Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/252 E. 2022/562 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/252 Esas
KARAR NO :2022/562

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/04/2019
KARAR TARİHİ:27/09/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Eskrim sporu ile ilgilenen milli sporcu ve antrenör olduğunu, aynı zamanda eskrim malzemeleri ithalatı ve üretimi yapmakta olduğunu, Eskrim Türk Milli Takımlarının resmi sponsoru olduğunu, Eskrim camiasının gelişmelerini takip etmek amacıyla sosyal medya gruplarına dahil olduğunu, 955 üyesi olan “Eskrimi Türkiyeye Yayma Platformu” isimli bir grupta kendisi gibi eskrim malzemeleri ticareti ile uğraşan davalı … tarafından yazılan ve davacıyı karalayıcı, alenen kötüleyici, gerçekten tamamen uzak bir takım söylemler içeren bir yazıdan 13 Ekim 2018 tarihinde haberdar olduğunu, söz konusu yazı içeriğinde davalının, davacı …’u deşifre etmenin artık kaçınılmaz olduğunu, davacının satmış olduğu kordonların kendisine sık sık tamire getirildiğini, davacının sattığı kordonların fiş uçlarının bağlantılarının ya hiç yapılmamış olduğunu ya da kablonun fişin ucuna sokulmuş ama hiç sıkıştırılmamış olduğunu, söz konusu kordonun Türk eskrimcilerine komplo kurmak ve onları başarısız kılmak için özel olarak hazırlanmış bir tuzak olduğunu, söz konusu kordonların milli takım oyuncuları tarafından da kullanıldığını ve onların da emeklerini heba edeceği, davacıyı uyarmış olmasına rağmen davacının bozuk ürünler satmaya devam ettiği yönünde iddialar bulunmakta olduğunu, söz konusu yazının davalı tarafından Eskrim Tartışma Platformu adı sosyal medya grubunda paylaşılmış olduğuna ilişkin olarak … 34. Noterliğinin … yevmiye numaralı tespit tutanağı ile tespit yapıldığını,Davalının söz konusu yazıyı 697 üyesi olan İkinci El Eskrim Malzemeleri Pazarı adlı grupta da paylaştığını, buna ilişkin olarak … 34. Noterliğinin … yevmiye numaralı tespit tutanağı ile tespit yaptırdıklarını, davalının söz konusu üç platformda yayımladığı bu yazıyla 2.712 kullanıcıya ulaştığını, bu durumun haksız rekabet fiili niteliği taşıdığını, yazıda yer alan ve davacı …’u deşifre etmenin artık kaçınılmaz olduğuna ilişkin iddianın şaibeli faaliyetler yürüttüğü ithamını içerdiğini, yazıya konu olan kordonun, iki ucundan birinin maçın skorunun yazıldığı tabelaya giden tesisata diğerinin ise sporcunun yeleğinin içerisinden geçerek elindeki kılıcın içerisindeki iletken kablo tesisatına bağlanan ve kılıç ile skor tabelası arasındaki elektrik iletkenliğini sağlayan ancak nitelik itibari ile esasen günlük hayatımızda sıklıkla karşılaşabileceğimiz sıradan bir kablodan ibaret olduğunu, bu sayede sporcunun silahı rakibinin vücuduna değdiğinde elektrik akımının bu kablo aracılığı ile tespit edildiğini ve skora yazıldığını, Davacının aynı ekipmanları kendi kulübünün sporcularına da satmakta olduğunu, satılan kablolarda anılan türden bir bozukluk bulunduğu ortaya çıksa bile, söz konusu kordonlardan profesyonel sporcuların çantasında biri maçta kullanılan asıl ve ikisi de yedek olmak üzere üç tane bulunduğunu, varlığı iddia edilen aksaklık gerçek olsa bile bunun saniyeler içinde düzeltilebilecek bir aksaklık olduğunu, maç yerindeki antrenörlerde de bu tarz aksaklıkları çözmeye yardımcı aletler bulunduğunu, davalının da kendisiyle aynı spor dalında çalışmakta olduğunu, söz konusu gerçekten haberdar olduğunu, dava konusu olayda TTK m. 55.1.a.1 hükmünde düzenlenen “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek” fiilinin söz konusu olduğunu, davalının davacıyı bilerek ve isteyerek kötülediğini, açıkça ve isim vererek hedef gösterdiğini, söz konusu kordonların toplu olarak ithal edildiğini, aralarında arızalı ya da çalışmayan ürünler çıkarsa bunların kendisi tarafından kontrol edildiğini ve satışa sunulmadığını, yine de satılan arızalı ürün olursa mevcut aksaklığı herhangi bir ücret beklentisi olmaksızın tamir ettiğini, davalının söz konusu yazı ekinde paylaştığı fotoğraflar bulunduğunu, bu fotoğraflarda arıza olarak gösterilen hususun kablonun içeriğinde olmadığını, ucundaki bağlantıya ilişkin olduğunu, söz konusu hususun kablo uçlarının ilgili yuvaların içerisine sokulması ve bir vida ile sıkıştırılması suretiyle tamir edilebildiğini, söz konusu sorunun kendisinin sattığı kordonlardan sadece birkaçında görüldüğünü, kendisi tarafından da tamir edildiğini, davalının kendisine gelen tamir talebini davacıyı suçlamak için bir fırsata çevirdiğini, kasten, bilerek ve isteyerek, davacının ismini verip onu hedef göstererek davacıyı kötülemesinin, davacı hakkında asılsız ve ağır yakıştırmalarda bulunmasının davacıya ticari kayıp yaşatmak amacıyla yapıldığını, milli sporcularda da bu ürünlerin bulunduğunu, söz konusu kordonların milli sporcularımızın emeklerini heba edeceğine ilişkin ithamların nedeninin milli sporcuların ekipmanlarının temini amacı ile Federasyon veya Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde açılan ihalelerde davalının davacı ile rekabet ediyor olması olduğunu, anılan ihaleleri davacı kazandığı için davalının davacıya kişisel husumet duyduğunu, bu sebeple söz konusu ihaleler kapsamında teslim edilen ürünleri karalayarak ve tüketicinin milli duygularını kışkırtarak davacı aleyhine bir tepki oluşturmak amacıyla anılan sözleri yazmış olduğunu, Davalının davacı hakkında sistematik bir karalama kampanyası izlediğini, Olayda anılan haksız rekabet fiilinin unsurlarının bulunduğunu, davacının maddi ve manevi zararları doğduğunu ileri sürerek; Davacı aleyhine işlenen haksız rekabet fiilinin tespitine, men’i ve ref’ine karar verilmesine, Mahkeme hükmünün, masrafları davalıya ait olmak üzere, Türkiye’nin ülke çağında dağıtımı yapılan en yüksek tirajlı 1 gazetesinde ilan edilmesine ve işbu davaya konu edilen Facebook gruplarında bizzat davalı tarafından tüm grup üyelerinin görebileceği formatta yayınlattırılmasına, Davacının uğradığı haksız rekabet fiili yoksun kaldığı şimdilik 1.000 TL bedelinde belirsiz alacak şeklindeki maddi zararın tazminine, Davacının haksız rekabet sebebi ile uğradığı ticari ve kişisel itibar kaybına ilişkin 30.000 TL manevi zararının tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; HMK’nın 6. Maddesi uyarınca yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu, davalı olarak kendisinin …. …’da ikamet ettiğini, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Eskrim malzemeleri ithal edip satmakta olduğunu, ayrıca eskrim malzemelerinin bakım onarım ve tamiratı hizmetini de vermekte olduğunu, 2017 yılı Kasım ayında ikinci el eskrim malzemeleri pazarı adlı sosyal grubu kurduğunu ve yönettiğini, iki eskrim kulübü kurduğunu ve iki eskrim salonu açtığını ve işlettiğini, ticari kaygı olmadan eskrim sporunun gelişmesi için faaliyetler yürüttüğünü, Davacı ile 2014 yılında ticari faaliyet içinde olduklarını, kendisinin davacının ithal ettiği veya ürettiği ürünlerden satın aldığını, ancak daha sonra davacıdan aldığı ürünlerden şikayet gelmesi ile davacıdan ürün satın almayı bıraktığını, davacıyla bu tarihe kadar sadece 2018’deki bir ihalede iki rakip gibi karşı karşıya geldiklerini, ihaleyi davacının kazandığını, ancak söz konusu ihaleden doğan taahhütlerini yerine getirmediğini, davacının milli sporcu olmadığını, davacının milli takım resmi sponsoru olduğuna ilişkin beyanının yanıltıcı olduğunu, sponsor olduğu ayakkabıların milli takım oyuncuları tarafından kullanılmadığını, Davacının ürünlerine ilişkin olarak ilişkin 23.02.2018’de söz konusu üç platformda yazı yazdığını, ancak davacının ismini kullanmadığını, davaya konu olan yazıyı, 13 Ekim 2018 tarihinde yazdığını, bu yazıda davacının ismini kullandığını, amacının kamuoyunu bilgilendirmek olduğunu, Davacıya hitaben daha sonra 30.04.2019 tarihinde kordonlardaki hataları düzelttiği için teşekkür yazısı yayımladığını, 2018 yılı 23 Nisan Uluslararası Çocuk Kupasına açmış olduğu ücretsiz bakım-onarım ve tamirat standında davacıdan satın alınmış pek çok ürünün kendisine tamire getirildiğini, başka bir gün de adını belirtmediği bir milli takım sporcusunun kendisine başvurduğunu, federasyon tarafından kendisine verilmiş sıfır kordonu getirdiğini, söz konusu kordonun da tamirat gerektirdiğini, söz konusu yazının kendisinin satış rakamlarında herhangi bir artışa yol açmadığını ileri sürerek, öncelikle davanın yetki yönünden reddine, davacının haksız davasının ve taleplerinin reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, haksız rekabetin tespiti, men’ i, refi, ilanı ve bu fiillerden kaynaklı maddi manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığının tespitine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, Türkiye Eskrim Federasyonu’na müzekkere yazılarak Davacı …’un milli sporcu kaydının olup olmadığı ve milli sporcu sıfatıyla katıldığı müsabakaların dökümünün gönderilmesi ve tarafından ihale ile fedarasylonlarına mal ürün tedariki yapıp yapmadığı sorulmuş, …CBS’den …Soruşturma … Karar sayılı dosyası celp edilmiş, …Eskrim’in ticaret sicil kayıtları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
…CBS’nin …soruşturma nolu dosyasının incelenmesinde, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Türkiye Eskrim Federasyonu Başkanlığının 13.02.2020 tarihli müzekkere cevabında, …’un milli sporcu kaydı olmamakla birlikte yurt içinde katıldığı müsabakaların listelerinin gönderildiği, …’tan Federasyonlarınca 15.05.2018 tarihinde KDV dahil 91.265,50 TL tutarında ürün tedariki yapıldığı, teslim edilen ürünlerin kullanıma uygun olup, ilgili yükümlülükleri yerine getirmiş olduğu, ödemelerinde 6 taksitte yapıldığı, sporcuların kullanımı sırasında deforme olan bazı ürünlerin ise … tarafından yenileri ile değiştirilerek bütün yükümlülüklerin ilgili tarafından eksiksiz yerine getirilmiş olduğu bildirilmiştir.
Türkiye Eskrim Federasyonu Başkanlığının 27.02.2020 tarihli müzekkere cevabında ise, …’un milli sporculuğuna ilişkin önceki yazılarının 2011 yılı ve sonrasına ait olacak şekilde bildirilmiş olduğu, ilgilinin 2011 yılı öncesine ait milli sporculuğu bulunmakta olduğu bildirilmiştir.
Talimat yoluyla … Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. …, SMMM … ve Koordinatör Milli Sporcu …’dan oluşan bilirkişi heyetinden alınan 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Anılan iddiaların ispatına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, olayda davalının açıklamalarının “başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini” “yanlış” ya da “gereksiz yere incitici” nitelik taşıdığı şeklinde bir değerlendirme yapılabileceği, zarar hesaplaması yapılabilmesi için gereken defterlerin eksik olduğu ve tamamlanması halinde zarar tespiti yapılabileceği sonuç ve kanaatine varılmış olup, takdiri Sayın mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir. Bilirkişi … ise ayrıksı görüş sunarak, bir sporc bakış açısıyla davacının ürettiği malların kalitesinin düşük olmasının sözkonusu spor dalını ve spor dalı ile uğraşan sporcuları olumsuz etkileyeceği kanaati hasıl olduğunu, söz konusu olayda sosyal medyada miili huşu ve duygularla yazılmış ithamlar olsada takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere düşüncesi gereği davacının haksız olduğunu değerlendirdiğini beyan etmiştir.
Ayrıksı rapor sunan koordinatör milli sporcu bilirkişi …’nın eskrim sektör bilirkişisi olmaması nedeniyle heyettten çıkarılarak sektör bilirkişisi …’un bilirkişi heyetine eklenmesiyle talimat yoluyla alınan 01/11/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; Teknik inceleme ve değerlendirmede, eskrim spor müsabakaları başlamadan önce sporcuların kullandığı tüm malzemelerin kontrollerinin sıkı bir şekilde hem sporcular hemde organizasyon görevlileri tarafından yapılmakta olduğu, eksiklik veya arıza giderilmeden maçların başlamadığı, arızalı olan kordonların tamirinin ise basit bir şekilde tornavida ile giderilebildiği, Mali yönden inceleme ve değerlendirmede, …’un ve … Danışmanlık’ın 2018-2019 yılı ticari defterleri ve talep edilen belgelerin incelenmesi neticesinde, …’un dava konusu söylemin söylendiği tarihten önceki malzeme satışları toplamının KDV Dahil 321.146,16TL olduğu, …’un ve … Danışmanlık’ın dava konusu söylemin söylendiği tarihten sonraki malzeme satışları toplamının KDV Dahil 249.435,16TL olduğu, …’un ve … Danışmanlık’ın dava konusu söylemden sonra (13.10.2018-31.12.2019) satışlarının KDV dahil 71.711,00TL azalış gösterdiği anlaşılmıştır. Takdiri sayın Mahkemede olmak üzere, Sayın mahkemenizce Maddi tazminat ödenmesine karar verilmesi halinde …’un ve … Danışmanlık’ın dava konusu söylemden sonra (13.10.2018- 31.12.2019) satışlarının KDV dahil 71.711,00TL azalış gösterdiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Davacı tarafça, davalının, 13.10.2018 tarihinde “Eskrimi Türkiyeye Yayma Platformu”, “Eskrim Tartışma Platformu” ve ” İkinci El Eskrim Malzemeleri Pazarı” isimli gruplarda, davacının sattığı Eskrim Malzemelerine yönelik olarak yaptığı paylaşımların TTK’nın 54. ve devamı maddeleri uyarınca haksız rekabet oluşturduğu ileri sürülerek haksız rekabetin tespiti, men’ i, refi, ilanı ve bu fiillerden kaynaklı maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulmuştur.
Davalı tarafça, dava konusu sosyal medya paylaşımlarını belirtilen platformlarda yaptığı kabul edilmekte birlikte, bu bildirimleri bilgilendirme amacıyla yaptığını ileri sürerek, davanın yetki yönünden reddi ve davanın esastan reddi talep edilmiştir.
Davalı tarafça yetki ilk itirazında bulunularak yetkili mahkemenin davalının ikametgahı … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu ileri sürülmüş ise de, davanın haksız fiile dayandığı, 6100 sayılı HMK’nun 16. Maddesi uyarınca haksız fiilden doğan davaların davacının ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği, davacının ikametgahının mahkememiz yetki sahasında kalan Sarıyer/İstanbul olduğu anlaşılmakla, davalının yetki ilk itirazına itibar edilmemiştir.
Haksız rekabete ilişkin hükümler TTK’ nun 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Buna göre; “Madde 54- (1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
Madde 55- (1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;
1. Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,
2. Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek,
3. Paye, diploma veya ödül almadığı hâlde bunlara sahipmişçesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak,
4. Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,
5. Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek,
6. Seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak; şu kadar ki, satış fiyatının, aynı çeşit malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerinin benzer hacimde alımında uygulanan tedarik fiyatının altında olması hâlinde yanıltmanın varlığı karine olarak kabul olunur; davalı, gerçek tedarik fiyatını ispatladığı takdirde bu fiyat değerlendirmeye esas olur,
7. Müşteriyi ek edimlerle sunumun gerçek değeri hakkında yanıltmak,
8. Müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak,
9. Malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak,
10. Taksitle satım sözleşmelerine veya buna benzer hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek, peşin veya toplam satış fiyatını veya taksitle satımdan kaynaklanan ek maliyeti Türk Lirası ve yıllık oranlar üzerinden belirtmemek,
11. Tüketici kredilerine ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek veya kredilerin net tutarlarına, toplam giderlerine, efektif yıllık faizlerine ilişkin açık beyanlarda bulunmamak,
12. İşletmesine ilişkin faaliyetleri çerçevesinde, taksitle satım veya tüketici kredisi sözleşmeleri sunan veya akdeden ve bu bağlamda sözleşmenin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme süresi, müşterinin cayma veya fesih hakkına veya kalan borcu vadeden önce ödeme hakkına ilişkin eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak.
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek; özellikle;
1. Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek,
2. Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, haketmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak,
3. İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek,
4. Onunla kendisinin bu tür bir sözleşme yapabilmesi için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış olan alıcının veya kredi alan kişinin, bu sözleşmeden caymasına veya peşin satış sözleşmesi yapmış olan alıcının bu sözleşmeyi feshetmesine yöneltmek.
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma; özellikle;
1. Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
2. Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği hâlde, yararlanmak,
3. Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak.
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
e) İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak. Özellikle yanıltıcı bir şekilde diğer taraf aleyhine;
1. Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan, veya
2. Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullananlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
Madde 56- (1) Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. Davacı lehine ve (d) bendi hükmünce tazminat olarak hâkim, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir.
(2) Ekonomik çıkarları zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek müşteriler de birinci fıkradaki davaları açabilirler, ancak araçların ve malların imhasını isteyemezler.
(3) Ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer meslekî ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlar da birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı davaları açabilirler.
(4) Bir kimse aleyhine birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri gereğince verilmiş olan hüküm, haksız rekabete konu malları, doğrudan veya dolaylı bir şekilde ondan ticari amaçla elde etmiş olan kişiler hakkında da icra olunur.
Madde 59-(1) Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemiyle, gideri haksız çıkan taraftan alınmak üzere, hükmün kesinleşmesinden sonra ilan edilmesine de karar verebilir. İlanın şeklini ve kapsamını mahkeme belirler.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; Her iki tarafın aynı iş alanında ticari faaliyette bulunduğu; Davalı tarafça dava konusu sosyal medya paylaşımlarını belirtilen platformlarda yaptığının kabul edilmekte olduğu, ancak paylaşımların haksız olmadığı ve bilgilendirme amacıyla yapıldığının ileri sürüldüğü; Dava konusu sosyal medya paylaşımları incelendiğinde, davacının adının zikredilmek suretiyle davacıya ait ürünlerin bozuk ve kötü olduğunun defalarca dile getirildiği; Davalının, bu paylaşımları destekler mahiyette yani davacı tarafından satılan veya üretilen ürünlerin bozuk ve kötü olduğuna dair dosya kapsamına ispata dair bir delil sunulmadığı, …Federasyonu müzekkere cevabına göre de, davacı tarafından federasyona satılan ürünlerin kullanıma uygun olduğunun bildirildiği, bu haliyle dosya kapsamında davacı tarafça satılan ürünlerin bozuk veya kötü ürünler olduğuna, davalının sosyal medya paylaşımlarında doğru bilgi verdiğine dair bir delil elde edilememiş olduğu; Davalının da davacı ile aynı iş alanında faaliyet göstermesi nedeniyle davalının dava konusu sosyal medya paylaşımlarının haksız rekabet oluşturduğu, davacının ticari itibarının ve kişilik haklarının zedelendiği; Bu itibarla, davacının bu paylaşımların haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, menini ve kaldırılmasını talep etmekte haklı olduğu; Paylaşımlar sosyal medya üzerinden yapıldığından davacının kararın ilanını istemekte haklı olduğu; Alınan bilirkişi raporuna göre, davacının paylaşımlar sonrası satışlarının düştüğü, 71.711,00 TL. Maddi zararının oluştuğu, davacının maddi tazminat talebinin yerinde olduğu; Davacının ticari itibarının ve kişilik haklarının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat talep edebileceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş şekli, davalı paylaşımlarının haksızlığı dikkate alındığında 30.000,00 TL manevi tazminat talebinin dosya kapsamına uygun olduğu kanaatlerine ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenler ile, davacının davasında haklı olduğu kanaatine ulaşılarak;
Davanın Kabulü ile; Davalının, 13.10.2018 tarihinde “Eskrimi Türkiyeye Yayma Platformu”, “Eskrim Tartışma Platformu” ve ” İkinci El Eskrim Malzemeleri Pazarı” isimli gruplarda, davacının sattığı Eskrim Malzemelerine yönelik olarak yaptığı paylaşımların TTK’nın 54, 55 ve 56 maddeleri uyarınca haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, men’ine ve kaldırılmasına,
Mahkememizce verilen kararın kesinleşmesine müteakip mahkememiz hükmünün, masrafları davalıya ait olmak üzere türkiye’de trajı beş büyük gazeteden birinde ilan edilmesine,
71.711,00 tl. maddi tazminatın davalıdan alınarak davcıya ödenmesine,
30.000,00 tl manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davalının, 13.10.2018 tarihinde “Eskrimi Türkiyeye Yayma Platformu”, “Eskrim Tartışma Platformu” ve ” İkinci El Eskrim Malzemeleri Pazarı” isimli gruplarda, davacının sattığı Eskrim Malzemelerine yönelik olarak yaptığı paylaşımların TTK’nın 54, 55 ve 56 maddeleri uyarınca HAKSIZ REKABET OLUŞTURDUĞUNUN TESPİTİNE, MEN’İNE VE KALDIRILMASINA,
2-Mahkememizce verilen kararın kesinleşmesine müteakip MAHKEMEMİZ HÜKMÜNÜN, masrafları davalıya ait olmak üzere Türkiye’de trajı beş büyük gazeteden birinde İLAN EDİLMESİNE,
3- 71.711,00 TL. Maddi Tazminatın davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4- 30.000,00 TL Manevi Tazminatın davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Tespit talebi yönünden alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcı, maddi tazminat yönünden alınması gereken 4.898,58 TL karar ve ilam harcı ve manevi tazminat yönünden alınması gereken 2.049,30 TL karar ve ilam harcı olmak üzere; toplam 7.028,58 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslah harcı olarak alınan 1.736,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.291,60 TL harcın davalı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin olarak ve ıslah yoluyla yatırılan 1.736,98 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı parası, 463,30 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 4.507,70 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maddi tazminat yönünden hesap ve takdir edilen 11.473,76 TL ve manevi tazminat hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL olmak üzere toplam 20.673,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-HMK 120. maddesi gereğinde davacı yanca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır