Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/381 E. 2020/661 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/381
KARAR NO:2020/661

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :18/09/2014
KARAR TARİHİ:07/12/2020

Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşme gereği bilgisayar ve bilgisayar sarf malzemesinden oluşan ürünleri davalı yana teslim edilerek kurulumunun gerçekleştirildiğini, teslimi yapılan ürünlere ilişkin toplam 107.016,75 TL bedelli bir fatura düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, alacaklarının ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini, ayrıca alacak kalemleri içerisinde bir de vade farkı alacağı olduğunu bunun da sözleşmeye dayalı olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı yan vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmesel edimlerini yerine getirmediklerini, kendilerine satışı yapılan donanım ve yazılımların bir kısmının eksik bir kısmının ise çalışmaz durumda olduğunu ve bu nedenle farklı kaynaklardan bu eksiklikleri gidererek zarar gördüklerini , edimini yerine getirmeyen davacının alacak talep edemiyeceğini, ayıplı teslimin söz konusu olduğunu davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
BOZMA ÖNCESİ YAPILAN YARGILAMA:
Mahkememizin, 06/04/2015 tarih ve … Esas-… Karar sayılı kararının, Yargıtay 19.H.D.’nin, 16/04/2019 tarih ve 2017/5062 Esas ve 2019/2592 Karar sayılı bozma kararından önce yapılan yargılaması sonucu;
“… Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
…İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası dosyamız kapsamına sağlanmış ve incelenmesinde; alacaklının davacı, borçlunun davalı olduğu, fatura ve cari hesaba dayalı olarak genel haciz yolu usulüne göre takip yapıldığı, borçlu davalıya ödeme emrinin 18/04/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davalının da 24/04/2013 tarihinde itiraz ettiği, buna göre gerek itirazın ve gerekse davanın yasal süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı noktasındadır.
Toplanmasına karar verilen deliller olan icra dosyası, faturalar, sözleşme, yanların ticari defter ve kayıtları üzerinde ve davacı yanca teslim edilen ürünlerin değerlendirilmesi , sözleşme ile kararlaştırılan ürünler olup, olmadığı, eksik veya ayıplı teslim bulunup, bulunmadığı hususlarında mahkememizce resen seçilen Yazılım Donanım Uzmanı, Muhasip ve Hukukçu bilirkişiden oluşan kurul marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor ve ek rapor dosyamız kapsamına sağlanmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin, satım, eser, lisanslama ve iş görme borçlarını birlikte içeren karma bir sözleşme olduğu anlaşılmıştır. Davalı firmaya verilen yetkiye istinaden giden teknik bilirkişinin saptamalarına göre sözleşme kapsamındaki teslim edilen ürünlerde eksik veya ayıp bulunmadığı, bir kısım yazılım ürünlerin bilgisayardan silinmiş olması nedeni ile davacının teslim ettiği ürünlerde ayıp veya eksik olup olmadığının saptanmasının teknik olarak mümkün olmadığı,bu ürünlerin teslim edildiğinin anlaşıldığı, ancak davalı yanca sonradan silindiği,fax modem kartı yerine fax modem verildiği savunulmakla birlikte davalının bu ürünü alıp kullandığı, halen de kullanmaya devam ettiği görülmüştür.
Her iki yanın ticari defter ve belgelerine göre davacı davalıdan 61.565,57 TL alacaklı ve davalı defterlerine göre de davalı davacıya 61.565,57 TL borçlu görünmekte olup; her iki yanın ticari defterleri de biribirini teyit etmektedir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki USD cinsi para üzerinden kurulmuş olmakla, davacının davalıdan bu döviz cinsine göre yaptırılan ek hesaplamada 34.338,87 USD alacaklı olduğu, ( davacının talebi 34.338,36 USD olup talebi ile bağlıdır) sözleşmede ödeme günü kesin şekilde kararlaştırılmış olmakla TBK 117/2 uyarınca temerrüd ihtarına gerek olmaksızın temerrüdün oluştuğu, istenebilecek temerrüd faizinin 5.922,29 USD olduğu ve buna göre takip tarihi itibari ile toplam alacağın 40.260,65 USD olduğu hesaplanmıştır.
Davalı yanın eksik ve ayıplı teslim ve iş savunmaları kanıtlanamamıştır.
Takip Hukukundan doğan uyuşmazlıklarda müddeabih ister TL. ister yabancı para olsun tesbit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında takip tarihi itibariyle haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Bu nedenle İİK.nun 58/3. maddesi de gözönüne alındığında, icra inkar tazminatına, yabancı para alacağının takip tarihindeki rayicine göre TL. karşılığı üzerinden hükmedilmesi gerekmekle alacağın takip tarihi itibari ile TL karşılığı 72.831,51 TL dir.Harç ve vekalet ücrti konusunda da dava tarihindeki kur esas alınacak olup alacağın dava tarihindeki TL karşılığı da 72.938,97 TL dir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan yazılı gerekçe ile;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı yanın ….İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 40.260,65 USD üzerinden takipten itibaren ana alacak 34.338,36 USD’ye % 6 oranını aşmamak üzere faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE …” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
BOZMA İLAMI:
Dosya içerisinde davalı vekilinin 02/09/2013 tarihli cevap dilekçesi ekinde yer alan Durum Tespit Tutanağı başlıklı 23/01/2013 tarihli ekleri de bulunan bir tutanak bulunmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme karmaşık bir sözleşme olması nedeniyle iş bu Durum Tespit Tutanağında belirtilen eksikliklerin davacı tarafından giderilip giderilmediği hususunda bilirkişiden ek rapor alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Durum tespit tutanağında imzası olan Murat Tan davacı şirket elemanı olup şirket yetkilisi olmadığı yönünde davacı vekili 09/10/2013 tarihli cevaba cevap dilekçesinin 2.bendinde itirazda bulunmuş ise de bu şahsın davacı bünyesinde çalıştığı, davalı müşteri ile müşteri temsilcisi olarak imzaladığı bu tutanağa değer verilmeli tutanaktaki işlerin sözleşme konusu işler olmadığı itirazının da yine bilirkişi raporunda incelenmesi gerekir. Buna göre eksik inceleme ile yazılı şekilde verilen kararın bozulması gerekirken onanması doğru olmadığından davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 25/04/2017 tarihli ve 2016/9997-2017/3296 E.-K. sayılı onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme karanın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 25/04/2017 tarihli ve 2016/9997-2017/3296 E.-K. sayılı onama kararının kaldırılmasına ve hükmün BOZULMASINA …” gerekçesiyle bozulmuş, dosya yeniden yargılama yapılmak ve karar verilmek üzere mahkememize gönderilmiş, mahkememizce, bozma sonrası tensip tutanağı düzenlenerek, yeni duruşma gün ve saatiyle birlikte taraflara tebliğ edilmiştir.
BOZMA SONRASI YAPILAN YARGILAMADA:
Mahkememizce yapılan 09/12/2019 tarihli celsede, usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına ve yine aynı celsede, dosyanın Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda eksiklikleri giderecek şekilde bilirkişi heyetinden ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından 01/07/2020 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle; “Ayıplı mal olarak değerlendirilen ve davacıya teslim edilmeyen ürünleri ile söz konusu ürünlere ilişkin fiyatların raporlarının B.2. Maddesinde detaylı olarak arz edildiği , bu ürünlerin toplam bedelinin (12.160 + 2.1888,80 =) 14.348,80 USD olduğu davacının talep ettiği asıl alacak tutarı olan 34.338,36 USD’den ayıplı ve teslim edilmeyen ürünlerin bedeli olan 14.348,80 USD’nin tenzili ile davacının talep edebileceği asıl alacak tutarının (34.338,36- 14.348,80=) 19.989,56 USD olarak hesaplandığı, davacı tarafından talep edebilecek cezai şart tutarının ise, 2.497,33 USD olabileceği kanaatine varılmıştır” yönünde görüş ve kanaat bildirildiği ve raporunun denetlenmesinde de, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı, gerekçeli ve Yargıtay bozma ilamındaki eksiklikleri de karşılar nitelikte olduğu anlaşılmış ve hükme esas alınmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Sonuç olarak, yapılan yargılama, toplanan deliller, Yargıtay bozma ilamı, bozma ilamı sonrası alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, mahkememizce verilen, 06/04/2015 tarih ve … Esas-… Karar sayılı kararın, Yargıtay 19. H.D.’nin, 16/04/2019 tarih ve 2017/5062 Esas ve 2019/2592 Karar sayılı bozma ilamı ile bozulduğu, mahkememizce bozma ilamına uyulduğu, bozma sonrası yapılan yargılamada sonucu alınan ek bilirkişi heyeti raporu ile, ayıplı mal olarak değerlendirilen ve davacıya teslim edilmeyen ürünler ile söz konusu ürünlere ilişkin fiyatların raporda ayrıntılı olarak tespit edildiği, bu ürünlerin toplam bedelinin 14.348,80 USD olduğu, davacının talep ettiği asıl alacak tutarı olan 34.338,36 USD’den ayıplı ve teslim edilmeyen ürünlerin bedeli olan 14.348,80 USD’nin tenzili ile davacının talep edebileceği asıl alacak tutarının (34.338,36- 14.348,80=) 19.989,56 USD olarak hesaplandığı, davacı tarafından talep edebilecek cezai şart tutarının ise, 2.497,33 USD olabileceğinin tespit edildiği, alınan raporun denetlenmesinde de, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı, gerekçeli ve Yargıtay bozma ilamındaki eksiklikleri de karşılar nitelikte olduğunun anlaşıldığı ve bu haliyle yapılan değerlendirmede de raporun hükme esas alınmasına karar verilmiş ve raporda tespit edilen miktarlar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE ;
1-Davalı borçlunun …. İcra Müd. … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının, 19.989,56 USD asıl alacak ve 2.497,33 USD sözleşmeden doğan cezai şart bedeli olmak üzere toplam 22.486,89 USD yönünden İPTALİ ile takibin bu miktarlar (19.989,56 USD asıl alacak ve 2.497,33 USD sözleşmeden doğan cezai şart) üzerinden DEVAMINA, asıl alacak olan 19.989,56 USD’ye takip tarihinden itibaren yıllık %6 oranını aşmamak üzere faiz UYGULANMASINA, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
2-Asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın (19.989,56 USD) takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanan TL karşılığı olan 36.161,11 TL nin %20 si oranında hesaplanan 7.232,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli (dava tarihindeki kur baz alınmak suretiyle 22.486,89 USD x 1.8536= 41.681,70 TL) 2.847,28-TL karar ve ilam harcından 880,65 -TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 1.996,63-TL eksik harcın davalılardan ALINMASINA,
-Davacı tarafça yatırlan 880,65 TL harcın davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 24,30-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan bilirkişi ücreti gideri 1.500,00 TL, posta ve dosya masrafı 304,95-TL olmak üzere toplam 1.829,25-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.020,17.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.218,62 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yan davada kendisini vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.688,59 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
7-Tarafların HMK 120. madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren15 gün içinde, Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/12/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸