Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/21 E. 2019/425 K. 17.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/21 Esas
KARAR NO : 2019/425

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/04/2014
KARAR TARİHİ: 17/05/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.

AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı …’nun 29/04/2013 tarihli dava dilekçesi ile, davalı toplam 15.000,00 TL değerinde iki adet senetten dolayı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibi başlattığı, davacının icra takibine konu devir teminat senedi karşılığında, davalıdan herhangi bir mal ve hizmet satın almadığı gibi, davalının davacıya herhangi bir devir de yapmamış olduğu, 6098 sayılı TBK’nun 77.maddesinde “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş yada sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” hükmünün amir olduğu, davalı, hile ve sanialarla elde ettiği senetleri işleme koyup haklı bir sebep olmaksızın kazanç elde ettiği, bu nedenle davalıya herhangi bir borcu bulunmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, davalının fuzuli takip tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekilinin 10/06/2014 tarihli cevap dilekçesi ile, davacının dava dilekçesinde tehdit aldığını, borcu bulunmadığını, davalının sebepsiz zenginleşme peşinde olduğunu belirttiği, ancak davacı tarafın sunduğu ve davalıya tebliğ edilen herhangi bir delil listesi olmadığı, davacı tarafın ödeme yaptığını iddia edemeyeceği, iddia ettiği ödemeler olmadığı gibi ispatı da yasal hukuki deliller ile mümkün olmadığı, teminat senedi taşıması gereken nitelikler düşünüldüğünde söz konusu senedin teminat senedi olmadığının ortaya çıkacağı, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Talep, davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibi ve takibe dayanak bono nedeniyle borçlu olmadığınını tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan bozma öncesi yargılamada 16/06/2015 tarih ve… Esas …Karar sayılı kararla; “Davalı alacaklı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasında kambiyo senetlerine mahsus yol ile takip başlatıldığı ve 30/03/2014 vade tarihli, 7.500,00 TL bedelli, 28/02/2014 vade tarihli aynı bedelli 2 adet bono nedeniyle toplam 16.672,59 TL’nin tahsilinin talep edildiği görülmüştür. Davacı taraf, davalının işletmekte olduğu … Kafe’nin %50 hissesinin 30.000,00 TL’ye devretmesi sonrasında anlaşmaya vardıklarını, 15.1000,00 TL nakit ve 15.000,00 TL ‘de devir ücretini ödediğini, ancak daha sonra yaptığı araştırmada ruhsatın …Şti adına olduğunu tespit ettiğini beyanla, senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir. Dava konusu senetler incelendiğinde, davacı keşidecinin ismi üzerinde devir teminat senedidir kaydıyla 19/11/2013 tarihinde tanzim edildikleri, her iki senedin 7.500,00 TL bedelli olup, vade tarihlerinin 28/020/2014 ve 30/04/2014 olduğu, davalının senette lehtar olarak yer aldığı belirlenmiştir. Davacının bizzat kendi beyanında dava konusu işletmede tamir ve tadilat yapmak suretiyle işletmeyi devraldığı, yine tarafların müşterek beyanları ile uyuşmazlık dışı olduğu üzere %80 hissenin davacıya devredildiği, %20 payında … isimli şahsa devredildiği de anlaşılmaktadır. Davacı senetlerin teminat senedi olduğu ve bedelsiz kaldığı yönündeki iddiaları bakımından somut bir delil ibraz edememiştir. Adı geçen şirket sicil kayıtları da incelendiğinde davacının şirkette mevcut hissesinin tamamının 13/12/2013 tarihli devir sözleşmesi ile şirket hissedarlarından …’ye devrederek ortaklıktan ayrıldığı, ancak davacının şirketteki müdürlük görevi ile yönetim ve temsil-ilzam yetkisinin devamına karar verildiği, daha sonra davacının şirket müdürlüğünden de istifa ettiği anlaşılmaktadır. Takip 2 adet kambiyo senedine dayalı olup, yukarıda yapılan tespitler doğrultusunda senetlerin bedelsiz oldukları yönünde bir delil de mevcut olmadığından yerinde görülmeyen davanın REDDİNE” karar verilmiştir.
Davacının, Mahkememiz kararını temyiz etmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 06/06/2016 tarihli ve 2016/941 Esas 2016/6242 Karar sayılı ilamıyla; “Takip dayanağı bonoların ön yüzünde “DEVİR TEMİNAT SENEDİDİR” ibaresi yazılıdır. O halde bu senetlerin teminat senedi olduğunun kabulü gerekir. Tarafların hisse devri nedeniyle mi yoksa ticari işletme devri nedeniyle mi bonoların teminat olarak verildiği konusunda anlaşamadıkları gözönüne alındığında, davalı, bonoların neyin teminatı olduğunu, bu ilişkiyi yerine getirip getirmediğini ve bu ilişki nedeniyle oluşan alacağını kanıtlamak zorundadır. Bu nedenlerle ispat yükünün davalıda olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA” karar verilmiştir.
Davalı vekilinin karar düzeltme başvurusu sonucu Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 30/11/2018 tarihli ve 2016/14332 Esas, 2018/7508 Karar sayılı kararıyla “Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin REDDİNE” karar verilmiştir.
Bozma ilamı sonrası dosya Mahkememizin… Esasına kaydolmuştur. Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur. Davalı vekili bozma ilamından sonra da davaya konu senetlerin teminat senedi olmadığını, borç ikrarını içerdiğini beyan etmiştir. Uyulan bozma ilamının gerekçesinde de belirtildiği üzere davaya konu edilen senetler teminat senedidir. Davalı yan bu senetlerin neyin teminatı olduğunu açıklayamadığı gibi, teminatın dayanağını oluşturan ilişkide edimini yerine getirdiğini ve bu kapsamda alacaklı olduğunu da ispatlayamamıştır. İddia, savunma, toplanan tüm deliller ile Yargıtay bozma ilamı gerekçesi de nazara alınarak davalının alacak hakkını ispatlayamaması sebebiyle davacının davaya konu bonolar kapsamında davalıya borçlu olmadığı kabul edilmiş ve neticede davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan davalının takip yapmakta kötüniyetli olduğunu ispata yönelik bir delil dosyaya sunulamamış olması, mahkememizde de bu yönde bir kanaat oluşmaması sebebiyle davacının şartları oluşmayan tazminat isteminin reddini de içerir şekilde aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacının davalıya İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına dayanak, keşidecisi Sema Mutlu olan ve … lehine düzenlenen 28/02/2014 vade tarihli 7.500,00TL bedelli ve 30/03/2014 vade tarihli 7.500,00-TL bedelli 2 adet senet nedeniyle borçlu olmadığının TESPİTİNE, takip dosyasının İPTALİNE,
2-Şartları oluşmayan tazminat isteminin REDDİNE,
3-Alınması gereken 1.024,65-TL harçtan peşin alınan 256,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 768,45-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin olarak yatırdığı 256,20-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 25,80-TL, posta gideri 130,00 TL ile temyiz yoluna başvuru harcı ve karar harcı 163,20-TL olmak üzere toplam 319,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile YARGITAY nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .