Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/438 E. 2021/496 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/438 Esas
KARAR NO:2021/496 Karar

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:03/01/2014
KARAR TARİHİ:28/06/2021

Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.01.2011 tarihinde davalılardan …’in yönetimindeki … plakalı aracın davalılardan …’un kullandığı … plakalı araca çarpması sonucunda çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan ve savrulan … plakalı aracın bu esnada karşıdan karşıya geçmek için kaldırımda bekleyen müvekiline çarpması nedeniyle yaralandığını,davalılardan ……A.Ş ‘nin kazaya karışan … plakalı aracın maliki olup, davalı … sigortanın da zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, davalılardan …’nın kazaya karışan … plakalı aracın maliki olup, davalı … sigortanın da zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, olay nedeniyle müvekkilinin vücudunda kırıklar, hayati fonksiyonlarını etkileyecek derecede rahatsızlıklar ve kalıcı izler meydana geldiğini, iş gücü kaybına uğradığını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tüm davalılardan 2.000,00 TL maddi tazminatın, sigorta şirketleri hariç diğer davalılardan 75.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı … vekili zararın ve sigortalının sorumluluğu ve kusurun ispata muhtaç olduğu limitle sınırlı sorumluluklarının bulunduğu, maluliyetin ispatı grektiği savunulmuştur.
Davalı …vekili cevaplarında kusur durumu ile ilgili olarak mahkemece yeniden inceleme yapılmasını,davacının gelir durumu ile ilgili beyanların gerçekliğinin araştırılmasını, malululiyet iddiasının da ayrıca araştırılasını davanın reddini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde adına kayıtlı aracı kullanan …’un olayda kusurunun bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … savunmasında, olayda kusurunun bulunmadığını,davacının ağır bir yaralanmasının sözkonusu olmadığını, kusur durumunun ve maluliyetin ve zararın ispatlanmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı… vekili cevaplarında kusurun,zararın mahkemece araştırılması gerektiğini, manevi zararlardan müvekkilinin sorumlu olmadığını savunmuştur.
BOZMA ÖNCESİ YAPILAN YARGILAMA:
Mahkememizin, 29/06/2015 tarih ve…Esas-… Karar sayılı kararının, Yargıtay 17. H.D.’nin, 15/11/2018 Tarih ve … Esas ve 2018/10752 Karar sayılı bozma kararından önce yapılan yargılaması sonucu;
“… Davacının tedavi gördüğü kurum ve kuruluşlardan getirtilen tıbbi belgeleri ve Adli Tıp Muayenesi sonucunda düzenlenen raporda; davacının yaralanmasının maluliyet oluşturacak nitelikte olmadığı belirilmiştir.Bu durumda davacı yanın tüm davalılar açısından talep ettiği maluliyet tazminatının reddine karar vermek gerekemiştir.
Davacının olayda kusurlu olmaması davalı yanın kusuru, oluşan zarar, tarafların sosyal ve ekonomik durumu gözetilerek davacının haksız fiil nedeni ile maruz kaldığı ellem ve ıstırabın derecesine göre takdir edilen 1.750,00 TL manvi tazminatın davalılar …, … … … … şirketinden sürücü ve işleten sıfatını taşımaları nedeni ile müştereken ve müteselsilen tahsiline ve manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmaması gerektiği nedenle de fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan yazılı gerekçe ile;
1-Maddi tazminatla ilgili açılan dava davacı yan sürekli iş görmezlik durumunda olmaması nedeniyle tüm davalılar açısından REDDİNE,
2-Davacı yanın manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 1.750,00 TL manevi tazminatın davalılar …, … ve … ve … … müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE …” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
BOZMA İLAMI:
Mahkememizce verilen, 29/06/2015 tarih ve…Esas-… sayılı karar, Yargıtay 17. H.D.’nin, 15/11/2018 Tarih ve … Esas ve 2018/10752 Karar sayılı kararı ile;
“… Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacının maluliyeti bulunmadığından maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.750,00 TL’nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını ve 3 ay çalışamadığını, kalıcı sakatlığının bulunduğunu açıklayıp maddi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece davacının maluliyeti bulunmadığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan raporda davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiği, iyileşme süresinin ise 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Davacının maddi tazminat talebinin içerisinde geçici iş göremezlik talebi de bulunmakta olup mahkemece davacının 3 aylık iyileşme süresindeki geçici iş göremezlik tazminatı hakkında işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken maddi tazminat talebinin tümden red edilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA…” gerekçesiyle bozulmuş, dosya yeniden yargılama yapılmak ve karar verilmek üzere mahkememize gönderilmiş, mahkememizce, bozma sonrası tensip tutanağı düzenlenerek, yeni duruşma gün ve saatiyle birlikte taraflara tebliğ edilmiştir.
BOZMA SONRASI YAPILAN YARGILAMADA:
Mahkememizce yapılan 02/12/219 tarihli celsede, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 17. H.D.’nin, 15/11/2018 Tarih ve … Esas ve 2018/10752 Karar sayılı bozma ilamını uyulmasına karar verilmiş ve yine aynı celsenin 1 nolu ara kararı ile; “Dosyanın resen seçilecek AKTÜERYA bilirkişisine tevdi ile Yargıtay bozma ilamında belirtilen 3 aylık iyileşme süresi içerisindeki geçici iş göremezlik tazminatının hesap edilerek ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Bilirkişi tarafından 04/02/2020 tarihli rapor tanzim edilerek dosyaya ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle de; “…Dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde, davacı yana geçici iş göremezlik ödemesi adı altında ödeme olmadığının görüldüğü, hesaplamanın herhangi bir ödeme olmasızın yapıldığı ve davacının talep edebileceği nihai geçici iş göremezlik zararının da 1.911,00 TL olduğu” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun incelenmesinde de, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekili tarafından bilirkişi raporuna yönelik olarak sunulan 24/02/2020 tarihli itiraz dilekçesinde, 6111 sayılı yasa gereği, geçici iş göremezlik taleplerinden SGK’nın sorumlu olduğu ve davacının da kaza tarihinde herhangi bir işte çalışmadığından geçici iş göremezlik taleplerinin reddi talep edilmiş olup;
6111 sayılı yasa gereği, geçici iş göremezlik taleplerinden SGK’nın sorumlu olduğuna yönelik iddiasının incelenmesinde;
KTK 98. maddesinde SGK’nun sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmış olup, bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. Bu doğrultuda poliçenin ve genel şartların tarafı olmayan SGK’yı yasal düzenleme olmaksızın tüm sağlık gideri teminatı kapsamındaki tazminat kalemlerinden sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır. Ayrıca sigorta şirketleri tarafından poliçe bazında KTK 98. maddesindeki sayılanlar kapsamında SGK’ya katkı payı aktarımı yapıldığı nazara alındığında, KTK 98. madde kapsamı dışında sağlık giderleri teminatı içinde kalan tazminat kalemlerine ilişkin sigortalıdan alınan prim ücretleri sigorta şirketlerinin uhdesinde kalmaktadır. Bu doğrultuda sigorta şirketlerinin KTK 98. madde dışında kalan sağlık gideri teminatı kapsamındaki geçici iş göremezlik tazminatından poliçe limiti ile sorumluluğu devam edecektir ve ayrıca kaldı ki sağlık giderleri teminatı açıklayan Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesinde, “Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesiyle sigorta şirketinin ve … Hesabının sorumluluğunun sona ermesini KTK’nın 98. maddesine bağlamıştır. Ancak kanun koyucu tarafından yeni Genel Şartlarda ki bu düzenleme doğrultusunda KTK’nın 98.maddesinde değişiklik yapılarak “geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamına alınmadığı, açıkça SGK tarafından karşılanacağı ve Sigorta Şirketleri ve … Hesabının sorumluluğunun sona erdiği” yönünde değişiklik yapılmadığından Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesi kadük kalmıştır/ yürürlüğe girmemiştir. Başka bir ifadeyle halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98. Maddesinde, yeni Genel Şartlardaki sağlık giderleri teminatına ilişkin düzenleme doğrultusunda Sigorta Şirketlerinin sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığından 98. madde hükmü dışında kalan teminatlar (belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı) bakımından sorumlulukları devam edeceğinden, geçici işgörememezlik zararının da davalı sigorta şirketin sorumluluğu kapsamı içerisinde değerlendirilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve davalı tarafın bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir.
Davalının, davacının da kaza tarihinde herhangi bir işte çalışmadığından geçici iş göremezlik taleplerinin reddine yönelik iddiasının incelenmesinde;
Davacı yanın her ne kadar kaza tarihi itibariyle SGK kaydı bulunmuyor ise de; kişinin herhangi bir işinin bulunmaması halinde, Yargıtay 17. HD’nin yerleşik içtihatları gereği, davacının gelirinin asgari ücret kabul edilerek bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerektiği (Bknz. Yargıtay 17. H.D. 19/10/2015 tarih ve 2014/7209 Esas-2015/10854 karar sayılı ilamı) anlaşılmış ve bilirkişi tarafından da bu yönde yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun ve ayrıntılı olduğu anlaşıldığından, davalı tarafın bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir.
Tüm bu açıklamalar ve Yüce mahkemenin bozma ilamı hep birlikte değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karar bağlanan davanın, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi (geçici ve sürekli iş göremezlik) ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu, mahkememizce verilen, 29/06/2015 tarih ve…Esas-… sayılı kararın, Yargıtay 17. H.D.’nin, 15/11/2018 Tarih ve … Esas ve 2018/10752 Karar sayılı bozma ilamı ile; “Davacı vekili, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını ve 3 ay çalışamadığını, kalıcı sakatlığının bulunduğunu açıklayıp maddi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece davacının maluliyeti bulunmadığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan raporda davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiği, iyileşme süresinin ise 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Davacının maddi tazminat talebinin içerisinde geçici iş göremezlik talebi de bulunmakta olup mahkemece davacının 3 aylık iyileşme süresindeki geçici iş göremezlik tazminatı hakkında işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken maddi tazminat talebinin tümden red edilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA…” gerekçesiyle bozulduğu, mahkememizce bozma ilamına uyularak, bozma ilamı kapsamında bilirkişiden rapor alındığı, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılan bilirkişi raporu ile davacı yanın uğramış olduğu geçici iş göremezlik zararının 1.911,00 TL olarak tespit edildiği, raporun yapılan hesaplama bakımından hükme esas alınmasına karar verildiği ve bu haliyle yapılan değerlendirmede de, davacının geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davasının kabulü ile; 1.911,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ayrıca mahkememizce daha önce verilen hüküm ile karar altına alınan ve Yüce mahkeme tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucu “davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine” şeklindeki kararla temyiz incelemesi sonucu temyiz talebinin reddine karar verilen, sürekli iş göremezlik ve manevi tazminat istemlerine ilişkin hüküm fıkralarına yönelik olarak da, hükmün bir bütün olması ve infazda tereddüt oluşturmaması açısından değerlendirme yapılarak; davacının tedavi gördüğü kurum ve kuruluşlardan getirtilen tıbbi belgeleri ve Adli Tıp Muayenesi sonucunda düzenlenen rapor ile sürekli maluliyetin bulunmadığı anlaşıldığından, davacının sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davasının, davacının sürekli iş göremezlik durumunda olmaması nedeniyle tüm davalılar yönünden reddine ve ayrıca davacının olayda kusurlu olmaması davalı yanın kusuru, oluşan zarar, tarafların sosyal ve ekonomik durumu gözetilerek davacının haksız fiil nedeni ile maruz kaldığı ellem ve ıstırabın derecesine göre takdir edilen 1.750,00 TL manevi tazminatın, davalılar …, …, …, … … şirketinden sürücü ve işleten sıfatını taşımaları nedeni ile müştereken ve müteselsilen tahsiline ve manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmaması gerektiği nedenle de fazlaya ilişkin manevi tazminat istemin de reddine karar verilmiş ve tüm dosya kapsamına ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan yazılı gerekçe ile;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacının sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davasının, davacının sürekli iş göremezlik durumunda olmaması nedeniyle tüm davalılar yönünden REDDİNE,
2-Davacının geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davasının KABULÜ ile; 1.911,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 1.750,00 TL manevi tazminatın, davalılar …, …, … … müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya VERİLMESİNE, dava tarihinden itibaren yasal faiz UYGULANMASINA, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 250,08 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 263,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 12,92 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden 25,20 TL başvuru harcı, posta gideri 1003,10 TL, bilirkişi ücreti gideri 450,00 TL olmak üzere toplam: 1.473,30 TL’nin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 70,04- TL’sinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı yan maddi tazminat davasında kendisini vekile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereği taktir olunan, 1.911,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı yan manevi tazminat davasında kendisini vekile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereği taktir olunan, 1.750,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalılar, …, … ve …maddi Tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2. maddesi gereği taktir olunan, 250,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınıp, iş bu davalılara VERİLMESİNE,
9-Davalı …manevi tazminat davasında kendisini vekile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/2. maddesi gereği taktir olunan, 1.750,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınıp davalı …’e VERİLMESİNE,
10-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacı ile davalılardan …vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde YARGITAY nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır