Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/336 E. 2020/379 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/336
KARAR NO:2020/379

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/07/2018
KARAR TARİHİ:14/09/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine 44.472,91 TL tutarlı, 23.03.2018 tarihinde başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takibe, davalı yanın 27.03.2018 havale tarihli dilekçesiyle itiraz ettiği, bunun üzerine anılan takip durduğu, davalının haksız itirazı dolayısıyla huzurdaki davayı ikame etme zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkili şirketin, icra takibine dayanak olan faturalarda belirtilen emtiaları davalıya satıp, teslim ettiğini, davalının ise takip başlatılmadan önce; 01/12/2017 tarihinde 5000 TL, takip başlatıldıktan sonra ise; toplamda haricen 11.009,03 TL ödeme yaptığını, ancak ne var ki; davalının anılan icra dosyası kapsamında Müvekkil şirkete borcu bulunduğunu, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin likid alacağına kötüniyetli bir şekilde itiraz edildiğini ve bu sebeple davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görüldü.
SAVUNMA:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığı, yetkili icra müdürlüğünün davalının genel ikametgahının bulunduğu icra müdürlüğü olduğu, ayrıca mahkemenin de yetkisiz olduğu, İskenderun Mahkemelerinin yetkili olduğu, müvekkilinin davacıya fatura borçlarına istinaden 25.000 TL ödemede bulunduğu, ancak bu ödemenin mahsup edilmeksizin fahiş tutar üzerinden icra takibi başlatıldığı belirterek takip dosyasındaki yetkiye ve borca itirazının kabulü ile haksız ve kötü niyetli davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İş bu dava dosyasının, …. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine mahkememize geldiği ve mahkememiz esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dosyamız mündericatında yer alan, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 44.472,91-TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, borca ve fer’ilerine itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Davalı/borçlu vekili tarafından, mahkememize sunulan cevap dilekçesinde de, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığı, yetkili icra müdürlüğünün davalının genel ikametgahının bulunduğu icra müdürlüğü olduğunun beyan edildiği, böyle bir durumda Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre (YHGK, 28.03.2001 tarih ve 2001/19-267 Esas-2001/311 Karar; 20.03.2002 tarih ve 2002/13-241 Esas-2002/208 Karar, Yargıtay 3. H.D. 26/03/2018 tarih ve 2016/14324 Esas-2018/2929 Karar, Yargıtay 19. H.D. 05/04/2018 tarih ve 2016/17418 Esas-2018/1859 Karar sayılı kararları), öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının, geçerli ve süresi içerisinde icra dosyasına sunulmuş bir yetki itirazı bulunmadığından ve bu haliyle de … İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili olduğundan reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, ticari satış nedeniyle düzenlenen fatura alacağına yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Dava konusu somut olayda öncelikle, ispat külfetinin hangi tarafta olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir.Davalı asil tarafından icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde, davacı ile aralarında alışveriş olduğu, ancak her defasında parasının ödendiği ve hiçbir alacağı bulunmadığı, davalı vekili tarafından mahkememize hitaben sunulan cevap dilekçesinde de, müvekkilinin davacıya fatura borçlarına istinaden 25.000 TL ödemede bulunduğu, ancak bu ödemenin mahsup edilmeksizin fahiş tutar üzerinden icra takibi başlatıldığı beyan edilerek, davacı-alacaklı ile aralarındaki akdi ilişki kabul edilmiş, ancak ticari ilişki sonucu doğan borçların da ödediğini beyan edilerek, ispat külfeti üzerine alınmış olup, somut olayda ispat külfeti davalı/borçludadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, mahkemeizin 11/11/2019 tarihli celsesinin 7 nolu ara kararı ile, davacı ve davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını sunmak veya bulunduğu yeri bildirmek veya mahallinde inceleme talep edececeklerse bu konu hakkında beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş sonuçları davacı yana duruşmada, davalı yana ise aynı celsenin 8 nolu ara kararı sonucu yapılan tebliğ sonucu ihtar edilmiş, davacı yanca defter ve kayıtlar sunulmuş, davalı yanca herhangi bir kayıt sunulmamış ve davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmıştır.
Muhasip bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle de; “davacının 2017-2018 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olup, sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, bir önceki yıldan 2017 yılına devreden davalı cari hesap bakiyesinin 10.766,10 TL olduğu, 2017 yılında davalı adına düzenlenen toplam 302.770,82 TL tutarındaki faturanın cari hesaba borç, 268.178,00 TL tutarındaki tahsilat ile 150,45 TL davalı iade faturasının cari hesaba alacak kaydedildiği, 2017 yılı sonunda davalı cari hesabının 45.208,47 TL bakiye vererek bir sonraki yıla devrettiği, 2018 yılında icra takibi öncesindeki 735,56 tutarındaki tahsilatın cari hesaba alacak kaydedildiği, sonuç olarak; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 44.472,91 TL alacaklı olduğu, davalının takip tarihi sonrasında davacıya toplam 11.500,00 TL tutarında ödemede bulunduğu …” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi raporunun denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Ayrıca somut olayda, gerek davalı asil ve gerek se davalı vekili tarafından ödeme def’inde bulunulduğundan, mahkememizin 03/03/2020 tarihli celsesinde davalı vekiline, müvekkili tarafından davacı yana ya da vekiline ödendiği iddia olunan ödemelere ilişkin belgeleri sunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş ve ayrıca kesin sürenin sonuçları ihtar edilmiş, ancak davalı yanca verilen kesin süreye rağmen herhangi bir ödeme belgesi sunulmamıştır.
Sonuç olarak, yapılan yargılama, toplanan deliller, …. icra müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası, fatura ve irsaliyeler ile bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, ticari satış nedeniyle düzenlenen fatura alacağından doğan cari hesaba yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça …. Icra Müdürlüğünün … Esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden davalı borçlu aleyhine 44.472,91 TL asıl alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalın süresinde asıl alacağa ve ferilerine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkememizce celse arası verilen ara karar gereğince; davacı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan bilirkişi raporu sonucu davacı yanın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu ve sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı ve davacının icra takibi itibariyle davalıdan 44.472,91 TL alacaklı olduğu, davalının takip tarihi sonrasında davacıya toplam 11.500,00 TL tutarında ödeme bulunduğunun tespit edildiği, mahkememizin 03/03/2020 tarihli celsesinde davalı vekiline, müvekkili tarafından davacı yana ya da vekiline ödendiği iddia olunan ödemelere ilişkin belgeleri sunmak üzere iki haftalık kesin süre verildiği ve ayrıca kesin sürenin sonuçlarının ihtar edildiği, ancak davalı yanca verilen kesin süreye rağmen bilirkişi incelemesine de esas teşkil eden ödeme belgeleri dışında başkaca herhangi bir belge sunulmadığı, bu haliyle de ispat külfeti kendisinde olan davalı-borçlunun savunmasını usulüne uygun delillerle ispat edemediği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından davanın kabulüne ve ayrıca, takip konusu alacak likit olduğundan, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalı- borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının, 33.463,88 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile; takibin bu miktar (33.463,88 TL) üzerinden, takip talebindeki şartlarla DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan 6.692,60 TL icra-inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.285,91 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.936,79 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 349,12 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 349,12 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
4-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 103,32 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 58,92 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden 35,90 TL başvuru harcı, 105,20 TL posta gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam: 941,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE ,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.019,58 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
8-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyasının varsa aslının, karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14.09.2020

Katip …

Hakim …