Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/385 E. 2021/870 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/385 Esas
KARAR NO:2021/870 Karar

DAVA:Menfi Tespit ve İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ:20/06/2019
KARAR TARİHİ:06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekili şirketin … franchise bayisi olduğunu, açtığı şubeler franchise hükümlerine göre önce “…” tarafından kiralandığını, akabinde müvekkili şirkete alt kiralama yapıldığını, müvekkili şirketin, ”… Mah. … Sk. …/… …/… adresinde 09/12/2014 tarihli yönetim kurulu kararıyla açtığı … Franchise şubesi ise 14/12/2014 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, müvekkilinin işbu şubeye 20/11/2014 tarihli ana ve alt kira sözleşmeleri ile kiracı olduğunu, tadilat işleri sonrası ticaret sicilde ilan yaptırarak resmi olarak şube açılışını yaptığını, belirtilen tarihlerden önce işbu adresteki mecur ile müvekkilinin hiçbir bağlantısı bulunmadığını, davalı elektrik idaresi ise bu adreste bulunan … nolu aboneliğe ilişkin 07/08/2014 son ödeme tarihli 5.974,80 TL ve 08/09/2014 son ödeme tarihli 993,90 TL olmak üzere toplam 6.968,70 TL Enerji Bedeli+2.781,93 TL gecikme gün faizi+500,75 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 10.251,38 TL için müvekkili şirket ve şirket yetkilisi adına … 3. icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasıyla icra takibine başladığını, müvekkilince takibe itiraz edilerek bu borcun müvekkilinin kiracılığı öncesine ait olduğu belirtilerek borca ve takibe itiraz ettiğini, bu süreç sonrası karşı tarafça itirazın iptali davası da açılmadığını, bununla birlikte defalarca da karşı taraf kuruma işbu evraklarla başvurularak itirazlar yapıldığını, ancak gelinen noktada … restoranlı olan müvekkilinin elektriğinin defalarca kesildiğini, kaçak işlemi yapıldığını ve jenaratörle imalat yapmaya mecbur bırakıldığını, davalının kötü niyetli olarak yapılan başvurulara ve icra dosyasına evraklarla yapılan itirazlara rağmen müvekkilini elektrik kesim işlemleriyle mağdur ettiğini, iş bu baskılara dayanamayan müvekkilinin ise elektrik kesilme baskısı altında ve icra itirazı da yaparak, işbu bedeli davalı kuruma haricen tahsil şeklinde baskı altında ödediğini, açıklanan nedenlerle; müvekkilinin davalı yana borçlu bulunmadığının tespiti ile haksız olarak ödenen 9.263,84 TL’lik bedelin davalıdan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilİ şirket çalışanları tarafından … nolu tesisatta 25.07.2014-28.08.2014 tarihlerinde yapılan kontrollerde tesisata kayıtlı sayaçtan perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmadan kaçak elektrik kullanıldığının tespit edilerek Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26/1-a maddesine istinaden davacı adına endeksör bildirimine istinaden kaçak tespit tutanakları düzenlendiğini, bu tutanaklara istinaden sayaç tüketim bilgilerine göre kaçak elektrik tahakkukları yapılarak davacı tarafa faturaları gönderdiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davacının sözleşmesiz elektrik kullanımı yaptığının öğrenilmiş olduğunu, dava konusu tahakkuka ait dönemde taşınmazı başkasının kullandığını ispat yükünün davalıda olduğunu, davacı tarafın kaçak kullanım döneminde o adreste bulunmadığını geçerli delillerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan tespit ve hesaplamaların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tahakkuk ettirilmiş olup, mevzuata uygun olduğunu, davacının ödeme yaptığı ve fazla ödediği iddiasına ilişkin olarak, bu iddiayı kabul etmemekle birlikte, bir an için haklı olduğunun kabulü halinde dahi, davacının öncelikle İHTİRAZİ KAYIT’LA ödeme yaptığını da ispatlaması gerektiğini, zira Borçlar Yasasının 62. maddesine göre ihtiyariyle yapılan bir ödeme olduğundan onu geri isteyemeyeceğini, davacının ödemelerini yaparken ihtirazi kayıt öne sürmeden ödediğini, serbest irade ile ve ihtirazi kayıt konulmadan ödenen bedel geri istenemeyeceğini, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, tanık beyanları, … 3.İcra Dairesinin … esas sayılı dosya mündericatı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, … 3 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafça davalı-borçlu hakkında fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle, 6.968,70- TL enerji bedeli, 2.781,93 TL gecikmiş gün faizi ve 500,75 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 10.251,38-TL alacağın tahsili talep edilmiş, davalı-borçlunun 24/07/2018 tarihinde itirazda bulunduğu, takibin bu haliyle durdurulduğu, alacaklı vekili tarafından sunulan dilekçe ile dosya borcunun haricen tahsil edildiği ve dosyadaki hacizlerin fekkinin yapılmasının talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava, davacı yanın davalı yana … 3.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takip dayanağı yapılan faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile icra takibi devam ederken yapılan ödemenin istirdatı istemlerine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla, tanık beyanları alınmış ve akabinde de dosya bilirkişiye tevdi edilerek raporlar alınmıştır.
Mahkememizin 28/12/2020 tarihli celsesinde dinlenen davacı tanıklarından;
… … yeminli beyanında özetle; “Ben … Gıda şirketinde bölge müdürü olarak çalışmaktayım, biz 2014 yılında dükkanı kiralamak için bulduk, 20 kasım da Dominos pizzanın onayı ile dükkanı kiraladık, tadilat sürecinden sonra 9 Aralık 2014 yılında şubeyi açtık, daha sonradan …’tan bize fatura geldi, faturanın yüksek gelmesine şaşırdık ve araştırma yaptık bizden önceki dönemlere ait borç olduğunu, Ağustos – Eylül aylarına ait borç olduğunu yanlış hatırlamıyorsam öğrendik, daha sonra önce bölge …’a itirazda bulunduk, daha sonra … …’ın merkezine itirazda bulunduk, herhangi bir sonuç alamadık, … gelip elektriğimizi kestiler ve borcu ödememizi istediler, biz belli bir süre jeneratör ile çalışmak zorunda kaldık, daha sonra borcu ödemek zorunda kaldık, çünkü jeneratör ile çalışılmıyordu, … bizi ilk önce uyardı sonra da elektriğimizi kesti bu nedenle ödemek zorunda kaldık, … bize ilk uyarıyı kesmeye gelen arkadaş aracıyla sözlü olarak yapıldı, ilk geldiklerinde uyarıyı yapıp gittiler, sonrasında ise elektriğimizi kestiler” şeklinde;
… yeminli beyanında özetle de; “Ben 2006 ve 2020 yılları arasında … Gıda’da bölge müdürü olarak çalıştım, 2014 yılı 15 kasımda elektrik faturasının geldiği şubeyi ben tuttum, daha sonra … merkezi ile görüştük, dükkanın uygun olduğunu bildirdiler 20 kasım tarihinde franchise sözleşmesi imzaladık, biz burada alt kiracı olduk, dükkanın tadilatı için belli bir zaman geçti 09 Aralık 2014 tarihinde şubeyi açtık, açtıktan sonra elektrik faturası geldi, bizde tabi muhasebeye bizim değil diye bildirdik, zaten buranın biz geldiğimizde elektrik saati de yoktu biz aldık, sonrasında faturayı ödemediğimi için … elektrik çalışanı arkadaşlar geldi , önce bizi uyardılar uyarıya rağmen biz ödemedik, sonrasında elektriği kestiler, biz mağdur olmayalım diye kesildikten sonra jeneratör ile çalıştık, sonrasında bu şekilde çalışamadığımız için faturayı ödedik, faturayı ödememizin sebebi elektriğin olmaması nedeniyle sipariş alamamamız çalışamamızdır, … gelen arkadaşlar bize ilk uyarıyı sözlü olarak yaptılar bizde faturanın bize ait olmadığını ve ödemeyeceğimizi söyledik daha sonra … elektrik kurumuna gittik, itiraz ettik, itirazımızdan bir sonuç alamadık, yapılan ödemenin herhangi bir ihtirazı kayıt altında ödenip ödenmediğini ben bilmiyorum bu konuyu … bey biliyor” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Mahkememizin 28/12/2020 tarihli celsesinde dinlenen davalı tanıklarından;
.. yeminli beyanında özetle; “Ben … ta kayıp kaçak bölümünde çalışıyorum, tutanağın tanzim edildiği tarihte de … çalışıyordum, Mahkeme tarafından duruşmada tarafıma gösterilen Kaçak/ Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit tutanağındaki imza bana aittir, söz konusu tutanaktaki, usulsüz kullanım sözleşme yapılmadan elektrik kullanılması halinde söz konusu oluyor, söz konusu tutanağı komisyonun saha ekipleri usulsüz kullanımı tespit ediyor komisyonda buna istinaden tutanağı düzenliyor, bizde imzalıyoruz, söz konusu kullanım sayaca herhangi bir müdahale kaçak bir hat çekmek şeklinde nitelikli kaçak kullanım değil sözleşmesiz elektrik kullanımına ilişkindir” şeklinde;
… yeminli beyanında özetle de; “Ben … şirketinde halen çalışmaktayım, tutanağın düzenlendiği tarihte de … ta çalışıyordum, tutanak daha öncesinde hazırlanmış bir şekilde bize geliyor, bu tutanağı Tahakkuk işleri ve Laboratuvar müdürlüğü komisyon kararı ile hazırlıyor, komisyon bu tutanağı hazırlatmadan önce kaçak kullanımın olduğu mahale birisini gönderiyor bu kişi endeks ve kullanıcısını tespit ediyor, komisyonda bu kişilere faturayı düzenliyor, imza yetkisi de bizde olduğu için komisyon kararına istinaden imzalıyoruz, ben mahkeme tarafından duruşmada tarafıma gösterilen usulsüz kullanıma ilişkin olarak doğrudan gidip tespit yapan kişi değilim bu tespiti komisyonun görevlendirdiği görevli arkadaşlar yapıyor, kaçak ve usulsüz kullanım halinde yapılan itirazlar benim bulunduğum birim olan Ticari kayıplar müdürlüğüne yapılıyor, yazılı olarak itiraz ediliyor, itirazların değerlendirilmesinde komisyon yapıyor, dava konusu fatura ile ilgili … gıdanın herhangi bir itirazda bulunup bulunmadığını bilmiyorum ancak itiraz var ise eğer buna ilişkin kayıtlar komisyonda bulunmaktadır” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Mahkememizin 29/03/2021 tarihli celsesinde verilen ara karar gereği, dava konusu somut olayda taraf iddia ve savunmaları değerlendirilmek suretiyle davacının davalıdan herhangi bir alacağı olup olmadığının tespiti bakımınından dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 30/05/2021 tarihli bilirkişi kök raporunun incelenmesinde özetle; “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğin 26. Maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; “Kullanım yerine ilişkin olarak, perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi,” ve (b) bendinde “…yasal şekilde (mühürsüz ve kayıtsız) tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir, denildiğinden kaçak elektrik enerjisi kullanıldığı açıktır. Davacı taraf tanıklarından …’nın tanık ifadesinde yer alan “zaten buranın biz geldiğimizde elektrik saati de yoktu biz aldık” beyanını gözü önüne aldığımızda sayacın Dağıtım Şirketi sistemine kayıtlı olmayan bir sayaç olduğu, Davalı tarafça takıldığı dolayısıyla bu sayacının kaydettiği bütün endekslerin Davacı Şirketin tüketimleri ve kullanımları olduğu sonucuna götürmektedir. (Sayaçların Mülkiyet Hakkı Dağıtım Şirketlerindedir) Kaçak tespit tutanağının düzenlenmesi mevzuata uygundur. Aynı yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi “Öncelikle tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplandığı anlaşılmaktadır. Davalı Şirketçe tahakkuk edilip düzenlenen 993,90 + 5.974,80 = 6.968,70 TL’lik iki adet kaçak elektrik tüketim faturalarının ilgili mevzuat hükümleri uyarınca doğru hesaplanıp tahakkuk edildiği” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Davacı yanca bilirkişi kök raporuna yönelik itirazlar sonucu, davacı yan itirazlarının eğerlendirilmesi bakımından mahkememizin 05/07/2021 tarihli celsesinde dosyanın raporu düzenleyen bilirkişiye tevdi ile davacı yan itirazları da irdelenmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi tarafından iş bu kerre 29/09/2021 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “Netice itibari ile; bütün belgeler incelenip değerlendirildiğinde, Davacı tarafın delil olarak sunmuş olduğu sayaç fotoğrafı başka bir tesisata ait olmakla birlikte kira sözleşmesinden önce de kullanım olabileceği (kira sözleşmesi işlemlerinin uzaması vs.) bu sebeple davalı tarafın dava konusu … abone numaralı tesisata ait yaklaşık bir ay arayla düzenlenen tutanaklar da birbirini teyit eder nitelikte olduğundan kaçak kullanımın söz konusu olduğu kanaati değişmediği, Bütün değerlendirmeler ve fiili kullanıcıya ait delillerin takdiri Sayın Mahkemede olmakla birlikte, Kök Bilirkişi Raporundaki değerlendirmelerimde herhangi bir değişiklik olmamakla birlikte, görüş ve kanaatlerimi belirten iş bu bilirkişi raporu tarafımdan 3 (üç) nüsha olarak tanzim ve imza edilerek Yüce Mahkemenin takdirlerine arz olunur” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın ve uyuşmazlığın, davacı yanın davalı yana … 3.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takip dayanağı yapılan faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile icra takibi devam ederken yapılan ödemenin istirdatı istemlerine ilişkin olduğu, taraflar arasında yapılan ödemeye ilişkin ihtilaf bulunmadığı, ihtilaflı olan hususun, davacı yanca yapılan ödemenin dayanağı olan faturalardan dolayı davalı yana borçlu olup olmadığı ile iş bu ödemelerin istirdadının talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplandığı, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, gelen yazı cevaplarının dosyamız içerisine katıldığı, ön inceleme duruşmasının yapılarak, tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacaklarının ortaya konulduğu ve yargılamanın ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırıldığı ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişiden raporlar alındığı, alınan raporlar sonucu; davacı tarafın delil olarak sunmuş olduğu sayaç fotoğrafı başka bir tesisata ait olmakla birlikte, kira sözleşmesinden önce de kullanım olabileceği (kira sözleşmesi işlemlerinin uzaması vs.), bu sebeple davalı tarafın dava konusu … abone numaralı tesisata ait yaklaşık bir ay arayla düzenlenen tutanaklar da birbirini teyit eder nitelikte olduğundan, kaçak kullanımın söz konusu olduğu, davalı Şirketçe tahakkuk edilip düzenlenen 993,90 + 5.974,80 = 6.968,70 TL’lik iki adet kaçak elektrik tüketim faturalarının ilgili mevzuat hükümleri uyarınca doğru hesaplanıp tahakkuk edildiği şeklinde tespitler yapılmış ise de; davacı yanca dosyaya ibraz olunan ve dava konusu fatura alacağının tahakkuk ettirildiği mecura ilişkin dava dışı 3. Kişiler …Ve Paz. San. Tic. Ltd. Şti. (Kiraya veren) ile … … A.Ş. (Kiracı) arasında akdedilen 27/11/2014 tarihli Kira Sözleşmesi ile iş bu kira sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilen ve Davacı … Paz. San. Tic. Ltd. Şti.(Kiracı) ile dava dışı … … A.Ş. (Alt Kiraya Veren) arasında akdedilen 20/11/2014 tarihli Alt Kira Sözleşmesi ile Davacı yanca sunulan 11/12/2014 tarihli … abonelik sözleşmesi ve 28/11/2011 tarihli … Doğalgaz Kullanım Sözleşmesi ve dinlenilen tanık beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı yanın icra takibine davaya konu fatura alacaklarının tahakkuk ettirildiği mecuru, en erken kira sözleşmesinin akdedildiği tarih olan 20/11/2014 tarihinde kullanmaya başlayacağı, davalı yanca dosyaya ibraz olunan kaçak elektrik kullanımı tespit tutanaklarına ilişkin olarak da; tutanakta imzaları bulunan ve davalı yanca tanık olarak bildirilen ve beyanları alınan tutanak mümzilerinin beyanlarında da tutanağın daha öncesinde hazırlanmış bir şekilde kendilerine geldiği, komisyon kararına istinaden kendileri tarafından imzalandığı, duruşma sırasında kendilerine gösterilen usulsüz kullanıma ilişkin olarak doğrudan gidip tespit yapan kişi olmadıklarının ve bu tespitin komisyonun görevlendirdiği görevli arkadaşları tarafından yapıldığının açıkça beyan edildiği, bu haliyle de davalı yanca davacının dava konusu yerde 20/11/2014 tarihinden önce elektrik kullanımına başladığına dair bilgi, belge ve ispata yarar başkaca delil sunulmadığı anlaşıldığından, bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilmediği, yine davalı yanca her ne kadar davacının öncelikle ihtirazi kayıtla ödeme yaptığını da ispatlaması gerektiği, zira Borçlar Yasasının 62. maddesine göre, ihtiyariyle yapılan bir ödeme olduğundan onu geri isteyemeyeceği, davacının ödemelerini yaparken ihtirazi kayıt öne sürmeden ödediği, serbest irade ile ve ihtirazi kayıt konulmadan ödenen bedelin geri istenemeyeceği savunulmuş ise de; 6098 sayılı TBK’nın 39/son maddesine göre; aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılmasının, tazminat hakkını ortadan kaldırmayacağı, kaçak elektrik kullanımına ilişkin iddiada haksız fiil hükümlerinin uygulanması gerektiği, bir haksız fiilden bahsedilebilmesi için de, zarara sebep olan fiilin öncelikle hukuka aykırı olması ve hukuka aykırı fiilin maddi ya da manevi bir zarara neden olması ile zarara sebep olan kişinin fiilinden dolayı kusurlu olması ve zararla zarara uğratan fiil arasında neden sonuç ilişkisi olarak da ifade edilebilecek bir illiyet bağının bulunması gerektiği, yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 08.12.2010 tarih, 2010/7-530 Esas-2010/636 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere, hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerli olduğu, zarar görenin ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını, haksız fiil sorumlularından isteyebileceği, ancak tahakkuk yapıldığı tarihte davacının dava konusu faturaların düzenlendiği mecuru kullandığının davalı yanca, davacı yanca sunulan ve az yukarıda bilgileri verilen belgelerin aksini ispatlayacak şekilde usulüne uygun delillerle ispat edilemediği ve haksız fiilin tarafı olmayan davacının ödeme sırasında ihtirazi kayıt ileri sürmese dahi; zamanaşımı süresi içinde bu bedelin istirdadını talep edilebileceği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davalı yanın iş bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği ve sonuç olarak da davacı yanın, dava açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne ve davacının davalıya, … 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip dayanağı yapılan faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davacı yanca icra dosyasına ödenen 9.263,84 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının-davalıya, … 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip dayanağı yapılan faturalardan dolayı borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacı yanca icra dosyasına ödenen 9.263,84 TL’nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 632,81 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 158,21 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 474,60 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 158,21 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden 44,40 TL başvuru harcı, posta gideri ve bilirkişi ücreti gideri toplamı 974,00 TL olmak üzere toplam, 1.018,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
8-Dosyamız arasında aslı yer alan … 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde ilgili icra müdürlüğü’ne İADESİNE,
9-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır