Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/482 E. 2021/499 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/482 Esas
KARAR NO:2021/499 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/07/2019
KARAR TARİHİ:28/06/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete … no.lu Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı davalı şirketin maliki ve …sürücüsü olduğu … plakalı aracıyla … plakalı araca % 100 kusurlu olarak çarptığını, sürücünün olay anında 3,30 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, KMA ZMSS poliçesi genel şartlarının B.4-c maddesi gereğince davacı şirketin sigortalısına rücu hakkının doğduğunu, olay nedeniyle davacı şirketin karşı tarafa 1.260,00 TL hasar tazminatı ödediğini, davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün …-E sayılı dosyası ile takip yapıldığını davalının itiraz ettiğini belirtmiş ve itirazın iptaline, davalının en az % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı şirket vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarını kabul etmediklerini, davanın reddinin gerektiğini, davalı şirketin … plakalı aracın işleteni olmadığını, bu nedenle hasardan sorumlu olmadığını, davacı şirketin yaptığı araç kiralama sözleşmelerinin uzun dönem için yapıldığını, bu nedenle aracın işleteni olmaktan çıktığını, Yargıtay kararlarına göre aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracının işleten olduğunu, davacı şirket ile … Ltd. Şti. ve …18.01.2018 tarihinde … plakalı araca ilişkin 24 aylık uzun dönem araç kiralama sözleşmesi imzaladıklarını, aynı tarihte … teslim edildiğini, 18.01.2018 tarihinde davalının aracın işleteni olmaktan çıktığını, mülkiyeti davalıya ait olan aracın karıştığı kazada hasar gören … plakalı aracın hasarının davalı şirketten istenmesinin yasal olmadığını, davanın husumetten reddinin gerektiğini, kusur oranının tespiti için inceleme yapılması gerektiğini, kazanın sırf alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği yönünden inceleme yapılması gerektiğini, hasar bedelinin dayanağı fotoğrafların olmadığını, arz ve izah edilen tüm nedenlerde ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; rücu şartları var olmadığından rücu hakkının doğmadığı ve davalı müvekkili şirketin işleten sıfatının olmadığı göz önünde bulundurularak davacının rücu taleplerinin ve davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi heyeti raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev ve yetki şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 1.260,00-TL asıl alacak ve 60,27-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam,1.320,27-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, borca, faize, faiz oranına ve tüm fer’ilere itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Dava, ZMSS sözleşmesine dayanılarak, davacı … tarafından davalı sigortalı aleyhine itirazın iptali şeklinde açılan rücuen alacak istemine ilişkindir.
Davaya konu somut olayda, davacı … şirketinin, davalı şirkete ait aracın ZMSS poliçesini tanzim ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık olmayıp, uyuşmazlık, davalı şirket tarafından dava dışı …’a uzun süreli kiralama sözleşmesi ile teslim edilen sigortalı aracın anılan şahıs elinde iken zorunlu trafik sigortası genel şartlarına aykırı olarak kullanılmasından dolayı meydana gelen zarardan davacı … şirketinin, davalı sigortalısına rücu imkanının bulunup bulunmadığı, başka bir ifadeyle davalı yana husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, husumet yöneltilebilecek ise, zararın miktarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Öncelikle davacı … şirketinin, davalı sigortalısına rücu imkanının bulunup bulunmadığı hususunu değerlendirecek olursak; KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigotacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmekte olup, görüleceği üzere davalı şirketin işleten sıfatını taşımaması, onun kiracısıyla arasındaki iç ilişkiye ait bir sorundur ve sigortacının trafik sigortasına dayalı olarak tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda başvurabileceği kimse, aracın gerçek işleteni kim olursa olsun, sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren olduğundan, davalı şirket sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür (Bknz. Yargıtay 17. H.D. 16/05/2019 Tarih ve 2016/8353 Esas-2019/6270 Karar sayılı kararı). Bu bağlamda somut olay değerlendirildiğinde de, davacı ile davalı arasında 06/05/2019 düzenleme tarihli ve 365 gün süreli ZMSS poliçesi düzenlenmiş olup, davaya konu trafik kazası 24/06/2018 tarihinde, yani … plakalı araç kiracı şahıs zilyetliğinde iken meydana gelmiş, davacı … tarafından kaza nedeniyle 3.kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli zarar görene ödenmiş ve trafik sigortası genel şartlarının B.4/c maddesi (sürücünün alkollü olduğu) gerekçesiyle de, sürücünün ağır kusurlu bulunduğu ileri sürülerek ödenen tazminatın sigorta ettirenden (sigortalı, akit) rücuen tahsili için işbu davayı açmıştır. Burada her ne kadar davalıya ait aracın kiralandığı şahıs, 2918 Sayılı KTK’nun 3.maddesine göre aracın işleteni ise de; az yukarıda izah edildiği üzere, KTK’nun 95. maddesi hükmü uyarınca iş bu dava ZMSS şirketi tarafından sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi, sigortalısı) hakkında açılabilecek olup, bu haliyle de davacı … şirketinin, davalı sigortalısına rücu imkanının bulunduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve davanın esasına geçilmiştir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca mahkememizin 26/11/2019 tarihli celsesinde verilen; “dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile, davaya konu somut olayda 24/06/2018 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı araç ile … plakalı araç sürücülerinin kusur oranlarının oranlı olarak belirlenmesiyle , yine aynı kazada kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’un kaza tespit tutanağı ile tespit edilen 3.30 promil alkollü olmasının yani kazanın salt bu alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediğinin ve ayrıca … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarının ayrıntılı olarak tespit edilerek rapor düzenlenmesinin istenilmesine” şeklindeki ara kararla bilirkişi heyetinden rapor alınmış ve dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişiler Nöroloji uzmanı Doç. Dr. … ve … Trafik Kürsüsünde görevli Prof. Dr. … tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan 18/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Dava konusu olayda davacı şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın sürücüsü davalıya ait aracın sürücüsü … % 100 (Yüzdeyüz) oranında tam kusurlu olduğu, Dava konusu olayın münhasıran davalıya ait aracın sürücüsü …olay anında güvenli sürüş yeteneğini kaybedecek derecede alkollü olması nedeniyle meydana geldiği ve bu durumun Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesinin genel şartlarının 4/d maddesine aykırı olduğu, Davacı şirketin dava konusu olay nedeniyle davalıdan talep edebileceği toplam maddi zararı kusur oranına göre 1.260,00 Tl olduğu, Davacı şirketin talep edebileceği işlemiş yasal faiz miktarının 60,27 TL olduğu …” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından bilirkişi heyeti raporuna itiraz edilmiş ek rapor alınması talep edilmiş ise de; mahkememizin 17/05/2021 tarihli celsesinde verilen, “davalı vekilinin ek rapor alınmasına ilişkin isteminin mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan raporun ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından reddine” şeklindeki ara kararla davalı vekilininek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, ZMSS sözleşmesine dayanılarak, davacı … tarafından davalı sigortalı aleyhine itirazın iptali şeklinde açılan rücuen alacak istemine ilişkin olduğu, davaya konu somut olayda, davacı yanca trafik sigortası genel şartlarının B.4/c maddesi (sürücünün alkollü olduğu) gerekçesiyle ve sürücünün ağır kusurlu bulunduğu ileri sürülerek ödenen tazminatın sigorta ettirenden (sigortalı, akit) rücuen tahsili için işbu davanın açıldığı, böyle bir durumda davacı … şirketinin davalı sigortalısına yönelik rücu hakkının doğabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olmasının gerekmekte olduğu, diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olmasının tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmeyeceği, üstelik böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığını ispat yükünün, 6762 sayılı TTK’nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düştüğü anlaşılmakla, mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile, davaya konu somut olayda 24/06/2018 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı araç ile … plakalı araç sürücülerinin kusur oranlarının oranlı olarak belirlenmesiyle , yine aynı kazada kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’un kaza tespit tutanağı ile tespit edilen 3.30 promil alkollü olmasının yani kazanın salt bu alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediğinin ve ayrıca … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarının ayrıntılı olarak tespit edilerek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan rapor sonucu, dava konusu olayda davacı şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesiyle sigortalı … plakalı davalıya ait aracın sürücüsü …’un % 100 (Yüzdeyüz) oranında tam kusurlu olduğu, Dava konusu olayın münhasıran, davalıya ait aracın sürücüsü …olay anında güvenli sürüş yeteneğini kaybedecek derecede alkollü olması nedeniyle meydana geldiği ve bu durumun Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesinin genel şartlarının 4/d maddesine aykırı olduğu, davacı şirketin dava konusu olay nedeniyle davalıdan talep edebileceği toplam maddi zararı kusur oranına göre 1.260,00 Tl olduğu, Davacı şirketin talep edebileceği işlemiş yasal faiz miktarının 60,27 TL olduğunun tespit edildiği ve bu haliyle de ispat yükü kendisinde olan davacı şirketin de iddiasını ispat ettiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve davanın kabulü ile, davalının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına ve ayrıca davacı yanca her ne kadar icra-inkar tazminatı talep edilmiş ise de, davalının sorumlu tutulacağı alacak miktarları likit (belirli, muaccel) olmayıp, alacak miktarlarının tespiti yargılama sonucu tespit edildiğinden (Bknz. Yargıtay 17. H.D. 21/02/2019 Tarih ve 2016/5264 Esas-2019/1876 Karar sayılı kararı), davacının koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABÜLÜ ile;
1-Davalının …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının İPTALİ ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen DEVAMINA,
2-Davacının koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
4-Alınması gereken 90,16 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 45,76 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacının ilk dava açarken yatırdığı 44,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 44,40 TL, posta gideri 152,70 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.200,00 TL olmak üzere toplam: 1.397,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 1.320,27 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
9- …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
10-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/2 vd. maddesi uyarınca, miktar itibariyle KESİN olmak üzere üzere karar verildi. 28/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır