Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/205 E. 2019/446 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/205 Esas
KARAR NO : 2019/446
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/03/2014
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalıdan ikinci el bir araç satın aldığını, davalının kendisine bir taksi plakası kiralaması yönünde teklifte bulunduğunu 21.03.2013 tarihinde kendisine vekil olarak … plakasına aylık 4.750-TL ye kiraladığını, bu plakanın gerçek sahibinin … olduğunu, şimdiye kadar yapmış olduğu 12 adet senedin 5 adedini ödediğini, ancak davalının kendisini dolandırdıklarını ve ortadan yok olduğunu, kötü niyetli olduklarının aşikar olduğunu, ayrıca gerçek plaka sahibi ile de yeni bir sözleşme yaptıklarını belirterek borçlu olmadığının tespiti ile günü gelecek senetlerin üçüncü kişilerin eline geçme ihtimaline karşılık ödenmesinin durdurulması için iş bu davayı açtığını belirterek davanın kabulü ile borçlu olmadığının tespiti ile günü gelen senetlerin ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Mahkememizin Esas No: … Esas, Karar No: … sayılı kararının temyizi üzerine;
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Esas No : 2017/5073, Karar No : 2019/1407 sayılı ilamında; ” Davacı; davalının 21.03.2013 tarihinde kendisine vekil olarak … plakasını aylık 4.750 TL’ye kiraladığını, bu plakanın gerçek sahibinin dava dışı … olduğunu, şimdiye kadar davalıya kira karşılığında vermiş olduğu 12 adet senedin 5 adedini ödediğini, ancak davalının kendisini dolandırarak ortadan kaybolduğunu, ayrıca gerçek plaka sahibi ile de yeni bir sözleşme yaptıklarını beyan ederek davalıya kalan senetler yönünden borçlu olmadığının tespiti ile günü gelen senetlerin ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece; davalının kira verme yükümlülüğüne tek yanlı olarak son vermiş olduğu, bu sözleşmeye dayalı olarak kurulmuş borç ilişkisinin ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı tarafından davalıya verilen 21/09/2013 vadeli 4.750 TL bedelli, 21/10/2013 vadeli 4.750 TL bedelli, 21/11/2013 vadeli 4.750 TL bedelli, 21/12/2013 vadeli 4.750 TL bedelli, 21/01/2014 vadeli 4.750 TL bedelli, 21/02/2014 vadeli 4.750 TL bedelli, 21/03/2014 vadeli 4.750 TL bedelli senetlerle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı … vekilince temyiz edilmiştir.
1- Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, uyuşmazlık taksi plakalı araç kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dava, 12/09/2013 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Bu nedenle Mahkemece görevsizlik nedeniyle HMK’nun 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş ve mahkememizce bozmaya uyularak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın görev yönünden usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde HMK madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraflarca talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE, gönderilmesine, şayet yasal iki haftalık süre içerisinde taraflarca talep edilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331/2 md. uyarınca harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar OLUŞTURULMASINA,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekili yüzüne karşı diğer davalı yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır