Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/478 E. 2019/660 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/478 Esas
KARAR NO: 2019/660

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 30/12/2013
KARAR TARİHİ: 01/10/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan; “İtirazın İptali” davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde davacı müvekkil şirkete olan borcu nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibine başlatıldığını, borçlu itiraz dilekçesinde hiçbir dayanağı olmaksızın “…taraflar arasında hesap mutabakatı sağlanmadan icra takibine geçildiğin den” bahisle hiçbir borcu bulunmadığını ileri sürerek borca ve ferilerine itiraz ettiğini, borrçlu yanın itirazları haksız ve dayanaksız olduğunu, davacı alacaklı şirket, sağlık sektöründe hastane ve laboratuarlarda kullanılan makine, cihazların ve diğer tıbbi malzemelerin satış, bakım ve onarım hizmetini veren bir şirket olduğunu, davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki 2011 yılından itibaren Süre gelmektedir Müvekkili şirket, davalının talep ettiği ürün ve malzemeleri, ekli faturalar ve cari hesap ekstresinde ayrıntılı olarak belirtildiği Üzere satış işlemini gerçekleştirdiğini, , davalıya karşı ürünleri teslim ve faturalandırdığını, borçlu Şirket, teslim aldığı ürün ve malzemelere ilişkin fatura bedellerim cari hesap ilişkisi içinde kısmi ödemeler şeklinde yapmış ise de tüm fatura bedellerini ödememiş olduğunu, borçlu şirkete ait cari hesap dökümünde de yapılan kısmi ödemeler ve bakiye borç gözüktüğünü, davalı borçlunun, müvekkil şirkete alım-satımlarına ilişkin cari hesaptan toplam 5 804,96 TL borcu bulunduğunu, Sunulan faturalar ve cari hesap dökümünden de davalı şirketin, müvekkil şirketten satın ve teslim aldığı ürünlerin bedelini ödemediğini, davalı taraf iddiasının aksine, taraflar arasında cari hesap mutabakatı yapıldığını, nitekim ekte sunduğumuz 07.0S.2013 ve 29.05.2013 ve 08.07.2013 tarihli elektronik ortam yazışmaları ile cari hesap mutabakatının sağlandığı açık olduğunu, bu belge ve kayıtlar karşısında borçlunun itirazları haksız ve dayanaksız olduğunu, borçlu yanın faize ilişkin itirazları da kabul edilemez olduğunu, davalı tarata gönderilen,irsaliye faturalarda vade tarihi belirtildiğini, vade tarihi belirtildiğinden tekrar borçluya herhangi bir ihtar ve ihbar gönderilmesine gerek olmadığını, borçlunun temerrüdü gerçekleşmiş olduğunu, bu nedenle borçlu şirketin faize ilişkin itirazlarının reddini istediğini, borçtu şirket takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde borçlunun itirazımn haksız ve dayanaksız olduğu ortaya çıkacağını, kötü niyetli yapılan itiraz nedeni ile davalı borçtu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde dava dilekçesinin tetkikinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2011 yılından itibaren süre gelmekte olduğu ve cari hesaptan olan borcu takibe koyduklarım ancak tarafımızca itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açmak durumunda kaldıkları iddia edilmekteyse de, taraflar arasındaki aynı cari hesap ilişkisine dayalı olarak 29.01.2013 tarihinde mutabık kalınmış ve müvekkilimiz şirket tarafından davacı şirkete 9,253-TL tutarlı bono verildiğini, nitekim, davacı şirket tarafında söz konu bono İstanbul … İcra Müdüılüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takibe konulmuş ve tarafımızca takibe itiraz edilmeyerek takip kesinleştiğini, Bununla birlikte, işbu itirazın iptali davasına dayanak icra takibi ile davacı tarafça aytıs borca ilişkin tahsilde tekerrür olmamak şartıyla kaydı eklenmeden normal yollardan takibe geçilmiş olup, aynı borca ilişkin müvekkilim aleyhine başlatılmış ve kesinleşmiş takip bulunduğundan derdesttik itirazında bulunmak zorunluluğu hasıl olmuştur. Ayrıca, yine davacı tarafça taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine istinaden 3 adet faturaya ilişkin toplamda 7.544,90-TL tutannda istanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile müvekkilim aleyhine takip başlatıldığını, bu itibarla, işbu itirazın iptaline dayanak icra takibine konu alacak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … ve … E. Sayılı dosyalan ile de takibe konu edilmiş olduğundan, derdesttik İtirazımız dikkate alınarak davanın reddine ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava, davacı yanca başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizin … Esas,… karar sayılı ve 21/12/2015 tarihli kararıyla; “Tarafların tüm delilleri ilgili kayıtlar toplanmıştır. banka kayıtları , fatura örnekleri., ticaret sicil kayıtları ilgili kayıtlar celb edilmiştir. İstanbul …İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası incelenmiştir. Bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Tüm taraf vekilleri, taraflara ilgili kayıtlar ve raporlar tebliğ edilmiş, davanın aşamalarından haberdar edilmiş, beyanları alınmıştır. Taraflar arasında ticari alış veriş ile cari hesap işlemi yapıldığı çekişmesizdir.
Bilirkişi mali müşavir Alaattin hamlacı tüm taraf iddialarını, tüm delileri ilgili kayıtları inceleyerek rapor vermiştir.10.03.2015 tarihli raporu ibraz etmiştir. Taraf itirazları neticesinde bilirkişiden ekrapor alınmıştır. ek rapor ibraz etmiştir. Bilirkişiler dava konusu olaya ilişkin tüm delil dosyası, ticari defter ve dayanak kayıtları, dosya içindeki deliller ve tüm iddiaları değerlendirmişlerdir. Bilirkişi raporları detaylı ve gerekçelidir. raporlar denetime açık detaylı .olayla bir biri ile uyumlu oluşu dikkate alınarak yeniden bilirkişi raporu alınmamıştır
Ehil ve tarafsız Bilirkişi tarafların tüm iddialarını, banka kayıtları tarafların ticari defter ve dayanak belgeleri tüm kayıtları inceleyerek ticari alacağa ilişkin tüm itirazları değerlendirecek rapor ibraz etmiştir.Bilirkişi raporu tüm taraf iddiaları ticari defter ve kayıtların incelemesi ile oluşturulmuştur.
Bilirkişi raporunda, davacının ticari defter ve kayıtlara göre 4.379,76 tl alacak var olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü… esas sayılı dosyası ile borçlular aleyhine 5.804,96 tl alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden işleyecek faiz ile icra masrafları ve vekalet ücretinin tahsili talepli icra takibi yapıldığı , borçlu vekilinin itirazı üzerine durduğu buna göre davanın İİK 67/ 1-2 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu ile “davalı faturaları yazılı malları teslim almadığını ifade etmişse de davacıdan faturalar alıp ticari defterine kayıt etmiş ve bedellerini kısmen de olsa ödemiş olduğu görülmekle davalının faturalarda yazılı olmadığı malları teslim almadığı yönündeki beyanı davalı tarafından ispatı gerekmekte olduğu ” bildirilmiştir.
Ticari faaliyeti sonucu, bir mal satmış veya imal etmiş veya bir iş görmüş veya bir menfaat temin etmiş olan tacir, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da fatura da gösterilmesini istediği taktirde, fatura vermek zorundadır (TK.21). Ticaret Kanunu burada, karşı tarafın talebine bağlı, şarta bağlı bir yükümlülük öngörmüştür. Oysa, VUK’nun 232 inci maddesi bunu çoğunlukla tam bir yükümlülük haline getirmiştir. Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın :çerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır (TK.21/II). Kaldı ki dava konusu olayda davalı faturaları kendi ticari defterlerine kaydettiği , fatura konusu meblağa ilişkin borçlu olduğu işlenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu faturanın davalı ticari defterlerine işlendiği, malı aldığına ilişkin ticari kayıt ve defterlerinde kayıt oluşturmuştur. Davalının dava konusu bedeli ödediği yada başka şekilde borcun daha sonra sona erdiğine ilişkin hiç bir delil ibraz edememiştir. Davalı vekili iddiasıni ispat edememiştir. Davalı iddiasını ispat edememiştir.
Bilirkişi raporu ve dosyadaki deliller ve kayıtlar ile taraflar arasında yapılmış ticari alışveriş doğan borcu davalı ödememiştir. Alacağın icra dosyası ile tespit edilen miktardan bir miktar az olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle bilirkişi ile tespit edilen alacak miktarı üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Alacağın bir kısmının geçerli olmadığı anlaşılmıştır. Alacağın kısmen itirazında haklılığı nedeni ile davalının kötü niyetli olmadığı kanaatine varılarak inkar tazminatı red kararı verilmiştir.” şeklindeki gerekçeyle davanın kısmen kabulüne yönelik verilen mahkememiz hükmü davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 17/01/2018 tarihli 2016/13924 Esas 2018/83 Karar sayılı kararı ile; “…Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. İcra takibine konu alacak likit (belirlenebilir) nitelikte olduğundan hüküm altına alınan miktar üzerinden İİK’nun 67. maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken bu yöndeki talebin reddi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz hükmü bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere; borçlunun itirazında haksız olması, icra takibine konu alacağın likit (belirlenebilir) nitelikte olması sebebiyle, mahkememiz önceki kararıyla hükmolunan ve temyiz incelemesinde bozma konusu yapılmayan alacak miktarı üzerinden bu kez İİK’nun 67. maddesi uyarınca %20 nispetinde hesaplanan icra inkar tazminatı tayinini de içerir şekilde aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının KISMEN İPTALİNE, takibin 4.379,76 -TL asıl alacak yönüyle kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 875,95 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 299,18 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 78,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 221,08 TL harç parasının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 78,10 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla),
4-Davacı tarafından yapılan 34,55 TL dava açılış gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti 307,50 TL tebligat ve müzekkere posta masrafı, olmak üzere toplam 842,05 TL’nin davanın kabul ve red oranı nazara alınarak hesaplanan 635,31 -TL’lik kısmın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 400,00-TL yargılama giderinin 131,74-TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı yönünden hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktar yönünden hesap ve takdir edilen 2.078,82 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair;taraf vekilleri yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile YARGITAY nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …