tarihinde yürürlükte bulunan ” Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği”ne göre, maluliyet raporu alınmadan karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırılık teşkil etmiştir.
Yine yukarıda da değinildiği üzere, davalı … Hesabı hakkındaki dava, 28/01/2016 tarihinde açılmıştır. İlk Derece Mahkemesinin kararına dayanak yaptığı aktüerya raporu 02/11/2015 tarihinde düzenlenmiştir. Mahkemenin, kararına dayanak yaptığı, ıslah dilekçesi de 11/11/2015 tarihlidir. Davalı … Hesabı hakkında henüz bir dava açılmamışken, davalı … Hesabı hakkında aktüerya raporunun alınması ve davanın ıslahı da mümkün değildir. Karar bu yönüyle de usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, … 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının bekletici bir sorun yapılması, davacıya ait maluliyet raporunun kaza tarihindeki yönetmeliğe uygun olarak alınması ve sonrasında tarafların delillerinin toplanması ve değerlendirilmesi sonucu bir karar verilmesidir.
Bu bağlamda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen istinafa konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA…” şeklindeki gerekçeyle kesin olarak kaldırılmış ve mahkememizce, kaldırma kararı sonrası tensip zaptı düzenlemek suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI SONRASI YAPILAN YARGILAMADA:
Mahkememizce İstinaf kaldırma kararı sonrası tensip zaptı düzenlenerek, yeni duruşma gün ve saati ile birlikte taraflara tebliğ edilmiş ve mahkememizin 26/11/2019 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; “… 10. ATM’ye müzekkere yazılarak … esas sayılı dosyanın karara çıkıp çıkmadığı, çıktıysa kararın bir suretinin Uyap sistemi üzerinden gönderilmesi ve ayrıca kararın kesinleşip kesinleşmediği hususunun da sorulmasına”, 2 nolu ara kararı ile; “… Asliye Ceza Mahkemesinei müzekkere yazılarak … esas sayılı dosyanın karara çıkıp çıkmadığı, çıktıysa kararın bir suretinin Uyap sistemi üzerinden gönderilmesi ve ayrıca kararın kesinleşip kesinleşmediği hususunun da sorulmasına” ve 3 nolu ara kararı ile de; “Davacı vekilinin maluliliyet raporu alınması talebinin ilgili dosyalar geldikten sonra değerlendirilmesine” karar verildiği, müzekkere cevaplarının gelmesine müteakiben, gelen müzekkere cevapları kapsamında dosya incelendiğinde; İstanbul BAM 9.HD.’nin 2017/1402 Esas 2019/569 Karar sayılı kaldırma kararında … 10. ATM’nin … Esas sayılı dosyasının bekletici sorun yapılması yönünde karar verilmiş ise de; 10 ATM’nin … Esas sayılı dosyasının 6. Nolu celsesinde davalı … … Şirketi Yönünden tefrik kararı verildiğinden tefrik kararı sonucu … Esas sayılı dosyanın yetkisizlik kararı sonucu mahkememize gönderildiği ancak davalı … … şirketi yönünden tefrik edilen dosyanın esas numarasının belli olmadığı bu hususa ilişkin olarak … 10. ATM müzekkere yazıldığı ve müzekkereye 24/06/2021 tarihinde cevap verildiği ve tefrik edilen dosyanın… Esas sayılı sırasına kaydedildiğinin ve ayrıca müzekkere tarihi itibariyle de ilgili dosyanın halen derdest olduğunun bildirildiği, bunun üzerine mahkememizce yeniden müzekkere yazıldığı ve yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda, 2016/550 Esas sayılı dosyanın işlemden kaldırıldığı ve henüz karara çıkmadığının bildirildiği, ayrıca BAM kaldırma kararında bekletici mesele yapılması gerektiği hüküm altına alınan bir dosya olan … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas-2016/17 Karar sayılı dosyasının celp olunan UYAP suretinin incelenmesinde de; dosyanın 21/01/2016 tarihinde karara çıktığı, dosyada sanık olan Mustafa Sakman’ın üzerine atılı taksirle yaralama suçunu işlendiğinin sabit olmaması sebebiyle CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince “Beraatına” karar verildiği, kararın temyiz edilmesi sonucu, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından 16.12.2020 tarih ve 2019/7503 Esas-2020/7199 Karar sayılı karar ile ceza mahkemesi kararının “Onanmasına” karar verildiği ve kararın 16/12/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, BAM kaldırma kararı ile Bekletici mesele yapılması gerektiğine hükmedilen dosyalara ilişkin eksikliklerin giderilmesi sonrası mahkememizin 23/09/2021 tarihli ara kararı ile; … Nöbetçi ATM’ye talimat yazılarak; dosyanın … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına gönderilerek; 07/07/2014 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacı yanın uğramış olduğu geçici ve sürekli iş göremezlik süresi ve oranının; kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri esas alınmak ve davacının muayeneye de çağrılarak rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/232 Talimat sayılı dosyasına … Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından tanzim edilerek sunulan 17/12/2021 tarih ve … karar nolu raporunda özetle de; “… oğlu, 01.03.1976 doğumlu, …’nın 07/07/2014 tarihli yaralanması neticesinde; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre vücut genel çalışma gücünden % 30 oranında kaybettiği, 3 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı kanaatinde olduğumuz hususları tavzihen ve tashihen arz olunur” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davalı yanca her ne kadar, maluliyet raporuna itiraz edilmiş ve raporlar arasında çelişki olduğundan yeniden rapor alınması talep edilmiş ise de; dosyamız mündericatında yer alan ve BAM kaldırma kararı öncesi … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 20/05/2015 tarihli maluliyet raporunda; Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık İşlemleri Tüzüğü, mahkememizce … Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan talimat yoluyla alınan 17/12/2021 tarih ve … karar nolu raporun ise; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tanzim edilmiş olması nedeniyle, raporlar arasında çelişkiden bahsedilemeyeceği anlaşıldığından, davalı yanın yeniden ATK raporu alınması isteminin reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Ayrıca, davacı yana kaza tarihi itibariyle rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda, bağlı bulunduğu SGK’ya müzekkere yazılmış olup, Isparta SGK İl Müdürlüğü tarafından mahkememize hitaben verilen 22/02/2022 tarihli cevabi yazı içeriğinde davacı yana geçirdiği trafik kazası sonrasında herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı ve kazadan dolayı rücuya tabi bir gelir bağlanmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce, 14/02/2022 tarihli ara kararı gereğince; davaya konu somut olayda tarafların kusurlarının oranlı olarak belirlenerek; davacı yanın davalıdan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarının ne olduğunun tespiti bakımından konuda uzman bilirkişi eliyle dosya üzerinde günsüz bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Kusur ve Aktüer bilirkişi tarafından 03/03/2022 tarihinde tanzim edilerek mahkememize sunulan bilirkişi heyeti raporunun incelenmesinde özetle de; “Plakası tespit edilemeyen beyaz renkli kamyonetin kimliği belirsiz firari sürücüsünün 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 22. Madde: inci fıkrasında yazılı ”…dikkat ve özen yükümlülüğünü’ yerine getirmediği açıktır 1) Plakası Tespit Edilemeyen Beyaz Renkli Kamyonetin Kimliği Belirsiz Firari Sürücüsünün,2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun; A7. Maddesinin (c) bendindeki “ Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya belirtilen hususlara, uymak zorundadırlar.”54. Maddesinin (b- 1) bendindeki ” Geçmenin herhangi bir trafik işareti ile yasaklandığı yerlerde, sürücülerin önlerindeki bir aracı geçmeleri yasaktır. ”84. Maddesinin (e) bendindeki ” Geçme yasağı olan yerlerde geçme, hallerinde asli kusurlu sayılırlar.”81. Maddesinin (a,b.c,d) bentlerindeki “ Hareket halinde iseler trafik için ek bir tehlike yaratmayacak şekilde hemen durmak, kaza mahallinde trafik güvenliği için gereken tedbirleri almak, Kazada ölen, yaralanan veya maddi hasar var ise bu kaza trafiği, can ve mal güvenliğini etkilemiyorsa, sorumluluğun saptanmasında yararlı olacak kanıt ve izler dahil, kaza yerindeki durumu değiştirmemek, Kazaya karışan kişiler tarafından istendiği takdirde kimliğini, adresini, sürücü ve tescil belgesi ile sigorta poliçe tarih ve numarasını bildirmek ve göstermek, Kazayı; yetkili ve görevli memurlara bildirmek, bunlar gelinceye kadar veya bunların iznini almadan kaza yerinden ayrılmamak, zorundadırlar. ”Kurallarını ihlal ettiği ve kazanın oluşumunda%100 (YÜZDE YÜZ) ORANINDA ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu, Yayalar … ve …’in, Trafik Kazasının Oluşumunda KUSURLARININ OLMADIĞI, Davacı … ‘nın hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 6.915,99 TL olduğu, Geçici İş Göremezlik zararı yönünden Kişi Başına Sağlık Teminatı 268.000,00 TL olduğu, Davacı … ‘nın hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 843.860,70 TL olduğu, Sürekli İş Göremezlik zararı yönünden Kişi Başına Ölüm ve Sakatlanma Teminatı Limitinin 268.000,00 TL olduğu” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından, dava değeri arttırılarak 268.000,00 TL’ye çıkartılmış ve harcı da yatırılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, kaza tarihi itibariyle sürücüsü belirlenemeyen aracın neden olduğu trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak uğranıldığı iddia olunan sürekli ve geçici iş gücü kaybına ilişkin maddi tazminatının, davalı … Hesabı’ndan tazmini isteğine ilişkin olduğu, … Hesabı’na da, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından yararlanma olanağının ortadan kalkmış olması durumunda, 5684 Sayılı Yasa’nın 14/2. maddesi gereğince kazaya neden olan motorlu aracın kimliği belirsiz ise, kaza sırasında geçerli poliçesi yoksa veya eksikse, poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi iflas etmişse veya ruhsatı iptal edilmişse, çalınan veya gasp edilen araçlardan dolayı işleten sorumlu tutulamıyorsa başvurulabileceği, bu minvalde de davacının … Hesabına dava açmasında toplanan deliller kapsamında herhangi bir engel bulunmadığı, mahkememizce daha önce verilen kararın sadece davalı … Hesabı tarafından İstinaf edilmesi sonucu, istinaf incelemesini yapan İstanbul BAM 9. H.D. tarafından 2017/1402 Esas-2019/569 Karar ve 21/01/2021 tarihli ilam ile az yukarıda yazılı gerekçelerle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği, kaldırma kararı ile BAM 9. H.D. tarafından bekletici mesele yapılması gerektiğine hükmedilen dosyalara ilişkin eksikliklerin giderilmesi sonrası mahkememizce yine kaldırma kararı kapsamında maluliyet raporu ile akabinde de kusur ve aktüer raporları alındığı, alınan maluliyet ve kusur ile aktüer raporları sonucu yine az yukarıda yazılı hususların tespit edildiği, davalı vekili tarafından her ne kadar yeniden maluliyet raporu alınması talep edilmiş ise de, BAM kaldırma kararı öncesi … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 20/05/2015 tarihli maluliyet raporunda; Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık İşlemleri Tüzüğü, mahkememizce … Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan talimat yoluyla alınan 17/12/2021 tarih ve … karar nolu raporun ise; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tanzim edilmiş olması nedeniyle, raporlar arasında çelişkiden bahsedilemeyeceği anlaşıldığından, davalı yanın yeniden ATK raporu alınması isteminin reddine karar verildiği, ayrıca davacı yanca bilirkişi raporu doğrultusunda dava değeri arttırılarak, 168.000,00 TL’ye çıkartılmış ve harcı da yatırılmış ise de; mahkememizin 30/05/2017 tarih ve … Esas-… Karar sayılı önceki kararının sadece davalı yanca İstinaf edildiği, davacı yanca istinaf edilmediği gibi, “Davalı yanın istinaf dilekçesine karşı cevaplarımızın sunumundan ibarettir” konulu 24.07.2017 tarihli beyan dilekçesi ile; “Tüm bu hususlar itibariyle yerel mahkemece yapılan tüm incelemeler ve bilirkişi raporları yerinde, yeterli ve denetime elverişlidir. Davalı yanın tüm itirazlarının reddi ile istinaf incelemesinin usul ve esastan reddi ile anılan yerel mahkeme kararının onanması gerekmektedir” şeklinde beyanda bulunduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, gerek mahkememizce verilen önceki kararın davacı yanca İstinaf edilmemiş olması ve gerek se davacı yanın istinafa yönelik beyan dilekçesi içeriği göz önünde bulundurulduğunda, mahkememizce önceki kararla hüküm altına alınan miktarların davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu anlaşılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-145.833,96 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 9.961,91 TL nispi karar ve ilam harcının peşin ve ıslah harcı olarak alınan toplam, 1.428,99 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.532,92 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından ilk dava açılırken ve sonradan ıslah olarak yatırılan toplam: 1.428,99 TL harç parasının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, posta gideri ve bilirkişi ücreti gideri 5.607,40 TL olmak üzere toplam: 5.640,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 3.046,08 TL’nin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.804,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 15.555,77 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı yanın yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20.06.2022
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır