Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/262 E. 2020/339 K. 07.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/262
KARAR NO: 2020/339

DAVA: Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:06/05/2019
KARAR TARİHİ:07/09/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı römork ile … plaka sayılı çekicisi ile birlikte 15.12.2018 tarihinde çalındığını, römorkun davalı şirkete kaskolu olduğunu, römorkun kasko bedelinin 60.000,00 TL olduğunu ,aracın müvekkilinin kardeşi …’ın evinin önünden çalındığı … Polis Merkezinde 15.12.2018 tarihinde hırsızlıkla ilgili tutanak tutulduğu ve şikayette bulunulduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma dosyası ile hırsızların halen arandığını, aracın her iki anahtarının da müvekkilinde olduğunu, müvekkilinin davalı şirket tarafından sürekli oyalandığını ve taleplerinin reddedildiğini, bunun üzerine arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak bundan da sonuç alınamadığını ve anlaşılamadığını, müvekkilinin hasarının halen ödenmediğini, açıklanan nedenlerle; 60.000,00 TL alacaklarının davalı şirketten dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın talebinin kasko poliçesi teminatı dışında kaldığını, davacının müvekkiline yaptığı başvuru sonrasında hırsızlık olayının incelenmesi amacıyla araştırma raporu hazırlandığını ve bu rapor sonucunda davacıya ait römorkun çalınmadığı, usulsüz şekilde satılarak sigorta şirketinin yanıltıldığı sonucuna varıldığını, yapılacak diğer incelemeler ile aracın çalındığının anlaşılacağını, sigorta dolandırıcılığı sebebiyle davacı aleyhine suç duyurusunda bulunulacağını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Dava kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından mahkememize hitaben sunulan dava dilekçesinde, müvekkiline ait … plakalı römork ile … plaka sayılı çekicisinin çalındığı, römorkun davalı şirkete kaskolu olduğu, römorkun kasko bedelinin 60.000,00 TL olduğu, aracın müvekkilinin kardeşi …’ın evinin önünden çalındığı, … Polis Merkezinde 15.12.2018 tarihinde hırsızlıkla ilgili tutanak tutulduğu ve şikayette bulunulduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma dosyası ile hırsızların halen arandığı, aracın her iki anahtarının da müvekkilinde olduğu, müvekkilinin davalı şirket tarafından sürekli oyalandığı ve taleplerinin reddedildiği, bunun üzerine arabuluculuk yoluna başvurulduğu, ancak bundan da sonuç alınamadığı, müvekkilinin hasarının halen ödenmediği beyan edilerek, 60.000,00 TL alacaklarının davalı şirketten dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiş, davalı yanca mahkememize sunulan cevap dilekçesinde ise; davacı tarafın talebinin kasko poliçesi teminatı dışında kaldığı, davacının müvekkiline yaptığı başvuru sonrasında hırsızlık olayının incelenmesi amacıyla araştırma raporu hazırlandığı ve bu rapor sonucunda davacıya ait römorkun çalınmadığı, usulsüz şekilde satılarak sigorta şirketinin yanıltıldığı sonucuna varıldığı, yapılacak diğer incelemeler ile aracın çalındığının anlaşılacağı, sigorta dolandırıcılığı sebebiyle davacı aleyhine suç duyurusunda bulunulacağı belirterek, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Taraf iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, rizikonun (hırsızlık) sözleşme kapsamında teminat altında bulunup bulunmadığı, teminat kapsamında ise ödenmesi gereken tazminatın miktarının ne olduğu noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, mahkememizce, toplanmasına karar verilen tüm deliller toplanmış, dava konusu aracın dava ve çalındığı tarihlerdeki değerinin ne olduğunun, davacının hasar bedeli talep edip edemeyeceği varsa miktarı ile anahtarların orjinal olup olmadığının tespiti bakımından konuda uzman bilirkişi eliyle inceleme yaptırılmıştır.
Bilirkişi Makine Mühendisi … tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle de; “…… plaka sayılı … model, … marka , … tipinde römorkun dava tarihindeki (06.05.2019) bedelinin ortalama 48.000,00 TL, çalındığı tarihteki (15.12.2018) bedelinin ortalama 45.000,00 TL olduğu , dosya muhteviyatında bulunan iki adet anahtardan birinin orjinal … marka logolu anahtar, diğerinin çekme anahtar olduğu….” tespitleri yapılmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan raporunun denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 31/05/2019 tarihli cevap dilekçesinde her ne kadar, ikame edilecek suç duyurusunun bekletici mesele yapılması talep edilmiş ise de, kararın verildiği 07/09/2020 tarihli celseye kadar herhangi bir suç duyurusunda bulunulmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin ikame edilecek suç duyurusunun bekletici mesele yapılması istemi haklı görülmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Ayrıca davacı yanca … plakalı römork ile … plaka sayılı çekicisinin 15/12/2018 tarihinde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce çalındığını iddia ederek … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş ise de, … sayılı soruşturma dosyasında gerek aracın ve gerekse şüphelilerin bulanamaması nedeniyle daimi arama kararı verildiği bildirildiğinden usul ekonomisi gözetilerek ceza soruşturmasının sonucu beklenilmeden dosyamızdaki mevcut bilgi ve belgeler doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, rizikonun (hırsızlık) sözleşme kapsamında teminat altında bulunup bulunmadığı, teminat kapsamında ise ödenmesi gereken tazminatın miktarının ne olduğu noktasında toplandığı, bu bağlamda tüm delillerin celp edildiği, gelen yazı cevaplarının dosyamız arasına katıldığı, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi raporu alındığı, bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya ibraz olunan raporda özetle, … plaka sayılı 2014 model, … marka, … tipinde römorkun dava tarihindeki (06.05.2019) bedelinin ortalama 48.000,00 TL, çalındığı tarihteki (15.12.2018) bedelinin ise ortalama 45.000,00 TL olduğu, dosya muhteviyatında bulunan iki adet anahtardan birinin orjinal … marka logolu anahtar, diğerinin çekme anahtar olduğunun tespit edildiği, raporunun denetlenmesinde, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğunun anlaşıldığı ve hükme esas alınmasına karar verildiği, davalı yanca her ne kadar davacı tarafın talebinin kasko poliçesi teminatı dışında kaldığı, davacının müvekkiline yaptığı başvuru sonrasında hırsızlık olayının incelenmesi amacıyla araştırma raporu hazırlandığı ve bu rapor sonucunda davacıya ait römorkun çalınmadığı, usulsüz şekilde satılarak sigorta şirketinin yanıltıldığı sonucuna varıldığı ve davacı hakkında sigorta dolandırıcılığı sebebiyle suç duyurusunda bulunulacağı belirterek davanın reddi gerektiği savunulmuş ise de, davalının iş bu iddialarını usulüne uygun delillerle ispat edemediği ve yine davalı yan cevap dilekçesinde her ne kadar, ikame edilecek suç duyurusunun bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de, kararın verildiği 07/09/2020 tarihli celseye kadar herhangi bir suç duyurusunda bulunulmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin ikame edilecek suç duyurusunun bekletici mesele yapılması isteminin de mahkememizce haklı görülmediği ve yargılamaya devam olunduğu, davacı yanca da her ne kadar dava konusu römorkun kasko bedelinin olan 60.000,00 TL talep edilmiş ise de, davanın niteliği ve Yargıtay’ın bu davalara yönelik yerleşik içtihatları gereği (Yargıtay 17. H.D.26/09/2018 tarih, 2018/3120 Esas-2018/8268 Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 02/10/2006 Tarih ve 2006/8964 Esas-2006/9533 Karar sayılı ilamları) aracın çalınma tarihindeki rayiç bedeli tespit edilmek suretiyle, davalının ödemesi gereken gerçek zararın tespit edilmesi gerektiği anlaşıldığından ve mahkememizce alınan ve hükme esas alınmasına da karar verilen bilirkişi raporu ile de, dava konusu aracın çalındığı tarihteki bedelinin 45.000,00 TL olduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu aracın gerek sigorta poliçesinden ve gerek se trafik tescil kayıtlarından ticari olduğu anlaşıldığından ticari faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-45.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 3.073,95 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.024,65 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 2.049,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan peşin ve ıslah harcı toplamı: 1.024,65 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 44,40 TL , posta gideri, 74,40 TL, bilirkişi ücreti gideri 800,00 TL olmak üzere toplam: 918,80 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 689,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.650,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi uyarınca hükmolunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07.09.2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır