Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/398 E. 2023/126 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/398
KARAR NO :2023/126

DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ:25/06/2019
KARAR TARİHİ:16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili davacı ile davalı şirket arasında 15/01/2018 tarihli “Danışmanlık Sözleşmesi” düzenlendiğini, müvekkili tarafından davalı şirkete ait …’da bulunan … bakımından danışmanlık hizmeti verilmesi, müvekkili davacının vereceği bu hizmetler karşılığında müvekkiline 15/01/2018 ila 15/06/2018 tarihleri arasında 5.500,00-USD; 16/06/2018 ila 15/01/2019 tarihleri arasında 8.000,00-USD ödeneceğinin kararlaştırıldığını, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ile “Türkiye’de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım, satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz.” kararının alındığını ve bu kararın uygulanması için 30 günlük sürenin öngörüldüğünü, ancak Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında imzalayacakları, danışmanlık ve aracılık dahil olmak üzere tüm hizmet sözleşmelerinde Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmelerinin bu yasağın istisnasını oluşturmakta olduğunu, müvekkilinin, davalı şirket ile anlaşmasını müteakip danışmanlık yaptığı …’a gittiğini, müvekkili davacının davalı şirketin yapımını üstlendiği…. tesisinde mekanik borulama işleri danışmanlık hizmeti verdiğini, akabinde 24/04/2018 tarihinde müvekkilinin görev tanımının genişletildiğini ve görev tanımının saha takım lideri olarak değiştirildiğini, mekanik borularına danışmanlık hizmetine ek olarak inşaat işleri, elektrik işleri, tüm saha sorumluluğu ile birlikte satın alma, muhasebe, personel görevlerinin de eklendiğini, müvekkilinin ücretinin de tarafların anlaşması sonucunda değiştiğini ve arttırıldığını, müvekkilinin …’da davalı şirket için çalışmasının, davalı şirket tarafından …’da bulunan tüm ekibin Türkiye’ye çağrıldığı 28/10/2018 tarihine kadar devam ettiğini, davalı şirketin, müvekkili ve tüm ekibine mali problemlerden yaşandığı ancak tekrar …’a gidileceğini belirttiğini, müvekkilinin bu tarihten sonra davalı şirkete anlaşmanın bittiği 15/01/2019 tarihine kadar Türkiye’de hizmet vermeye devam ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin de her iki tarafça feshedilmemiş olduğunu ve geçerliliğini sürdürmeye devam ettiğini, davalı şirket tarafından müvekkiline ödenmesi kararlaştırılan ücretin ilk zamanlarda ödenirken, akabinde eksik yatırılmaya ve ödenmemeye başlandığını, taraflar arasındaki sözleşmenin süresi 1 yıl olup; sözleşmenin sona erdiği tarih olan 15.01.2019 tarihi itibariyle hizmetlerinin karşılığı ödenmeyen müvekkili tarafından keşide edilen … 41. Noterliği’nin 07.01.2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin bakiye bedelinin talep edildiğini, davalı şirket tarafından keşide edilen … 1. Noterliği’nin 16.01.2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinin 28.10.2018 tarihinde Türkiye’ye döndüğü, sözleşmenin davalı şirket tarafından tazminatsız olarak Ekim 2018’de feshedildiğinin belirtildiğini, fesih bildirimine ilişkin bir irade beyanının müvekkiline hiç ulaşmadığını, davalı şirketin usulüne uygun şekilde gerçekleştirdiği bir fesih işleminin bulunmamakta olduğunu, bu nedenle sözleşmenin, süresi sonuna kadar yürürlükte kaldığını ve müvekkilinin sözleşmenini bitim tarihine kadarki alacaklarına hak kazandığını, davalı şirket tarafından, müvekkilinin alacak tutarı kabul edilmediğinden, davanın kısmi dava şeklinde açılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü dava ve hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile müvekkilinin davalı şirkette kalan bakiye alacağının, bilirkişi incelemesinden sonra arttırma hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-USD’nin 19/01/2019 tarihinden itibaren devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olmasının yasal düzenlemeye uygun olmadığını, davacının, her ne kadar taleplerinde haksız olsa da taleplerine konu alacak kalemleri belirli olduğundan, belirsiz alacak davası açmasının kanuna aykırı olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen 15/01/2018 tarihli danışmanlık sözleşmesi gereğince davacının, müvekkiline aylık 5.500,00-USD karşılığında 1 yıl süreyle danışmanlık vermesi hususunda anlaşıldığını, davacı tarafından söz konusu hizmetin aksatılarak verildiğini ve davacının sergilediği tutum ve özensizlikler nedeniyle müvekkili şirketin müşterileri ile sıkıntı yaşamasına neden olması nedeniyle söz konusu sözleşmenin, müvekkili tarafından sözleşmenin 4.2 maddesi gereğince tazminatsız olarak Ekim 2018’de feshedildiğini, davacının kısa süre içinde şirketini kuracağını taahhüt ettiği halde şirketini kurmadığını, bu durumun müvekkilinin …’daki müşterisi ile sorun yaşamasına sebep olduğunu, davacının şirket kurmak için süre istediğini ve müvekkiline 3. şahıslardan edindiği faturaları sunduğunu, müvekkilinin ise davacının mağdur olmaması için bu faturalara istinaden ödeme yaptığını, ancak davacının şirket kurmaması ve hizmet kalitesinin düşmesi neticesinde müvekkilinin sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, bunun üzerine davacının 28 Ekim 2018 tarihi itibariyle Türkiye’ye dönüş yaptığını ve sonrasında da hizmet vermediğini, açıklanan nedenlerle davacı tarafça iddia edilen sözleşme süresi ve bu süreye göre hesaplanan meblağların son derece afaki ve mesnetsiz olmasının yanı sıra belirtilen süre içinde de hizmetin tam ve eksiksiz verilmediğinden de fahiş olduğunu, davacının alacaklı olduğu iddia edilen tutarlara ilişkin müvekkili şirkete fatura kesmediğini, fatura olmaksızın müvekkilinin ödeme yapmasını beklemenin ise vergi hukuku ve sair mevzuata aykırı olduğu gibi; ticari teamüllere de aykırı olduğunu, sözleşmede de davacının önce faturayı müvekkili şirkete göndermesi; müvekkilinin ise faturaya karşı ödeme yapması hususunun açıkça belirlendiğini, bu nedenle davacının kendi yükümlülüklerini yerine getirmeden müvekkili şirketten talepte bulunmasının mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle öncelikle davanın esasa girilmeksizin usulden reddini; mahkememizin aksi kanaatte olması durumunda ise davanın esastan reddini talep etmiştir.
Dava, davacı ile davalı şirket arasında akdedilen danışmanlık sözleşmesinin feshinin geçersizliğinden bahisle, sözleşmeye dayalı alacağın davalı taraftan tahsili istemine ilişkin bulunmaktadır.
Dava öncelikle mahkememiz tekli hakimi tarafından görülmeye başlanmış olup, davacı vekili 24/12/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000,00-USD ile açılan davasını 31.071,06-USD arttırarak 32.071,06-USD’ye arttırmış ve 9.900,00-TL ıslah harcını ikmal etmiş, mahkememizin 27/12/2022 tarihli celsesinde, ıslah edilen ve harçlandırılan dava değeri dikkate alınarak dosyanın heyete tevdiine karar verilmiş ve yargılamaya mahkememiz heyetince devam olunmuştur.
Mahkememizce, taraflar arasındaki 15/01/2018 tarihli “Danışmanlık Sözleşmesi”, … 41. Noterliği’ne ait 07/01/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname, … 1. Noterliği’nin 16/01/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, e-mail ve whatsapp yazışmaları, davacı banka hesap dökümü ve dekontları, mekanik proje görselleri, banka hesap ekstreleri ve davalı şirket ticari defter ve kayıtları dosyamız arasına alınmış, SMMM bilirkişiden rapor ve ek rapor; rapor sunan bilirkişi ile özel hukuk öğretim üyesi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden bilirkişi 2. ek raporu alınmış ve taraf beyanları değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan 15/01/2018 tarihli “Danışmanlık Sözleşmesi”nin incelenmesinden sözleşmenin konusunun(madde 2), davacı … tarafından, davalı … … Şirketi’nin …’da bulunan … bakımından danışmanlık hizmeti verilmesi, bu hususta tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla söz konusu sözleşmenin bir hizmet sözleşmesi olduğu açıktır. Sözleşmenin taraflarından birisi gerçek kişi olan …, diğer taraf ise … … Şirketi’dir. Davacı … gerçek kişi olup tacir sıfatını haiz bulunmamaktadır. Nitekim bu husus taraf beyanlarından ve sözleşmenin 3.5 maddesinden de anlaşılmaktadır. Davacının gerçek kişi tacir olduğuna dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığından davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması, 6102 Sayılı TTK m.4’te belirtilen mutlak ticari davalardan olmaması, taraflar arasındaki sözleşmenin hizmet sözleşmesi kapsamında kaldığının anlaşılması nedeniyle davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 331. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde, talep üzerine harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK’nun 20. maddesi gereğince, karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere herhangi bir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.16/02/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır