Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/361 E. 2020/274 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/361 Esas
KARAR NO:2020/274

DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/06/2019
KARAR TARİHİ:29/06/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan alacağını tahsili amacıyla …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını borçlunun hiçbir belge makbuz vs evrak sunmadan itirazda bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete ürün satışı gerçekleştirdiğini ve bu satışları faturalandırdığını davalının 05/02/2019 tarihinde e-posta göndererek 31/12/2018 tarihi itibariyle hesap bakiyelerini talep ettiğini müvekkili şirkete muhasebe sorumlusunun 06/02/2019 tarihinde kendilerine 31/12/2018 tarihi itibariyle müvekkili şirketin 14.580,06 TL alacaklı olduğunu bildirdiğini taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2019 yılı başı itibariyle de devam ettiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine ticari ilişkinin müvekkili tarafından sonlandırıldığını müvekkilinin bu dönemde de ticari satımlarını faturalandırdığını ve bu faturaları davalı borçluya gönderdiğini, 01/01/2019 tarihinden sonra müvekkilinin ticari defterlerine işlenmiş durumu olduğunu, davalı borçlunun yapmış olduğu 06/02/2019 tarihi olan ve 31/12/2018 tarihi itibari ile taraflar arasındaki bakiyeyi bildiren cari hesap mutabakatı uyarınca bu dönem için 14.580,06 TL 01/01/2019 tarihi sonrasındaki satımlar ve iade faturaları uyarınca 9.120,44 TL olmak üzere müvekkilini davalı borçludan toplam 23.700,50 TL alacağının bulunduğunu ödeme emrine dayanak olarak tüm faturaların hem icra dosyasına sunulmuş hem de borçluya tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı borçlu taraf itirazın hukuk aykırı ve mesnetsin olmasının yanı sıra içinde bulunduğu ekonomik durum sebebiyle zaman kazanmaya yönelik olduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin asıl alacak faiz ve ferileriyle beraber devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
S A V U N M A :
Davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkilinin davacıya bu şekilde bir borcunun bulunmadığını bu nedenle davanın reddinin gerektiğini red olunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, cevabi yazı içerikleri, sulhe ilişkin taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; fatura alacağı nedeni ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra-inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı vekili tarafından, mahkememize hitaben gönderilen 22.06.2020 “Sulh Protokolü ve mazeret sunulması” konulu dilekçede, tarafların anlaştıkları ve 31.01.2020 tarihli Protokol ile sulh olduklarının ve ayrıca karşılıklı olarak vekalet ücreti ve muhakeme masrafı taleplerinin olmadığının beyan edildiği, davacı vekili tarafında da 29/06/2020 tarihli celsede, karşı tarafla sulh protokolü kapsamında anlaştıkları, ödemeleri aldıkları karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı ve sulh protokolü kapsamında karar verilmesinin beyan ve talep edildiği anlaşılmış ve bu bağlamda yapılan değerlendirmede de, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları dikkate alınarak yargılamaya son verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Tarafların birbiriyle uyuşan iradeleri dikkate alınarak ve haricen anlaştıkları da gözetilerek konusuz kalan davada esas hakkında hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40-TL harcın peşin alınan 493,85-TL’den mahsubu ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde fazla yatırılan 439,45-TL’nin davacı yana İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve ücreti vekalet talep etmediklerinden bu konuda HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
5-HMK 120. maddesi gereğince; yatırılan gider/delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.29/06/2020

Katip …

Hakim …