Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/386 E. 2021/193 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.

8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/386 Esas
KARAR NO:2021/193

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :20/06/2019
KARAR TARİHİ:16/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkili aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına dayanak yapılan 22/05/2003 tarihli sözleşmenin müvekkili tarafından imzalanmadığını, bu sözleşme kapsamında doğan borcun müvekkile ait olmadığını, müvekkilinin hiçbir zaman temlik edilen … … AŞ ile kredi kartı sözleşmesi imzalamadığını, bu bankaya ait bir kredi kartını kullanmadığını ileri sürerek davacının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında borçsuz olduğunun tespitine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: … AŞ.’nin alacaklarını, … AŞ’ye temlik sözleşmesi ile devrettiğini, … AŞ’nin, … AŞ ile … AŞ çatısı altında birleştiğini, … AŞ’nin de … AŞ ile … AŞ çatısı altında birleştiğini, davacı tarafça, borca dayanak sözleşmede bulunan imzanın davacıya ait olmadığı, tahsis edilen kredi kartının taraflarınca kullanılmadığını iddia etmişse de, ekli bankacılık hizmet sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmelerinde bulunan imzanın davacıya ait olduğu çıplak gözle dahi tespit edilebilindiğini, öyle ki, davacı yanın dava dilekçesi ekinde sunulu avukatlık sözleşmesinde davacı … tarafından atılı imza ile temlik eden banka ile akdedilen sözleşmelerde bulunan imzanın karakteristik bir ” yıldız ” formu taşıdığı çıplak gözle dahi tespit edildiği, dosyadan aldırılacak bilirkişi raporunda da imzaların davacı eli ürünü olduğu tespit edilebilineceğini savunmuş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ, dava sırasında birleşme ile … AŞ olmuştur.
G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 72 maddesi uyarınca açılmış “Menfi Tespit” davası niteliğindedir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, dava ve takip konusu sözleşme celp edilmiş, uzman bilirkişiye imza incelemesi yaptırılmıştır.
Celp edilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının uyap kayıtlarının incelenmesinde; Alacaklı … … (… AŞ) tarafından borçlu … aleyhine icra takibi yapıldığı, alacağın temliği sonrası dosyadaki son alacaklının dosyamız davalısı … AŞ olduğu görülmüştür.
Dava ve icra takibine dayanak sözleşmenin aslı ibraz edilemediğinden ve ilgili bankacada bulunamadığı bildirildiğinden, sunulan fotokopi üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
imza incelemesine ilişkin olarak tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle: Bireysel müşteri sözleşmesi fotokopisindeki imzanın davacının mukayese imzalarına kıyaslandığında davacının eli ürünü olmadığı yönünde kanaat hasıl olduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu, denetime elverişli ve karar vermeye uygun bulunmuştur.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan delillerin değerlendirilmesinde; Davacı taraf, dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası dayanağı 22.05.2003 tarihli sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı taraf, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirketin, icra takibine dayanak dava konusu 22.05.2003 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığı, icra dosyası alacağını temlik alması nedeniyle temliken alacaklı konumunda olduğu anlaşılmaktadır.
Sahtelik defii herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defi’lerden olup davalı şirkete karşı da ileri sürülebilecektir.
Alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre, dava konusu icra takibine dayanak sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir.
Bu nedenlerle, dava ve takip konusu sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmadığı anlaşıldığından davacının davasında haklı olduğu kanaatine ulaşılmış ve davacının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ve dayanağı 22.05.2003 tarihli sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf ayrıca kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de davalı şirketin, sözleşmenin tarafı olmaması, temlik sözleşmesi kapsamında icra dosya alacağını temlik aldığı anlaşıldığından ve bu kapsamda davalı şirketin kötü niyetli olduğu hususunda mahkememizde kanaat oluşmadığından, davacı yanın bu talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davacının, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ve dayanağı 22.05.2003 tarihli sözleşme nedeniyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2- Davacı yanın kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 293,76 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 73,44 TL nin mahsubu ile bakiye 220,32 TL’ nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 73,44 TL nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı parası, 133,50 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 977,90 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen davacı yana İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza