Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/292 E. 2021/357 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/292 Esas
KARAR NO:2021/357

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/05/2019
KARAR TARİHİ:28/04/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin küçük ölçekli bir esnaf olup davalı bankadan kendisine 207.000,00- TL limit tahsis edildiğini, daha sonra müvekkilinin bilgi ve talebi olmaksızın bu limitin 1.700.000,00- TL’na yükseltildiğini ve bu limit artışı için müvekkilinden 2.622,15 TL limit tahsis ücreti kesildiğini, kötü niyetli bu alacağın tahsili için müvekkilince …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip yapılması üzerine davalı tarafça mesnetsiz bir şekilde takibe itiraz edilerek takip durdurulduğundan bu davanın açılma gereğinin doğduğunu, söz konusu limit artışının müvekkilinin bilgi ve talebi dışında yapıldığını ve bankanın tek taraflı inisiyatifle hareket ettiğini, davalı bankanın söz konusu kredi limitini neye göre ve nasıl artırdığını mantıklı ve hukuka uygun bir gerekçe sunamadığını, iptali istenen itirazın hiç bir dayanağının bulunmadığını, dava şartı olarak aranan arabuluculuk başvurusu yapılmış ise de yapılan görüşme anlaşmazlık ile sonuçlanmış olduğundan bu davanın açılması gerektiğini beyanla …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu 2.622,15 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının beyan ve iddialarının aksine tüm limit tahsislerinin davacının akdettiği sözleşmeler ve ekleri talimatları kapsamında yapıldığını, 15.02.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi eki niteliğinde olan Cari Hesap Sözleşmesi ile 1.668.600,00- TL kredi tahsis edilmesi yönünde sözleşme akdedildiğini, Ticari Kredi Kartı sözleşmesi kapsamında kullanıma tahsis edilen kart limitinin de 75.000,00- TL’na artırılmasının talep edildiğini, limit tahsis ücretinin tahsilinin mevzuata uygun olduğunu, yasal dayanağı bulunan tahsilatın iadesi talebinin reddinin gerektiğini, TTK 20. maddesi, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 144. maddesi ile Mevduat ve Kredi Faiz Orunları ve Katılım Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Özel Cari Hesaplar Dahil Bu İşlemlerden Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkındaki Kararın 4. maddesi hükümlerinin de limit tahsis ücretine cevaz verdiklerini, limit tahsis ücretinin iptali talepli davada Danıştay’ın da tüketicilerden tahsil edilen limit tahsis ücretine ilişkin düzenlemenin dahi yasal olduğunu belirterek iptal taleplerini reddettiğini, tacir olan davacının akdettiği sözleşmelerin 2.06 maddesiyle tahsis ücretinin hüküm altına alındığını, tacir sıfatıyla müvekkili bankayla kredi sözleşmeleri akdeden davacının bu sözleşmeler ve eklerinde yer alan şartlarla ahde vefa ilkesi gereğince bağlı olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarının da bankanın limit tahsis ücreti alma hakkının bulunduğunu gösterdiğini, davacının bu davasının hakkın kötüye kullanımı olduğunu, tüm bu savunma ve beyanları nazara alınmasa dahi davaya konu limit tahsis ücretinin bir kısmı BSMV olarak ödendiğinden davanın kısmen reddinin gerektiğini beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesini ve haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, İİK 67. maddesi kapsamında itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu kapsamında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelenmiş; davacı- alacaklı tarafından davalı- borçlu aleyhine 17/12/2018 tarihinde 2.622,15 TL asıl alacak ve 233,86 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.856,01-TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, davalı- borçlunun ödeme emrini tebliğ aldığı 20/12/2018 tarihine nazaran süresinde 20/12/2018 tarihli dilekçesiyle borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, itiraz dilekçesinin davacı- alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi- belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı banka tarafından taraflar arasında akdolunan sözleşmeler ile limit tahsisine ilişkin talimatlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Usulünce bildirilen taraf delilleri toplanmış, üçüncü kişi konumundaki bankalardan limit artışına yönelik emsal ücretler hakkında bilgi istenmiş, taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile celbolunan kayıtlar incelenmiş, davalı banka ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı … ile davalı banka arasında 20.02.2015 tarihli bir Ticari Kart Sözleşmesi ve 15.02.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşmelere ekli davacı talepnamelerine göre daha önceleri 31.500,- TL. Olan kredi kartı limitinin 75.000,- TL. ya çıkarılması talebine göre 75.000 – 31.500 = 43.500,- TL. kredi kartı için ve 15.02.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi eki aynı tarihli Cari Hesap Sözleşmesindeki bilgilere göre de davacı yanca 1.668.600,- TL. lık bir ticari kredi limiti olmak üzere toplam 1.668.600 + 43.500 = 1.712.100,- TL. lık davacı lehine yeni kredi limiti tahsis edildiği, dava taraflarının her ikisi de tacir olmakla, aralarındaki ilişki ticari olduğu, yine, tacirlerin verdikleri hizmet karşılığında bir ücret veya komisyon isteyebilmeleri yanında, reeskont kaynaklı krediler dışındaki ticari kredilerin faiz oranları ile bankaların müşterilerinden talep edebileceği ticari komisyon ve masrafların da taraflarca serbestçe belinlenmesi mevcut mevzuatımız karşısında mümkün olduğu, davalı bankanın ibraz ettiği sözleşmelerde bu masraf ve komisyonlar hakkında açık ve net belirlenmiş bir oran ve hüküm mevcut değil ise de; bir örneği ilişik Tüketici Verilerine nazaran davalı bankanın Asgari 150,- TL. Ve yine asgari % 0,2 nispetinde bir kredi tahsis ücreti talep edebileceği, davalı bankanın davacıya ait ticari mevduat hesabından 08.06.2018 tarihinde 784,65 TL. ve 06.07.2018 tarihinde de 1.837,50 TL. olmak üzere toplam 2.622,15 TL. *Limit Tahsis Ücreti Tahsilatı* izahatıyla kesinti yaptığı, davalı bankanın bu konuda kredi tahsis belgesi mahiyetindeki Kredi Tebliğ Mektupları incelendiğinde; 2017 yılı içinde 384.100,- TL. olan davacı kredilerinin, 17.01.2018 tarihinden itibaren 1.711.600.- TL. ya çıkarılmış olması karşısında 1.711.600 – 384.100 = 1.327.500,- TL. Limit artışı yapıldığı, başka bir anlatımla davacıya 1.327.500,- TL. limit tahsisi yapıldığı, davacının 43.500,- TL. kredi kartı için ve 1.668.600,- TL. lık bir ticari kredi limiti olmak üzere toplam 1.712.100,- TL. Lık, davacı talebinin 1.327.500,- TL. Lık kısmı için limit artışının gerçekleştirilmiş olduğu, T.C. Ziraat Bankası ve … Bankasından gelen cevapların standart oluşturacak bilgi içermediği, … Bankasından gelen cevapta ise asgari % 0,5, azami % 1 olarak alındığının bildirildiği, avalı bankaca uygulanacağı ilan edilen kredi tahsis ücretinin % 0,2 olduğu gözetildiğinde, bu oranın … Bankası oranlarına göre daha düşük olması ve genel piyasa koşulları değerlendirildiğinde yayınlanan bu % 0,2 oranının makul bir oran olduğu, Yapılan limit artış tutarı 1.327.500,- TL. olduğuna göre bunun % 0,2 nispetindeki komisyon tutarının ise: 1.327.500 x 0,002 = 2.655,- TL. olarak hesaplandığı, buna göre; davalı bankanın ise hesaplanan bu tutardan daha az olmak üzere 2.622,15 TL. talep ve tahsil ettiği dikkate alındığında, davacıya iadesi gereken bir tutar bulunmadığı, davalı bankaca yapılan kesintilerin davacı yazılı talebi doğrultusunda yapıldığını ve oran ve tutarının ise makul tutarda olduğundan, davalı bankaca yapılmış bulunan ticari kredi tahsis komisyonunun iadesinin gerekmediği, bu sebeple davacı yanın takip tarihi olan 17.12.2018 tarihi itibarıyla davalı bankadan talebi mümkün bir alacağının bulunmadığı, bilirkişi kanaati aksine davacı yanın bu komisyonu talep hakkı kapsamında takip yoluyla bu tutarı talep edebileceği kanaatine varılması halinde, davacı yanın talebiyle bağlı olarak 17.12.2018 takip tarihi itibarıyla davalıdan 2.622,15 TL asıl alacak ile 233,86 TL faiz olmak üzere toplam 2.856,01-TL isteminin yerinde sayılmasının Mahkemenin takdirinde olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili rapora karşı itirazlarını bildirmişse de itiraz sebepleri dosya kapsamı itibariyle yerinde görülmediğinden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması yönündeki talebin reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davalı banka tarafından tahsil edilen limit tahsis ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, davanın yasal hak düşümü süresi içerisinde açılmış olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacının alacak iddiasına yönelik olarak banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi tarafından rapor tanzim edilerek dosyaya ibraz edildiği, alınan raporda davalı bankaca yapılan kesintilerin davacı yazılı talebi doğrultusunda yapıldığını ve oran ve tutarının ise makul tutarda olduğundan, davalı bankaca yapılmış bulunan ticari kredi tahsis komisyonunun iadesinin gerekmediğinin tespit edildiği, alınan raporun denetlenmesinde hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan tespitler ve hesaplamalar bakımından dosya kapsamına uygun, teknik, ayrıntılı ve gerekçeli olduğunun anlaşıldığı ve bu haliyle de takip/ dava konusu edilen alacağa ilişkin davacının istem hakkının bulunmadığı, öte yandan limit tahsisi noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunmamakla tahsil edilen ücretin iadesi noktasında başlatılan icra takibinde davacının kötüniyetli olmadığı ve davalının bu kötüniyet tazminatı istem koşullarının da oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL’nın mahsubu ile eksik kalan ‭14,90-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, davalı yanca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu yönde hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
6-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.622,15-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 341/2 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/04/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .