Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/277 E. 2022/414 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/277 Esas
KARAR NO : 2022/414

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/03/2010
KARAR TARİHİ : 22/06/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı şirketin işletiminde olan …’nin ayıklama işletmesini ilk olarak 2002 yılında yaptığı sözleşmeye bağlı olarak 2 yıl üst üste yaptığını ve sözleşmenin bitimine rağmen davalının muvafakati ile 2004 yılının 11 ayına kadar aralıksız çalıştırdığını, 2004 yılı içerisinde yapmış olduğu çalışmaları neticesinde toplam 10 aylık süre içerisinde davacının elde ettiği geri dönüşüm malzemelerinin 2003 yılında yapılan sözleşmede yer alan hükümlere aykırı olarak davacıya teslim edilmediğini, sözleşmede yer aldığı üzere davalının geri dönüşüm malzemelerinin toplam ağırlığı üzerinden sözleşmede belirlenen kira bedelini alarak, bu malzemelerin tamamını davacı şirkete teslim etmesi gerekirken teslim etmediğini, cari fiyatının altında bir bedelle 3. şahıslara satarak bedelini kendi hesaplarına geçirdiğini, 10 aylık çalışmanın ürünü olan bu ayıklama işlemi süresince davacı şirketin bu faaliyetinden dolayı elde edeceği kazançtan yoksun kaldığı gibi yaptığı masraflarla ayrıca zararının oluştuğunu, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.000-TL alacağın tespitine, dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte tahsiline, dava masrafları ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının bu davayı açmaktaki amacının, davacı şirket hakkında … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasına açmış oldukları iflas davasının engellenmemesine yönelik olduğunu, davacı hakkında yapılan ilamlı icra takibine konu alacağın, davacı şirket tarafından ödenmemesi üzerine davacı şirket aleyhine iflas davası açıldığını, davacı şirketin davalı şirketten alacağının olmadığını, davalı şirketin ayıklama bandının işletilmesi işi dolayısıyla davacı şirketten yaklaşık 80.000-TL tutarında alacağının bulunduğunu, bu alacağın talep ve dava haklarının saklı tutulduğunu ileri sürerek, davacının haksız ve mesnetsiz olması sebebiyle reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, alacak davasıdır.
Dava dosyasına ilişkin olarak Mahkememizin 06/10/2015 tarih, 2014/329 esas, 2015/797 karar sayılı kararı ile; “Talep; Taraflar arasında imzalanan ve 31/12/2013 tarihinde sona ermesi kararlaştırılan ve fakat tarafların muvafakati ile 2014 yılı Ekim ayı sonuna kadar devam eden sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Geri Kazanım Bölümünün İşletilmesi İşine ait sözleşme hükümleri incelendiğinde; sözleşmenin konusunun kompostlaştırma ve geri kazanım tesisinin ayıklama bandı bölümünün teknik şartnamede belirtilen koşullarla kiraya verilmesi işi olduğu, işin ihale bedelinin kg başına 65 TL + KDV olduğu, hak edişlerin aylık olarak düzenleneceği ve davalı şirketin kantar işlerinin dikkate alınacağı ödemelerin kantar fişleri dikkate alınarak her ayın sonunda hakediş tanzim edileceği ve onaylamaya müteakip en geç gelecek ayın 10 a kadar davalı tarafından ödeneceği öngörülmüş, 26/10/2006 tarih hizmet işleri geçici ve kesin kabul tutanakları tanzim edilerek kusur ve arızaların bulunmadığı belirtilmiş, 6/5/2002 tarihli sözleşme kapsamında ayıklanan 1.036.430 kg geri kazanım malzemesi karşılığında idareye toplam 67.367,95-TL ödendiği, 24/3/2003 tarihli sözleşme kapsamında teneke, plastik, pet, poşet, karışık burda ve alüminyum malzeme karşılığı 50.050 kg için idareye 79.481,27-TL ödendiği anlaşılmaktadır. Davacının zarar istemine konu kalem değerlendirildiğinde 2004 yılı içerisinde yapılan çalışmalar sonucu elde edilen geri dönüş malzemelerinin davalı tarafın sözleşmeye konu malzemeleri davacı şirkete değil de 3. Şahıslara verdiğinden bahisle uğradığı kar payı noktasında söz konusu malzemelerin davacı tarafça tesis dışına çıkarıldığı iddiası yönünde dosyaya sunulan kantar işleri üzerinden resmiyet arz eden hiçbir ibare yer almayıp, ayıklama bandından elde edilen geri dönüşüm malzemelerinin hangi araçlarla tesis dışına çıkarıldığının ve bu araçların kime ait olduğunun da tespiti bu yönde verilen ara kararlara ve taraflara bu konuda verilen sürelere rağmen mümkün olmamıştır. Keza taraflar arasındaki sözleşmenin süresi 31/12/2013 tarihinde sona erecek olmakla birlikte davacı şirketin davalı tarafın da muvafakati ile ayıklama bandının işletmesinin 2014 yılı Ekim ayı sonuna kadar devam ettirdiği anlaşılmaktadır. Davalı şirketin … Belediyesinin iştiraki olması sebebiyle bir muvafakat metninin de bulunması gerekmekle birlikte bu yönde bir belge de sunulamamıştır. Diğer yandan davalı şirketin … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış olduğu … Esas/Karar sayılı dosyasından ilamlı icra takibine konu alacağın ödenmemesi nedeniyle iflas istemli dava açıldığı ve yargılama sonunda şirketin iflasına karar verildiği alacağa ilişkin ilamın da … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas, … Karar sayılı ve alacak istemli ilama ilişkin bulunduğu ilamın konusunun 2 adet Tıbbi Atık ve İmha Makinesinin tesliminden kaynaklandığı saptanmıştır. Taraflarca sunulan deliller ve Mahkememizce bu kapsamda toplanmasına gerek görülen ve ara kararlara da konu edilen ancak ikmali mümkün olmayan tüm hususlar birlikte değerlendirilmek suretiyle, davacı şirketin sunulan faturalar ile gelir tablosu verileri de dikkate alınarak; 2002-2003 yıllarına ait toplam faaliyet giderlerinin toplam satışlarına oranı baz alınmak suretiyle 2002 yılı net satış tutarı 1.289.052,87-TL faaliyet gideri 22.484,36-TL ve buna göre 0,017 oranı ile 2003 yılı net satış tutarı 3.573.289,57-TL faaliyet giderleri 72.432,015 TL olmak üzere 0,020 oranına nazaran faaliyet giderlerinin toplam satışlara oranı %2 olduğu ve buna göre toplam 928.836,38-TL tutarındaki davaya konu satış tutarına isabet eden faaliyet giderinin 18.577,00-TL, 20 aylık net satış karının: 46.488-18.577=27.911-TL olmak üzere aylık ortalama net satış karının 1.396-TL ve buna göre de 10 aylık net satış karının (1.396*10) 13.960-TL olacağı hesaplanmış, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak maksadıyla açtığı kısmi dava dikkate alınarak davanın bu nedenle kabulüne ve fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 11/03/2019 tarih, 2016/5150 esas, 2019/945 karar sayılı kararı ile; “…HMK 266. maddesi uyarınca çözümü hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirmesi halinde hakim bilirkişi görüşüne başvurmak zorundadır. Bilirkişi tek olabileceği gibi heyet halinde de olabilir. Bu hususlar HMK 275/1 maddesinde belirlenmiştir. Somut olayda mahkemece uyuşmazlığın teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi incelemesine başvurulmuş, ilk etapta tek kişilik bilirkişinin raporunu ibraz ettikten sonra bu heyete 2 kişi eklenerek 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmış olması HMK 275/1 maddesine aykırıdır. Mahkemece bu hususun gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de;
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre davacı davasını ispat etmek zorundadır. Mahkemece yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak dosyaya ibraz edilen belgeler, taraf kayıtları ve diğer deliller üzerinde inceleme yapılarak dava konusu dönemde malzemelerin kim tarafından tesis dışına çıkarıldığı üzerinde de durulup sonuca göre karar verilmesi gerekirken ispat yükünün davacıda olduğu hususunun gözetilmemesi doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuştur.
Geri dönüşüm malzemelerinin tesis dışına çıkartılmasına ilişkin olarak davalı yanca imzasız ve onaysız olarak bir kısım kantar kaydı ve icmal sunulmuştur. Sunulan kayıtlardan tespit edilen plakalara göre araçların ilgili dönemdeki malik bilgileri yönünden trafik kayıtları celbedilmişse de, kayıt maliklerinin davanın tarafı olmadıkları anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyeti, 12/08/2020 tarihli raporda; Yargıtay Bozma kararında dava konusu dönemde malzemelerin kim tarafından çıkarıldığı üzerinde durulması ve davacının ispat yükü gözönüne alınarak şeklindeki değerlendirmesine rağmen malzemelerin kimin tarafından çıkarıldığı hususunda yeni bir tespit olmadığını, dosyaya yeni delil sunulmadığı ve taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığını, mevcut durumda dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesinin ve takdirinin Mahkemenin takdirinde olduğunu, dava konusu malzemelerin teslim edilmediği iddia edilen 10 aylık süre için davacının yaptığı kabul edilebilecek işçilik, üretim ve genel gider tutarının işçilik giderleri 115.061.36TL, üretim giderleri 170.222.06-TL ve genel giderler 9.288,50-TL olarak hesaplandığını, dava konusu dönem için toplam 294.571,92-TL nin davacı alacağı olarak kabul edilebileceğini bildirmişlerdir.
Rapora yönelik davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi bakımından alınan 16/01/2022 tarihli ek raporda bilirkişiler, kök raporda varılan sonuçta herhangi bir değişiklik olmadığını bildirmişlerdir.
… işletmesi ilk olarak 06/05/2002 tarihinde imzalanan sözleşme ile davacı şirkete verilmiş, devam eden süreçteki sözleşmelere istinaden mezkur işletme 2004 yılı Ekim ayının sonuna kadar davacı şirket tarafından işletilmiştir.
Davacı vekili, 2004 yılı içerisindeki 10 aylık çalışma dönemindeki geri dönüşüm malzemelerinin sözleşmeye aykırı olarak kendilerine teslim edilmediğini, davalı yanca üçüncü şahıslara satıldığını iddia ederek kısmi açılan davada alacak talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili ise, geri kazanım ürünlerinin davacı şirket tarafından tesis dışına çıkartıldığını, buna ilişkin kantar fişi ve icmaller tutularak hakedişler düzenlendiğini, davacı şirketin 2004 yılında elde ettiği ürünlere ilişkin olarak davalı şirkete ödemesi gereken bedelin 80.477,00 TL olduğunu, geri kazanım ürünlerinin davalı şirket tarafından satılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının alacaklı değil aksine borçlu olduğunu savunmuştur.
İspat yükünü düzenleyen; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Aynı yöndeki 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesine göre de: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
İhtilaf konusu geri kazanım ürünlerinin kim tarafından tesis dışına çıkartıldığı toplanan delillere ve taraflara tanınan imkana rağmen tespit edilememişse de, Yargıtay bozma ilamında da açıkça belirtildiği üzere eldeki alacak davasında ispat yükü davacıdadır. Davacı yanca iddiasını ispat noktasında elverişli bir delil ibrazında bulunulmadığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 148,50-TL harçtan mahsubu ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, fazladan yatırılan 67,80 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davlı tarafından yapılan 22,25 TL posta masrafı ile 136,00 TL temyiz yoluna başvurma harcı toplamı 158,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ‭5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2022

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .