Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/480 E. 2019/1007 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/480 Esas
KARAR NO : 2019/1007

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 01/08/2012
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan; “İtirazın İptali” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı arasında 20.03.2009 tarihinde, müvekkili şirketin 12-21 Nisan 2009 tarihleri arasında düzenleyeceği…’ı… Fuarına katılması konusunda sözleşme imzaladığını, buna göre davalının m2si 150 USD dan 56 m2 üzerinden toplam 8.400.-USD katılım bedeli, keza m2 si 60 USD dan 56 m2 üzerinden toplam 3.360.-U5D stand bedeli olmak üzere bunların toplamı 11.760 USD’nı davacıya ödemeyi üstlendiğini, 2.117 USD KDV si ile birlikte bu bedelin 13,877 USD olduğunu ve USD kur’unun 1,60’da sabitlendiğini, buna göre: 13.877 USD x 1,60 = 22.203.-TL olan bu rakamın davalı borcu olduğunu, 20.03.2009 tarihli sözleşmeye uygun olarak davalının Irak / Necef Fuarına iki kişi olarak katılmayı taahhüt edip, konaklama ve yol gideri olarak kişi başı 920 EURO + KDV ödemesi gerektiğini, bunun da 920 x 2=1840 EURO +%18 kdv 331,20 – 2.171,20 EURO davalının ulaşım bedelini oluşturduğu, beher EURO’nun 2.24 üzerinden TL na çevrildiğinde 4.863,48 TL olduğunu, bu suretle davalının borcunun yukarıdaki iki rakamın toplamı olan 27.066,63 TL na baliğ olduğunu, bu hususta iki adet fatura düzenleyip davalıya tebliğ edilmesine karşın, borcunu ödememesi üzerine, hakkında (evvela İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasında İlamsız İcra takibi yaptıklarını, davalı tarafın ödeme emrine İtiraz edip (hem İcra dairesinin yetkisine ve peşinden de borcun esasına ve fertlerine olmak üzere) takibin durduğunu, bunun üzerine icra dairesinin yetkisine vaki İtirazını kabul edip, bu defa Şişli …İcra Müdürlüğünden (Adliye ve icra dairelerinin Çağlayan da birleştirilmesi nedeniyle İstanbul …cra müdürlüğünün … E.no’sunu almıştır) çıkarılan ödeme emrine, 08.10.2009 tarihli dilekçesi ile borçlu vekilinin aynı itirazlarını yinelediği ve takibin durdurduğu ve daha sonra takibin düştüğünü, İstanbul …İcra müdürlüğünün … Esas sayIlı dosyasından 06.06.2011 tarihinde yeniden aynı faturalara dayalı olarak İlamsız icra takibi başlatılıp, ödeme emri düzenlendiği ve bu defa; 26.478,52 TL asıl alacak 27.820.58 TL İslemiş faiz olmak üzere toplam =54.299,10 TL alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %50 faiz işletilmek suretiyle tahsilinin istendiği, borçluya 20.09,2011 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 26.09.2011 tarihli dilekçeyi Denizli …İcra Müdürlüğüne verip, hem icra dairesinin yetkisine ve hem de borca ve fecilerine yeniden itiraz ettiği, 03.11.2011 tarihinde takibin durdurulmasına, icra müdürlüğünce karar verildiği, davanın da 01.08.2012 de ve bir yıllık süre içinde açıldığı, davacının davalı ile yaptığı sözleşmeye dayanarak…Fuarı için Iraktaki partneri … ile birlikte …Genel Şirketi ile anlaşma yapıp 20.000 Irak Dinarı teminat verdiğini ve davalıya sözleşmeye uygun olarak 56 m2 yer kiralanıp yerleşim planına kaydedildiği, ve ayrıca kiralanan uçakta iki kişilik yer ayrıldığını, davacının ayrıca aynı fuar için … Hava Yollarından uçak kiralayıp, bedeli olan 107.500 USD nı …bank aracılığı ile ve EFT yolu ile ödendiğini, Ancak davalının kiraladığı alana gelmeyip burayı kullanmadığı ve bunu belgeleyen bir tutanak tutulduğunu, davacının ayrıca Irakta ki partnerine fuar atanı İçin toplam 23.598,02 USD yi banka kanalı ile ve 28.01.2010 tarihinde ödediğini, bu suretle tüm edimlerini davacının yerine getirmesine karşın, davalının sözleşme gereği fuara katılmamak suretiyle, davacının zarara uğratıldığını, sözleşmenin karşılıklı faks teatisi ile ve yetkili elemanlar tarafından imzalandığını ve bunun da geçerli olduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamını, davalıdan kötüniyet tazminaı alınmasını yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde İstanbul İcra dairesinin yetkisiz olduğunu, derdestlik itirazında bulunup, daha önce müvekkili hakkında İstanbul …icra müdürlüğünün … E.sayılı dosyasından, aynı faturalara dayalı ilamsız takip yapıldığını ve süresi içinde itiraz edip takibi durdurduklarını, itiraz dilekçesinin davacı vekiline tebliğ edilmediğini, bu suretle 1 yıllık süre içinde dava açılması gerektiği halde ilk takibin sürdürülmesi için dava açılmadığından ilk takibin de geçerliliğini sürdürdüğünü iddia ettiğini, davacının fuar organizasyonu işi ile uğraştığı, taraflar arasında iddia edildiği gibi bir akit varsa bunun iki tarafa da bazı mükellefiyetler yükleyip, haklar vermesi gerektiğini, davacının Irakta bulunan partneri firma ile birlikte… Genel Şirketi ile anlaşma yapmasının kendilerini bağlamayacağını zira davacının bu fuara katılan tüm firmalar için bu hazırlıkları esasen yapmak zorunda olduğunu, davacının davalıya 56 m2 lik yeri kiraladığı ve bunun da yerleşim planında gösterildiğinin” de davalıyı bağlamadığını, keza kiralanan alanın davalı tarafından kullanılmadığına yönelik tutanak tutulmasının da sözleşmeden dolayı alacaklı olunduğunun delili olmadığını, kaldı ki bu tutanağın kendilerine tebliğ de edilmediğini, bu itibarla mücerret faturaların yollanmasının da borç doğurmadığını, davacının iddiasının aksine Dış Ticaret Müsteşarlığından verilmiş Fuar İzin Belgesi’nin de olmadığını, bunun sonucu olarak fuar katılımcılarının teşviklerden yararlanamadığını, BK.nun 28.maddesi uyarınca olayda davacının hileli davranışlarının bulunduğunu, böyle bir izin belgesinin olmadığı, başlangıçta bilinse idi, sözleşmenin de imzalanmayacağını, nitekim bu husus, o dönemde davalı tarafından şifahen öğrenilip, fuara katılmama kararı aldıklarını, bu nedenle yollanan faturaların davalı tarafından kabul edilmeyip davacıya iade edildiğini, ayrıca, uyuşmazlık konusu standın kurulmadığı, kurulmuş ise fuar döneminde davalı dışında başkasına kiralanıp kiralanmadığının belirlenmediğini, temerrütle ilgili olarak; hileli ve sakat sözleşmeye dayanılamayacağını, keza faizin de geçersiz olduğunu bildirerek davanın reddini, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
BOZMA ÖNCESİ YAPILAN YARGILAMADA:
Tarafların tüm delilleri ilgili kayıtlar toplanmıştır. Sözleşme örneği,fuar kayıtları , fuar stant dosyası , fatura örnekleri., ticaret sicil kayıtları ilgili kayıtlar celb edilmiştir. İstanbul… İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası incelenmiştir Kapatılan şişili … İcra müdürlüğünün … ( İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ) , İstanbul … İcra müdürlüğü … esas sayılı dosyaları incelenmiştir. . Bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Tüm taraf vekilleri, taraflara ilgili kayıtlar ve raporlar tebliğ edilmiş, davanın aşamalarından haberdar edilmiş, beyanları alınmıştır. Taraflar arasında inşa fuar sözleşmesi yapıldığı çekişmesizdir.
Bilirkişiler doç.dr. …,sektör bilirkişisi…, Dr…. tüm taraf iddialarını, tüm delileri ilgili kayıtları inceleyerek rapor vermiştir. 24.11.2014 tarihli raporu ibraz etmiştir. Bilirkişiler dava konusu olaya ilişkin tüm fuar dosyası fotoğraflar, ticari defter ve dayanak kayıtları, dosya içindeki deliller ve tüm iddiaları değerlendirmişlerdir. Bilirkişi raporları detaylı ve gerekçelidir. raporlar denetime açık detaylı, olayla bir biri ile uyumlu oluşu dikkate alınarak yeniden bilirkişi raporu alınmamıştır
Ehil ve tarafsız Bilirkişi tarafların tüm iddialarını,fuar sözleşmesi , fuar kayıtları tarafların ticari defter ve dayanak belgeleri tüm kayıtları inceleyerek ticari alacağa ilişkin tüm itirazları değerlendirecek rapor ibraz etmiştir.Bilirkişi raporu tüm taraf iddiaları ticari defter ve kayıtların incelemesi ile oluşturulmuştur.
İstanbul… İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası incelenmiştir Kapatılan şişili … İcra müdürlüğünün … , istanbul … İcra müdürlüğü… esas sayılı dosyaları incelenmiştir. Davalı vekili dilekçesi ile davacının İstanbul … İcra müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile takip açtığı, yetki itirazı sonrası takibin durduğunu daha sonra İstanbul… İcra Müdürlüğü… esas sayılı dosyası ile takip açıldığı bu nedenle derdestlik itirazında bulunduğunu bildirmiştir. İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası yetki itirazı sonrası gönderilmek suretiyle Kapatılan şişili … İcra müdürlüğünün … dosya numarasını aldığı anlaşılmıştır. İşbu dosyaya davalı 8.10.2009 tarihinde itiraz etmiştir. Davalı itiraz dilekçesi tebliğ ücreti yatırmadığı için dilekçenin davacıya tebliğ edilmediği dosyada görülmektedir. itiraz sonrasında işlem yapılmadığından üzerinden 1 yıl geçmekle düşmüştür. Dosya düştükten sonra davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile yeni takip yaptığı anlaşılmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasının takip tarihi 6.6.2011 tarihidir. İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ( Kapatılan şişili … İcra müdürlüğünün … ) işlemden kaldırıldığı için aynı dönemde derdest iki ayrı dosya mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Bu şekilde davalının iddia ettiği derdestlik halinin mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Kaldı ki İcra takipleri dava niteliğinde olmadığı için derdestlik söz konusu değildir.( Baki kuru, Hukuk muhakemeleri kanunu sf.798) İcra iflas kanununda derdestlik düzenleyen hüküm bulunmamaktadır.
Taraflar tacir niteliğindedir. Sözleşme hükümleri uyarınca yetkili mahkeme istanbul mahkemeleridir. Alacak davası niteliğide söz konusu olduğu için maddi şartlar ve sözleşme hükümleri gereğince mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişiler raporunda ; “Davacı tarafça 2009 yılına ilişkin ticari defterlerin sunulmadığı, gerekçe olarak; o yıla ait defterlerin kaybolup bulunamadığı ” şeklinde tarafıma beyanda bulunulmuştur Ancak bu konuda zayi belgesi alınmadığı ifade edildiğini,
Bu matbu sözleşmede davalıya ait özel bilgilerin de yer aldığı, bu sözleşmeye göre davalının söz konusu fuara katılmayı kabul ederek beher m2 si 150 USD den 56 m2lik standın toplam 8400 USD katılım bedeli M2 si 60 USD den 56 m2 üzerinden toplam 3.360 USD standart stand bedeli olarak üzere bunun TL karşılığı (11.760 U502.İ17 USD KDV 13.877 USD) 13.877 USD xl.6Q TL =22.203. TL olarak belirlendiği görülmektedir.
Aynı sözleşmeye göre davalı taraf, sözkonusu fuara İki kişi olarak katılmayı taahhüt etmiş olup, kişi başı yol gideri (konaklama) 920 EURO+KDV davacıya ödemeyi üstlenmiş olup bu bedelin 920 x2= 1.840 EURO + (%18 KDV) = 2.171,20 EURO dir. Su tutarrn ilgin tarihteki Euro kuru olan 2,24 TL den TL karşılığı: 4.863,48 TL dlr.
Bu sözleşmeye dayanarak anılan fuar için Iraktaki partneri olan Maaco ile birlikte … Şirketi ile Mart 2009 tarihinde Anlaşma yapılarak 20.000.000 İrak Dinarı TEMİNAT verildiği, fuar yerleşim planına göre davalının kiraladığı yeri gösteren krokinin hazırlanıp davalıya yollandığı ve teyit edildiği, Davacı tarafından söz konusu fuar için katılımcıların götürülüp fuar sonu dönüşlerini teminen … hava yollarından uçak kiralayıp toplam 107.500.~USD bedelin …bank aracrilığı ifa ödendiği, ancak davalının kiraladığı ve bedellerini ödemeyi taahhüt ettiği fuara katılmadığının 21.04.2009 tarihli “TUTANAK” başlıklı belge ile kanıtlandığı ve buna göre kiralanan yerin 12 İla 21 NİSAN 2009 tarihleri arasında boş kaldığı {başkasına da kiraya verilemediği) görülmüştür. Davacının ayrıca toplam 23.598,02 USD nı …bank … Şb.den 28.01.2010 tarihinde peşin olarak ödediği, Davalı temsilcileri olan iki kişinin uçak listesinde yer alıp (koltukların boş kaldığı başkasına verilemediği) bedelinin de bu suretle davacı tarafından ödendiği görülmektedir.
Davacı tarafından davalıya ; 25.03.2009 tarihli 4875,64 TL konaklama bedeli İle 25.03.2009 tarihli + 22.202.88 TL Fuara katılım bedeli Olmak üzere toplam: 27.078,52 lik iki adet fatura düzenlenip davalıya tebliğ edildiği, ancak davalının bunları kabul etmeyip, yasal süresi içinde davacıya iadeli taahhütlü mektupla iade edildiği, her iki faturanın sadece davacıya ait ticari defterlerde kayıtlı olup, ifade nedeniyle davalı defterlerinde (İncelenmemiş olsa bile) kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır.
Fuar katılım sözleşmesinin varlığı üzerinde taraflar arasında tarışma bulunmamaktadır. Davalı vekili fuara katılanların teşviklerinden tam olarak yararlanacaklarının davacı tarafından taahhüt edilmesine karşın, Dış Ticaret Müsteşarlığından “Fuar izin belgesi” nin bulunmadığının anlaşılması sonucu, katılımcıların hiçbir teşvikten yararlanamadığını, bunun da BK. nun 28,maddesindeki düzenlemeye göre” hile ile iradelerinin sakatlandığı” anlamına geldiğini, bu nedenle kendilerinin sözleşme ile bağlı olmadıklarını, zira bu durumun başlangıçta bilinmiş olsa sözleşmeyi imzalayamayacaklarının muhakkak olduğunu, şifahen bu durumun varlığını öğrenince fuara katılmaktan vazgeçtiklerini onları bağlar. Ancak kendisine geçici veya asıl belge verilmeyen firmaların, yurtdışındaki fuarları organize etmesini veya yurtdışındaki fuara katılımcı temin etmesine İlişkin yasaklayıcı bir düzenleme bulunmamaktadır. Belge sahibi organizatörlerin “milli katılım” olarak adlandırılan fuarları düzenlemeye yetkileri olup, belge sahibi olmayan davacı firma gibi firmaların da her zaman yurt dışında fuar düzenleme veya yurtdışındaki fuarlara katılabilme hakları olup, bu faaliyetler “bireysel katılım” olarak nitelenmektedir. Bu hususların davalı tarafından bilinmesi ve ona göre hareket edilmesi, T.T.K.nun 18.maddesinde açıklanan “Her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir işadamı gibi hareket etmesi gerekir” şeklindeki düzenleme gereği olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede, davacının bu fuarı düzenlemek için yetki aldığına dair bir ibarenin bulunmadığı, genel fuar düzenleme için izin sahibi olduğunun belirtildiği, ayrıca davacının davalıya iş garantisi veya ilgili Devlet kuruluşlarından yardim yapılacağına ilişkin herhangi bir taahhüdünün bulunmadığı gibi, böyle bir taahhütte bulunulduğunun davalı tarafından kanıtlanmadığı için davalının fuara katılmaması (tek yanlı olarak vazgeçmesi) nedeniyle davacının davalıya tahsis ettiği standın giderlerini yapması ve ayrıca davalı temsilcileri (iki kişi) için uçakta yer ayırtıp bedelini ödemesi, konaklamaları için yer ayırması ve bunlara ilişkin masraflar yapması karşısında, fuara katılım ve bununla bağlantılı giderleri davacıya ödemek zorunda olduğunu
TTK 8. maddesinde “Ticari İşlerde faiz oranı serbestçe kararlaştırılabilirr” düzenlemesi yer almaktadır. takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere talep edilen oran bakımından yasaya aykırı bir yön bulunmadığını,” bildirmişlerdir.
Taraflar arasında “1…’ı İNŞA, … FUARI” başlıklı fuar sözleşmesi düzenlemiştir. Buna göre davalı fuar katılım alanı ve uçak biletleri rezervasyonu sağlanıp fuar alanında davalı yerinin ayrıldığı tespit edilmiştir. Davalıların ayrılan fuar alanını kullanmadığı ve ayrılan iki kişilik uçak seyahatini de kullanmadığı konusunda çekişme mevcut değildir.
Davalı fuar ile ilgili olarak Dış Ticaret Müsteşarlığından “Fuar izin belgesi” nin bulunmadığının anlaşılması sonucu, katılımcıların hiçbir teşvikten yararlanamadığını sözlü olarak öğrendiğini bildirmektedir. Davalı dava konusu fuar katılım nedeni ile teşvik sağlanamayacağını sözlü olarak daha sonradan öğrendiğini bu nedenle fuara katılmadığını ,. BK 28. Maddesi gereğince iradesi sakatlandığından sözleşme ile bağlı olmayacağını iddia etmektedir.
… FUARI” başlıklı fuar sözleşmesind organizatör yükümlülükleri ile ilgili bölümde ve sözleşme içerisindeki maddelerde fuar katılımı ile taraflara teşvik sağlanacağı yönünde düzenleme mevcut değildir. Yine sözleşmede taraflaraca dış ticaret müşsteşarlığının izin belgesinin varlığı aranacağı konsunda hüküm düzenlenmemiştir. Davalı sözleşmeyi kabul etmekle taraf olmuştur. Davacı da fuar ile ilgili olarak teşvik yararlandırma konusunda herhangi bir yükümlülük yüklenmemiştir. Davacının yüklendiği gibi fuar düzenleyip ulaşım imkanlarını sağladığı anlaşılmaktadır. Davacı sözleşme ile üstlendiği yükümlülüğe uymuştur.
Davalının sözleşme şartı olarak teşvikten yararlanmayı öngördüğüne dair delil mevcut değildir. Nitekim davalı vekili sözleşme düzenlendikten fuar düzenlendikten sonra şifahi olarak teşvikten yararlanamadığını öğrendiğini beyan etmektedir. Tacirin 18. Maddesi gereğince basiretli tacir davranma yükümlülüğü vardır. Sözleşme ile teşvikten faydalanmayı arzu da ettiğine ilişkin bir görüşme veya tahahüte ilişkin bir delil mevcut değildir.
Bilirkişi raporu ve diğer verilerle söz konusu fuarın düzenlendiği anlaşılmaktadır. Fuarın düzenlenmesi için Dış ticaret müsteşarlığının izin mükellefiyeti aranmamaktadır. Davacı sözleşme ile üstlendiği mükellefiyetleri yerine getirmiştir. Borçlar kanunu 28 maddesi Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir.hükmünü düzenlemektedir.
Sözleşme ile yükümlülük altına giren davacı fuar düzenlemiştir. Yükümlülüklerin yerine getirmiştir. Sözleşme uygulanması imkanı bulunduğu gibi teşvik kategorisi dışında fuar düzenlenmesi mümkündür. davalı da bu şartlar içinde sözleşmeye taraf olmuştur. TTK 18 gereği sözleşmeyi inceleme yetkisi bulunan davacının sonradan sözleşme ile bağlı olmadığı beyanı ahde vefa ilkesi ile çelişir. Fuar düzenlendikten sonra sözleşmeye aykırı olarak irade sakatlandığı iddiasını destekleyecek delil bulunamadığından davalı iddiası red edilmiştir.
Bilirkişi raporu ile ticari kayıt ve belgeler ile sözleşme ile bağlı olan davalının sözleşmeye göre ödemediği miktar ve faiz oranı tespit edilmiştir.Bilirkişi ödenmesi gereken oranın icra dosyası ile uyumlu olduğunu tespit etmiştir. Bu nedenle dava kabul edilmiştir.
Alacak likittir. Sözleşme ile üstlenen miktara yönelik itiraz edildiği anlaşılmakla kötü niyetin var olduğuna karar verilmiştir. Bu nedenle asıl alacak üzerinden inkar tazminatı kararı verilmiştir.
Mahkememizce verilen 06/05/2015 tarihli … Esas…Karar sayılı kararı temyiz edilmiş ve temyiz incelemesi yapan Yargıtay 23. HD 19/02/2018 tarihli 2016/787 Esas 2018/459 Karar sayılı kararıyla; “…İİK 68/1 maddesinin son cümlesi itirazın iptali davaları için de kıyasen uygulanır. Bu madde hükmüne göre “kanunda belirlenen süre içinde itiraçzın iptali davası açmayan alacaklı yeniden ilamsız icra yoluyla takip yapamaz”. Yani aynı alacak için alacaklı icra takibine başvurmuş ve bu takip itiraza uğradıktan sonra itirazın kaldırılması veya iptali yoluna başvurarak bu itirazı hükümden düşürmemişse takip konusu alacakla ilgili ilamsız icra yoluyla yeni bir takip yapamaz.
Somut olayda İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından aynı alacakla ilgili takip yapılmış ve bu takip itiraza uğramıştır. Bu takibe ilişkin itirazın iptali davası açılmadan aynı alacakla ilgili yeniden ilamsız icra takibi yolu ile takip yapılması kanunun amir hükmüne aykırı olup yapılamayacağından, davanın reddi gerekirken, kabulü yerinde görülmemiştir…” gerekçesiyle mahkememiz hükmünü bozmuştur.

BOZMA SONRASI YARGILAMA:
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, bozma sonrasında yapılan yargılamada; Yargıtay ilamında da belirtildiği üzere; İİK 68/1 maddesinin son cümlesi (“kanunda belirlenen süre içinde itirazın iptali davası açmayan alacaklı yeniden ilamsız icra yoluyla takip yapamaz”.) eldeki davaya kıyasen uygulandığında; İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından aynı alacakla ilgili yapılan takip karşısında bu takibe ilişkin itirazın iptali davası açılmadan aynı alacakla ilgili yeniden ilamsız icra takibi yolu ile takip yapılması kanunun amir hükmüne aykırı olup, yapılamayacağından, davanın reddine karar verilerek yargılama sonuçlandırılmıştır.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 535,00 TL’ den mahsubu ile fazla yatırılan 490,60 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 15,00 TL’ den ibaret posta masrafının davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 6.323,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
6-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların karar kesinleştiğinde ilgililere İADESİNE,
Dair, verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı Yargıtay kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …