Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/433 E. 2020/657 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/433 Esas
KARAR NO:2020/657

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/07/2019
KARAR TARİHİ:16/11/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA:
Davacı vekili, 05.07.2019 tarihinde vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin düğün sektöründe faaliyet gösteren işletmelere … portalı üzerinden reklamasyon ve tanıtım hizmeti verdiğini, davalıdan alacağının tahsili talebi İle …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalının, icra takibinde borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, Müvekkili alacağının sözleşmeye ve cari hesaba dayandığını, Taraflar arasında 28.12.2018 tarih, … nolu sözleşme ile toplam 42.360,00 TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, bunun üzerine 31.12.2018 tarihinde 2.360,00 TL ve 40.000,00 TL tutarlarında e-faturaların davalı adına tanzim edildiğini ve aynı gün borçlunun sözleşmede belirttiği e-posta (…) adresine gönderildiğini, faturaların herhangi bir itiraza uğramadığını, Sözleşme imza tarihi olan 28.12.2018 tarihinde davalı şirketin … Bankası hesabından sözleşmenin ön ödemesi olarak 7.360,00TL’nin müvekkili şirketin hesabına havale yapıldığını, Taraflar arasında İmzalanan sözleşmenin 10.7. maddesinin, “Taraflar, İşbu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde …’un defter ve muhasebe kayıtlarının ve belgelerinin kesin delil olduğunu gayri kabili rücu ve kesin olarak kabul beyan ve taahhüt eder” hükmü gereğince davalının, müvekkili şirketin defter ve muhasebe kayıt ve belgelerini kesin delil olarak kabul ettiğini, müvekkili şirketi sözleşmeye uygun olarak, sözleşme imzalandıktan sonra davalının işletmesi olan “…” ve ‘…” için ayrı ayrı … ve … kategorilerinde reklamasyon ve tanıtım hizmetini yapmakta olduğunu, müvekkili şirketin kendi internet sitesi olan …’da davalının işletmelerine ait sayfaların uzantısının aşağıda belirtildiğini, sayfaların ekran görüntüleri ve çıktılarının dilekçe ekinde mevcut olduğunu, davalının işletmesi olan “…” ve …” kelimeleriyle …’un kendi arama sayfasında arama yapıldığı zaman davalıya ait işletmelerin “…” ve “…” olmak üzere 2 farklı kategorideki sayfasının ilk sırada çıkmakta olduğunu, buna ait internet uzantılarının aşağıda belirtildiğini, internet sitesinin kendi arama sayfasına ait ekran görüntüsü ve sayfa çıktısının dilekçe ekinde mevcut olduğunu, yukarıda internet uzantıları verilen tüm sayfaların …’un internet sitesinde arşiv kayıtlarının bulunmakta olduğunu, …’un tamamen bağımsız bir kurum olan ve internet adreslerinin görüntülerini alarak arşivleyen bir internet sitesi olduğunu, bu bağımsız arşiv kayıtlarından da görüleceği üzere müvekkili şirketin reklamasyon ve tanıtım hizmetini sözleşmede belirtilen şekilde yerine getirdiğini, …’un, … arama motoru üzerinde arama motoru reklamcılığı ve arama motoru optimizasyonu çok yüksek ve iyi olan bir web sitesine sahip olduğunu, şöyle ki; … arama motoruna … …” ve … …” kelimeleri ile arama yapıldığında … ait davalının işletmesinin reklamasyon ve tanıtım hizmetleri için hazırlanan sayfaların … arama sonuçlan içerisinde ilk sırada geldiğinin görülmekte olduğunu, hatta sadece davalının işletmelerinin adıyla dahi …” ve …” olarak arama yapıldığında yine … arama sonuçları içerisinde …’a ait sayfaların ilk sayfada ilk sıralarda geldiğinin görülmekte olduğunu, Müvekkili şirketin ayrıca firmalarla … internet sitesini ziyaret eden kullanıcıların iletişime geçebileceği, teklif ve bilgi alabileceği bir alan olarak bir kullanıcı paneli oluşturmakta ve bu panel üzerinden İnternet sitesini ziyaret eden kişilerle reklamasyon ve tanıtım hizmeti alan firmaların iletişim kurabilmekte olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirket adına bir kullanıcı paneli oluşturduğunu ve davalı şirketin 31.12.2018-27.06.2019 tarihleri arasında bu kullanıcı paneli üzerinden site ziyaretçileri firmayla İletişime geçtiğini ve 187 bilgi talebinde bulunduğunu, firmanın bu tekliflerin hemen hemen hepsiyle ilgili site ziyaretçileriyle görüşmeler yaptığını, buna ait görüntülerin dava dilekçesi ekinde mevcut olduğunu, Müvekkili şirketin internet sitesinde, davalı şirketin işletmesinin yer aldığı 4 sayfasının da görüntülenmelerini ve sayfa ziyaretlerini İçeren istatistiklerin mevcut olduğunu, ilişkin görsellerin dilekçe ekinde sunulduğunu, yukarıdaki istatistikler ve bilgi talepleri sayılarının sözleşme tarihinden 27.06.2019 tarihine kadarki sayılar ve istatistikler olduğunu, bu sayıların sözleşme bitiş tarihine kadar artmaya devam edeceğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalının ticari işletmesiyle alakalı olduğundan aradaki ilişkinin ticari bir İş olduğunu, talep edilen faizin de ticari işlerde uygulanan avans faizi olup, hiçbir şekilde yasaya ve usule aykırı olmadığını, Zorunlu ARABULUCULUK kapsamında taraflar arasında herhangi bir anlaşma sağlanamadığını iddia ederek; İtirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’si oranında icra İnkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça yasal cevap süresi dolduktan sonra sunulan, “Davanın esasına ilişkin beyanlarımızın arzıdır” konulu dilekçede özetle; müvekkili firmanın ismi dahi yazılı olmayan ve en önemlisi müvekkili firmaya imzalatılmayan sözde sözleşme genel şartlarına istinaden, müvekkili firmadan hak ve talepte bulunulmasının yasal olmadığını, davacı firma tarafından dosyaya ibraz edilen dava dayanağı olduğu iddia edilen Sözleşmenin çok küçük puntolarla yazılı … Ar-Ge ve Üyelik Sözleşmesi başlıklı 2. Sayfasında yazılı şartlarının Müvekkili firma bakımından hukuken bir geçerliliği bulunmadığını ve taraflar arasında hukuken geçerli bir sözleşmeden bahsedilemeyeceğini, müvekkil firmaca imzalanan dava dayanağı ARGE ve ÜYELİK SÖZLEŞMESİ başlıklı belgenin ön yüzünde alacaklı olduğunu iddia eden davacı firmanın vermeyi taahhüt ettiği hizmetin içeriği ve tutarının dahi belli olmadığını, ayrıca Müvekkil firmaca imzalanan dava dayanağı ARGE ve ÜYELİK SÖZLEŞMESİ başlıklı belgenin ön yüzündeki Ç:ÇEK ibaresi ile taraflar arasında yapılan sözleşme öncesi görüşmede; vadeli çekle ödeme yapılacağının sözkonusu olduğu halde, karşı tarafça çek almak için Müvekkili şirket merkezine gelinmediğini, görüşmeye dahi hiç kimsenin gelmediğini, dava dayanağı belgede hangi reklam ve tanıtım için ne kadarlık süreçte ve ne kadar ödeme yapılacağı hususunun belirtilmediğini, müvekkili firmanın … ve … isimli tekne sahibi olup, davacı firmaca 1 yıllık süreçte yapılması tasarlanan reklamın mahiyeti, hangi tekne için hangi bedelle ve vadede yapılacağının somut olarak belirtilmediğini, müvekkili firmaca reklam yayınının istenmesinin başlangıçta ilk sebebi her iki teknesinin de …’da bulunmasından dolayı olduğunu, şehir dışında bulunan … isimli teknesinin hava muhalefeti sebebiyle …’a gelemediğinden reklam çalışmasının yayın bölgesi değiştirilerek reklamın … (…) bölgesinde yapılmasının istendiğini, aynı dönemde … isimli teknenin bakım ve barınma için …’da bağlı olmasından dolayı Müvekkili firma ile irtibat geçen tekneyi kiralamak isteyen olası müşterilerin mesafeden dolayı … gidip tekneyi görmek istemediklerini, müvekkili firmanın bu yüzden sipariş olanağından mahrum kaldığını ve davacı firmaca yapılacak reklamın hiçbir fayda ve değerinin kalmayacağının anlaşıldığını, davacı firmaca, … isimli tekne için verilecek olası reklamın belirttikleri haklı sebeple Müvekkili firmaya hiçbir fayda sağlamadığının anlaşılması üzerine keyfiyetin, davacı firmaya iletildiğini ve Müvekkili firmaca, davacı firma yetkililerinin iptal için Şirket merkezine davet edildiğini, davacı firma yetkililerinin davete icabet etmediklerinden dolayı, müvekkili firma tarafından öngörülemeyen haklı sebeple reklamın iptal edilmesi hususunun e-mail yoluyla yazılı olarak davacı firmaya iletildiğini, ayrıca aynı süreçte telefonla şifahi olarak yapılan görüşmelerde de çek miktarı ve vadesi hakkında yapılan muhtelif görüşmelere rağmen davacı firmadan hiçbir yetkilinin Müvekkili firma merkezine gelmediğini ve çek almaktan davacı firmanın imtina ettiğini, müvekkili firmaca haklı sebeple reklamın iptal edildiği tarihe kadarda ki reklam yayın borcu ne ise o bedelin somut olarak bildirilmesi halinde iptal tarihine kadar tahakkuk edecek olan bedelin ödenmesi yönünde olduğuna ilişkin teklifin yazılı olarak davacı firmaya iletildiğini, davacı firmanın bu teklifi kabul etmediğini şifahi olarak bildirdiğini, Müvekkili firmaca 19.01.2019, 08.02.2019, 14.02.2019 ve 21.02.2019 tarihli e-maillerle haklı sebeple … isimli teknenin reklam yayınının durdurulması hususunun davacı firmaya bildirildiğini ve sadece … isimli teknesine ilişkin reklamın yapılması ve iptal tarihine kadar ki … isimli tekneyle ilgili borcunun bildirilmesi halinde çekle ödeme şartı gereği Müvekkili firmaya müracaat edilmesinin talep edildiği, ancak davacı firma yetkililerince çek teslim almak için Müvekkili firma merkezine gelinmeden ve çek teslimi için Müvekkili firmaya hiçbir yazılı bildirim yapılmadan diğer anlatımla, müvekkili firmanın gerçek borç için temerrüde düşürülmeden, davacı firmaca haksız ve kötüniyetli olarak …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu nedenlerle Haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı firmanın % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN SUNULAN 10/01/2020 TARİHLİ BEYAN DİLEKÇESİNDE ÖZETLE DE:
Davalı tarafın, mahkememizce gönderilen 08.07.2019 tarihli tensip zaptına istinaden cevap dilekçesini 23.12.2019 tarihinde sunduğunu, Dilekçenin, davanın gidişatı içerisinde taraflarınca sunulan beyan/delillere veya mahkememiz kararlarına ilişkin olmadığını, yeni iddia ve savunma beyan/delilleri içerir cevap dilekçesi olduğunu, öncesinde davalı tarafça süresi içerinde cevap dilekçesi sunulmadığını, davalı tarafın süresi içinde sunulmamış olan cevap dilekçesindeki aleyhe beyanların dikkate alınmamasını ve savunmanın genişletilmesine muvafakatları olmadığını, süresinde sunulmayan cevap dilekçesinin dikkate alınmamasını, dosya henüz bilirkişiye gönderilmemiş ise, dosyaya not düşülerek bilirkişinin “davalı tarafın süresinde olmayan ve muvafakatları dışında olan cevap dilekçesindeki hiçbir beyanı okumayarak dikkate alınmaması gerektiğinin” bildirilmesini, dosya bilirkişiye gönderilmiş ise de bilirkişiye müzekkere yolu ile “davalı tarafın süresinde olmayan ve muvafakatımız dışında olan cevap dilekçesindeki hiçbir beyanı okumayarak dikkate almaması gerektiğinin” bildirilmesini, davanın kabulü ile borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine itirazının iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine alacağın %20’si kadar olmak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, cevabi yazı içerikleri, bilirkişi heyeti raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 35.000,00 TL açık hesap alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde borca itiraz ederek takibi durdurduğu görülmüştür.
Dava, hizmet sözleşmesine dayalı açık hesap ilişkisinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davaya konusu somut olayda, taraflar arasındaki hukuki ihtilafın, akdi ilişkinin kurulup kurulmadığı, hizmetin verilip verilmediği ve bedelin ödenip ödenmediği noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve mahkememizin 19/11/2019 tarihli celsesinin 7 nolu ara kararı ile aynı celsede hazır bulunan taraf vekillerine, müvekkillerine ait ticari defter ve kayıtları sunmak veya mahallinde inceleme talep edecekse bulundukları yerleri bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verilmiş ve ayrıca verilen kesin sürede ticari defter ve kayıtlar sunulmaz veya mahalinde inceleme talep edilmez ise, kayıtların sunulmamasına ilişkin ayrıca geçerli ve haklı bir mazeret de ileri sürülmezse bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına karar verilmiş, davacı vekili tarafından beyanda bulunularak mahallinde inceleme talep edilmiş, davalı yanca herhangi bir beyan sunulmadığı gibi, ticari defter ve kayıtlar sunulmamış, bunun üzerine mahkememizin 23/12/2019 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile, dosyanın 1 SMM ve 1 Bilişim Uzmanı olmak üzere 2 kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile; iddia ve savunmaların değerlendirilmesi amacıyla; davacı tarafça müvekkiline ait ticari defterler ve kayıtların bulunduğu mahal adresi olarak bildirilen, “… Mah. … Cad.No:,,, … /,,,” adresinde yerinde inceleme yapılarak davacı tarafın takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, var ise, miktarının ne olduğunun, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri, ticari defter ve kayıtlar ile vergi dairesinden celp olunan kayıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle inceleme yapılarak rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından da, 22/06/2020 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiştir.
YMM ve Bilişim uzmanından oluşan bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan raporun incelenmesinde özetle de; “Davacı tarafından tutulan defterlerin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliğine sahip olduğu kanaatine varıldığı, davalı şirket adına düzenlenen 42.360 TL tutarındaki 2 adet faturaya karşılık, sözleşmenin imzalandığı tarihte “Havale” yoluyla 7.360,00 TL tahsilat yapıldığı, davalı şirket borcunun 35.000,00 TL olduğu, taraf şirketlerin kaşesi ve imzası bulunan 28/12/2018 tarih ve … numaralı sözleşmeye göre düzenlenen faturaların … adresine gönderilecek olduğunu, adreste değişiklik olması durumunda bilgilendirme yapılacağının beyan edildiği, davacı faturalarının e-Arşiv fatura olarak düzenlenmiş olduğu, faturaların sözleşmede yer alan içerik ve tutarlarda düzenlendiği, anılan faturaların aynı gün sözleşmede yer alan … adresine iletildiğinin görüldüğü, sözleşme kapsamında verilen hizmetin, davacı tarafından … ve … isimleri ile …/… kategorilerinde … sitesi üzerinden tanıtım faaliyeti sağlanması olduğu, … sitesinde bulunan … ve … tanıtım sayfalarının ilk defa … sitesince 26 Haziran 2019 tarihinde aktif yayında olarak kaydedildiği, … arama motoru üzerinden yapılan … ve … aramalarında ilk sıralarda … sayfasına erişilebildiği, günümüz için tanıtım sayfalarına teklife kapalı olarak … sitesi üzerinden ulaşılabildiği, davacı tarafından sözleşmde yer alan hizmetler kapsamında … ve … kategorilerinde … ve … için tanıtım faaliyetlerinin … sitesi üzerinden sunulduğu, teklif taleplerinin portal üzerinden iletildiği, sonuç olarak da usulüne uygun davacı şirket defter kayıtlarına göre; davalı şirketin 31.12.2018 tarihi itibariyle 35.000,- TL borçlu olduğu, 10.04.2019 tarihinde başlatılan takipte anılan tutarın talep edildiği, Takip ve dava konusu alacağa dayanak faturaların; taraflar arasında imzalanmış olan 28.12.2018 tarih, … numaralı Arge ve Üyelik Sözleşmesine uygun tutarlarda düzenlendiği, Faturaların; 31.12.2018 tarihinde sözleşmede yer alan … adresine iletildiği, dosya içeriğinde faturaların davalı tarafça iade edildiğini gösterir herhangi bir belgeye rastlanmadığı, davacı tarafından sözleşmede yer alan hizmetler kapsamında İlgili kategorilerde … ve … için tanıtım faaliyetlerinin … sitesi üzerinden sunulduğu, teklif taleplerinin portal üzerinden iletildiği, davacının sözleşmeye uygun olarak her iki tekne için reklamasyon ve tanıtım hizmetini verdiği, davalı iddialarının hukuki değerlendirmeyi gerektirdiği, sonuç ve kanaatine varılmıştır” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen raporun denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu tespitler ve açıklamalar ışığında taraflar arasındaki ihtilaflı olan hususlar incelendiğinde;
Akdi ilişkinin varlığına yönelik ihtilafa ilişkin olarak;
Davalı tarafça yasal cevap süresi dolduktan sonra sunulan, “Davanın esasına ilişkin beyanlarımızın arzıdır” konulu dilekçede her ne kadar, müvekkili firmanın ismi dahi yazılı olmayan ve en önemlisi müvekkili firmaya imzalatılmayan sözde sözleşme genel şartlarına istinaden, müvekkili firmadan hak ve talepte bulunulmasının yasal olmadığı, taraflar arasında hukuken geçerli bir sözleşmeden bahsedilemeyeceği beyan edilmiş ise de, gerek beyan dilekçesinin devamında yer alan “müvekkil firmaca imzalanan dava dayanağı arge ve üyelik sözleşmesi” şeklindeki beyanı, gerek dosyamız kapsamında yer alan ve davalı şirketin … Bankası … Şubesi, … İBAN nolu kendi hesabından, 28/12/2018 tarihinde, davacı şirket hesabına “Sözleşme Ön Ödemesi” adıyla gönderilen ve dava konusu ticari ilişki dışında başkaca bir ilişki için gönderildiği de iddia edilmeyen, 7.360,00 TL’lik ödeme ve gerek se alınan bilirkişi raporu sonucu davacı yanca sözleşme kapsamında düzenlenen faturaların aynı gün sözleşmede yer alan … adresine iletildiğinin görülmesine ilişkin tespitler karşısında, davalı yanın sözleşmenin kurulmadığına ilişkin beyanına itibar edilmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Sözleşme kapsamında hizmetin verilip verilmediğine yönelik ihtilafa ilişkin olarak;
Taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında verilecek hizmetin, davacı tarafından … ve … isimleri ile …/… kategorilerinde … sitesi üzerinden tanıtım faaliyetinin sağlanması olduğu, bu kapsamda mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan ve hükme esas alınmasına karar verilen raporda; … sitesinde bulunan … ve … tanıtım sayfalarının ilk defa … sitesince 26 Haziran 2019 tarihinde aktif yayında olarak kaydedildiği, … arama motoru üzerinden yapılan … ve … aramalarında ilk sıralarda … sayfasına erişilebildiği, günümüz için tanıtım sayfalarına teklife kapalı olarak … sitesi üzerinden ulaşılabildiği, davacı tarafından sözleşmede yer alan hizmetler kapsamında … ve … kategorilerinde … ve … için tanıtım faaliyetlerinin … sitesi üzerinden sunulduğu, teklif taleplerinin portal üzerinden iletildiği, sonuç olarak da davacının sözleşmeye uygun olarak her iki tekne için reklamasyon ve tanıtım hizmetini verdiği tespit edilmiş olup, mahkememizce de davacı yanca sözleşme kapsamında verilecek hizmetin verildiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Hizmet bedelinin ödenip ödenmediğine yönelik ihtilafa ilişkin olarak da;
Davacı yanca başlatılan ve icra takibinin konusu olan alacağın dayanağı, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesi kapsamında verilen hizmetin, ödenmeyen kısmına ilişkin açık hesaba yönelik bakiye alacağın tahsiline ilişkin olduğu, davalı yanca müvekkili firmanın ismi dahi yazılı olmayan ve en önemlisi müvekkili firmaya imzalatılmayan sözde sözleşme genel şartlarına istinaden, müvekkili firmadan hak ve talepte bulunulmasının yasal olmadığı, taraflar arasında hukuken geçerli bir sözleşmeden bahsedilemeyeceği beyan edilmiş ise de, bakiye hizmet bedelinin ödendiğine ilişkin herhangi bir savunma ileri sürülmediği, ayrıca herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı, alınan bilirkişi raporunda da davacı yan defter ve kayıtlarında, bakiye alacağın ödendiğine ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı anlaşıldığından, mahkememizce bakiye hizmet bedelinin ödenmediği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve tüm dosya kapsamına ilişkin olarak ve yukarıda yazılı gerekçelerle, davalı-borçlunun, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline ve takip konusu alacak likit olduğundan, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20 si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı- borçlunun, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının, 35.000,00 TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile takibin bu miktar (35.000,00 TL) üzerinden takip talebindeki şartlarla DEVAMINA,
2-Alacık likit olduğundan hükmolunan alacağın %20’si orasında hesaplanan 7.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.390,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 597,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.793,13TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 597,72 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 44,40 TL, posta gideri 107.20 TL, ve bilirkişi ücreti gideri 1400,00 TL olmak üzere toplam:1.551,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.250,00 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.980,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/11/2020

Katip …

Hakim …