Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/491 E. 2020/353 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/491 ESAS
KARAR NO :2020/353

DAVA:TAZMİNAT (ÖLÜM VE CİSMANİ ZARAR SEBEBİYLE AÇILAN TAZMİNAT)
DAVA TARİHİ:23/07/2019
KARAR TARİHİ:08/09/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 03.08.2018 tarihinde davalı tarafından sigortalanmış … sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı araç … Mahallesi … Bulvarı … Sokak … Caddesi Kavşağında, … Bul. üzerinde, … istikametinde seyir halinde iken, sola dönüş yasağı bulunmasına rağmen karşı yolda seyir halinde olan müvekkilinin sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı aracın sol yan kısımlarına çarparak, müvekkilinin ağır ve kalıcı yaralanmasına, araçta ise maddi hasara sebebiyet verilmiş olduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığı … Sayılı soruşturma dosya kapsamında incelenen işbu kazada düzenlenen bilirkişi raporu ile davalının sigortalamış aracın sürücüsünün 2918 sayılı Kanunun 84/h,f 46, 52/a ile b, 53/b, 57/a ve b ile yine Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 109/b-8 maddelerini ihlal etmiş olduğu, kazanın oluşumunda tam ve asli kusurlu olarak, müvekkilinin ise herhangi bir kusuru olmadığı tespit edilmiş olduğunun, 5684 sayılı Kanunun gereğince davalı tarafa başvurma zorunluluğu meydana geldiğini, 10.06.2019 tarihli başvurunun akabinde davalı cevap vermemiş olduğunu, 12.06.2019 tarihinde temerrüte düşmüş olduğunu, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile müvekkilinin uğramış olduğu 4.500,00 TL maddi zarar ile müvekkilinin cismani zararının davalıdan temerrüt tarihi olan 12.06.2019 gününden itibaren işleyecek en yüksek ticari (olmadığı takdirde mevduata uygulanan en yüksek yasal faiziyle) faiziyle tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talebi ile dava konusu kaza nedeniyle talep ettiği tazminatın temerrüt tarihi olan 12.06.2019 gününden itibaren işleyecek en yüksek ticari (olmadığı takdirde mevduata uygulanan en yüksek yasal faiziyle) faiziyle hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin Mahkememize verdiği cevap dilekçesi özetle; davacı yan, dava dosyasında 03.08.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı olduğundan bahisle müvekkili … adına maddi tazminat talep etmiş olduğunu, … adına kayıtlı … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde … poliçe numarası ile 24.03.2018–24.03.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile teminat altına alınmış olduğunu, poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu bedeni zararlarda 360.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limiti bildirilmesi davayı kabul ettiği anlamına gelmediğini, zorunlu trafik sigortası bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigorta olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, davacı kazazedenin varsa sürekli iş göremezlik durumunun ve oranının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’na tevdii ile, davacı uhdesinde meydana gelen arazın 20.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde tespit edilmesine karar verilmesi ve … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 16.11.2017 tarih, 2017/525 Esas ve 2017 /826 Karar sayılı ilamında, maluliyet incelemesi yapılmaksızın, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapan başvuru sahibinin sunmuş olduğu maluliyet raporuna göre hesaplama yapılarak hüküm kurulan hakem kararını kaldırarak dosyayı hakem heyetine gönderilmiş olduğunu, tahkim yargılaması sırasında, davacıda kaza neticesinde oluşan yaralanmaya ve uğradığı maluliyete ilişkin herhangi bir bilirkişi raporu alınmadığını, davacı tarafça kişisel müracaat sonucunda alınan ve dava dilekçesinde eklenen … Üniversitesi … Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 25/05/2015 günlü raporu benimsenerek zarar hesaplaması yoluna gidilip karar verildiğini, oysa hükme esas alınan maluliyete ilişkin raporun tek taraflı olarak alınmış bir rapor olduğunu, bu durumda tahkim komisyonunca yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında yargılamanın tahkim yargılamasında olduğu göz önüne alınarak Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümlerinden seçilmiş adli tıp ana bilim dalı uzmanlarından oluşacak 3 kişilik bilirkişi heyetinden, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri esas alınarak davacıda var olduğu belirtilen rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağını ve daha önce hükme esas alınan maluliyet raporunu irdeleyen denetime elverişli şekilde, davacıda meydana gelen iş göremezlik oranının tereddüt oluşturmayacak şekilde tespit edilmesi ve ondan sonra zararın kapsamını tayin edilmesi gerektiğine işaret edilerek HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca kararın kaldırılmasına ve dosyanın hakem heyetine gönderilmesine karar verilmiş olduğunu, davacı yanın tedavi ve ulaşım giderleri, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik nedeniyle uğradığı zarara ilişkin tazminat taleplerinin müvekkil şirket sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında olduğundan sorumluluğu bulunmaması nedeniyle de reddi gerektiğini, mevzuat hükümleri gereğince geçici iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararlara ilişkin talepler poliçe teminatı kapsamında olmayıp, müvekkil sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, bu hususta … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2018/628 esas, 2018/695 karar sayılı ve 05.06.2018 tarihli kararı emsal teşkil ettiğini, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde hesaplamanın, sigorta aktüerleri yönetmeliği uyarınca hazine müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı, lisanslı aktüerler tarafından ve trh 2010 ulusal mortalite tablosunda yer alan verilere göre yapılması gerekmekte olduğunu, davacı yan tarafından müvekkil şirkete tazminat hesabında dikkate alınacak geçerli/yeterli belge ile başvurulmamış olduğunu, müvekkil şirketin temerrüdün bahsedilemeyeceğini, dolayısıyla diğer şartların varlığı halinde ancak dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, geçicici iş göremezlik ve bu kapsamda sayılan tedavi giderlerinin, bakıcı giderleri ve rapor ücreti başta olmak üzere doğan zararlar bakımından müvekkil sigorta şirketinin 01.06.2015 yürürlük tarihli Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları çerçevesinde poliçe kapsamında sorumluluğu bulunmadığından davacı yanın geçici iş göremezlik ve bu kapsamda sayılan diğer tazminat taleplerinin reddini, “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik”e göre belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden seçilmiş Adli Tıp Anabilim Dalı uzmanlarından oluşacak bilirkişi heyetine gönderilmesini, Tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne veya uzman bir bilirkişiye gönderilmesini ve davaya yönelik tüm beyanların dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasıdır.
Davacı asil 08/09/2020 tarihli 2 nolu celse deki; “ben işlerimin yoğunluğundan muayaneye gidemiyorum, davayı daha fazla sürdürmek istemiyorum, açmış olduğum davamdan ve istemli sonucundan feragat ediyorum, feragatın hukuki sonuçlarını biliyorum,” beyanı ile davadan feragat ettiğini belirtmiştir.
Davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olan feragat, yapıldığı andan itibaren maddi anlamda “kesin hükmü” tüm neticeleri ile doğuran ve davayı esastan sona erdiren bir hukuki işlemdir. Mahkemenin yaptığı ise bu durumun tespitinden ibarettir.
Davacı asilin davasından feragat ettiği, kamu düzenine ilişkin bir dava da olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu 22. maddesi dikkate alınarak, alınması gereken 36,26-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40-TL’den mahsubu ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde fazla yatırılan 8,14-TL’nin davacı yana İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair; davacı asilin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde sunulacak dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/09/2020

Katip …

Hakim …