Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/289 E. 2021/182 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/289 Esas
KARAR NO:2021/182

DAVA:SÖZLEŞMENİN UYARLANMASI, MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ :13/05/2019
KARAR TARİHİ:10/03/2021

Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan Sözleşmenin Uyarlanması davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri tarafından davalı bankadan ticari krediler kullanıldığını, bu kredilerin ödenmesinde ülkenin ekonomik sorunlarından dolayı gecikmeler yaşandığını, müvekkilinin kredi ödemesi 90. güne ulaşmadan davalı bankaca müvekkilleri hakkında icra takibine geçildiğini, …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında müvekkillerine ait taşınmazın satışa çıkarıldığını, tüm bu süreçler devam ederken müvekilllerinden …’ın vefat ettiğini, bununla ilgili davalı bankaya yapılan sigorta ödemesine de herhangi bir cevap verilmeden talebin iade edildiğini, davalı bankanın uygulamış olduğu faiz miktarının hakkaniyete uygun bir orana düşürülmesi halinde ise ödemenin yapılabileceğinin müvekkilleri tarafından beyan edildiğini, davalı tarafından uygulanan yaklaşık yılık %200 lere varan faiz oranının piyasanın çok üstünde olduğunu, davacılarca karşılanmasının imkansız bir hal aldığını, bu durumla ilgili olarak müvekkilleri tarafından evvelce arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını ancak davalı tarafça bu talebin uygun görülmediğini beyanla fazlaya dair hakları ve ıslah hakkı saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile dava konusundaki icra takiplerinde yer alan fahiş faiz tutarlarının hakkaniyete uygun bir orana indirilmesini ve yeniden hesaplanmasını, yapılacak hesaplamada yer alan tutarın mevcut icra takiplerinden düşürülmesini ve yeni borç miktarının mahkemece belirlenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davacıların murisi … arasında 17/11/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, borçluya krediler açılıp kullandırıldığını, kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, takip dosyasındaki kıymet takdirinin kesinleştiğini, davaya konu icra dosyalarının 20/05/2019 tarihli temlikname ile …’ne temlik edildiğini, davanın adı geçen şirkete yöneltilmesi gerektiğini, arabuluculuk görüşmelerinin usulüne göre yapıldığı iddiasının yerinde olmadığını, alacağın miktarının belirlenebilir olması halinde belirsiz alacak davası açılamayacağını, taraflara arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin faiz oranlarının tarafların karşılıklı ve serbest iradelerinin uyuşması ile belirlendiğini, ekonomik sorunların basiretli tacir açısından öngörülmesi gerektiğinden ödemede yaşanan gecikmelerin uyarlamaya konu edilmesinin söz konusu olamayacağını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve borcun tahsilini geciktirme amaçlı olduğunu beyan ederek davanın reddini, davanın …’ne ihbarını, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, davalı bankadan kullanılan ticari kredilere uygulanan faiz oranlarının uyarlanması istemine ilişkindir.
Mahkememizce dava dosyasına ilişkin olarak verilen 04/02/2020 tarihli ara karar ile, davacı … ve müteveffa … mirasçıları olarak davacı bulunan …, …, …, …, …’ın açtığı davanın işbu dosyadan tefrikine karar verilmiş, esasın 2020/100 sırasına kaydı yapılmış, mezkur dava dosyasında 17/03/2020 günlü ve … Karar sayılı karar ile, davanın arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, kararın istinaf edilmemesi üzerine kesinleştirmesi yapılmıştır.
Davalı …tarafından Genel Kredi Sözleşmesi, ipotek belgeleri, davacılar adına keşide edilen ihtarnameler ile temlik sözleşmesi dosyaya ibraz edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu kapsamında davalı …tarafından davacılar aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün …, … İcra Müdürlüğü’nün … ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyaları dosyamız arasına celbedilmiştir.
Davalı …tarafından kredi hesaplarının kat edildiği ve davacılara …. Noterliği’nin 27/02/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi kat ihtarı gönderildiği, borcun ödenmemesi üzerine alacakların icra takibine konu edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya mübrez … Noterliğİ’nin 20/05/2019 tarih ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Temlik Sözleşmesi’nden uyuşmazlık konusunu oluşturan kredilere ilişkin alacak hakkının/ icra takip dosyalarının davalı …tarafından ihbar olunan …’ne temlik edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusunun davalı …tarafından davanın açılmasından sonra üçüncü bir kişiye devredildiğinin anlaşılması üzerine 24/06/2020 tarihli celsede davacılar vekiline 6100 sayılı HMK’nun 125/1-a,b maddesi kapsamında seçim hakkını hangi doğrultuda kullandığını bildirmesi bakımından süre ve imkan tanınmış, davacılar vekili tarafından 08/07/2020 tarihli dilekçe ile açmış oldukları davayı HMK’nun 125/1-b maddesi uyarınca davasını devreden taraf olan davalı …aleyhine tazminat davası olarak devam ettirdikleri bildirilmiştir.
Davacılar vekilince seçim hakkının davasını devreden taraf aleyhine tazminat davası yönünde kullanıldığı beyan edilmişse de, dava menfi tespit ve menfi tespit isteminin özel görünüm türlerinden olan sözleşmenin uyarlanması istemine ilişkin açılmış bir tespit davası olmakla ve tespit davasının mahiyeti gereği henüz ödeme gerçekleştirilmeden tazminat davasına dönüştürülmesi mümkün olmamakla davacılar vekiline 18/11/2020 tarihli celsede talebini açıklaması bakımından yeniden süre verilmiştir. Davacılar vekili ise 02/12/2020 tarihli dilekçesi ile, HMK’nun 125/1-b maddesi lafzı gereği tazminat davası olarak devam ettirdiklerini belirtmiş olsalar da asıl amacın tespit davasının devredilen …’ne değil de devreden davalı … A.Ş yönünden uygulanan fahiş faiz miktarının tespitine yönelik davayı devam ettirdiklerini bildirmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 183. maddesine göre; Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü kişiye devredebilir. Aynı Yasa’nın 184. Maddesine göre; alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Davalı banka, kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacağını ihbar olunana düzenleme şeklinde temlik sözleşmesi ile devretmiş olmakla ve bu yönde devir yasağı bulunmamakla alacağın devri yasal düzenlemeler kapsamında geçerlidir.
Davacılar vekili tarafından 02/12/2020 tarihli dilekçe ile, davalı …tarafından uygulanan fahiş faiz miktarının tespiti nedeniyle seçim hakkının HMK’nun 125/1-b maddesi yönünde kullanıldığı beyan edilmişse de TBK’nun 188. maddesine göre borçlunun, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmalarını, devralana karşı da ileri sürebilecek olması, yine TBK’nun 189/2. maddesine göre asıl alacakla birlikte işlemiş faizlerin de devredilmiş sayılması karşısında davacıların temlik alan …’ne karşı eldeki tespit davasını devam ettirmeleri ve devreden davalı bankaya karşı olan savunmalarını devralan varlık şirketine karşı da öne sürebilmeleri mümkündür. Dava konusunun devredildiği ve seçim hakkının kullanıldığı tarihler itibariyle davacılar tarafından davalı bankaya yapılmış bir ödeme iddiası veyahut bu yönde bir tespit bulunmamaktadır. Tespit davası olarak açılan ve bu haliyle devam olunan yargılamaya, eda davasına ilişkin istem koşulları henüz oluşmadan, davacı yanca kullanılan seçim hakkına nazaran dava konusunu devreden davalıya karşı tazminat davası olarak devam edilebilmesi mümkün değildir. Hukuki yarar, HMK’nun 114/1-h maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup, yargılamanın tüm aşamalarında davanın görülüp sonuçlanmasında hukuki yararın bulunması gerekmektedir. Aynı Yasa’nın 115/1. maddesi uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve maddenin 2. fıkrasına göre dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir. Tespit davası olarak açılan, ancak dava konusu davanın açılmasından sonra davalı tarafından devredilen davada, davacı yanın HMK’nun 125. maddesi kapsamında seçim hakkını devreden davalı …aleyhine tazminat davası olarak kullanması, davacı yanca kullanılan seçim hakkına nazaran yargılamaya devam olunmasında hukuki yararın bulunmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hukuki yarara yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nın mahsubu ile eksik kalan 14,90 TL harcın davacılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avanslarından var ise artan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .