Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/312 E. 2022/758 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/312 Esas
KARAR NO :2022/758

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/05/2019
KARAR TARİHİ:22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nun 2018 yılında maddi olarak sıkıntıda olduğu dönemde dava dışı arkadaşı 3. Şahıs … aracılığıyla daha önceden ” çek kırma” yaptıklarının bildiği davalı ve diğer akrabaları … ile tanıştırıldığını ve tefecilik yapan bu kişilerden 10/02/2018 tarihli sözleşme uyarınca faiz karşılığı 70.000 TL borç alarak 110.000,00 TL geri ödeme yapılacağı ve ayriyeten her ayın 25 inde 11.000 TL kar verileceğini ve bunun karşılığında teminat olarak müvekkil … Adına tescilli bulunan İstanbul ili, … ilçesi, … mah. 5021 ada, 59/1 pafta 11 parselde bulunan taşınmaz ve … plakalı aracın tescilinin devredileceğini, sözleşmede belirtilen tutar ödenince de ir edilen gayrimenkul ve araç tescilinin iade edileceği hususunda sözleşme tanzim edildiğini, sözleşme tanziminden sonra davalı ve akrabaları tarafından gerek kendi gerek ailesinin can güvenliği ile tehdit edildiğini ve farklı zamanlarda 140.000 TL , 20.000 TL ve 280.000 TL tutarlarında senedin cebir ve tehdit altında zorla imzalatıldığını, buna ilişkin savcılık’a şikayet dilekçesi verdiklerini, 20.000 TL tutarlı 10/09/2018 vade tarihli senedi tehdit ve cebir kullanarak düzenleme tarihi, düzenleme yeri ve muhatap kısmı boş bırakılarak zorla imzalatıldığını, 2018 yılının haziran, temmuz, ağustos aylarında Sivasta olduklarını, müvekkilinin davalının kardeşi … tarafından aranarak ” evinin önüne geleceğim, bagaja koyacağı seni, kimse seni bulamayacak bir daha ” diyerek tehdit ettiğini, müvekkilinin bu tehditler üzerine icra takibi başlatılmadan önce savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını ayrıyeten ceza yargılamasının sonuçlanması ile müvekkilinin korku ve tehdit altında söz konusu senedi imzaladıkları ve davalı ile hiçbir hukuki ve ticari ilişkilerinin bulunmadığını, senedin doğumuna sebep herhangi bir ilişkilerinin olmadığını dava konusu senedin tahsili halinde müvekkillerinin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin teminatsız veya teminat mukabilinde ödenmemesi mahiyette durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde; cevap ve delil bildirmemiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası ve dayanağı 20.000,00 TL bedelli senet nediyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce 25. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı fiziken dosyamız arasına alınarak incelenmiş, takip talebi ile ödeme emri ve … …soruşturma sayılı dosyası ve … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin… sayılı dosyasının bir sureti dosyamız arasına alınarak, dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilmiştir
Davacı taraflarca, dava ve takip konusu senedin tehditle, zorla imzalattırıldığı, davalı tarafa bir borcunun olmadığı ileri sürülerek menfi tespit talebinde bulunulmuştur.
Dava konusu 25. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ve dayanağı bononun incelenmesinde; Dosyamız davalısı tarafından dosyamız davacılarına karşı 10.08.2018 düzenleme tarihli 10.09.2019 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli bonoya dayalı alacağın tahsili amacıyla toplam 22.998,01 TL üzerinden 13.05.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı bononun incelenmesinde ,alacaklının dosyamız davalısı borçlularının dosyamız davacıları olduğu, senet üzerinde nakden kaydının bulunduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında yetkisizlik kararı verilerek … Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, … Cumhuriyet Başsavcılığının …soruşturma sayılı dosyasında müştekilerinin … ve … olduğu, şüphelilerin …, … olduğu, birden fazla kişi ile tehdit, nitelikli yağma , mağdurun birsenedi vermeğe mecbur suretiyle yağma suçlarından soruşturma başlatıldığı, soruşturma sonunda şüphelilerin müştekiye zorla senet imzalattırdığına dair müştekinin salt soyut iddiası dışında herhangi bir delil bulunmadığından ve müşteki ile şüpheliler arasında geçen eylemin alacak verecek meselesinden kaynaklı hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu anlaşıldığından kovuşturmaya yer olmadığı kararının verildiği, karara itiraz üzerine itirazı inceleyen Sulh Ceza Hakimliğince itirazın reddine karar verildiği, bu karara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin… sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının … Tutumlu, davalının … olduğu, davanın İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olduğu, mahkemece taraflar arasında taşınmazz satışına ilişkin inanç sözleşmesinin varlığı kabul edilerek, inanç sözleşmesi kapsamındaki 110.000,00 TL borcun faizi ile birlikte davacıya depo ettirildiği ve dava sonunda davanın kabulüne karar verildiği, dosyanın istinaf aşamasında olduğu, mahkemece davacı tarafından dosyamıza da fotokopisi sunulan “Sözleşme” başlıklı belgenin altındaki imzanın davalı tarafça kabul edilmediğinden davacı tarafçada aslı sunulmadığından imzasının imza incelemesi ile teyit edilememesi kapsamında fotokopi belgenin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı tanığı … ‘nun talimat yoluyla alınan beyanında özetle; “: Davacılardan … benim kardeşim, Yeter ise kardeşimin eşidir. Tarihini tam hatırlamamakla birlikte yaklaşık 1 sene önce Ben davalı tarafı tanımam. Fakat bu olaydan sonra tefecilik yaptıklarını duydum. Kardeşim … aldığı para karşılığında evini ve arabasını rehin olarak davalıya vermişler. Kardeşim bana evini ve arabasını almaya gideceğimizi söyledi. Biz üç kişi davalının İstoç’taki galerisine gittik. Bana senet imzalatmak istediler. Ben imzalamadım. Galeri 2-3 katlı bir yerdi. Biz gittiğimizde Yazıhaneye çıktık. Yazıhanede 4-5 kişi vardı. Bu kişileri tanımıyorum. Biz oraya evi ve arabayı alacağımız düşüncesi ile gittik. İçeri girdiğimizde en başta önümüze senet koydular, hatırladığım kadarı ile ayrı ayrı iki senetti. Miktarlarını tam olarak hatırlamıyorum, fakat meblağı yüksek görünce ben bu senetleri imzalamayacağımı söyledim. Bunun üzerine kardeşimin eşi bağırıp çağırdı. Benim imzalayamayacağımı söyledi. Onlar da bunun üzerine Yazıhanede koltukta oturan çocuk “O zaman sen imzalayacaksın” dedi. Onlar bağırarak “imzalayacaksınız, arabanızı da evinizi de vermeyeceğim” dediler. Biz de bu durumdan korktuk can güvenliğimiz olmadığından sesimizi fazla çıkaramadık. …’ın eşi Yeter de baskı altında senetleri imzaladı. Başka bir diyeceğim yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Kural olarak kambiyo senetleri soyut borç ikrarını içeren senetlerdir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedinin zorla imzatıldığı, bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer.
Dosya kapsamında toplanan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Davacı taraflarca, dava ve takip konusu senedin kendilerine zorla, tehditle imzalattırıldığı, bedelsiz olduğu iddiası ile dava ve takip konusu senetten ve senedin konu edildiği icra takibinden dolayı menfi tespit isteminde bulunulduğu, dava konusu senedin üzerinde nakden kaydının bulunduğu, davacı borçluların senet üzerindeki imzalarına bir itirazının olmadığı, bononun bir kambiyo senedi olduğu, kambiyo senetlerinin her türlü hukuki ilişkiden mücerret olduğu, davacıların şikayeti üzerine başlatılan soruşturma dosyasında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, bononun zorla, tehditle imzalatıldığı yönündeki savunmanın tanık dahil her türlü delille ispatlanabileceği, ancak dosyamızda dinlenen davacı tanığının davacının kardeşi olduğu da dikkate alındığında bu tanığın beyanının bu hususu ispata tek başına yeterli olmadığı, dosya kapsamında ispata yarar başkacada delil bulunmadığı anlaşılmakla ve değerlendirilmekle ve ayrıca ödemeye dair bir iddia ve ispatta bulunmadığından davacı taraflarca açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle, davanın reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacı taraflarca açılan davanın REDDİNE,
2-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde BIRAKILMASINA,
3-Alınması gereken 80,70 TL maktu red harcının davacılar tarafından peşin harç olarak yatırılan ‭toplam 401,55 TL’ndan mahsubu ile bakiye 320,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
4-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
5-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır