Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/345 E. 2021/692 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/45
KARAR NO:2021/732

DAVA:MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ:30/01/2019
KARAR TARİHİ:21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile alacaklı … tarafından … aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe esas bononun 09/01/2015 tarihinde düzenlenmiş olup vade tarihinin 15/12/2015 olduğunu, söz konusu bono imzalandığında …’nin 86 yaşında olduğunu, icra takibinin 28/03/2016 tarihinde başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya 30/03/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, 18/06/2018 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile … tarafından alacağın …’a temlik edilmiş olduğunu, bononun keşidecisi ve takip borçlusu …’nin 19/07/2016 tarihinde vefat etmiş olduğunu, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı veraset ilamı ile, müteveffa …’nin al ve üst soyundan mirasçısının bulunmaması nedeniyle TMK 501. Maddesi gereğince mirasının Devlete intikal ettiğine karar verildiğini, Mahkeme kararının Hazineye tebliğ edilmesi üzerine, müteveffanın malvarlığı incelemesi yapıldığı sırada üzerine kayıtlı … İlçesi, … Mahallesi, 1335 ada 37 parsel 5 nolu bağımsız bölüm üzerinde haciz bulunduğunun anlaşıldığını, bunun üzerine icra dosyasının sonucu bahsi geçen taşınmazın satışının talep edildiği, ancak bu süreçte Hâzineye hiçbir tebligat, muhtıra v.s gönderilmediğinin tespit edildiğini, 2004 Sayılı İİK’nun 53. maddesi gereğince icra takibi sırasında borçlunun ölmesi durumunda takibin mirasçılarına yöneltilmesi gerekirken tek mirasçı konumundaki Hâzineye hiçbir bildirim yapılmaksızın acele şekilde takibe devam edilmesinin takibin hukukiliği hususunda kuşku uyandırdığını, verasetin Hâzineye intikali ile müteveffaya ait tüm malvarlığı gibi satışa konu taşınmazın da Hâzineye devrolmuş olduğunu, İİK’nun 82. maddesi gereğince devlet mallarının haczi ve satışı da mümkün olmadığından bu hususlar belirtilerek satışın durdurulması ve iptali talebiyle …. İcra Hukuk Mahkemesinde … E. sayılı şikâyet davası açıldığını, …’nin bonoyu imzaladığında 86 yaşında olup, verasetinin Hâzineye intikal etmesinden de anlaşılacağı üzere yalnız yaşadığı ve kimsesinin olmadığının açık olduğunu, mernis adresinin satışa konu taşınmaz olan … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi, … Apartmanı, No:207/5 olduğunu, bono üzerinde alacaklı görünen …’nın, …’nin komşusu, olup onun da mernis adresinin … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi, … Apartmanı No: 207/7 olduğunu, bu husus dikkate alındığında yalnız yaşayan, üzerine kayıtlı bir taşınmazı bulunan ve kimsesi olmayan 86 yaşındaki yaşlı bir kadının, komşusuna 425.000,00-TL borçlanacağı bir bono imzalayarak vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bono ve ödeme emri üzerinde bulunan imzalar ile … Tapu Müdürlüğü’nden alınan 30/06/1988 tarih ve 2120 yevmiye numaralı resmi senet üzerinde bulunan …’nin imzası karşılaştırıldığında, imzalar arasındaki farkın çıplak gözle dahi anlaşılacak derecede bariz olduğunu, kaldı ki bono ve tebligat parçası üzerinde bulunan imzaların dahi açıkça farklılık göstermekte olduğunu, …’nin borca konu bonoyu imzaladığında 86 yaşında olduğundan ve yaşayan bir mirasçısı da olmadığından senedin zorla imzalattırıldığı veyahut sahte imza ile düzenlendiği tezinin çok güçlü olup, ilk alacaklı … hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin iptali ile müteveffa …’nin borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetli davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı beyan dilekçesi ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibini başlatanın … olduğunu, takip borçlusu …’yi tanımadığını, aralarındaki hukuksal ilişkinin neden ve sonuçlarını bilmediğini, Sedat Hakkı Karadayı’nın, kendisine olan borcunu ödemek için nakit parası olmadığından kesinleşmiş icra takip dosyasındaki alacağı kendisine devretmeyi teklif ettiğini, kendisinin de bu teklifi kabul ettiğini, icra dosyası üzerinde inceleme yaptığını, sonrasında da sözleşme yaparak alacağı devraldığını, takibe devam etmesinde kötü niyetli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 72/3. maddesi gereğince menfi tespit talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18/09/2018 tarih ve … E., … K. Sayılı mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin karar, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 29/01/2019 tarih ve … E., 2019/31 K. Sayılı kararı, takibe konu … tarafından düzenlenen lehdarı … olan, 09/01/2015 tanzim tarihli, 15/12/2015 vadeli 425.000,00-TL bedelli kambiyo senedi(bono) aslı, …’nin tatbike medar imzalarının bulunduğu belge asılları dosya arasına alınmış, bilirkişi …’dan 14/06/2021 tarihli rapor temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinden; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine, 01/09/2015 düzenleme tarihli, 15/12/2015 vadeli 425.000,00-TL bedelli bonoya istinaden 425.000,00-TL alacağın tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, icra dosyasına sunulan 18/06/2018 tarihli “Alacağın Temliki Sözleşmesi” ile dosya kapsamındaki alacağın …’a temlik edildiği, takibin … tarafından devam ettirildiği anlaşılmıştır.
…. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının incelenmesinden; sanık … hakkında, resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması amacıyla dava açıldığı, dosya kapsamında temin edilen 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda, takibe konu senedin ön yüzündeki borçlu imzalarının … ve …’nin eli mahsülü olmadığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
…. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18/09/2018 tarih ve … E., … K. Sayılı mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin kararın incelenmesinden; müteveffa …’nin al ve üst soyundan mirasçısının bulunmaması nedeniyle TMK 501. Maddesi gereğince mirasının Devlete intikal ettiğine karar verildiği anlaşılmıştır.
Takibe konu bononun incelenmesinden; bononun … tarafından düzenlendiği, lehdarının … olduğu, senet tanzim tarihinin 09/01/2015, vade tarihinin 15/12/2015 olduğu, bedelinin 425.000,00-TL olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi … dosyaya sunduğu 14/06/2021 tarihli raporunda, borçlusu …, alacaklısı … olan, 09/01/2015 tanzim ve 15/12/2015 vadeli 425.000,00-TL bedelli senet aslının ön yüzündeki borçlu hanesindeki imzaların …’nin eli mahsülü olmadığını belirtmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, dava dışı … tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile borçlu … aleyhine alacaklısı … olan, 09/01/2015 tanzim ve 15/12/2015 vadeli 425.000,00-TL bedelli bonoya istinaden icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, takip dosyasındaki alacağın, icra dosyasına sunulan 18/06/2018 tarihli “Alacağın Temliki Sözleşmesi” ile dosya kapsamındaki alacağın …’a temlik edildiği, takibin … tarafından devam ettirildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına alınan …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18/09/2018 tarih ve … E., … K. sayılı mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin kararın incelenmesinden, borçlu müteveffa …’nin al ve üst soyundan mirasçısının bulunmaması nedeniyle TMK 501. maddesi gereğince mirasının Devlete intikal ettiği görülmektedir. Alacaklı tarafından, takibe konu bonoya istinaden … aleyhine icra takibine başlanmış ve …’nin vefatı nedeniyle Hazinenin mirasçı olması nedeniyle Hazine icra takibinin borçlusu konuma gelmiş ise de, gerek …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası kapsamında düzenlenen 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda, gerekse Mahkememizce temin edilen 14/06/2021 tarihli raporda, borçlusu …, alacaklısı … olan, 09/01/2015 tanzim ve 15/12/2015 vadeli 425.000,00-TL bedelli senet aslının ön yüzündeki borçlu hanesindeki imzaların …’nin eli mahsülü olmadığı tespit edilmiştir. Takibe konu bono altındaki imzanın senedi düzenlediği ileri sürülen …’ye ait olmadığının tespiti karşısında, söz konusu takip nedeniyle davacı tarafın, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davacı tarafça, takibin kötü niyetle başlatıldığı gerekçesiyle kötü niyet tazminatı da talep edilmiş ise de; takibin davalı … tarafından değil, senet alacaklısı ve lehdarı … tarafından başlatıldığı, icra dosyası kapsamına sunulan 18/06/2018 tarihli “Alacağın Temliki Sözleşmesi” ile icra dosyası kapsamındaki alacağın …’a temlik edildiği, bunun üzerine takibin … tarafından devam ettirildiği, …’ın takibe konu bono üzerindeki imzanın …’ye ait olmadığına bildiğine, alacağı kötü niyeti olarak temlik aldığına ve takibi başlatan … ile iş birliği yaptığı yönünde dosya kapsamında davalının kötü niyetli olduğu hususuna yönelik herhangi bir delil bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜNE, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası nedeniyle davacı tarafın davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, takibin İPTALİNE,
2- Davacı tarafın İİK 72/5. maddesi gereğince talep ettiği kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3- Alınması gerekli 29.031,75-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından yapılan ve 158,50-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri ile 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 908,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 38.200,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacılar ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.21/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır