Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/475 E. 2019/900 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/475 Esas
KARAR NO : 2019/900

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 09/01/2015
TEFHİM TARİHİ : 28/11/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan; “Kayıt Kabul” davasının yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Kayıt Kabul davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.

D A V A /
Davacı vekilinin Mahkememize hitaben düzenlediği 14.01.2015 harç ikmal tarihli dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin mevduatını davalı müflis … Bankası A.Ş. de değerlendirdiğini, kendisine 18.03.2003 tarihinde banka tarafından … Bankası logo ve renklerini içerir hesap cüzdanı verildiğini, müvekkilinin… Bankası T.A.Ş’ne para yatırdığını zannederek esasen…Bank… hesap cüzdanının kendisine verildiğii, banka çalışanlarının yönlendirmesi ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları ile yanıltıldığını, 18.03.2003 tarihinde bankaya yatırdığı 204.547,13 Euro mevduat parasının davalı iflas dairesinin temsil ettiği banka tarafından kullanıldığını, söz konusu alacağın İflas idaresinden 09.05.2014 tarihinde talep edildiğini,
12.12.2014 tarih ve 2756 sayılı karar İle bu taleplerinin reddedildiğini ve bu bilgiyi 05.01.2015 tarihinde tebliğ aldıklarını, davalı banka ve … hesaplarında da miktarın tartışmasız olduğunu, davalı iflas dairesi kayıt kabul taleplerinin reddine dair 12.12.2014 tarih ve 2756 sayılı cevabında miktarı 340.407,33 TL olarak bildirdiğini ve bu hususa da itiraz ettiklerini, müvekkilinin 18.03.2013 tarihinde yatırdığı 204.547,13 Euro karşılığı dava tarihindeki Euro/TL kuruna göre (1 Euro=2.7567 TL) 563.775,07 TL nin, ayrıca 18.03.2013 tarihinden dava tarihine kadar Euro kuruna uygulanacak en yüksek mevduat faizinin davalı iflas idare memurluğu nezdinde kaydının red işlemine karşı, kayıt ve kabulüne, yargılama giderlerine hükmedilmesine, sair talep ve dava haklarımızın saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle: Davacının 09.05.2014 tarihli dilekçesi ile Müflis … Bankası T.A.Ş İflas Masasına alacak kaydı başvurusunda bulunduğunu, … muhaberat no’lu alacak kaydı talebinin 12.12.2014 tarih ve 2756 sayılı iflas İdaresi kararı ile “Talep Edilen Alacak Banka Nezdinde Bulunmadığı” gerekçesiyle reddedildiğini,… Bank … nezdinde açılan hesaplar ile ilgili bilgilerin Müflis …Bankası T.A.Ş bünyesinde bulunmadığını, Müflis …Bankası T.A.Ş’nın sadece…Bank… ile yapılan işlemlere aracılık hizmeti verdiğini, 18.03.2002 tarihinde 204.547,13 Euro ile dava konusu … no’lu hesabın açıldığını, bahsi geçen işleme ait olan havale emrinde “havale alacak olanın adı soyadı ünvanı” başlıklı bölümünde “… Bank …Ltd.”, “adresi” başlıklı bölümünde ise “…” yazılı olup davalı … tarafından onaylanarak imzalandığını ve davcının parasının “… Bank … Ltd.’e gönderildiği”, kabul anlamına gelmemek kaydı ile Müflis Banka’nın yapılan alacak kayıt başvurusunu kabul ettiği varsayıldığı takdirde bile, faiz isteminin hatalı olduğunu, nitekim müflisten alacaklı olanlann alacaklarının dava tarihine veya günümüze kadar değil, iflas tarihine kadar hesaplanmasının İcra ve İflas Kanununun 195 ve 196. maddeleri gereği olduğu, yabancı para alacaklarının iflas tarihindeki kurdan Türk Lirası karşılığının sıra cetveline kaydedileceği yönündeki ilamlara tümüyle aykırı olduğunu, Müflis … Bankası T.A.Ş’nın tüzel kişiliği … Bank…Ltd.’nin tüzel kişiliğinden ayrı olduğu için, müvekkil Müflis … Bankası T.A.Ş İflas İdaresinden istenilen talebin kabul edilemeyeceğini, farklı tüzel kişiliklerin sorumluluklarının bir diğerine yüklenemeyeceğini, …Bankası T.A.Ş’nin muhabirlik ilişkisi içinde davacı da dahil tüm off shore mudilerinin paralarını … Bank … Ltd.’ye gönderdikten sonra, …Bank … tarafından mudilerin paralarının ne şekilde kullanıldığını bilme veya takip etme gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, davacının kendisini yanlış yönlendirdiğini iddia ettiği banka personeli hakkında suç duyurusunda bulunmadığını, sözleşme serbestisi ilkesine aykırı hüküm tesisinin hukuka aykırı olduğunu, davacının dilekçesindeki beyanları ile dava konusu alacağının kıyı bankası … Bank …Ltd’e gönderildiğini doğruladığını, usul ve yasaya aykırı olarak açılan iş bu davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava, İİK’nun 235.maddesine istinaden açılmış olup, iflas idaresince kabul edilmeyen alacağın müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi talebini içermektedir.
Müflis … T.A.Ş. İflas İdaresi’nin …muhaberet nolu alacak kaydı üzerinden mahkememize gönderilen cevabi yazısı ve ekindeki belgelerden müflis şirketin İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasında verilen 08/06/2005 tarihli karar ile iflasına karar verildiği ve tasfiyenin 11/06/2005 tarihinde Sabah Gazetesinde ilan edildiğini, iflas kararının Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 22/12/2005 tarih ve 2005/9885 esas, 2005/12881 karar sayılı ilamı ile onandığını, aynı Dairenin 20/04/2006 tarih ve 2006/2968 esas ve 2006/4268 karar sayılı ilamı ile de tashihi karar isteminin red edilmesi üzerine 20/04/2016 tarihinde kesinleştiği, buna göre son ilan tarihi ve dava tarihine nazaran davanın İİK 35.maddesinde ön görülen 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir. İİK 195. Maddesi hükmü uyarınca iflasın açılması ile müflisin borçları istenebilir olup, iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve icra takip giderlerinin de asıl alacağa eklenmesi suretiyle müflisin iflas masasına kaydedileceği hüküm altına alınmıştır.
Müflisin iflas masasından istenebilecek olan alacaklar iflas alacakları ile masa borçları olup, bu alacaklar kural olarak iflas alacakları sıra cetveline yazılır ve bir alacağın iflas alacağı olarak kabul edilebilmesi için de iflasın açılmasından önce doğmuş olması gerekir. Davalı bankanın iflas etmiş olması nedeniyle, bir müflisten olan alacağa yönelik iflas tarihine kadar faiz istenebileceği, masada gerekli ödemelerin yapıldıktan sonra halen dağıtılacak bir bedel kalırsa, o durumda garameten bir faiz tahsilatı olabileceği, bu nedenle davalı yanın faiz yönünden olan itirazının yerinde olmadığını, dava konusu bedele 18/03/2003 tarihinde devlet bankalarınca 1 yıl vadeli Euro mevduata verilen en yüksek faiz oranların üzerinden hesaplanan faiz ve iflas tarihindeki Euro Döviz Satış Kuru olan 1 Euro=1,6722 TL üzerinden TL ye çevrilerek masaya kaydı istenebileceğinden, faizlendirme ve TL ye çevirme işleminin davacıların, davalı bakanın iflas tarihi olan 08/06/2005 tarihi itibariyle olan faizli alacağı 231.369,42 Euro olduğu kanaatine varılmıştır. Davacının iflas prosedürünü dikkate almaksızın dava tarihi itibariyle 563.775,07-TL lik bir talepte bulunduğu dikkate alındığında, davacı talebinin tespitlerini aşan kısmının yerinde olmadığı saptanmış olmakla, yukarıda verilen açıklamalar da dikkate alınarak, müflis şirketin iflas tarihi olan 08/06/2005 tarihi esas alınmak suretiyle yapılan hesaplamada davanın kısmen kabulü ile, 204.547,13 Euro asıl alacak karşılığı 342.043,71 TL ve iflas tarihine kadar işlemiş 26.822,29 Euro karşılığı 44.852,23 TL olmak üzere toplam 386.895,94 TL alacağın davalı Müflis Banka iflas masasına kaydı gerektiği sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 14/04/2016 tarihli … Esas ve … Karar sayılı karar davalı vekilince temyiz edilmiş, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 23. HD’ nce 14.03.2018 tarihli 2017/666 Esas 2018/2166 Karar sayılı kararı ile onanmış, davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuş aynı dairece 10.06.2019 tarihinde 2018/1268 Esas ve 2019/2517 Karar sayılı karar düzeltme ilamı ile; “Davacı vekili, müvekkilinin mevduatını davalı müflis … Bankası A.Ş.’de değerlendirdiğini, kendisine 18.03.2003 tarihinde müflis bankaya yatırdığı 204.547,13 Euro alacağın İflas idaresinden 09.05.2014 tarihinde talep edildiğini, ancak bu taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili cevabında, bahsi geçen işleme ait olan havale emrinde havale alacak olanın adı soyadı ünvanı başlıklı bölümünde…Bank… Ltd. yazılı olduğu, her iki bankanın farklı tüzel kişiler olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir
Bu kez Dairemiz kararına karşı davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur
Dava kayıt kabul istemine ilişkin olup, bahsi geçen banka hesabının davacı … ile birlikte dava dışı …’in ortak hesabı olduğu iddia edilmiş olup bilirkişi raporunda da bu durum teyit edilmiştir. Dosya içerisinde herhangi bir temliknameye de rastlanılmamış olup, şayet temlikname yoksa davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekeceği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekir. Kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken onanması doğru olmamıştır. Bu nedenle Dairemizin 14.03.2018 tarih ve … Esas,… Karar sayılı onama kararının kaldırılarak yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.

SONUÇ:Dairemiz’in 14.03.2018 tarih ve… Esas, … Karar sayılı onama kararının kaldırılarak yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmasına, davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA,” gerekçesi ile mahkememiz hükmü bozulmuştur.
Yargıtay 23. HD’ nin yukarıda bahsedilen bozma kararına istinaden davacı yana, davacı- müteveffa … ile birlikte mirasçı- davacı …’ in ortak hesabına ilişkin temliknamenin varlığı sorulmuş, bu minvalde davacı yanca ortak hesaba ilişkin olarak; …’ in davalı müflis banka ve İ…’ da bulunan ortak hesaplara istinaden düzenlemiş bulunduğu 09/05/2014 tarihli temlikname ibraz edilmiştir. Aynı zamanda temliknameye ilişkin olarak davalı yanca karşı bir beyanda bulunulmamıştır. Fakat ne var ki bu aşamada, uyuşmazlığı huzura taşıyan davacı …’ in 11/01/2018 tarihinde vefatı üzerine davaya, mirasçı ve aynı zamanda hesap ortağı … ile beraber diğer yasal mirasçılar …, …, … (Emet Sulh Hukuk Mahkemesi 15/01/2018 tarihli … Esas … Karar sayılı veraset ilamı) tarafından devam olunmuştur. Bu itibarla açığa kavuşan Yargıtay 23. HD’ nin bozma gerekçeleri haricinde araştırılacak başkaca bir husus bulunmadığından ve yine mahkememizin yukarıda ayrıntılı olarak yer verilip, değinilen 14/04/2016 tarihli 2015/49 Esas ve 2016/314 Karar sayılı kararı kapsamındaki gerekçeler de baki kalmak kaydıyla davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilerek yargılama neticelendirilmiştir.

H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 204.547,13 – Euro asıl alacak karşılığı 342.043,71-TL ve iflas tarihine kadar işlemiş 26.822,29- Euro karşılığı 44.852,23-TL olmak üzere toplam 386.895,94-TL alacağın davalı müflis banka iflas masasına alacak olarak KAYIT VE KABULÜNE,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Davalı harçtan muaf olduğundan harç takdirine yer olmadığına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacılara İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı parası, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 72,70 TL posta gideri olmak üzere toplam 700,40 TL yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarına göre 480,70 TL’ sinin davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE, geri kalan masrafın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
8-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların karar kesinleştiğinde ilgililere İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan … Üye … Üye … Katip …