Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/215 E. 2019/445 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/215 Esas
KARAR NO : 2019/445
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/08/2018
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacılar vekili tarafından Mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile… ada, 167 pafta, 3 parsel İ Tower Projesinde 6. Kat 44 numaralı bağımsız bölümün satışı için Sözleşme imzalandığını, sözleşme’nin bir tarafı her iki davacı olup diğer tarafı davalı tarafta olduğunu, anılan Sözleşme gereğince taşınmaz 127,00 m2 olarak teslim edilecek iken çok daha az bir metrekare olarak teslim edildiğini, 1 numaralı müvekkilleri ile İstanbul ili, … ada, 167 pafta, 3 parsel İ Tower Projesinde 11. Kat ,78 numaralı bağımsız bölümün satışı için Sözleşme imzalandığını, taşınmaz 95,45 m2 olarak teslim edilecek iken çok daha az bir metrekare olarak teslim edildiğini, yargılama sürecinde ortaya çıkacak nedenlerle fazlaya ilişkin dava, talep, şikayet, takip vb gibi her türlü haklarımıza saklı kalmak kaydı ile; davanın kabulü ile, taşınmazın Sözleşmede belirtilen ölçülerde teslim edilmesi halinde taşınmazın edeceği değer ile şu anda eksik olarak teslim edilmesi nedeni ile taşınmazın değeri arasındaki fark ile Sözleşme gereğince eksik teslimat yapılan m2 oranı hesaplanarak satış bedeli üzerinden yüzdesel olarak bu eksik teslimat oranının hesaplanması sonucu ortaya çıkacak olan bedelden hangisi yüksek çıkar ise bu bedelin taşınmazların teslim tarihinden itibaren işleyecek bankaların uyguladığı en yüksek faizin Sözleşmede kararlaştırılmış dolar üzerinden işletilerek Müvekkillere verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, dava dilekçesinde açık bir şekilde talep sonucu yer almadığından, HMK M.119/2 gereği davanın açılmamış sayılmasına, mahkeme aksi kanaatteyse, dava şartı eksikliği (gider avansı) ve usulsüz delil bildirimi sebeplerinden ötürü davanın usulden reddine, uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi (şartları mevcutsa tüketici mahkemesi) olduğundan, mahkemenizin görevsizliğine, ayıp ihbar süresi geçmiş olduğundan, davanın esastan reddine veya ayıplı ifa olmadığından, davanın esastan reddine, vekâlet ücreti de dâhil olmak üzere her türlü yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Mahkememizin Esas No:…, Karar No : … sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna gidilmesi üzerine;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi Dosya No:…, Karar No: … sayılı kararında; “Taraflar arasındaki akdi ilişkinin kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlığın çözümünde hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda uyuşmazlık söz konusudur. İlk derece mahkemesince taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu beyan etmiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. Maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiye, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 Sayılı Yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Bu kapsamda yapılan incelemede davacıların bir taşınmazı ortak aldığı diğer taşınmazın da davalılardan biri tarafından tek başına satın aldığı nazara alındığında davacıların ticari ve mesleki amaçla hareket ettiğinin kabulü gerekmiş ve tüketici sıfatlarının bulunmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesinin Tüketici Mahkemesine vermiş olduğu görevsizlik kararı yerinde değildir. Ancak taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemeleri de görevli değildir. Zira bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Hangi davaların ticari dava olduğu Ticaret Kanunun 4. ve 5/2. maddeleri ile özel yasalarda düzenlenmiştir. Bir davanın mutlak ticari dava sayılabilmesi için Ticaret Kanunun 4. maddesininde 1-6 bentlerindeki davalardan olması, nispi ticari dava sayılabilmesi için de, davanın her iki tarafının tacir olması ayrıca dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir. Bu nedenle de bu kapsamda yapılan incelemede ise Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı sabittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde yukarıdaki gerekçelerde göz önünde bulundurulduğunda Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.” şeklindeki gerekçeyle mahkememiz kararının kesin olarak kaldırılması üzerine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın görev yönünden usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde HMK madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraflarca talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE, gönderilmesine, şayet yasal iki haftalık süre içerisinde taraflarca talep edilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331/2 md. uyarınca harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar OLUŞTURULMASINA,
Dair, verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır