Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/436 E. 2021/816 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/436
KARAR NO:2021/816

DAVA :Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ:11/02/2014
KARAR TARİHİ:18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; … sicil numarası ile … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kayıtlı olan davacı şirketin, 07/10/2013 tarihinde Ortaklar Kurulunun toplandığını, anılan ortaklar kurulu toplantısında, davacı şirket esas sözleşmesinin rekabet yasağı ile ilgili 10.maddesi, payların devri ile ilgili 15.maddesi, ortağın ölümü ve iflası ile ilgili 17.maddesi, ilana ilişkin 18.maddesinin değiştirilmesi hususların görüşüldüğünü, anılan toplantıda Türk Ticaret Kanunu’nun 621. maddesinde belirtilen iki şarta uyacak şekilde söz konusu değişikliklerin oylanması sonucu toplantıya katılan ortakların sermayedeki paylarının %98,2 oranında evet ve şirket sermayesine göre kıyaslandığında ise, %97,4 oranındaki kabul oyları ile karara varıldığını, toplantıya katılan ve menfi oy veren ortağın muhalefet şerhinin ise aynen tutanaklara geçirildiğini, usulüne göre toplanan ortaklar kurulu tarafından alınan tüm kararların notere tescil ettirildiğini, ancak tescil talebi ile davalı kuruma götürüldüğünde, davalı kurum tarafından tescil ve ilan talebinin bir karar için yerine getirilmesine rağmen diğer kararlar için, oylama nisabına uyulmadığı ifade edilmek suretiyle reddedildiğini, sermaye şirketlerinde, esas mukavele değişikliğinin, yasanın emrettiği oranda şirket sermayesinin %98’ini oluşturan ortaklar tarafından alınmış olan bir kararın tescil ve ilanının rekabet yasağı ile ilgili bir nedene dayandırılmasının açıkça hukuka aykırı olduğu gibi, teşebbüs hürriyetine de mani olan bir durum olduğunu belirterek, davanın kabulü ile alınan kararların tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; ticaret sicil müdürlüğünün TTK’nun 32. maddesi ve ticaret sicil yönetmeliğinin 34. madde hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, ticaret sicil müdürlüğünün 29/01/2014 tarih ve … sayı numarası ile verdiği red kararında da belirttiği üzere, … sicil numaralı … ve Ticaret Limited Şirketi’nin 07/10/2013 tarihli başvurusu ile sözleşmesindeki rekabet yasağına ilişkin madde üzerinde yapılmak istenen değişikliğin tescil ve ilanını reddettiğini, bir şirketin rekabet kurallarını düzenleyen ve tüm ortaklar bakımından hüküm ve sonuç doğuracak bir şirket sözleşmesi değişikliğinde, karar nisabı bakımından, nitelikli bile olsa çoğunlukla alınacak bir karar nisabını öngörmenin, ortakların haklarına zarar getirecek olup, tescil başvurusunun konusunu oluşturan şirket sözleşmesi değişikliği bakımından, ortakların oybirliği ile karar almasının gerektiğini belirterek, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün red kararının, hem davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün hem de tescil başvurusunda bulunan şirket bakımından mevzuatın uygulanması ve yükümlülüklerin yerine getirilmesinden ibaret olması ve davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir unsur içermemesi itibarı ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 09/04/2014 tarih ve 2014/48 Esas, 2015/271 Karar sayılı kararı ile; “Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine,” karar verilmiş, verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06/04/2016 tarih ve 2015/9379 Esas, 2016/3708 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyularak dosya, mahkememizin 2016/702 Esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 10/11/2016 tarih ve 2016/702 Esas, 2016/827 Karar sayılı kararı ile; “davalı ticaret sicil memurluğu red işleminin iptali ile; istanbul ticaret sicil memurluğu’nun … sicil numarasında kayıtlı davacı cansa kimya sanayii ve ticaret limited şirketi’nin 07/10/2013 tarih ve 2 sayılı ortaklar kurulu kararının ticaret sicilde tescil ve ilanına,” karar verilmiş, verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 14/01/2019 tarih ve 2017/921 Esas, 2019/314 Karar sayılı ilamı ile kararın bozulmasına karar verilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyularak dosya, mahkememizin 2019/436 Esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, davacı şirketin 07/10/2013 tarihli ve 2 sayılı ortaklar kurulu kararının tescili isteminin, davalı … Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından reddedilmesi nedeniyle, ortaklar kurulu kararının tescil ve ilanı talebine ilişkin bulunmaktadır.
6102 Sayılı TTK’nun 34. Maddesi ile 6100 Sayılı HMK’nun 316/1-b-d maddesi hükümleri gözönünde bulundurulduğunda, ticaret sicil memurluğu kararına itiraz talebiyle açılan eldeki davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu açıktır.
6100 Sayılı HMK’nun 320/4. maddesi; “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” hükmünü içermektedir.
Dosyanın incelenmesinden Mahkememizin 28/11/2019 tarihli ara kararı ile, tarafların davayı takip etmemesi nedeniyle işlemden kaldırıldığı, davacı vekili tarafından verilen 25/12/2019 tarihli yenileme dilekçesi üzerine davaya kaldığı yerden devam edildiği, Mahkememizin 08/07/2021 tarihli ara kararı le yine tarafların davayı takip etmemesi üzerine dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından verilen 09/07/2021 tarihli yenileme dilekçesi üzerine yeniden duruşma günü verilerek yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır. Yukarıdaki açıklamadan anlaşılacağı üzere eldeki dava 28/11/2019 tarihinde işlemden kaldırılıp 25/12/2019 tarihinde verilen yenileme dilekçesi ile yenilendikten sonra 08/07/2021 tarihi itibariyle yeniden takipsiz bırakılmış bulunmaktadır. Bu nedenle Mahkememizin 08/07/2021 tarihli ara kararı ile, “Mahkememizin, 08/07/2021 tarihli duruşmasında, taraflarca takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ise de; davanın tabi olduğu yargılama usulü, dosyanın daha önce 28/11/2019 tarihli duruşmasında da işlemden kaldırılmış olduğu hususları dikkate alınarak mahkememizin 08/07/2021 tarihli dosyanın işlemden kaldırılması yönündeki ara kararından dönülmesine…” karar verilmiş, 6100 Sayılı HMK’nun 320/4. maddesi gereğince, basit yargılama usulüne tabi olan eldeki davada işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosyanın, yenilenmesinden sonra tekrar takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından, davanın 08/07/2021 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 Sayılı HMK’nun 320/4. maddesi gereğince, davanın 08/07/2021 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan, peşin alınan 25,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 34,10-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 43,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 4.080,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır