Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/324 E. 2022/637 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/324 Esas
KARAR NO :2022/637

DAVA:Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/05/2019
KARAR TARİHİ:12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile … Üniversitesi arasında 06/07/2018 tarihinde yapılan mezuniyet töreninde kullanılmak üzere toplam 8500 adet cübbenin tedarik edilmesi ve yetkili satış kuruluşu olarak satışının yapılması hususunda protokol imzalandığını, işin yetişmesi için davalı yetkilisi … ile anlaşma yapıldığını, kullanılacak malzemenin davacının deposundan alınarak davalı atölyesine teslim edildiğini, işçilik bedeli olarak 15.000TL peşin, kalan bedelin de ürünlerin tamamı teslim alındığında ödenmek üzere anlaşıldığını, 10.000TL ödeme yapıldığını, işin Mayıs sonunda biteceğinin davalı tarafça bildirildiğini, teslim tarihinin yaklaştığı sıralarda işin ne zaman teslim edileceğinin davalı tarafa sorulduğunda kaçamak cevaplar verdiklerini, işin yetişemeyeceğini hatta işin davalı tarafça başka bir tekstil atölyesine verildiğini beyan ettiklerini, işi geri alamayacaklarını ancak dikilen parça başına 6TL değil de 12 TL ödenmesi durumunda geri alabileceklerini söylediklerini, davacı çalışanlarının 7000 cübbelik malzeme için parça başı iki katı fiyat ödeyerek malzemeyi geri alabildiklerini, teslim alınan çuvallar açıldığında 7000 adet cübbelik malzemenin geri alınmış olması gerekirken yarısının olmadığını, kalan 3500 cübbelik malzemenin ise 2000 adetinin dikili kalan 1500 adetinin ise dikilmediğini ve malzemelerin kullanılmayacak halde olduğunu, protokol gereği 5000 adet cübbenin daha yetiştirilmesi gerektiğini, depoda kalan malzemenin yeterli olmadığını, yeniden kumaş almak ve işi yetiştirmek için yeniden başlamak zorunda kaldıklarını, zararlarının tazmini bakımından davalı tarafa … 4. Noterliği kanalı ile sözleşmeden dönme iradeleri ihtar edildiğini ancak süresi içerisinde davalı tarafından zararların giderilmediğini, davacı firma tarafından tüm malzemenin tedarik edilmesine karşın üstlendiği işi yerine getirmeyerek büyük kısım malzemenin zayi olmasına sebebiyet verdiğinden ve teslim edilen malzemeyi iki katı fiyat ödeyerek geri almasına karşılık uğradığı zararların tazmini bakımından davacı firmanın uğradığı menfi ve müspet zararların tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000TL maddi tazminatın davalıdan alınmasına, davalıya işçilik bedeli olarak ödenen sözleşmeden dönme nedeniyle iadesi gereken 10.000TL işçilik bedelinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı taraf arasında herhangi bir sözleşme kurulmadığını, müvekkilinin bu davada taraf olmasının söz konusu olmadığını, müvekkilinin hesabına davalı tarafından yatan parayı aynı gün davacı ile irtibat halinde olan atölyeye yönlendirmiş olmasının bu işle davalının hiç bir ilgisi olmadığını gösterdiğini, üretim yapmak için ne bir mal sevk ediliğini ne de müvekkiline mal sevkiyatı yapıldığını, hiç bir fatura veya sevk irsaliyesi imzalanmadığını, imzalanan yahut mail ortamında kabul gören hiç bir sözleşmenin var olmadığını, sözleşmenin kabulü anlamına gelmemekle birlikte ayıplı mal iddiasıyla açılan işbu davanın ayıp süresi içerisinde ihbar edilmediğinden reddi gerektiğini, Mayıs 2018 tarihinden ihtar tarihi olan Ocak 2019 tarihine kadar ayıp ihbarında bulunulmadığını, davanın öncelikle husumet nedeniyle reddine, ispatlanamayan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser söszleşmesi kapsamında ödenen bedelin iadesi ve oluşan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Davacı yanca dava dilekçesi ekinde, … Üniversitesi ile davacı şirket arasında akdolunan protokol, … ile yapıldığı bildirilen whatsapp yazışmaları, uyuşmazlık konusuna ilişkin bir kısım cübbe fotoğrafları, kumaş tedarikine ilişkin muhtelif tarih ve miktarlı faturalar, … 4. Noterliğinden keşide edilen 14/01/2019 tarihli 907 yevmiye numaralı ihtarname ile arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiştir.
Tarafların ilişki dönemine ait BA/ BS formları ile davalı tarafın SGK işlem dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı tanıklarının beyanlarının alınması için ilgili mahkemelere talimat yazılmış ve beyanları alınmıştır. Tanık … … 3. AHM … talimat sayılı dosyasının 27/12/2019 tarihli celsesinde; “Ben bundan yaklaşık 1.5 yıl öncesine kadar davacı şirkette pazarlama bölümünde çalıştım, yaklaşık davacı şirkette çalışmam 8 ay sürdü, Benim çalıştığım dönemde davacı … ile … Üniversitesi arasında cübbe tedariki ile ilgili anlaşma yapılmıştı, cübbeler davacı şirket tarafından parça olarak hazırlandı, sadece dikim işi yapılacaktı, bu iş ile ilgili olarak davacı şirket davalı ile anlaştı, ben davalı …’in eşi …’i tanırım, … bey ile muhatap olmuştum, …’i gördüysem bile tanımıyorum, ben davacı şirket tarafından hazırlanan cübbenin parçalarını davalı iş yerine teslim ettim, götürdüğüm yer bir tekstil atölyesi idi, davalı taraf parçaların dikimini yapıp davacıya teslim edecekti, ancak etmedi, davalı da başka bir kişi ile anlaşmış, fakat parçalar zamanında dikilmedi, ben davalı işyerine gittiğimde başka bir firma ile anlaştıklarını söylediler, daha sonra oraya gittim, cübbe parçaları çuvallar içerisinde idi, kontrol ettiğimde bir çoğunun dikilmemiş halde olduğunu gördüm, çuvallarda binlerce parça vardı, benim anladığım davalı taraf aracı idi, diğer atölyede dikilen cübbelerin dediğim gibi büyük bir kısımının dikilmediğini, bir kısmınında yanlış dikildiğini gördüm, davalının eşi … anlaştığı iş yerine ödeme yapmamış bu nedenle davalının anlaştığı kişilerle bu sebeple sıkıntı yaşamıştım, aramızda hır gür olmuştu, bunun üzerine davacı şirket cübbeleri diktirmek için başka bir tekstil firması ile anlaştı, davacı şirket cübbe dikim işine ilişkin anlaşma gereğince hem davalıya ödeme yaptı, hem davalı firmanın anlaştığı kişiye ödeme yaptı, hemde davalı tarafça anlaşma gereği işin yerine getirilmemesi sebebiyle cübbeleri diktirmek zorunda kaldığı bir başka firmaya ödeme yapmak zorunda kaldı, davalı tarafça cübbelerin bir kısmı yanlış diktirildiği için kumaşlar boşa gitti, sonrasında yeni kumaş alınmak zorunda kalındı diye biliyorum, ancak ne kadar miktar kumaş alındı bilmiyorum, davacı şirket tarafından davalıya havale yolu ile para gönderildiğini biliyorum ancak ne kadar bedel üzerinden anlaştılar, ne kadar para gönderildi bilemiyorum, ben davalı firmanın çalışanına bu iş için elden para verdim , davalının anlaştığı diğer işyerine de elden para verdim, ancak ne kadar verdiğimi hatırlayamıyorum, diyeceklerim bundan ibarettir.” şeklinde,
Diğer davacı tanığı … … 1. AHM … talimat sayılı dosyasının 23/12/2019 tarihli celsesinde ; “Ben davacı firma da kısa bir dönem çalıştım. Ancak ara ara iş olduğunda da çağırdıklarında da giderim. Ben davacı firmada kesim, paket işleri yapmaktayım. Davacı firma ile … Üniversitesi arasında cübbe yapı konusunda anlaşma vardı. Davacı firma da bu cübbe yapımını kendisi zaman darlığı nedeniyle yetiştiremeyeceğinden bildiğim kadarıyla yaklaşık 10000 kadar olan cübbeyi yapması için davalı firma ile anlaştı. Davalı firmaya kumaş kesimi yaparak çuvallara koyarak kendilerine gönderdik. Ancak geri geldiğinde 1500 cübbe gönderilmişti. Bu cübbelerin 500-1000 kadarı sağlam olarak, geri kalan kısmı yapılmadığı gibi gelmedi. Yani zamanında yapılmadı. Bu nedenle davacı firma kalan kısım için yeniden kumaş almış. Beni de kesim için çağırdılar ben yine kesim yaptım. Yetiştirmek için … da ki atölyelere yapıması için verdiler. Bundan sonraki kısmını bilmiyorum. Bu davacı şirketin baya zararı olduğunu biliyorum. Tam olarak zararı bilemem. Bu zarar da iki defa kumaş almasından kaynaklanmaktadır. ” şeklinde ,
Davalı tanığı … mahkememizin 09/12/2020 tarihli celsesinde; “ben Bayrampaşa’ da bir iş yeri kıyafetleri dikim işletmesinde işçi olarak çalışıyorum, bambina tekstilin çalışanlarında olan … isimli bir bayan beni aradı, telefonumu bir arkadaşımdan aldığını söyledi, 7000-8000 civarında mezuniyet cübbesi dikim işi olduğunu ve benim yapabilip yapamayacağımı sordu, bende işçi olduğum için yapamayacağımı söyledim, ancak yapabilecek kişilerin olduğunu bildirip bambina tekstil ile …in kocası olan … bu işin yapılması noktasında bir araya getirdim, taraflar bedel konusunda anlaştılar, … tarafından cübbelerin dikimine başlandı, ben … … fason üretim yaptığı ve kendisinin işçi olarak çalıştığı atölyeye gittiğimde bambina tekstil tarafından gönderilmiş belli bir parti kumaş olduğunu ve yarı dikilmiş vaziyette bulunduğunu gördüm, devam eden süreçte … beni aradı, cübbelerin garni kısımlarına ilişkin renk farkı olan kumaşların gönderilmediğini, yapılan iş kapsamında ödeme yapılmaması ve dikimi yapılacak kumaşların zamanında gönderilmemesi sebebiyle atöylenin kendi işçilerine fazladan bedel ödeme zorunda kalması sebebiyle … beyden ek ücret istenmesi, … beyinde ödeme yapamayacağını söylemesi üzerine atöylenin işe devam edemeyeceğini bildirdiğini söyledi, … hanım ve … bey bu iş noktasında aradan çekilmemi istediler, … hanım işi başkasına yaptıracağını söyledi, benim atölyeye gittiğimde gördüğüm bir kısım cübbelerin henüz kullanıma hazır vaziyete gelmeden ve yarı dikili vaziyette bulunduğu şeklindedir, iş kapsamında kimin kime ne kadar ödeme yaptığını ve işin ne kadarlık kısmının yapıldığını tam olarak bilmiyorum, … hanım ile telefonda görüştüğümüzde ödeme yapmayacaklarını söylemişti, nitekim benim çalıştığım iş yerine yaptırılan işler nedeniyle de belli bir kısım ödeme bambina tekstil tarafından halen yapılmamıştır, davalı vekilinin sorusu üzerine: … dikim işinin fason olarak yapıldığı atölyenin işçisi değil … ile ortaklaşa yürüttükleri iş yerindeki iş sahiplerinden biridir ve bu kapsamda aracı olarak bu işi yapmıştır, … hanım beni aradığında yarım kalan işleri başka bir firmaya yaptıracağını söyledi, yapılan işlere ilişkin atölyeye ödemelerini yaptıklarını söyledi, aracı olmam sebebi ile beni de suçladı, ayrıca … bana bu dikim işi ile ilgili bambina tekstilden 10.000-TL ödeme aldığını ve bu ödemeyi havale ile fason iş yaptırdığı işletmeye gönderdiğini söyledi. ” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nun 83. Maddesi hükmü de dikkate alınarak uyuşmazlığa konu alacağın dayanağı olan faturaların ve ödemelerin taraf şirketlerin ticari defterlerine yansıyış şeklini tespit noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacı şirket adresi … olması nedeniyle talimat kanalı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mali müşavir bilirkişi davacı defterlerinde yaptığı incelemede; davacı tarafından 17/05/2018 tarihinde … Bankası … şubesinden …’in … iban nolu hesabına 10.000TL EFT yapılmış olduğunu, dekontun dosyada mevcut olduğunu, ancak davacının ticari defterlerinde kaydı bulunmadığını, delil olarak dava dosyasına sunulan, alınan kumaşlara ait faturaların ticari defterlerde kayıtlı olduğunu, davacı tarafın incelenen 2018 hesap dönemi ticari defterlerine işlemler Tek Düzen Hesap Planı ve Genel Kabul Görmüş Muhasebe Prensiplerine göre kaydedildiğini, 2018 yılı yevmiye defterinin 30/01/2018 tarihinde … 1.Noterliğinin … yevmiye numarası ile 2018 hesap döneminde kullanılmak üzere74. Sayfasından 150. Sayfasına kadar onay yenilemesi olarak açılış tasdiki yaptırıldığını, 2018 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdiki … 5. Noterliğinin 27/06/2019 tarihinde … yevmiye numarası ile 141. Sayfada kapatılmıştır kaydı konularak yaptırıldığını, 2018 yılı D. Kebir defterinin 30/01/2018 tarihinde … 1. Noterliğinin … yevmiye numarası ile 2018 hesap döneminde kullanılmak üzere 59. Sayfasından 150. Sayfasına kadar onay yenilemesi olarak açılış tasdiki yapıldığını, envanter defterinin 30/01/2018 tarihinde … 1. Noterliğinin … yevmiye numarası ile 2018 hesap döneminde kullanılmak üzere 4. Sayfasından 10. Sayfasına kadar onay yenilemesi olarak açılış tasdiki yapıldığını, davacının 2018 yılı ticari defterlerinin HMK 222 maddesinde belirtilen şartları taşıdığını rapor etmiştir.
Davalı şirket defterlerinin incelenmesi neticesinde Mali Müşavir ve Tekstil Mühendisi bilirkişiler tarafından sunulan 23/02/2022 tarihli raporda, bilirkişiler; davalı tarafından istenilen belgelerin sunulmaması nedeniyle davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasının mümkün olmadığını, taraflar arasında düzenlenen herhangi bir fatura bulunmadığından dosyaya sunulan BA ve BS formlarından tarafların birbirleriyle ilgili herhangi bir beyanına rastlanılmadığını, …’in davalı tarafı temsil ettiğinin değerlendirilmesi nedeniyle taraflar arasında önce 8000 adet cübbe için sözleşme yapıldığının ve daha sonra siparişin 5000 adete çekildiğinin anlaşıldığını, davacı firma tarafından davalı firmaya ne kadar kumaş teslim ettiğine ve davalı firma tarafından davacıya ne kadar kumaş iade edildiğine dair herhangi bir irsaliye sunulmadığını, dosyaya sunulan faturaların hangilerinin işbu dava konusu cübbelerin imalatında kullanıldığı ne kadarının dava konusu ürünlerle ilgili olduğunun tespit edilemediğini, davacı tarafından davalıya 5000 adet cübbe dikilmesi talimatı verildiğinden ve 2000 adet cübbe dikili olarak teslim alındığından zararın tespiti için zayi olan 3000 adet üzerinden hesaplama yapıldığını, cübbelerin beden kısmında 62.100TL değerinde poliviskon boyalı kumaş kullanıldığını, garni kısmında ise 24.750TL değerinde polyester saten kumaş kullanıldığını, dolayısıyla 3000 adetlik zayi olduğu iddia edilen cübbeler için toplam 86.850TL değerinde kumaş kullanıldığını , 06/06/2018 ve 21/06/2018 tarihlerinde toplam 5400 adetlik cübbe dikimi işi için toplam 38.556TL değerinde gider pusulası kesildiğini ancak bu gider pusulalarının davalının işbu dava konusu 3000 adetlik zayiatı için mi diktirilen ürünler için mi kesildiği yoksa ayrı bir sipariş olarak mı kesildiğinin tespit edilemediğini bildirmişlerdir.
Davacı vekili 30/03/2015 tarihli dilekçesi ile taleplerini 106.850,00 TL artırarak davalarını 117.850,00TL olarak ıslah etmiş ve bu değer üzerinden eksik harcı yatırmıştır.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre;
Davacı yanca, 6 Temmuz 2018 tarihindeki mezuniyet töreninde kullanılmak üzere 8.500 adet cübbenin tedariki ve satışı noktasında dava dışı … Üniversitesi ile protokol imzalandığı, cübbedelerin dikimi noktasında Ak- İş İş Elbiseleri yetkililerinden … ile anlaşma yapıldığı, davalı yanca bir kısım cübbelerin hiç dikilmediği, dikimi yapıldığı bildirilip teslim alınan cübbelerin bir kısmının ise kullanılamayacak vaziyette olduğu, bu nedenle sözleşmeden dönüldüğü beyan edilerek, davalıya gönderilen 10.000,00 TL işçilik bedelinin tahsili ve uğranılan zararın tazmini talep edilmiştir.
Davalı yanca da, davacı ile aralarında sözleşme bulunmadığı, davacı tarafından davalıya üretim noktasında herhangi bir mal sevk edilmediği, davacı tarafça davalının eşi … ile anlaşma ve görüşme yapıldığı, davalı ile herhangi bir irtibatlarının olmadığı, davada husumetlerinin bulunmadığı, kabul anlamına gelmemek kaydıya süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı da bulunmadığı savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
Davacı yanca sözleşmenin davalı adına … ile kurulduğu beyan edilmişse de …’in davalıyı temsil yetkisi bulunduğu noktasında elverişli bir delil ibrazında bulunulmamıştır. Ancak, davalı tanığınca da beyan edildiği üzere davalının eşi …’in davalıya ait işyerinde işletmeyi temsil etme yetkisine sahip olduğunu gösterir şekilde faaliyet yürüttüğü, bu bakımdan …’in yetkisiz olmakla birlikte davacı şirket ile yürüttüğü görüşmede ve yaptığı anlaşmada davalıyı temsil ettiği, davalı …’in ise … ve davacı şirket arasında yapılan anlaşma kapsamında davacı şirket tarafından gönderilen 10.000,00 TL’nı davacı şirkete iade etmemesi karşısında 6098 sayılı TBK’nun 46. maddesi kapsamında yetkisisz temsilcinin yaptığı işlemi onadığı ve anlaşmanın davalı açısından bağlayıcı hale geldiği kabul edilmiş, davalının husumet itirazı bu nedenle yerinde görülmemiştir.
Bu bağlamda, davacı şirket ile davalı arasında, cübbe dikim işine yönelik olarak 6098 sayılı TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine ilişkin ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanca sunulan whatsapp yazışmalarından … ile başlangıçta 8.000 adet cübbe dikimi için anlaşma yapıldığı ancak sonradan 5.000 adete çekildiği gibi bir sonuç çıkmaktaysa da, whatsapp yazışmaları dava dışı … ile gerçekleşmiş olup, …’in yazışma içeriğini kabulü noktasında dosyamıza yansıyan bilgi ve belge olmadığı gibi yazışmaların uygulama üzerinden gerçekleştirilmiş olması nedeniyle içeriğinin de teyit edilememesi karşısında yazışmalara itibar edilmemiştir.
Dava dilekçesinde davalıya 7.000 adet cübbe için malzeme teslim edildiği ve 10.000,00 TL ödeme yapıldığı, teslim edilen malzemelerin zayi edilmesi nedeniyle yeniden kumaş satın alındığı, gider yapıldığı ve anlaşılan iş bedelinden fazla ödeme yapıldığı iddia edilmekle, TMK’nun 6. maddesi ve HMK’nun 190. maddesi karşısında dikimi yapılacak cübbe miktarını, eksiklik ve ayıbı, süresinde yapılmış ayıp ihbarını ve bu minvalde zararını ve davalının sorumluluğunu ispat külfeti davacı üzerindedir.
Davacı yanca davalıyla dikimi noktasında anlaşılan cübbe adetini ve mal teslimini ispat noktasında elverişli bir delil sunulmamıştır. Uyuşmazlık konusu alacak ve zarar talebi de tanıkla ispat sınırının üzerinde olup, dikimi üstlenilen cübbe miktarı bakımından tanık anlatımlarına da itibar edilmemiştir.
Davacı yanca her bir cübbe için 6,00 TL üzerinden anlaşma sağlandığı ve davalı tarafından davacı şirkete 1.500 adeti kullanılamayacak halde olmakla 3.500 adet cübbe teslim edildiği beyan edilmekle, davalı tarafından dikimi gerçekleştirilen ve davacı tarafından kabul edilen 2.000 adet cübbeye ilişkin olarak davacının davalıya yaptığı 10.000 TL ödeme kapsamında davalının edimini yerine getirdiği ve bu bedelin iadesinin istenilemeyeceği kabul edilmiştir.
Davacı yanca eksik ve ayıplı olduğu bildirilen cübbeler kapsamında zarar tazmini talebinde bulunulmuşsa da, davalının dikimini üstlendiği cübbe adeti ve davalıya malzeme teslimi ispat olunamadığı gibi, teslim aldıklarını bildirdikleri 1.500 adet cübbeye ilişkin olarak süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı da bulunmaması nedeniyle davacının zarar isteminin de yerinde olmadığı sonucuna varılmış; öte yandan, davacı yanca açıkça yemin deliline dayanılmış olmakla yemin hakkı hatırlatılmışsa da, davacı vekilince yemin haklarının kullanılmayacağı beyan edildiğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 2.012,86 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan ‭1.932,16 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.677,50-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/10/2022

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .