Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/202 E. 2020/594 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/202 Esas
KARAR NO : 2020/594

DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 12/06/2012
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 31/07/2013
KARAR TARİHİ: 17/11/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
ASIL DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketle davalı şirket arasında 19/04/2011 tarihinde sözleşme imzalandığında sözleşmenin konusunun paketleme makinasının imali, montajı ve çalıştırılıp teslim edilmesi olduğu, anlaşmayla beraber davalının hesabına 40.000,00 TL gönderildiğini, imalatçı olan davalının doksan günlük süre içerisinde makinayı teslime hazır hale getirmesi gerektiğini, bu süre içerisinde davalının makineyi imal etmediğini, davalıya ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin tebliğinden sonra davalının paketleme makinasını müvekkilinin fabrikasına getirip kurmaya çalıştığını, parçaların eksik olduğunu, makinanın beklenen şekilde çalıştırılamadığını, …. Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit yaptırıldığını, davalının sözleşme şartlarını açıkça ihlal ettiğini, iddia ederek 60.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve sözleşmenin feshini talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin 10/07/2012 tarihli cevap dilekçesi ile, taraf arasında imzalanmış olan sözleşmenin 10.1. Maddesine göre … Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin ihtilafların çözümünde yetkili olduğunun hüküm altına alındığını, süresi içerisinde yetki itirazında bulunduklarını, davanın konusu, tarafları ve uyuşmazlığın temelinin ticari iş olması nedeni ile ticaret mahkemesinde görülmesinin gerektiğinin, yokluklarında yapılan tespit ve bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davacının 8 gün içinde muayene zorunluluğunu yerine getirmediği, muayene ve ihbar külfetinin dava şartı olduğunu, makinanın davacıya sağlam ve çalışır vaziyette teslim edildiğini, davacının peşinatı tamamlamadıkları için geç teslim yapılacağının sözleşme gereği olduğunu davacıya bildirdiklerini, davacının %40’lık peşinatı ödemekten kaçındığı, sözleşmeyi davacının ihlal ettiği, davacının amacının zamanında üzerilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek sözleşmeden kurtulup ödediği parayı geri almak olduğunu iddia ederek yetki, görev, dava şartı yokluğu ve esas bakımından davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA /
Davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında 19/04/2011 tarihli makine imalat ve montajına ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince makinenin çalışır halde montajı da yapılarak teslim edildiğini, bu durumu belirleyen video ve fotoğraf kayıtları bulunduğunu, teslimin itirazsız olarak kabul edildiğini, ancak 60.000,00 TL ödeme dışında ödeme yapılmadığını, kalan 94.484,72 TL için takip başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, aynı konu ile ilgili davalı tarafından sözleşmenin feshi ve paranın istirdadı için …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığını, davada yetkisizlik kararı verildiğini, davalı tarafından ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin yetkisiz olduğunu, davacı tarafından kurulan sistemin sözleşmeye uygun olmadığını, müvekkili tarafından sözleşmenin feshi ve istirdat davası açıldığını, bu davanın … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde derdest olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Asıl davanın açıldığı …. Asliye Hukuk Mahkemesi … esas … karar sayılı ilamı ile ve sözleşmedeki yetki şartını dikkate alarak yetkisizlik kararı verilmiş, süresinde yapılan talep üzerine dosya mahkememize intikal etmiştir. Ayrıca davalı karşı davacı tarafça… Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında … karar sayılı ilamla, hukuki ve fiili irtibat sebebiyle dosyamızla birleştirme kararı verilmiştir.
Talep, asıl davada taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında yapılan kısmi ödemenin iadesi, birleşen davada ise yine sözleşme bedelinden arta kalan kısmın tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında 19/04/2011 tarihli sözleşme akdedildiği ve bu kapsamda davacı karşı davalı tarafça kısmi ödemede bulunulduğu hususları uyuşmazlık dışıdır. Birleşen davada yetki itirazı sözleşme 10.1maddesi uyarınca yerinde değildir. Sözleşmeye konu makinenin ayıplı olup olmadığı ve ayıplı ise süresinde ihbar mükellefiyetinin yerine getirilip getirilmediği uyuşmazlığın temelini oluşturmaktadır. Davalı karşı davacı tarafça …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile davacı karşı davalı hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte 286358 nolu ve 154.484,72-TL tutarlı fatura bakiyesi dayanak gösterilmek suretiyle 94.484,72-TL asıl alacak ve 2.527,14-TL işlemiş faiz olmak üzere asıl alacağa işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsili talep edilmiş, davacı karşı davalının yetkiye ve borca süresinde itirazı üzerine takip durmuş, itirazın iptali istemli birleşen davanın da hak düşürücü süre içerisinde ve takibe konu edilen asıl alacak miktarı üzerinden açıldığı saptanmıştır. Taraflar arasında imzalanan 19/4/2011 tarihli… Makinesi Sözleşmesinde sözleşmenin konusunun adı geçen makinenin imali ile alıcı tarafa satışı ve bu satış işlemi çerçevesinde tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi olarak tespit edildiği teslim süresinin sipariş avansının yapılması halinde satıcıya sipariş avansının alınması tarihinden itibaren 90 iş gününe kadar, alıcı tarafından teslim alınmak üzere sözleşmede belirtilen adresteki atölyede hazır edileceği sözleşme bedelinin 52.500 Euro olduğu, alıcının mal bedelinin %40’ını siparişte peşin, %40’ını sevk tarihinde peşin ve %20’sini de makine kurulumundan sonra 30-60 günlük çek olarak satıcıya ödeyeceği, ödemelerde fatura tarihindeki merkez bankası döviz satış kurunun esas alınacağı, ürünün satıcı tarafından teslimi ve alıcı tarafından işletmeye yerleştirilmesi sonrasında gerekli şartlar sağlandıktan sonra kurulumun satıcı tarafından yapılacağı, siparişten sonra 15 gün içerisinde alıcının imalat aşamasında yapacağı testler için koli ve ürün numunesi göndereceği uygun personelin teslim tarihinde alıcı tarafından hazır edileceği, çevre şartlarının hazırlanmasından sonra montaj işlemine başlanacağı hususları hüküm altına alınmıştır. Davacı tarafça gönderilen 02/11/2011 tarihli ihtarnamede anılan sözleşmeye atıf ile malın teslim süresinin 43 iş günü geçirildiğinden bahisle ihtarnamenin kendi tarihinden itibaren 7 iş günü içinde malın teslime hazır edilmesi, aksi halde sözleşmenin feshi ve zarardan sorumlu tutularak %40 sipariş avans bedelinin geri isteneceğinin ihtar edildiği, davalı karşı davacı tarafça gönderilen 04/6/2012 tarihli ihtarnamede de anılan sözleşmenin 4.3 maddesi uyarınca 52.500 EURO +KDV nin %40’ını peşin %40’nın sevk tarihinde ve %20’sinin de makine kurulumundan sonra 30-60 günlük çek ile ödeneceğinin kararlaştırılmasına rağmen davacı alıcının %40 peşinatı 1 hafta sonra gecikmeli olarak ve 40.000-TL olmak üzere eksik ödediği %40 ‘ın yerine neredeyse 1/4 oranında ödeme yapıldığını, buna rağmen makinenin imal edilip istenilen bir takım değişiklikler de yapılarak 20/11/2011 tarihinde alıcı adresine sevk edilip teslim alındığı 22/11/2012 tarihli 286358 sıra nolu faturanın da alıcıya teslim edildiği makinenin sevkinden sonra sözleşme gereği %40 daha olmak üzere toplam %80 oranında (123.587,78-TL ) ödenmiş olması gerekirken makinenin sevkinden yaklaşık 1,5 ay sonra ve hatta makinenin devreye alınmasından da sonra 04/01/2012 tarihinde sadece 20.000-TL lik bir ödeme yapıldığı, bu eksik ödemenin de makinenin devreye alınmasından sonra gerçekleştirildiği, 6 aylık bir süreç sonunda halen bakiye 94.484,72-TL nin ödenmediği, malın tesliminin üzerinden 7 ay ve devreye alınmasından 6 ay geçmesine ve iyi niyetle beklenmesine rağmen ödeme yapılmadığı belirtilerek anılan miktarın 7 iş günü içerisinde ödenmesinin talep edildiği görülmektedir. Yine davacı karşı davalı tarafça …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında 04/06/2012 tarihli talep üzerine mahallinde 05/06/2012 tarihli karar doğrultusunda aynı tarihte inceleme ve 05/11/2012 tarihli bilirkişi raporu alındığı anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere 22/11/2011 teslim tarihinden 7 ay kadar sonra davacı karşı davalı tarafça tespit talebinde bulunulmuş ve bilirkişi tarafından da makinenin geçen bu süreye karşın tespit tarihindeki hali hazır durumu değerlendirilerek sonuca varılmıştır. Keza aynı husus mahkememizce talimat yolu ile gerek davacı taraf kayıtları ile gerekse makine üzerinde inceleme yaptırılması suretiyle alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda da 09/01/2014 tarihinde, makinenin tesliminden 2 yılı aşkın bir süre sonra hali hazır durumu değerlendirilerek görüş bildirildiği anlaşılmaktadır. Buna karşın taraflar arasındaki sözleşmenin bir eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, buna göre ayıbın varlığı ve ihbarının da BK 470 vd maddeleri hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Anılan 474 maddede iş sahibinin eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz eseri gözden geçirerek ayıplarsa bunu uygun süre içinde karşı tarafa bildirmesi gerektiği ve 477 madde de eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulacağını, kasten gizlenen ve usulüne uygun gözden geçirmesi sırasında fark edilemeyecek ayıplar için sorumluluğun devam edeceği ancak gözden geçirme ve bildirimde bulunma ihmal edildiği takdirde eserin kabul edilmiş sayılacağı ifade edilmiştir. Davacı alıcının sözleşmede kararlaştırılan ödeme şekline uygun davranmayarak eksik ödemede bulunmasına karşın makinenin 22/11/2011 tarihinde davacı alıcıya teslim edildiği, tespitin yukarıda belirtildiği üzere 6 ayı aşkın bir süre sonra gerçekleştirildiği, davanın da 12/6/2012 tarihinde açıldığı bu haliyle teslimin üzerinden 6 aydan bir süre geçmesine rağmen bu süreç zarfında bir bildirimde bulunulmadığı görülmektedir. Keza bu noktada davacı alıcı tarafça makinenin aynı anda 2 koli dondurma yapacak şekilde imal ve montajı istendiği halde bunun yerine getirilmediği yönünde iddiası dikkate alındığından bu hususun BK 477/1 maddesinde belirtilen kasten gizlenebilecek yada usulüne göre bir gözden geçirmede fark edilmeyecek hususlardan olmadığı da açık olup aksine makinenin çalışır vaziyette olduğunu gösteren CD ve fotoğraflar kapsamında da davalı tarafça imal edilmiş makinenin çalışır vaziyette, yeni fonksiyonlarını icra eden, özel imalat ve ayıpsız makine olduğu, çalışır vaziyette teslim edildiği tarihle tespit tarihide dikkate alındığında, müdahale ihtimali bir yana, bu zaman sürecinde kullanım şeklinden çalışma ortamı ve fiziki şartlardan kaynaklanabilecek tahribatların da olmasının mümkün bulunması karşısında davacı tarafın sözleşme kapsamında ödenen kısmi bedelin iadesi isteminin ayıbın varlığı ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı kanıtlanamadığından yerinde olmadığı, buna karşın birleşen davadaki ve taraflar arasında uyuşmazlık dışı kısmi ödemelerden sonra arta kalan miktarın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve alacağın likit itirazın haksız olması karşısında icra inkar tazminatı isteminin de yerinde olduğu kanaatine varılarak asıl davanın yerinde görülmediğinden reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 24/11/2015 günlü … Esas … Karar sayılı karar davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 15. HD 26/10/2017 tarihli 2016/3900 Esas 2017/3624 Karar sayılı kararıyla; “…Taraflar arasında imzalandığı 19.04.2011 tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 365. maddesinde öngörülen “götürü bedel” eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık eserin tekniğine ve amacına uygun edilip edilmediği, diğer bir anlatımla eserin kabule elverişli nitelikte olup olmadığı konusunda toplanmaktadır. Sözleşme uyarınca eserin teslim tarihi 90 gün olup, bedel 52.000 euro olarak kararlaştırılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında çelişki bulunduğu gibi, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın sonuçlandırılması da doğru değildir. Zira sözleşme haline gelen teklifin 4. maddesinde imalât ve montaj hatalarına karşı bir yıllık garanti süresi öngörülmüştür. Bu durumda ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı aranmaz. Sözleşmede garanti şartı bulunduğundan ve garanti süresi içerisinde tespit de yaptırıldığından zamanaşımı süresi içinde dava açılabilir.
Bu husus gözetilmeksizin karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş, yeniden seçilecek uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılmak suretiyle eserin sözleşme şartlarında kararlaştırılan amacına ve tekniğe uygun olup olmadığı, iş sahibinin seçimlik haklarını düzenleyen BK’nın 360. madde kapsamında, ayıbın ve/veya eksiğin varlığı halinde eserin reddinin gerekip gerekmediği, eserin reddi gerekmiyorsa bedel indirimi yapılması gerekip gerekmediği hususları değerlendirilmeli, alınan raporlara itirazlar karşılanmalı, çelişkiler giderilmeli ve asıl ve birleşen davalar sonuçlandırılmalıdır…” gerekçesiyle mahkememiz hükmünü bozmuştur.
Yargıtay bozma ilamına uyulmuş ve bozma ilamı doğrultusunda talimat yoluyla keşif yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Talep, asıl davada taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında yapılan kısmi ödemenin iadesi, birleşen davada ise yine sözleşme bedelinden arta kalan kısmın tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalandığı 19.04.2011 tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 365. maddesinde öngörülen “götürü bedel” eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık eserin tekniğine ve amacına uygun imal edilip edilmediği, diğer bir anlatımla eserin kabule elverişli nitelikte olup olmadığı konusunda toplanmaktadır. Sözleşme uyarınca eserin teslim tarihi 90 gün olup, bedel 52.000 euro olarak kararlaştırılmıştır. Asıl dosyada davalı birleşen dosyada davacı olan … Ltd. Şti tarafından ayıp ihbarının süresinde yapılmadığına yönelik iddia ve savunmada bulunulmuş ise de, sözleşme haline gelen teklifin 4. maddesinde imalât ve montaj hatalarına karşı bir yıllık garanti süresi öngörülmüş olduğu, bu durumda ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının aranmayacağı, Sözleşmede garanti şartı bulunduğundan ve garanti süresi içerisinde tespit de yaptırıldığından zamanaşımı süresi içinde dava açılabileceği değerlendirilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda talimat yoluyla yeniden seçilen uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yaptırılmak suretiyle eserin sözleşme şartlarında kararlaştırılan amacına ve tekniğe uygun olup olmadığı, iş sahibinin seçimlik haklarını düzenleyen BK’nın 360. madde kapsamında, ayıbın ve/veya eksiğin varlığı halinde eserin reddinin gerekip gerekmediği, eserin reddi gerekmiyorsa bedel indirimi yapılması gerekip gerekmediği hususlarında bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Talimat yoluyla aldırılan 12.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; Dosya içerisindeki konuyla ilgili belgelerin incelendiği, keşif sırasında tespitlerin yapıldığı, dava konusu ile ilgili döneme ait defter ve belgelerin incelendiği, yapılan inceleme ve tespitler ışığında; … Paketleme ve Kolileme Makinesinin sözleşme şartlarında kararlaştırılan amacına ve tekniğine uygun olmadığı; Şartnamede belirtilen özellikleri ve fonksiyonları sağlamadığı; Makinenin mevcut haliyle ayıplı olduğu ve makinenin ayıbının giderilmesinin bu şartlarda mümkün olamadığı; … Paketleme ve Kolileme Makinesinin mevcut haliyle firma tarafından kullanılamayacağından reddinin uygun olacağı; Davacı … Ltd. Şti ile davalı … Ltd. Şti. Arasında akit sözleşmesi gereği ödenmesi gereken avans ödemelerinin yapıldığı ve defter ve kayıtlarına intikal ettirildiği görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı asıl dosyada davalı birleşen dosyada davacı olan … Ltd. Şti tarafından itiraz edilmemiş, şirket vekili son duruşmada, rapora itiraz etmemelerin raporu kabul anlamına gelmediği, önceki raporlar ile bu rapor arasında çelişki olduğu, … seçilecek bilirkişiler ile yeni bir rapor alınmasını talep etmiştir.
Asıl dosyada davalı birleşen dosyada davacı olan … Ltd. Şti vekilinin yeni bir rapor alınması talebi, alınan son bilirkişi kurulu raporunun yargıtay bozma ilamı doğrultusunda önceki raporda çelişkiler olmasından dolayı çelişkileri gidermek üzere alındığı, yargıtay bozma ilamına uygun olduğu, denetime ve karar vermeye elverişli olduğundan ayrıca bu rapora karşı da bir itiraz bulunmadığından yerinde görülmemiştir.
Talimat yoluyla aldırılan 12.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda, … Paketleme ve Kolileme Makinesinin sözleşme şartlarında kararlaştırılan amacına ve tekniğine uygun olmadığı, şartnamede belirtilen özellikleri ve fonksiyonları sağlamadığı, makinenin mevcut haliyle ayıplı olduğu ve makinenin ayıbının giderilmesinin bu şartlarda mümkün olamadığı, … Paketleme ve Kolileme Makinesinin mevcut haliyle firma tarafından kullanılamayacağından reddinin uygun olacağı tespit edildiğinden;
Asıl dosyada, davacının davasında haklı olduğu, Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile 40.000,00 TL nin 26.04.2011 tarihinden itibaren, 20.000,00 TL nin ise 04.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini isteyebileceği, bu kapsamda sözleşme feshedildiğinden dava ve sözleşme konusu makinelerin davalı yana iadesinin gerekeceği; Birleşen davada, davacının davasında haksız olduğu, davalı yanca kötü niyet tazminat talebinde bulunulmuş ise de taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklanması, sorumluluk durumunun bilirkişi raporu ile netleşmesi, davacı yanın kötü niyetle takip yaptığı hususunun ispatlanmamış olduğu, talebin reddinin gerektiği sonuç ve kanaatlerine ulaşılarak asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile 40.000,00 TL nin 26.04.2011 tarihinden itibaren, 20.000,00 TL nin ise 04.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacı yana VERİLMESİNE,
2-Dava ve sözleşme konusu makinelerin davalı yana İADESİNE,
3-Alınması gereken 4.098,60 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 891,00 TL’ nin mahsubu ile bakiye 3.207,60 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak karşılanan 891,00 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 21,15 TL başvurma harcı parası, 9.371,15 TL posta masrafı, bilirkişi ücreti ve talimat masrafından ibaret toplamda, 9.392,30 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 8.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 1.128,60 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.074,20 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Yargılama masraflarının sarf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 12.926,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde YARGITAY temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza