Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/476 E. 2021/408 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/476
KARAR NO:2021/408

DAVA:Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ:18/07/2019
KARAR TARİHİ :31/05/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 17/04/2019 tarihli sözleşme kapsamında davalı yan sözleşmede tanımlanan niteliklerdeki 300.000 adet kağıt çantayı , 123.900.TL (KDV dahil) bedelle, 15/05/2019 tarihinde müvekkiline teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin de satış bedeli olarak 20.06.2019 tarihli, 123.900.-TL bedelli çeki önden davalı yana verdiğini, ancak davalı şirket gecikmeli ve eksik bir şekilde sadece 59.000 adet ürünü müvekkilinin …’daki fabrikasına teslim ettiğini, teslim edilen ürünlerin sözleşmede tanımlanan ve numunesi verilen ürün ile örtüşmediği için müvekkilince bu ayıplı ürünlerin kabul edilmediğini, müvekkilinin ayıplı ürünlerin geri alınması ve önden verilen çekin geri iadesini talep ettiğini, bu hususa ilişkin olarak …Noterliğinin 31.05.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini fakat davalı yanca çek aslının iade edilmediğini, akabinde davalı yanın ayıplı durumu kabul ettiğini ve bu durumu telafi edeceğini, kendilerine 10 gün süre verilmesini talep etmesi üzerine müvekkilinin kendisine bir şans daha verdiğini, bunun üzerine davalı yanca 58.400 adet kağıt çanta daha hazır edildiğini, fakat bu ürünlerin de sözleşme şartlarıyla örtüşmemesi üzerine müvekkilinin çek aslının iade edilmesi ve ayıplı ürünlerin geri alınmasını davalıya bildirdiğini, müvekkilince çek aslının defalarca iadesinin talep edildiği halde davalı çeki başka bir firmaya verdiğini ve geri iade etmeyeceğini bildirmiş, nihayetinde çek tarihi olan 20.06.2019 tarihinde bankaya ibrazı üzerine müvekkilinin hesabından çek bedeli olan 123.900.-TL’nin çekildiğini, açıklanan nedenlerle; sözleşmenin haklı nedenle feshedilerek sözleşmeden dönülmüş olduğunun tespitine, 123.900 TL haksız çek bedelinin, dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sipariş üzerine her türlü baskılı kağıt poşet ile ambalaj imalatı ve satımı işleri yaptığını, bu kapsamda davacı şirket ile ticari ilişkide bulunmuş ve davacı şirketin siparişi üzerine müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 300.000 kağıt-poşet çanta imal ve teslimatı konusunda sözleşme akdedilmiş olup; davacı şirkete, siparişe ilişkin numuneler gönderilmiş ve numuneler davacı tarafından beğenilip onaylandıktan sonra da müvekkil şirket tarafından numuneye uygun ölçü ve kalitede üretim yapıldığını, öncelikle müvekkilin sözleşmeyi ifada kesinlikle bir gecikme ya da kusuru olmadığını, şöyle ki; davacı tarafından ibraz edilen 17.04.2019 tarihli sözleşmede, sözleşme şartları ve sipariş edilen ürüne ait özellikler açıkça belirtildiğini, fakat davacı şirket, sözleşme bu haliyle akdedildikten sonra müvekkil şirkete ürünlerle alakalı ilave özellikler istediğini beyan ettiğini, örneğin sipariş edilen kağıt çantalarda deliklerin olması, sözleşmede yer almayan bir özelliktir ancak davacı şirketin daha sonra böyle bir talebi olması sebebiyle müvekkilim, çantalara delik açacak makinayı ayrıca tedarik etmek zorunda kaldığını, tedarik süreci nedeniyle de sırf davacının talebi yüzünden ve bilgisi doğrultusunda kısa süreli bir gecikme yaşandığını, yani gecikme tamamen davacı şirketten sadır olduğunu, ayrıca müvekkilinin sırf davacının siparişinde kullanılmak üzere tedarik ettiği delik açma makinasının maliyetine de katlanmak zorunda kaldığını ve bunu ilave olarak sözleşme bedeline dahi yansıtmadığını, taraflar arasında kurulan eser sözleşmesinde gecikme, iş sahibinin sonradan ilave istekleri olmasından kaynaklı bir gecikme olduğunu, bu nedenle zaten iş sahibi gecikme nedeniyle dönme hakkından söz edemeyeceğini , kaldı ki sözleşmede vade, kesin vade olarak da belirlenmediğini, dolayısıyla kesin vade sonuçlarını da doğurmayacağını, keza sözleşmede, eğer belirlenen vadede teslim gerçekleşmezse sözleşmeden dönüleceği hükmü veya cezai şart, gecikme tazminatı vs. da kararlaştırılmadığını, davacı şirket tarafından müvekkili temerrüde düşürecek bir ihtar da gönderilmediğini, ilk olarak; 59.000 adet çanta 29.05.2019 tarihinde davacıya teslim edildiğini ve davacı yanca teslim alındığını, sonrasında müvekkilime 31.05.2019 tarihinde davacı şirketin yetkilisi tarafından, malların ayıplı olduğunu ve buna bağlı olarak sözleşmeden dönme haklarını kullandıklarını içeren ihtarname gönderildiğini, gönderilen ürünlerin davacının beğenip onayladığı numuneler ile birebir aynı olup müvekkil şirketçe de test edilmiş ve ürünlerde herhangi bir ayıbın olmadığının da tespit edildiğini, ayrıca davacı, söz konusu ilk teslimatla ilgili faturayı müvekkilime iade etmediği gibi müvekkilimin gönderdiği malları da iade etmemiş ve kullandığını, bu hali ile malların ayıplı olmadığını kendisi de fiili olarak ikrar etmiş sayılmıştır ve ayıp olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte; malları o hali ile kabul etmiş, buna rağmen kötü niyetle ayıp ihbarında bulunduğunu, devamında, 14.06.2019 tarihinde davacı şirketten gelen mail ile iki şirket arasında 17.04.2019 tarihinde kurulan sözleşmede müvekkilimin teslim borcunu ifa için yeni tarihler belirlenmiştir ve malların üç seferde teslim edilmesi taraflarca karşılıklı mutabakat ile kararlaştırıldığını, bu hali ile tarafların ortak iradesi ile sözleşmede değişiklikler yapılıp; sözleşme taraflarca revize edildiğini, böylelikle davacı dönme beyanından da dönmüş ve sözleşmeyle bağlı kalmaya devam ettiğini, müvekkilinin kararlaştırdıkları miktardaki ürünü eksiksiz ve ayıpsız şekilde davacıya gönderdiğini, bu kez davacı yanca sözleşme feshedildiğinden faturayı kabul etmediklerini ve iade ettiklerini içeren ihtarname gönderildiğini, davacı fesih beyanında bulunduktan sonra fesih beyanından dönmüş ve sözleşme revize edilip taraflar için bağlayıcılığını sürdürmeye devam ettiğini, sözleşmenin feshi söz konusu olmadığından; fatura iadesinin de hukuki dayanağı olmadığını, davacı faturayı iade etmiş fakat ilk teslimatta yaptığı gibi bu defa da malları müvekkilime iade etmediğini ve bu malları da kullandığını, davacının müvekkilince gönderilen ürünleri devamlı olarak teslim alıp kullandığını fakat kötü niyetle hiçbir gerçekliğe dayanmaksızın ürünlerin ayıplı olduğundan bahisle ödeme yapmaktan kaçınmaya çalıştığını, akabinde … Noterliği’nden davacı yana gönderilen 21.06.2019 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile bedel iadesi yapılamayacağı ve kalan malların teslim alması için süre verildiğini, davacı ihtara rağmen geri kalan malları teslim almadığını ve dolayısıyla müvekkilinin tüm edimlerini ifa etmiş olması karşısında davacı şirket son parti ürünleri teslim almada temerrüde düştüğünü malları teslim almadığından dolayı da müvekkil şirketi sevkiyat gideri zararına uğrattığını, müvekkilinin edimini tam ve eksiksiz ifa ettiğini, davacının kötü niyetle ödeme yapmaktan kaçındığı, teslim aldığı ürünleri kullandığı halde bedelini ödemeyerek haksız kazanç elde etmeye çalıştığını belirterek; haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyamızda delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri ile talimat yoluyla alınan bilirkişi heyeti raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Taraflar arasındaki davanın, ayıp medeniyle sözleşmeden dönme, alacak ve menfi zarar istemlerine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın ise; sözleşmeden haklı nedenlerle dönme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, alacağın var olup olmadığı ve menfi zararın varlığı ya da yokluğu noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır ve mahkememizin 19/12/2019 tarihli 2 nolu ara kararı ile; “… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak; davacı tarafça dava konusu ürünlerin bulunduğu mahal olarak bildirilen “… Cad.No:8 …/…” adresinde ; 1 Kimya Mühendisi, 1 Metalurji ve Malzeme Mühendisi ve 1’de Nitelikli Hesaplamalar Konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi kurulu heyeti eliyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak; davaya konu Kırschen pencereli kağıt-poşet çantaların; taraflar arasında akdedilen 17/04/2019 tarihli sözleşmede belirtilen niteliklere uygun olup olmadığı, ayıbın niteliği ve miktarının ne olduğu konusunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlenmesinin istenilmesine” şeklinde karar verilmiş ve yine aynı tarihli 1 nolu ara karar ile de; “Tarafların tanık dinletilmesine ilişkin istemlerinin; tanıkla ispatı talep olunan hususlar hakkındaki ayrıntılı açıklamaları ile davanın niteliği ve niceliği gereği yapılan değerlendirmede; söz konusu istemlerin tanıkla ispatı mümkün olmayan hususlar olduğu anlaşıldığından reddine” karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından, Metalürji Yük. Müh. …, Kimya Mühendisi … ve Nitelikli Hesap Uzmanı … katılımıyla keşfen bilirkişi incelemesi yapılmış olup, bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan 03/05/2020 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle de; “… Taraflar arasında 17.04.2019 tarihinde akdedilen sözleşmeye göre; 1.derece 60 g.su mukavemetli yağlı kağıt olması gerekirken yağlı kağıttan imal edilmediği ve gramajın tutmadığı, sözleşmenin notlar kısmında “Kullanılan hammadde suya dayanıklı olmalıdır” dendiği halde suyla temas ettiğinde erimeye ve taşıma kapasitesini kaybetmeye başladığı, kağıt çantanın tutma kısımları sağlam ve yırtılmaya mukavemetli olmalıdır dendiği halde yapılan denemelerde ilk önce tutma delik kısımlarından yırtılma başladığı, kağıt çantanın plastik olan teşhir kısımlarının yapışma katsayısı yüksek olmalı, açılma, yırtılma ve kopma yapmamalıdır şeklinde ifade edildiği halde kağıt kısımların ıslanmasıyla birlikte açılma gösterdiğinin görüldüğü, kağıt çantanın körük kısımları ve taban kısmı yırtılmaya dayanaklı olmalıdır dendiği halde taşıma sırasında nemlenme neticesi taban kısmının yumuşadığı ve içinde bulundurduğu yükü taşıyamadığının görüldüğü, bu nedenlerden dolayı ürünlerin gizli ayıp niteliği taşıdığı ve davaya konu … belirtilen her iki partide (1 parti: 29/05/2019 tarihinde 59.000 adet, 2 .Parti 17.06.2019 tarihinde 58.400 adet) toplam 117.400 adet kusurlu kağıt poşet olduğu ve kusurlarından dolayı kullanılamayacağı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunun denetlenmesinde de, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan teknik inceleme ve tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, ayıp medeniyle sözleşmeden dönme, alacak ve menfi zarar istemlerine ilişkin olduğu, Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, dava konusu malların bulunduğu mahal adresinde … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla keşfen bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve rapor alındığı, alınan bilirkişi heyeti raporu ile dava konusu ürünlerin gizli ayıp niteliği taşıdığı ve davaya konu …Kağıt Poşetlerin belirtilen her iki partide (1. Parti: 29/05/2019 tarihinde 59.000 adet, 2. Parti 17.06.2019 tarihinde 58.400 adet) toplam 117.400 adet kusurlu kağıt poşet olduğu ve kusurlarından dolayı kullanılamayacağının tespit edildiği, bilirkişi heyeti raporunun yapılan teknik inceleme ve tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğunun anlaşıldığı ve hükme esas alınmasına karar verildiği, davalı yanca her ne kadar dava konusu malların ayıplı olmadığı ve davacı yanca talep edilen kriterlere uygun olduğu savunulmuş ise de, alınan bilirkişi raporu sonucu dava konusu ürünlerin gizli ayıplı olduğunun anlaşıldığı, ayrıca davacı yanca yasal süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulduğu ve bu haliyle yapılan değerlendirmede de davacının 17/04/2019 tarihli sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkının doğduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davacının 17/04/2019 tarihli sözleşmeyi haklı nedenle fesih ettiğini ve sözleşmeden döndüğünün tespiti ile davacı yanca ödenen 123.900 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalı yanca davacıya gönderilen ve halen davacı yedinde olduğu anlaşılan toplam 117.400 adet kağıt poşetin bedeli ödendiğinde (123.900,00-TL) davalıya iadesine ve ayrıca davacı yanca talep olunan fazlaya ilişkin istemin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının 17/04/2019 tarihli sözleşmenin haklı nedenle fesih ettiğini ve sözleşmeden döndüğünün TESPİTİ ile davacı yanca ödenen 123.900,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, davalı yanca davacıya gönderilen ve halen davacı yedinde olduğu anlaşılan toplam 117.400 adet kağıt poşetin bedeli ödendiğinde (123.900,00-TL) davalıya İADESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 8.463,60 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 2.135,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.328,35 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacının ilk dava açarken yatırdığı 2.135,25 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden 44,40 TL başvuru harcı, posta gideri, keşif harç gideri ve keşif araç gideri 1.540,80 TL, bilirkişi ücreti gideri 2.400,00 TL olmak üzere toplam: 3.985,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 15.720,50 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. Maddesi gereği taktir olunan 1.132,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
8-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair; davacı ile davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 31.05.2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır