Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/401 E. 2021/294 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/401 Esas
KARAR NO:2021/294 Karar

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/06/2019
KARAR TARİHİ:12/04/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Peyzaj malzemeleri satım ve peyzaj işlemlerinin yapımı işi ile iştigal etmekte olduğunu, müvekkili firmanın davalıya aralarındaki sözleşme gereğince yaptığı Peyzaj işlerinden kaynaklı 204.908,00TL bakiye alacaklarının olduğu, alacaklarının tahsili amacıyla … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, davalının itirazının iptali ile takibin devamını, borçlunun haksız kötü niyetli olduğunu takip miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edildiğini, yargılama masrafı ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak, dava dilekçesi ve ekleri, bilirkişi kök ve ek raporları, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya aslı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 204.908,00TL asıl alacak 31.910,92TL işlemiş faiz olmak üzere toplam, 236.818,92-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, borcun tamamına, ferilerine ve faize itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan alacak nedeniyle düzenlenen fatura alacağına dayanan icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Dava konusu somut olayda öncelikle, ispat külfetinin hangi tarafta olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir.
Davalı yanca, icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde, borca, faize ve tüm fer’ilere itiraz edildiği, takip dayanağının ise 1 adet açık fatura alacağına dayandırıldığı, bu haliyle de davacının kendi ticari kayıtlarında dayanak belgeleri olmadan, alacaklı olarak gözükmesinin davacının davalıdan alacağı bulunduğunu göstermeyeceği (Yargıtay … H.D. 09/02/2016 Tarih ve 2015/… Esas 2016/… Karar sayılı kararı), diğer yandan, faturanın tek başına alacağın varlığını kanıtlamayacağı (Yargıtay .. H.D. 06/06/2018 tarih ve 2016/… Esas-2018/… Karar sayılı kararı) ve yine faturanın davalıya tebliğ edilmiş olmasının da, malın davalıya teslim edildiğinin veya hizmetin verildiğinin belgesi olmadığı, bu durumda mal ve/veya hizmetin teslimi/verildiği konusunda ispat külfetinin davacı yanda olduğu ve mal teslimini veya hizmetin verildiğini usulüne uygun teslim belgeleri ile kanıtlanması gerektiği (Yargıtay …H.D.09/02/2016 Tarih ve 2015/… Esas 2016/… Karar sayılı kararı) ve sonuç olarak da somut olayda, ispat külfetinin davacı/alacaklı da olduğu anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmıştır.
Muhasip bilirkişi … tarafından tanzim edilen 23/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle de; “Davacı firmaya ait ibraz edilen 2018 yılı yevmiye ve kebir defterinin usulüne uygun düzenlenmiş olduğu ancak 2018 yılı envanter defterinin ibraz edilmediği, icra takibine konu faturanın her iki tarafça bağlı bulundukları vergi dairelerine form BA ve form BS bildirimleri ile bildirildiği, davacı firmanın takip tarihi itibariyle davalıdan 174.908,00TL alacaklı olduğu, davalının icra takibi ile temerrüde düştüğü takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının bulunmadığı, davacı tarafından 30/08/2018 tarih … nolu 30.000,00TL tutarındaki çekin karşılıksız olduğuna, çekin yazıldığına ve/veya davalı iade edildiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmadığı, ancak sayın mahkeme tarafından 30/08/2018 tarih … nolu 30.000,00 TL tutarındaki çekin alacak tutarının hesaplanmasında dikkate alınması gerektiği kanatine varılması halinde ise ilgili çekin tahsil edilen 1.600,00TL’lik kısmı da (banka sorumluğunda olan ve davacı tarafından tahsil edilen tutar) dikkate alındığında, davacının davalıdan 203.308,00 TL (=174.908,00TL cari alacak + 30.000,00TL çek bedeli – 1.600,00 TL Kısmı çek tahsili ) alacaklı olacağı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Davacı yanın bilirkişi raporuna karşı beyanları ve mahkememizce rapordan sonra celp olunan banka kayıtları da değerlendirilmek suretiyle bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi tarafından da 25/12/2020 tarihli ek rapor tanzim edilerek dosyaya ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “Davacı firmaya ait ibraz edilen 2018 yılı Yevmiye ve Kebir defterinin usulüne uygun düzenlenmiş olduğu ancak 2018 yılı Envanter defterinin ibraz edilmediği, İcra takibine konu faturanın her İki tarafça bağlı bulundukları vergi dairelerine Form BA ve Form B5 bildirimleri ile bildirildiği, 30.08.2018 tarih, … nolu 30.000,00 TL tutarındaki çekin karşılıksız çıktığı, bu çekin 1.600,00 TL’lİk kısmının (banka sorumluluğunda olan kısmının) davacı tarafından tahsil edildiği, ilgili çekin davacı ticari defterlerinde 101.02 nolu Karşılıksız Çekler hesabında takip edildiği, karşılıksız çıkan bu çekin davalı yana iade edildiğine dair herhangi bir belgenin ve/veya ticari defterlerde herhangi bir kaydın bulunmadığı, Takdir yetkisi sayın mahkemeye ait olmak üzere TTK’nın 1530. Maddesinin dikkate alınması durumunda; Karşılıksız çıkan ancak davalı yana iade edildiği yönünde herhangi bir bilgi ve belge bulunmayan 30.000.00 TL tutarındaki çekin alacak tutarına dahil edilmemesi durumunda: Davacı firmanın takip tarihi itibariyle davalıdan 202.146,93 TL (174.908,00 TL asıl alacak + 27.238,93 TL işlemiş faiz) alacaklı olduğu, Karşılıksız çıkan ancak davalı yana iade edildiği yönünde herhangi bir bilgi ve belge bulunmayan 30.000.00 TL tutarındaki çekin alacak tutarına dahil edilmesi durumunda; Davacı firmanın takip tarihi itibariyle davalıdan 234.969,74 TL (=203.308,00 TL asıl alacak 4 31.661,74 TL işlemiş faiz) alacaklı olduğu,” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi kök ve ek raporlarının denetlenmesinde, raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere, birbirini tamamlayıcı nitelikte ve yapılan tespitler bakımından da ayrıntılı ve gerekçeli oldukları anlaşıldığından, hükme esas alınmalarına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından, ek rapora karşı beyan dilekçesinde, bilirkişi raporunda bahsedilen 30/08/2018 vade tarihli 30.000 TL bedelli çekin, davalı tarafa, karşılığı bulunmadığından elden iade edildiğinin beyan edildiği anlaşıldığından, mahkememizin 08/02/2021 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; “Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanıldığından 30.000 TL bedelli çeke ilişkin olarak, çekin davalı yana iade edildiğine ilişkin Yemin deliline başvurulacak ise HMK 225. Ve devam maddeleri gereği usulüne uygun olarak düzenlenmiş yemin metnini hazırlayıp mahkememize sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede yemin deliline dayanılmadığı taktirde iş bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ve mevcut delil durumuna göre yargılamaya devam olunup karar verileceğinin ihtarına, (ihtar yapıldı.)” şeklinde ara kurulmuş ve davacı vekiline 30.000 TL lik çeke ilişkin yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususu hatırlatılmış, davacı vekili tarafından sunulan 16/02/2021 tarihli beyan dilekçesi ile; yargılamanın uzamaması ve davalı tarafın tutumlarından dolayı yemin deliline dayanmaktan vazgeçtikleri, mevcut delillerle karar vermesini talep ettikleri ve ayrıca bilirkişi raporunda bahsedilen ve cari hesaba kaydedilmiş olan, 30.08.2018 vade tarihli 30.000 TL bedelli çekin, müvekkili tarafından karşılığı bulunmadığından davalı tarafa elden iade edildiği, müvekkili ile davalı taraf arasında önceye dayalı tanışıklık olduğundan ve karşılıklı güvenlerinin olmasından dolayı çekin iade edildiğine dair, davalı taraftan herhangi bir belge alma ihtiyacı hissetmedikleri beyan edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan alacak nedeniyle düzenlenen fatura alacağına dayanan icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden davalı-borçlu aleyhine 204.908,00-TL asıl alacak ve 31.910,92 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam; 236.818,92 TL alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalın süresinde asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkememizce bilirkişi incelemesine ilişkin ara karar kurulduğu, davacı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan bilirkişi raporunda, tarafların Form BA-BS bildirimlerinin birbirleriyle uyumlu olduğu, takip dayanağı 1 adet faturanın davalı tarafından Form BA bildirimine dahil edildiğinin ve davacı firmanın kendi ticari defter ve kayıtlarında, takip tarihi itibariyle davalıdan 174.908,00TL cari alacağının olduğunun belirlendiği, ayrıca 30/08/2018 tarih … nolu, 30.000,00 TL tutarındaki çekin karşılıksız olduğuna, çekin yazıldığına ve/veya davalıya iade edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı ve davacı tarafından da herhangi bir belge sunulmadığının tespit edildiği, davacı yanca her ne kadar bilirkişi raporunda bahsedilen ve cari hesaba kaydedilmiş olan, 30.08.2018 vade tarihli 30.000 TL bedelli çekin, müvekkili tarafından karşılığı bulunmadığından davalı tarafa elden iade edildiği, müvekkili ile davalı taraf arasında önceye dayalı tanışıklık olduğundan ve karşılıklı güvenlerinin olmasından dolayı çekin iade edildiğine dair, davalı taraftan herhangi bir belge alma ihtiyacı hissetmedikleri beyan edilmiş ise de, davacı yanın herhangi bir belgeye dayanmayan iş bu beyanlarına itibar edilmemiş ve ayrıca davacı yana yemin delili hatırlatılmasına rağmen davacı yanca yemin deliline dayanılmamış ve yine davacı yanca takip öncesi işlemiş faiz alacağı yönünden TTK 1530 maddesi hükmünün uygulanarak faize hükmedilmesi gerektiği beyan edilmiş ise de, TTK’nun 1530/4 maddesi hükmünün mal tedarik sözleşmelerinde uygulanacağı, somut olayda taraflar arasında şifahi olarak kurulduğu iddia olunan eser sözleşmesinde anılan maddenin uygulama yerinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacı yanın TTK 1530 maddesi hükmünün uygulanmasına ilişkin talebine de itibar edilmemiş ve takip öncesi faiz isteminin iş bu nedenle reddine karar verilmiş ve sonuç olarak da, davacının icra takibi itibariyle davalıdan 174.908,00-TL alacaklı olduğu ve davalı yanca da herhangi bir ödeme definin ileri sürülmediği ve bu haliyle yapılan değerlendirmede de, davacının 174.908,00 TL’lik asıl alacak yönünden takip ve dava açmakta haklı ve hukuki yararı bulunduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davanın bu miktar (174.908,00 TL) üzerinden kabulüne ve ayrıca, takip konusu alacak likit olduğundan, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20 si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı-Borçlunun, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile; takibin, 174.908,00 TL asıl alacak yönünden DEVAMINA, asıl alacak olan 174.908,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi UYGULANMASINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan 34.981,60 TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 11.947,97 -TL karar ve ilam harcından 2.315,23.-TL peşin yatırılan harcın mahsubu ile geriye kalan 9.632,74-TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırlan 2.315,23 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 44,40 -TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan bilirkişi ücreti 800,00-TL ve dosya masrafı 226,50 TL olmak üzere toplam 1.070,90-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 914,00TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geriye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 20.566,26 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Varsa, tarafların HMK 120. maddesi gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
9-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi . 12/04/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸