Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/377 E. 2021/284 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/377
KARAR NO:2021/284

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:18/06/2019
KARAR TARİHİ:08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin ortağı olduğu …Ortaklığı ile dava dışı …’in alt bayisi davalı şirket … A. Ş. arasında 05/07/2017 tarihinde “Seramik, Vitrifiye ve Batarya Temini Hakkında Sözleşme”nin imzalandığını, sözleşmesel ilişki gereği, müvekkili şirkete ait “…” kapsamında müvekkili şirketin verdiği seramik, vitrifiye ve batarya siparişlerinin müvekkili şirkete satılması ve teslimi hususunda mutabakata varıldığını, sözleşme kapsamında …’in “Üretici/Garantör” konumunda iken; …’in ana bayisi …’nın alt bayisi olan …’nın ise “Satıcı Bayi” konumunda olduğunu, sözleşmenin 5. maddesine göre; “Siparişler, Satıcıya bildirilecek süresi içinde temin edilerek teslim edilecektir. Üreticinin bu sözleşme kapsamındaki sorumluluklarının devri anlamına gelmemekle birlikte, Üreticinin ürün sevkini direk kendi yapabileceği gibi kendi belirleyeceği bir bayisi üzerinden de yapılabilecektir.” bu sözleşme hükmünü de müvekkili şirketin, …, … ve … arasında gerçekleştirilen 15/06/017 tarihli toplantıda tarafların mutabık kaldığı hususlara bağlı kalınarak düzenlendiğini, 15/06/2017 tarihli toplantıda müvekkili şirketin 2018 yılı fiyatlarından etkilenmemesi için -Zira Sözleşmenin 3. maddesi uyarınca 31/12/2017 tarihinden sonra verilecek siparişlerde birim fiyatlara %4 (yüzde dört) oranında artış uygulanacağını, 15/12/2017 tarihinden evvel tüm siparişlerinin …’e bildirilmesi ve bu siparişlere konu ürünlerin müvekkili şirketin ihtiyaçları doğrultusunda 2018 yılı içerisinde müvekkili şirkete teslim edilmesinin kararlaştırıldığını, taraflarca yapılan toplantı ve Sözleşme ilişkisi uyarınca, müvekkili şirket tarafından sipariş edilen söz konusu ürünlerin bedelinin davalı Satıcı şirkete ödeneceğini, ürünlerin müvekkili şirkete teslim edilmek üzere … tarafından üretilerek …’ya teslim edileceğini ve müvekkili şirketin talebine göre peyder pey sevkiyat gerçekleşene kadar …’ya ait depolarda muhafaza edileceğini, müvekkili şirketin sipariş ettiği ürünlerin … tarafından üretilerek ana bayisi olan …’ya, … tarafından ise alt bayisi …’ya fatura edeceğini, …’nın ise müvekkili şirkete faturalandıracağını, işbu siparişlerin bedellerinin ise müvekkili şirket tarafından …’ya ödenecek olup, malların müvekkili şirkete teslim yükümlülüğünün de sözleşme ilişkisi gereğince …’da olduğunu, ancak …’nın kendine ait deposu olmaması sebebiyle söz konusu malların sevkiyat yapılana kadar …’ya ait depoda bekleyeceğini ve sevkiyat tarihinde müvekkili şirkete teslim edileceğini, taraflar arasındaki anlaşma gereğince bu durumun …’nın bedelleri ödenmiş malları müvekkili şirkete teslim yükümlülüğünü hiçbir suretle ortadan kaldırmamakta olup, fatura düzenleyerek ürün bedellerini alan …’nın ürünleri teslim yükümlülüğünün aynı şekilde devam etmekte olduğunu, taraflar arasındaki Sözleşme ilişkisi doğrultusunda müvekkili şirketin 2018 yılına ilişkin ürün siparişini 07/12/2017 tarihinde …, … ve … yetkililerine bildirdiğini, bu sipariş kapsamında … tarafından müvekkili şirkete keşide edilen 30/12/2017 tarih, … numaralı, 23/01/2018 tarih, … numaralı, 12/03/2018 tarih, … numaralı ve 31/03/2018 tarih, … numaralı ve 09/04/2018 tarih ve … numaralı fatura bedelleri toplamının henüz mallar teslim edilmeden evvel müvekkili şirket tarafından eksiksiz bir şekilde …’ya ödendiğini, bu hususta herhangi bir uyuşmazlık olmadığı gibi, davalı şirket tarafından söz konusu fatura bedellerinin ödenmediği ve/veya eksik ödendiğine dair herhangi bir itiraz da ileri sürülmediğini, satış bedeli eksiksiz ödendiği halde müvekkili şirketin tüm sözlü ve yazılı taleplerine rağmen hiçbir haklı gerekçe ileri sürülmeksizin söz konusu ürünlerin tesliminin gerçekleştirilmediğini, bunun üzerine …Ortaklığı tarafından, …. Noterliği’nin 17/08/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalı şirket …, … ve …’ya keşide edilerek tarafların toplantı ve sözleşme ilişkisi kapsamında vardığı mutabakat uyarınca ilgili siparişlerin verildiği ve bedellerinin ödendiği, ancak sipariş edilen ürünlerin tüm taleplere rağmen teslim edilmediğinin bildirildiğini, hangi ürünlerin teslim edilmesi gerektiği miktarlarıyla birlikte kalem kalem belirtilerek kendilerine süre verildiğini ve bunların … Şantiyesine getirilerek teslim edilmesinin, ileride uğranılacak her türlü zararın tazmini ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı tutularak talep ve ihtar edildiğini, davalı şirketin ihtarnameye sessiz kalması üzerine müvekkili şirketin ikinci defa ihtarname keşide ettiğini ve davalı …’ya …. Noterliği’nin 19/10/2018 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle toplantı ve sözleşme kararları gereği müvekkili şirketin tüm siparişlerini verdiği, bunlara ilişkin tüm ödemeleri yerine getirdiğiancak verilen siparişlerin teslim edilmediği, bu hususta daha önce keşide edilen ihtarnameye sessiz kalınması sebebiyle “hiç ifa” anlamında temerrüt halinin kesinleştiği, bu sebeple sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkili şirket tarafından teslim alınamamasına rağmen süreci hızlandırmak için iyi niyetli olarak ödemesi yapılan ürünlerle ilgili olarak fazlaya ve faize ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı tutularak davalı şirkete yapılan ödemelerin talep edildiğini, bu hususta 3 günlük mühlet tanındığını, ancak bu ihtarnameye rağmen davalı şirketin teslim etmediği ürünlere ilişkin olarak tahsil ettiği ödemeleri iade etmediği gibi bu ihtarnameye de yanıt vermediğini ve sessiz kaldığını, bu noktada belirtmek gerekir ki, bedelleri ödenmesine rağmen teslim edilmeyen ürünler hakkında konunun muhataplarıyla yapılan toplantı neticesinde; … deposunda bulunan malzemelerin …’ya faturalandırıldığı, … tarafından da müvekkili şirkete faturalandırıldığı, buna binaen müvekkili şirket tarafından …’ya mal bedellerinin ödenmesine rağmen …’nın …’ya mal bedellerini ödemediği, vermiş olduğu çeklerin karşılıksız çıktığı, bu sebeple de …’ya iade faturası düzenleyerek -bedellerinin de ödenmesi sebebiyle artık müvekkili şirkete ait olduğu tartışmasız olan- malları iade ettiğinin öğrenildiğini, tam da bu noktada önemle belirtilmelidir ki, sözleşmeye konu mallara ilişkin olarak … tarafından …’ya düzenlenen sevk irsaliyelerinin üzerinde de malların sevk adresi olarak sözleşme konusu AVM’nin gösterildiğini, dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin tüm taraflarca bilindiği hususunda en ufak bir tereddüdün bulunmadığını, buna rağmen yukarıda da ifade edildiği üzere davalı …’nın; malların müvekkili şirkete ait olduğunu bile bile, borçlarına karşılık olarak söz konusu malları …’ya verdiğini, …’nın da söz konusu malların müvekkiline teslimi gerektiğini bilmesine rağmen bu malları borcuna karşılık olarak aldığını, müvekkili şirketin, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. dosyası üzerinden davaya konu icra takibini başlattığını, bu sefer de ilgili takibe konu ödeme emrine davalı şirket tarafından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde itiraz edildiğini, bunun üzerine dava şartı olarak ticari arabulucuya başvurulduğunu, ilk toplantıya katılan borçlunun ikinci toplantıyı talep etmiş olmasına rağmen ikinci toplantıya katılmayarak süreci anlaşmama yönünde sonlandırdığını belirterek; davalı şirket tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası kapsamında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf adına usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı taraf davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, taraflar arasında düzenlenen sözleşme, faturalar, irsaliyeler, cari hesap ekstreleri, tarafların ticari ilişkilerine esas BA-BS formları dosyamız arasına alınarak incelenmiş, davacı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle bilirkişilerden rapor temin edilmiş, dosyaya sunulan diğer deliller değerlendirilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinden …Ortaklığı tarafından 03/09/2018 tarihinde teslim edilmesi gereken ürünlerin teslim edilmemesi nedeniyle bakiye cari hesap alacağının tahsili talebiyle 16/11/2018 tarihinde borçlu … Tic. A. Ş. aleyhine toplam 630.830,37-TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu vekilinin takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı … … ile dava dışı …’in alt bayisi davalı şirket … A. Ş. arasında 05/07/2017 tarihinde “Seramik, Vitrifiye ve Batarya Temini Hakkında Sözleşme”nin imzalandığını, sözleşmesel ilişki gereği, müvekkili şirkete ait “…” kapsamında müvekkili şirketin verdiği seramik, vitrifiye ve batarya siparişlerinin müvekkili şirkete satılması ve teslimi hususunda sözleşme düzenlendiği, taraflar arasındaki Sözleşme ilişkisi doğrultusunda davacı şirketin 2018 yılına ilişkin ürün siparişini 07/12/2017 tarihinde davalı … yetkililerine bildirdiği, bu sipariş kapsamında … tarafından davacı şirkete keşide edilen 30/12/2017 tarih, 8791 numaralı, 23/01/2018 tarih, … numaralı, 12/03/2018 tarih, … numaralı ve 31/03/2018 tarih, 8859 numaralı ve 09/04/2018 tarih ve 8867 numaralı fatura bedelleri toplamının henüz mallar teslim edilmeden evvel davacı şirket tarafından davalı …’ya ödendiği, davacı şirket tarafından sipariş edilen malların bedeli ödenmesine rağmen davalının sipariş edilen malları davacıya teslim etmediği anlaşılmıştır. Bu husus, davacı tarafın tüm ticari defterleri, cari hesap ekstreleri ve her iki tarafın BA-BS formları da incelenmek suretiyle düzenlenen 03/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile de tespit edilmiş olup, söz konusu rapor hükme elverişli nitelikte bulunmuştur. Buna göre davacı tarafından, davalıdan sipariş edilen malların bedelinin davalıya ödenmesine rağmen, davalı tarafından sipariş edilen malların davacıya teslim edilmemesi nedeniyle davacı tarafın, kendisine teslim edilmemesine rağmen ödemiş olduğu mal bedelini davalıdan talep etmekte haklı olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla davalı tarafın, icra takibine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı tarafından taraflar arasındaki sözleşme ve cari hesaba dayalı alacak isteminde bulunulmuş, icra takibi başlatılmadan önce de borcun ödenmesi için noter aracılığıyla borcun ödenmesi için ihtarname gönderilmiştir. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan davanın KABULÜNE, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan İTİRAZIN İPTALİNE,
2- İİK 67/2. maddesi gereğince dava değeri üzerinden % 20 oranında belirlenen 126.166,07-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3- Alınması gerekli 43.092,02-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 7.618,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 35.473,16-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 7.618,86-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan ve 44,40-TL başvurma harcı, 343,90-TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.850,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 2.238,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 48.591,52-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekillerinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
08/04/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır