Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/484 E. 2019/1008 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/484 Esas
KARAR NO : 2019/1008

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; müvekkili ile dava şirket arasında müvekkili şirkete ait olan … paşa ilçesinde bulunan … AVM ye ait yürüyen merdiven yapımı ve kurulumu hakkında şubat 2018 yılında anlaşmaya varılmış yapılan bu anlaşma çerçevesinde toplamda alınacak merdivenler ve yedek parçalan ithal olduğundan usd üzerinden anlaşma yapıldığını ve toplamda 34.000 usd bedelle davalı şirket müvekkile ait AVM ye yürüyen merdiven takacağı anlaşma gereği paranın yüzde 20(yirmi) si müvekkilince ödenecek ve geri kalan miktar ise davalının işi bitirmesi halinde ödeneceği, bu anlaşmaya bağlı kalan müvekkilinin (İLK PEŞİNAT ÖDEME DEKONTU %2Û PEŞİNATA KARŞILIK 3.75*6800=25.500 TL) toplam bedelin %20 sis tutarında olan 6.800 usd karşılığını o günün serbest piyasa kuru karşılığı olarak 25.500 TL davalı şirkete yollandığını, Merdivenin kurulumunu bekleyen müvekkilinin davalı şirketi aradığında davalı şirket mali olarak darboğzada olduklarını merdiven ve parçasının şuan gümrükte olduğunu şayet bi miktar ödeme beklediklerini ödeme gelmesi halinde merdivenleri getirip kucaklarını söyleyince müvekkili tekrar beklemeye koyulduğunu, bir süre daha gelmeyince yine davalı şirket yetkilisi ile görüşen müvekkilinin para sıkıntısı sebebi ile merdivenlerin gümrükten içeri sokulmadığı şayet 8300 usd ödeme yapabilirlerse merdivenleri alıp teslim edeceklerini duyunca davalı şirkete merdiven bedeline mahsuben 8,300 usd daha bankadan havale ettiğini, Müvekkilinin bunca zaman oyalayan davalı aradan çok uzun zaman geçmesine sözlşmeye uymamış ve müvekkilinden almış olduğu paraları iade etmemiş ve merdivcnleride yapmadığı, haksız olarak zarara uğrattığı, mağdur ettiğini, AVM nin prestijini sarsmış ve haksız olarak verilen parayı da iade etmediği, yapılan tüm istemlere rağmen sonuç alınamadını, yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlerle davalı ile aramızda yapılan sözleşmenin ifa edilmemesi sebebi ile geçersizliğinin tespiti ile tarafımızca davalıya yürüyen merdiven için ödenen 75.300 TL nın Ödeme tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan en yüksek faizi ile tarafımıza ödenmesine ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; müvekkili şirket aleyhine açılan iş bu dava dosyasında dava dilekçesi 29.07.2019 tarihinde müvekkil şirkete tebliğ edildiğini, dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklandığını, HMK ‘nın 6. Maddesine göre genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesinin olduğunu, HMK ‘nın 10. Maddesine göre sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğini, ilgli mevzuat gereği seçimlik yetki söz konusu olduğunu, davanın, sözleşmenin ifa yeri olan Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinde ya da davalı şirketin … adresinin bağlı bulunduğu İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açılabileceğini, bu nedenle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili ve görevli olduğunu, yetki yönünden davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise, davacı yan sözleşmenin geçersizliğini talep ettiğini, sözleşmenin geçersizliğine karar verilebilmesi için irade sakatlığı hallerinin mevcut olması gerektiğini, aksi durumda sözleşme geçerli olduğunu, sözleşmenin geçersizliği ile ifa edilip edilmemesi farklı kavramlar olup bu kavramlara bağlanan hukuki sonuçların farklı olduğnu, dava konusu uyuşmazlıkta davacı yan sözleşme ile üstlenilen edimlerin ifa edilmediği iddiasında ise sözleşmenin feshi ya da sözleşmeden dönme söz konusu olacağını, nitekim bu iki duruma bağlanan sonuçlar da farklı olduğunu, bu nedenle öncelikle davacıya netice-i talebinin somutlaştırması için süre verilmesi gerektiğini, davacı tarafından sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine yönelik bir talep olduğu noktasında bir beyanda bulunulması halinde ise söz konusu sözleşmenin imzalanmasında her hangi bir irade sakatlığının söz konusu olmaması ve sözleşmenin geçerli olması sebebiyle sözleşmenin geçersizliği iddiası ile açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; Taraflar arasında düzenlenen davalının Tekirdağ ilinde bulunan iş yerine yürüyen merdiven yapımı ve kurulumuna ilişkin sözleşme kapsamında alacak istemine ilişkindir.
Davalı tarafça, süresinde sunulan cevap dilekçesi ile dava da davalının yerleşim yeri yada sözleşmenin ifa yeri mahkemelerinin yetkili olduğu, seçimlik yetki halinin söz konusu olduğu, bu nedenle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilerek yetki ilk itirazında bulunulmuştur.
Mahkememizce öncelikle, davalının yetki ilk itirazı açısından değerlendirme yapılması gerekmiştir. Buna göre;
6100 sayılı HMK’nın 6. Maddesinde, genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek ve tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 10. Maddesinde ise, sözleşmeden doğan davalarda, davanın, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir.
Somut olayda; Davalı şirketin merkezi Kartal/İstanbul’ dadır. Yetki alanı olarak İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetki alanında kalmaktadır.
Sözleşmenin İfa yeri ise …’dır.
Burada seçimlik hak söz konusudur. Davalı tarafçada seçim hakkı davalı şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olarak seçilmiştir.
Davacı tarafça yetkili olmayan mahkememizde dava açılmıştır. Bu nedenle yetki ilk itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı tarafın yetki ilk itirazının KABULÜ ile Mahkememizin Yetkisizliğine, Davanın yetki yönünden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili olan İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …