Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/450 E. 2021/108 K. 22.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/450
KARAR NO:2021/108

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/07/2018
KARAR TARİHİ:22/02/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı … plakalı araca 23/04/2016 tarihinde … … mevkiinde seyir halinde iken, davalı … şirketinin sigortalısına ait … plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonucu araçta değer kaybı oluştuğunu, … plakalı araç sürücüsünün , Sigorta Bilgi ve Gözetim merkezi kayıtlarına göre % 50 kusurlu olduğu bu sebeple değer kaybının % 50’sinden sorumlu olduğunu, davalı … şirketinden bu masrafın talep edilmiş olduğunu ancak sigorta şirketince bu talebin karşılanmadığını, açıklanan nedenlerle; 990,00 TL değer kaybı, 250,00 TL tutarında hizmet bedeli, 8,20 TL tutarında baro pulu, 5,20 TL tutarında vekalet suret harcı, 238,00 TL tutarında ekspertiz ücreti ve 5,36 TL kargo bedeli olmak üzere toplam 1.496,76 TL tutarındaki alacağın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının, işbu davadan önce müvekkil kuruma usulüne uygun başvuruda bulunmadığını, davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, dava konusu kazanın 23.04.2016 tarihinde meydana geldiğini ancak davanın 24.07.2018 tarihinde açıldığını, 2 yıllık zamanaşımının meydana geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, bilirkişi raporu, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın,…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… Esas-… Karar sayılı görevsizlik kararı sonucu mahkememize tevzi edildiği ve mahkememiz esasına kaydının yapıldığı anlaşıldı.
Dava, trafik kazası sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybının tazminine ilişkindir
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve iddia, savunma ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya ibraz olunan, 03/07/2020 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “23.04.2016 tarihli trafik kazası tespit tutanağındaki sürücü ifadelerinden, kazanın … plakalı aracın sağ kısımları ile … plakalı aracın sol kısımlarının sürtmesi sonucu oluştuğunun anlaşıldığı, … plakalı araç sürücüsü, … plakalı aracın sağ şeritte giderken hafifçe sola yönelmesi sonucu çarpışmanın gerçekleştiği, … plakalı araç sürücüsünün, kendisi sağ şeritte seyir halinde iken, kendisinin gerisinde sol şeritte seyir halinde olan … plakalı aracın sağa kırarak kendisine çarptığını ifade ettiğini, Kaza’nın, … … ışıklı kavşağı, 2 şeritli tek yönlü, D-100 Karayolunda, üstteki ışıkları hemen geçtikten sonra meydana geldiğinin anlaşıldığı,
Buna göre ve trafik kazası tespit tutanağındaki skeçe göre, her iki sürücünün de şerit ihlali yaptığını, bu sebeple, her iki araç sürücüsünün kazada % 50 oranda asli kusurlu olduğunu, … plakalı araca ait ruhsat bilgileri dosyada yer almadığından, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarına başvurularak, araca ait bilgilerin elde edildiğini, buna göre söz konusu aracın 2012 model … olduğunu, İlgili tramer kayıt bilgilerinin tablolarda verildiğini, bu aracın, temiz (kazasız) halinin güncel piyasa değeri 69.750 TL olduğunu, yine dosya üzerinde yapılan incelemede, kaza sonucu araçta sol orta direk, sol arka kapı, sol arka çamurluk ve sol marşibiyel de hasar meydana gelmiş olduğunu ve işçilik ve parça dahil, toplam onarım bedelinin 1.695,07 TL olduğunun anlaşıldığını, aracın kaza tarihindeki yaklaşık değerinin 42.500 TL olduğunu, bu tip hasarlara sahip benzer aracın kaza tarihindeki değerinin de 40.500 TL olduğunu, buna göre, aracın değer kaybının dava tarihi olan 24.07.2018’de 2.000 TL olduğunu, değer kaybının bugünkü değerinin ise, TCMB enflasyon hesaplayıcısı kullanılarak 2.592 TL olarak bulunduğunu, sonuç olarak da; olayda … plakalı araç sürücüsünün % 50, … plakalı araç sürücüsünün de % 50 oranda kusurlu olduğunu, aracın değer kaybının da bugünkü değerinin 2.592 TL, dava tarihindeki değeri ise 2.000 TL olduğunu tespit edildiği” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı ve davalı vekilleri tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ve davacı vekili tarafından ek rapor, davalı vekili tarafından da yeni bir bilirkişiden rapor alınması talep edilmiş ise de, mahkememizin 22/02/2021 tarihli celsesinde, taraf vekillerinin yeniden rapor alınmasına veya ek rapor alınmasına ilişkin istemlerinin, mahkememizce bilirkişiden alınan raporun dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 25/11/2019 tarihli celsesinde, davalı vekilinin zamanaşımı itirazının esas hükümle birlikte değerlendirilmesine karar verilmiş olup, davalı yanın zamanaşımı itirazına ilişkin olarak, 2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiş olup, 2918 sayılı Kanunun anılan madde hükmünde, gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin Ceza Kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır.Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında, fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı, hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüş olduğundan (HGK’nın 10.10.2001 gün 2001/19-…ve HGK’nın 16.04.2008 gün, 2008/… sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir), davalı yanın zaman aşımı itirazının iş bu nedenlerle reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı tarafça, 238,00 TL eksper ücretinin davalı tarafa yüklenmesi talep edilmiş ve davalı yanca eksper ücreti kabul edilmemiş ise de, Yargıtay yerleşik uygulamaları gereği, (Yargıtay …. H.D. 10/05/2016 tarih ve 2016/… Esas-2016/… Karar, Yargıtay …. H.D. 20/11/… tarih ve 2014/…-2014/… Karar sayılı kararları) makul sayılacak eksper ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı anlaşıldığından, 238,00 TL’lik eksper gideri makul yargılama gideri kabul edilerek yargılama giderleri içine ilave edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, trafik kazası sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybının tazminine ilişkin olduğu, mahkememizin 04/02/2019 tarihli celsesinde verilen ara karar gereği, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan bilirkişi raporunda, kusura ilişkin olarak, her iki sürücünün de şerit ihlali yaptığı ve bu sebeple de her iki araç sürücüsünün kazada % 50 oranda asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, değer kaybına ilişkin olarak ise, aracın kaza tarihindeki yaklaşık değerinin 42.500 TL olduğu ve bu tip hasarlara sahip benzer aracın kaza tarihindeki değerinin de 40.500 TL olduğu, bu haliyle de dava konusu araçta meydana gelen değer kaybının 2.000 TL olduğunun anlaşıldığı, tarafların kusur oranlarına göre de davacının talep edebileceği nihai ve gerçek değer kaybı zararının da 1.000,00 TL olduğu ve ayrıca davacı tarafça davadan önce yaptırılan eksper incelemesi ve kazaya ilişkin olarak alınan hizmet bedeline ilişkin giderlerin de yargılama giderleri arasında sayılması gerektiği kanaatine ulaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-990,00 TL değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 67,62 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 35,90 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 31,72 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından ilk dava açılırken yatırılan 35,90 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden 35,90 TL başvuru harcı, 95,30 TLposta gideri , 238,00 TL ekspertiz ücreti, 250,00 TL hizmet bedeli, 700,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam: 1.319,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 990,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/2 vd. maddeleri uyarınca; miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 22/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır