Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/395 E. 2019/516 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/395 Esas
KARAR NO : 2019/516

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/05/2015
KARAR TARİHİ: 26/06/2019

D A V A /
Davacı vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından kasko sigortası yapıldığını, müvekkiline ait aracın 15/01/2015 tarihinde virajı alamaması nedeniyle tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini ve kaza sonrası araç hasar gördüğünü, davalı … şirketince kasko hasar dosyasının açıldığını ancak hasarın giderilmesi için gerçekleştirilen başvurunun red edildiğini, davalı … şirketinin sorumluluğunda olan hasar bedelinin muaccel olduğu tarihten itibaren avans faizi ile ödenmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile hasar bedelinin şimdilik 10.000-TL lik kısmının muaccel olduğu tarihten itibaren avans faizi ile birlikte ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve masrafların, avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının alacak isteminin belirsiz alacak davası koşullarını taşımadığından davanın hukuksal yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, sigortalı araçtan hasara neden olan trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmiş olması nedeniyle kasko sigortasının genel şartlarının A.5 teminat dışında kalan zararlar başlığı altındaki 5.10 maddesi gereğince zararın kasko sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında olduğunu, davacı tarafça fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak suretiyle müvekkil şirket aleyhine açmış bulunduğu davanın belirsiz alacak davası koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle HMK 107 ve 114/h maddeleri uyarınca hukuksal yarar yokluğu nedeniyle reddine, davacı tarafından davaya ilişkin delil ve belgelerin taraflarına gönderilmesine kadar davaya karşı cevap ve delil sunma haklarının saklı tutulmasına, müvekkili şirketin aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Talep; Tek yanlı trafik kazası sebebiyle oluşan araç hasarından kaynaklı zararın kasko sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı şirkete … nolu ve 05/11/2014-2015 tarihleri arasında geçerli Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan davacıya ait …plakalı aracın 15/03/2015 günü 00:30 sıralarında … Cad. üzerinde Rumeli Kavağı yönünde Sarıyer istikametine gitmekte iken virajı alamayarak Deniz Feneri önünde bulunan çelik bariyerlere aracın sol ön ve yan kısımları ile çarpması sonucu tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Davacı taraf aracın özel olarak aracı kullanması için gece geç saatte çağrılan … tarafından kullanıldığını iddia etmiştir. 15/03/2015 tarihli ve trafik ekiplerince tanzim edilen kaza tespit tutanağında yukarıda belirtilen oluşa yer verilerek (bu kazanın oluşumunda sürücüsü tespit edilemeyen …plakalı aracın KTK 52/A “araçların hızlarının dönemeçlere girerken ve dönemeçli yollarda ilerlerken azaltılmaması” kuralını ihlal ettiği) tespitine yer verilmiştir. Araç başında ve içinde kaza sonrası ve kimsenin bulunmadığı ve araç sürücüsünün de tespit edilemediği anlaşılmaktadır. Ayrıca kazadan bir kaç saat sonra …’in… Polis Merkez Amirliği’ne şahsen müracaat ederek aracı kendisinin kullandığını beyan ettiği görülmektedir.
Aracın bu şahsın kardeşi…tarafından alındığı ve gece geç saatlere kadar varan ve bir kaç arkadaşı ile birlikte ve alkol de alındığı anlaşılan yemeğe katıldıkları, beyanlardan ve tanık anlatımlarından da anlaşılmıştır. Bu noktada …’in, yemeğe katılanların alkol almış olması sebebiyle gece geç saatte restorana çağrıldığı ve aracın bu şahıs tarafından kullanıldığı iddia edilmiş olmakla birlikte araçta bulunduğu sabit olan …’in İsmail … Devlet Hastanesinde alınan beyanında (arkadaşlarım …, … ve … ile birlikte) yemeğe gittiklerini beyan ettiği, ancak bu beyanının daha sonra alınan ifadelerinde değiştirdiği görülmektedir. Alınan ilk beyan ile birlikte ayrıca kaza nedeniyle aracı kullanan ve yolcularda herhangi bir yaralanmanın söz konusu olmaması birlikte dikkate alındığında kaza yerini (araçta birden çok şahısta bulunmasına rağmen) terk etmiş olmanın izaha muhtaç kaldığı görülmektedir. Bu itibarla kasko sigortası genel şartları A.5 teminat dışında kalan zararlar başlığı altında 5.10 maddesinde “Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşlarına gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb.) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerindeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma”nın sigorta teminatı dışında olduğu benimsenmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere aracı kullanan şahsın, olayın oluş şekli, araçta bulunanların sayısı, yaralanmanın ya da can güvenliği endişesinin de bulunmadığı bir durumda kaza yerinden ayrılmayı gerektirecek bir halin söz konusu olmaması ve alınan ilk beyandaki yukarıda yer verilen anlatım da birlikte değerlendirildiğinde sürücünün kimliğinin tespit edilmesinin engellenmesi için kaza yerinin terk edildiği sonucuna varılmaktadır. Keza sürücü olduğu iddia olunan …’in de olay mahallini terk etmesi için makul bir sebebin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda 6102 sayılı TTK 1409 maddesinde (eTTK1281 mad) kural olarak rizikonun teminat dışı kaldığına ilişkin iddianın sigortanın tarafından kanıtlanması gerekmekle birlikte, bu kural ihbar yükümlülüğünün iyiniyet kurallarına uygun olarak gerçekleştirildiği hallerde geçerli bulunmaktadır.
Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluş, gerekse devamı sırasında ve ayrıca rizikonun gerçekleştiği aşamada ihbar yükümlülükleri bakımından iyiniyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir. TTK 1446 vd maddeleri uyarınca bu yükümlülüğün anılan ilke dışına çıkılarak kullanılması halinde rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigorta ettirene ait olup, olayda davacı yanın doğru ihbar mükellefiyetini kasden yerine getirmediği veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki teminat içindeymiş gibi ihbar ettiği kanaatine varılmıştır. Bu durumda ispat yükü yer değiştirmiş olup, iddia olunan kazanın belirtilen yer ve zamanda ve başvurucunun belirttiği şekilde aracın kullanıldığının ispat yükü sigorta üzerindedir. Kaza tespit tutanağında sürücünün tespit edilemediğine dair yapılan belirleme, …’in yukarıda yer verilen ilk ifadesindeki anlatım kaza sonucu yaralanma ya da can güvenliği tehlikesi gibi sebeplerle olay yerini terk etmeyi haklı gösterecek bir nedenin de bulunmaması hususları tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde hasarın teminat kapsamı dışında kaldığı sonucuna varılarak davanın bu nedenle reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF KARARI
Mahkememizce verilen … ve … Karar sayılı kararın davacının istinaf talebi üzerine kararı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesin tarafından kararın kaldırıldığını, Bölge Adliye Mahkemesinin kararına göre Somut olayda davacı Mürevet ile davalı arasında kasko sigortası sözleşmesi bulunmasına, davanın 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılmasına ve sigortalı aracın hususi araç olmasına göre davacının bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğunu taraflar arasındaki hukuki ilişinin de tüketici işlemi olduğunu bu bakımdan uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakma Tüketici Mahkemesinin görevi olduğunu dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına ilişkin karar verilmesi usul veyasaya uygun görülmediğini belirtilmiştir.
İstinaf kararı kesin olup, kamu düzenine ilişkin bu husus davanın her aşamasında resen de nazara alınmaı gerekmekle yeniden duruşma açılması zaman kaybına neden olacağından kaldırma sonra dosya üzerinde görev yönünden red kararı vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-HMK 114/1-c ve 115/2. Maddeleri gereğince; mahkememizin görevine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama gideri, harç ve vekalet ücretleri konusunda görevli mahkemece esas hükümle birlikte karar oluşturulmasına ,
4-Yasal sürede gönderme talebi yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilecek ek kararda bu hususların hüküm altına alınmasına,
5-Karar tarafların yokluğunda verilmekle; re’sen tebliğine,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda TENSİBEN karar verildi.

Katip …

Hakim …